Geri Dön

Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçu (TCK m. 233)

Criminal offense of violating obligations arising from family law (article 233 of the Turkish Penal Code)

  1. Tez No: 965040
  2. Yazar: RABİA BİLGENUR ELMAS
  3. Danışmanlar: PROF. DR. PINAR KARTAL
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Hukuk, Law
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Galatasaray Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 170

Özet

Türk toplumunun temelini oluşturan aile, farklı hukuk dallarıyla koruma altına alınmıştır. Bu durumun başlıca nedenlerinden birisi de güçlü ailelerin güçlü milletlerin ve güçlü devletlerin temelini teşkil etmesidir. Aile kurumu içerisinde zayıf konumda bulunan çocukların himayesi vazifesi de devlete aittir. Nitekim devletin görevi yalnızca bir kurum olarak aileyi değil, aile içindeki bireyleri bu kapsamda da özellikle çocukları ve kadınları korumaktır. Aile hukukundan kaynaklanan ihtilafların ceza hukuku enstrümanlarıyla çözüme kavuşturulmasının gerekliliğine dair öğretide görüş birliği bulunmamaktadır. Bu durumunun sakıncalı tarafları kadar avantajlı yönleri de göz ardı edilmemelidir. Nitekim zarardan çok fayda sağlayacağına kanaat getiren kanun koyucu Türk Ceza Kanunu'nda“Aile Düzenine Karşı Suçlar”başlığı altında ayrı bir bölüm düzenlemek suretiyle aile hukukundan kaynaklanan kimi ihtilafları ceza hukuku yaptırımlarıyla koruma altına almıştır. Bu kanaate varılmasında aile içinde zayıf konumda bulunan çocukların korunması düşüncesi de etkili olmuştur. Türk Ceza Kanunu'nun 233. maddesinde düzenlenen aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçu da aile düzenine karşı suçlardan birini teşkil etmektedir. Yargı kararlarında pek sık rastlamadığımız bu suç tipi ile aile hukukundan doğan bakım, eğitim ve destek olma yükümlülüklerinin ihlalinin yanı sıra; hamile olduğunu bildiği eşini veya sürekli birlikte yaşadığı ve kendisinden gebe kalmış bulunduğunu bildiği evli olmayan bir kadını çaresiz durumda terk etme ve velayet hakları kaldırılmış olsa da, itiyadi sarhoşluk, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılması ya da onur kırıcı tavır ve hareketlerin sonucu maddi ve manevi özen noksanlığı nedeniyle çocuklarının ahlak, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeye sokma eylemleri de suç olarak düzenlenmiştir. Tezimizin konusunu tek bir maddede kaleme alınmış ancak içinde üç farklı suç tipini barındıran aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçu oluşturmaktadır. Bu kapsamda sırasıyla aile kurumunun muhtevası, tarihsel gelişimi ve korunması için öngörülen tedbirler; ardından aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerin neler olduğu ve en nihayetinde Türk Ceza Kanunu'nun 233. maddesinde düzenlenen her bir suç tipi maddi unsur, manevi unsur, hukuka aykırılık unsuru ve kusurluluk bağlamında ele alınmış, çeşitli suçlarla içtimaı değerlendirilmiştir. Suç tipleri incelenirken öğretideki görüşlere ve Yargıtay kararlarına yer verilmiştir. Mevcut suç düzenlemesinin sakıncalı yönleri ortaya konulmuştur. Nitekim farklı fıkralarda düzenlenen üç suç tipi de ceza hukukunun en temel ilkelerinden birisi olan kanunilik ilkesinin bir alt dalını oluşturan belirlilik ilkesi bağlamında sakıncalı kabul edilebilecek içeriğe sahiptir. Mevcut düzenlemenin daha iyi hale getirilebilmesine yönelik öğretideki görüşlere ve devamında kendi kanaatimize yer verilmiştir.

Özet (Çeviri)

The family, which constitutes the foundation of Turkish society, is safeguarded by various branches of law. One of the primary reasons for this protection is the widely accepted notion that strong families form the basis of strong nations and states. Within the family structure, the duty to protect those in a vulnerable position, particularly children, lies with the state. The state's responsibility extends beyond preserving the institution of the family itself to include the protection of individual family members—especially women and children. There is no consensus in legal scholarship regarding the necessity of resolving disputes arising from family law through the instruments of criminal law. While this approach carries certain risks, its potential advantages should not be overlooked. Believing that it would result in more benefit than harm, the legislator has introduced a separate section titled“Offences Against the Order of the Family”under the Turkish Penal Code No. 5237, thereby bringing certain family law-related disputes under the protection of criminal sanctions. The intent to protect children, who are often in a weaker position within the family, has also played a significant role in this legislative choice. Among the offences classified under this heading is the violation of obligations arising from family law, set forth in Article 233 of the Turkish Penal Code. Although this offence is rarely encountered in judicial practice, it encompasses the breach of obligations such as care, education, and support arising from family law. It also includes specific criminal behaviours such as abandoning one's pregnant spouse or an unmarried woman known to be pregnant by the perpetrator in a state of helplessness, as well as actions that severely endanger a child's morality, safety, and health due to habitual intoxication, substance abuse, or degrading conduct even when parental rights have been revoked. This thesis focuses on the offence of violating obligations arising from family law, a single article that encompasses three distinct types of criminal conduct. The study first explores the essence of the family institution, its historical development, and the measures adopted to protect it. It then examines the specific obligations arising from family law, and finally, analyses each offence stipulated under Article 233 of the Turkish Penal Code in terms of its material elements, moral elements, unlawfulness, and culpability. The interaction of these offences with other crimes is also addressed. In conducting this analysis, scholarly opinions and rulings of the Court of Cassation are discussed. The shortcomings of the current legal provision are also highlighted. Indeed, each of the three offences regulated under different paragraphs may be considered problematic in light of the principle of legal certainty—a sub-principle of the fundamental legality principle of criminal law. The existing legislation's potential for improvement is examined through doctrinal opinions, followed by the author's personal conclusions.

Benzer Tezler

  1. Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçu (TCK m. 233)

    Aggression of obligations stemming from law of domestic relation (Article 233 of TCK)

    BÜŞRA SAĞLAM YILMAZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    HukukTrabzon Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SONER DEMİRTAŞ

  2. Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali (TCK Md. 233)

    Breach of obligations deriving from family law (TPC Article 233)

    ŞEYMA BAŞARAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    HukukYalova Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ CAN CANPOLAT

  3. Türk Ceza Kanunu'nda Aile Hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali

    Violation of liability arising from Family Law under the Turkish Criminal Code

    ŞEVKİYE BERFİN IŞIK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    HukukMarmara Üniversitesi

    Hukuk Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZLEM YENERER ÇAKMUT

  4. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında aile düzenine karşı suçlar

    Offenses against the family order under the Penal Code of Turkey Law No. 5237

    ALI AHMED JAMAL JAMAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    HukukSelçuk Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ İBRAHİM ÜLKER

  5. Pek kötü davranış sebebiyle boşanma

    Divorce based on bad behavior

    MELİKE ERGÜN TOPCU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    HukukMarmara Üniversitesi

    Özel Hukuk Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OSMAN GÖKHAN ANTALYA