Madde kullanımı olan ve olmayan dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tanılı ergenlerin emosyon regülasyonu, psikolojik dayanıklılık ve algılanan sosyal destek düzeyleri
Emotion regulation, resilience and perceived social support levels of adolescents diagnosed with adhd with and without substance use
- Tez No: 967581
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ İBRAHİM ADAK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Algılanan Sosyal Destek, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Duygu Düzenleme Güçlüğü, Ergen, Madde Kullanımı, Madde Kullanım Bozukluğu, Psikolojik Dayanıklılık, Adolescent, Attention-Deficit/Hyperactivity Disorder, Emotion Regulation Difficulties, Perceived Social Support, Psychological Resilience, Substance Use, Substance Use Disorder
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İstanbul Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 129
Özet
Giriş: Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB); çocuklukta başlayan ve erişkinlikte de devam edebilen, yaşa ve gelişim düzeyine göre uygun olmayan dikkatsizlik, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik ile kendini gösteren nörogelişimsel bir bozukluktur. Madde Kullanım Bozukluğu (MKB) ise; maddelerin, zararlı sonuçlarına rağmen kompulsif şekilde kullanılması ile karakterize kompleks bir bozukluktur. DEHB ve MKB tanıları, birbirine sıklıkla eşlik eden bozukluklardır. DEHB tanısı olan bireyler, MKB açısından genel popülasyona göre daha çok risk altındadır. Bu iki bozukluğun birlikte görülmesi, daha çok psikiyatrik semptomun ortaya çıkmasına yol açabilir, hastalık seyrini ve tedavi sürecini zorlaştırabilir. Bu çalışmanın amacı, madde kullanımı olan ve olmayan DEHB tanılı ergenlerde, her iki psikopatoloji ile ilgili olan emosyon regülasyonu, psikolojik dayanıklılık ve algılanan sosyal destek düzeyleri arasındaki farklılık ve ilişkileri incelemektir. Yöntem: Çalışmamıza; DSM-5 tanı kriterlerine göre DEHB tanısı alan, madde kullanım öyküsü olan ve dahil edilme kriterlerini karşılayan 58 hasta; DEHB tanısı alan, madde kullanım öyküsü olmayan ve dahil edilme kriterlerini karşılayan 59 hasta olmak üzere toplam 117 kişi dahil edilmiştir. Kronik metabolik, genetik, endokrinolojik, nörolojik hastalığı olan hastalar çalışmaya dahil edilmemiştir. Ergenler ve ailelerinden çalışmaya katılımları için onam alınmıştır. Ergenlerde tanısal değerlendirme yapabilmek ve eş tanıları belirleyebilmek için“Okul Çağı Çocukları İçin Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi-Şimdi ve Yaşam Boyu Şekli- Türkçe Uyarlaması (ÇDŞG-ŞY-T)”isimli yarı yapılandırılmış psikiyatrik görüşme formu uygulanmış; madde kullanımı olan grupta, madde kullanım özelliklerini saptayabilmek için klinisyen tarafından BAPİ-E (Bağımlılık Profil İndeksi-Ergen Versiyonu) Klinisyen Formu doldurulmuştur. Ergen ve aileler ile birlikte yapılan görüşmelerle Sosyodemografik ve Klinik Veri Toplama Formu doldurulmuştur. Çalışmaya dahil edilen tüm ergenler, Duygu Düzenleme Güçlüğü Ölçeği-Kısa Form (DDGÖ-KF), Çocuk ve Genç Psikolojik Sağlamlık Ölçeği (ÇGPSÖ-12), Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği (ÇBASDÖ) ve Çocuklarda Anksiyete ve Depresyon Ölçeği-Yenilenmiş Formu (ÇADÖ-Y) formlarını doldurmuştur. Tüm katılımcıların ebeveynleri, Conners Ebeveyn Değerlendirme Ölçeği ve Turgay Formu'nu (ÇEDBÖ, Çocuk ve Ergenlerde Davranım Bozuklukları için Tarama ve Değerlendirme Ölçeği) doldurmuştur. Bulgular: Gruplar arasında ortalama yaş ve cinsiyet açısından anlamlı fark saptanmamıştır. Madde kullanımı olan DEHB tanılı katılımcıların, madde kullanımı olmayan DEHB tanılı katılımcılara göre Turgay ölçeğinde Hiperaktivite/Dürtüsellik ve KOKGB alt ölçek puan ortalamaları ile Davranım Bozukluğu alt ölçek puanı ortancaları anlamlı düzeyde daha yüksek, Conners ölçeğinde KOKGB ve Hiperaktivite alt ölçek puan ortalamaları ile davranım sorunları alt ölçek puan ortancaları anlamlı düzeyde daha yüksek, ÇGPSÖ-12 puanları anlamlı düzeyde daha düşük, ÇBASDÖ toplam puan ile Aile desteği ve Arkadaş desteği alt ölçek puan ortalamaları anlamlı düzeyde daha düşük, ÇADÖ-Y Sosyal fobi alt ölçek puan ortalaması anlamlı düzeyde daha düşük saptanmıştır. Gruplar duygu düzenleme güçlüğü ölçek puanları açısından karşılaştırıldığında, bağımlı değişkenlerin birleşiminin anlamlı bir fark oluşturduğu görülmüştür. Ancak toplam puan ve alt ölçek puanları ayrı ayrı incelendiğinde ise istatistiksel anlamlı fark saptanmamış ve birleşimin oluşturduğu farkın hangi bağımlı değişkenlerden kaynaklandığı ortaya koyulamamıştır. Madde kullanımı olan grupta duygu düzenleme güçlüğü, psikolojik dayanıklılık, algılanan sosyal destek düzeyleri ve madde kullanım şiddeti arasındaki ilişkiler incelendiğinde; duygu düzenleme güçlüğü düzeyi ile psikolojik dayanıklılık düzeyi arasında negatif yönlü ilişki, duygu düzenleme güçlüğü düzeyi ile algılanan sosyal destek düzeyi arasında negatif yönlü ilişki, psikolojik dayanıklılık düzeyi ile algılanan sosyal destek düzeyi arasında pozitif yönlü ilişki, duygu düzenleme güçlüğü düzeyi ile madde kullanım şiddeti arasında pozitif yönlü ilişki, psikolojik dayanıklılık ve algılanan sosyal destek düzeyleri ile madde kullanım şiddeti arasında negatif yönlü ilişki saptanmıştır. Sonuç: psikolojik dayanıklılığın birçok psikopatolojiyi ilgilendiren bir kilit nokta olduğu, duygu düzenleme becerilerinin geliştirilmesi ve algılanan sosyal desteğin artırılmasına yönelik yaklaşımların psikolojik dayanıklılığı da artırabileceği, psikiyatrik bozuklukların tedavisinde dayanıklılığı hedef alan müdahalelerin tedavi süreçlerine katkı sağlayabileceği, özellikle de tedavi çabalarının sıklıkla yetersiz kaldığı Madde Kullanım Bozukluğu tanısına sahip bireylerin tedavisinde, dayanıklılık temelli yöntemlerin önemli bir rol alabileceği söylenebilir.
Özet (Çeviri)
Introduction: Attention-Deficit/Hyperactivity Disorder (ADHD) is a neurodevelopmental disorder that begins in childhood and may persist into adulthood, characterized by developmentally inappropriate levels of inattention, hyperactivity and impulsivity. Substance Use Disorder (SUD), on the other hand, is a complex condition marked by the compulsive use of substances despite their harmful consequences. ADHD and SUD are frequently co-occurring diagnoses. Individuals with ADHD are at greater risk for SUD compared to the general population. The coexistence of these two disorders may lead to the emergence of more severe psychiatric symptoms and complicate the course and treatment of the illness. This study aims to examine the differences and relationships between emotion regulation, psychological resilience and perceived social support in adolescents diagnosed with ADHD, with and without a history of substance use. Methods:A total of 117 adolescents participated in the study: 58 with a DSM-5 diagnosis of ADHD and a history of substance use and 59 with ADHD but no substance use history—both groups met inclusion criteria. Adolescents with chronic metabolic, genetic, endocrine, or neurological conditions were excluded. Informed consent was obtained from all adolescents and their families. To evaluate diagnoses and comorbidities, the semi-structured psychiatric interview form“Schedule for Affective Disorders and Schizophrenia for School-Age Children–Present and Lifetime Version–Turkish Adaptation (K-SADS-PL-T)”was administered. In the substance-using group, the Addiction Profile Index – Adolescent Version (API-A) Clinician Form was completed by clinicians to assess substance use characteristics. Sociodemographic and Clinical Data Collection Forms were filled out through interviews with adolescents and their families. All participants completed the Difficulties in Emotion Regulation Scale – Short Form (DERS-16), Child and Youth Resilience Measure (CYRM-12), Multidimensional Scale of Perceived Social Support (MSPSS) and the Revised Children's Anxiety and Depression Scale (RCADS). Parents completed the Conners Parent Rating Scale and the Turgay DSM-IV-Based Screening and Evaluation Scale for Behavioral Disorders in Children and Adolescents. Results: There were no significant differences between the groups in terms of mean age and gender. Compared to the non-substance-using ADHD group, the ADHD participants with substance use had significantly higher mean scores on the Hyperactivity/Impulsivity and ODD subscales and higher medians on the Conduct Disorder subscale of the Turgay scale. On the Conners scale, they also scored significantly higher on the ODD, Hyperactivity and Conduct Problems subscales. They had significantly lower scores on the CYRM-12 and on the total and Family and Friend Support subscales of the MSPSS. Additionally, the Social Phobia subscale score of the RCADS was significantly lower in the substance-using group. When the groups were compared in terms of difficulties in emotion regulation, the combination of dependent variables showed a significant difference. However, when total and subscale scores were examined separately, no statistically significant differences were found and it was not possible to identify which dependent variables accounted for the overall difference. In the substance-using group, the following correlations were identified: a negative correlation between emotion regulation difficulties and psychological resilience; a negative correlation between emotion regulation difficulties and perceived social support; a positive correlation between psychological resilience and perceived social support; a positive correlation between emotion regulation difficulties and substance use severity; and negative correlations between both psychological resilience and perceived social support with substance use severity. Conclusion: Psychological resilience appears to be a pivotal factor across many psychiatric conditions. Interventions that aim to improve emotion regulation skills and enhance perceived social support may in turn bolster resilience. Therefore, treatment approaches targeting resilience may contribute positively to therapeutic outcomes. Notably, in individuals diagnosed with Substance Use Disorder—a population in which standard treatment efforts often fall short—resilience-based interventions may play a critical role.
Benzer Tezler
- Sosyal anksiyete bozukluğu tanılı hastalarda çekingen kişilik bozukluğu eştanısı olan ve olmayan grupta erişkin dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu sıklığı ve alt tipleri arasındaki ilişki
The relationship between the incidence of attention deficit hyperactivity disorder frequency and subtypes in the group with and without comorbid personality disorder in the patients with social anxiety disorder
CANER YOLDAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
PsikiyatriAdnan Menderes ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ BİLGE DOĞAN
- Madde kullanım bozukluğu olan ergenlerin yürütücü işlevler, çocukluk çağı örselenmeleri ve akran zorbalığı açısından değerlendirilmesi
The assessment of adolescents with substance use disorder in terms of executive functions, childhood traumas and peer bullying
AYŞE NUR AYDIN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
PsikiyatriEge ÜniversitesiÇocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZEKİ YÜNCÜ
- Madde kullanım bozukluğu tanısı olan erişkin hastalarda yürütücü işlevler ve sosyal biliş
Executive functions and social cognition in adult patients with substance use disorder
MERVE BÜLBÜL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
PsikiyatriPamukkale ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ TUĞÇE TOKER UĞURLU
- Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuk ve gençlerde sigara alkol ve madde kullanımını yordayan etmenlerin değerlendirilmesi
Evaluation of the factors which predicts tobacco, alcohol and substance abuse ın children and adolescents with attention deficit hyperactivity disorder
ZEYNEP ESENKAYA USTA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
PsikiyatriAnkara ÜniversitesiÇocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BİRİM GÜNAY KILIÇ
- Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tanılı çocuklarda yaşam kalitesinin değerlendirilmesi, tip 1 diyabetes mellitus ve sağlıklı kontrol gruplarıyla karşılaştırılarak yaşam kalitesine etki eden faktörlerin belirlenmesi
Assessment of life quality in the children with attention deficit hyperactivity disorder, investigation of the factors affecting life quality by comparison with type1 diabetes mellitus and healthy control groups
NİHAL YURTERİ ÇETİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
PsikiyatriDokuz Eylül ÜniversitesiÇocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYNUR AKAY