Kedi alerjilerinin retrospektif değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of cat allergies
- Tez No: 968418
- Danışmanlar: PROF. DR. FULYA TAHAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Alerjen Spesifik İmmünoterapi, Fel d 1, Kedi alerjisi, Molekuler Kedi Alerjenleri, Allergen Specific Immunotherapy, Feld 1, Cat allergy, Molecular Cat Allergens
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Erciyes Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 92
Özet
Giriş: Kedi alerjisi, dünya çapında oldukça yaygın olup, sıklığı giderek artan bir alerjik hastalıktır. Kedi alerjenlerine karşı gelişen duyarlılığın, astım ve alerjik rinit gibi solunum yolu hastalıklarının gelişiminde önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Bu çalışmada son 5 yılda Çocuk Allerji Polikliniğinde izlenen kedi alerjili hastalar retrospektif olarak değerlendirilmek istenmiştir. Gereç ve Yöntem: Ocak 2018 ile Ağustos 2023 tarihleri arasında Çocuk Alerji Polikliniğinde takip edilen 249 hasta çalışmaya dahil edildi. Olguların yaş, cinsiyet, vücut kitle indeksi, eşlik eden alerjik hastalık varlığı (astım,alerjik rinit, atopik dermatit, besin alerjisi,eozinofilik özefajit gibi), anne, baba ve kardeşlerde alerjik hastalık öyküsü, aldığı tedaviler (antihistaminik,glükortikoid ve b.), alerji testi pozitifliği, eozinofil sayısı ve kedi ile temas sonrası klinik bulguların özellikleri ve çıkış süreleri, kedi cinsi ile ilişkisi olup olmaması değerlendirilerek kaydedildi. Bulgular: Çalışmamıza dahil edilen 18 yaş altı, deri prik testi sonucu > 3 mm olan 249 hasta, kedi ile temas sonrası şikayetlerinin olup olmadığına göre“kedi alerjisi”ve“kedi duyarlılığı”olarak iki gruba ayrıldı. Hastalar arasında, kedi alerjisi olan grubun ortalama yaşı 11,7±3,4, kediye duyarlılık gösteren grubun ortalama yaşı ise 12,2±3,8 olarak bulundu. Duyarlılık gösteren grupta en yüksek oran 12-18 yaş grubunda gözlemlenirken, en düşük oran 2-5,99 yaş grubunda saptandı. Alerji tanısı konulan hastaların %5'i 2-5,99 yaş aralığında, %49,2'si 6-11,99 yaş aralığında ve %45,8'i ise 12-18,99 yaş aralığında yer almaktaydı. Alerji görülme sıklığı en düşük 2-5,99 yaş grubunda tespit edildi.Kedi alerjisi olan grupta kız çocuklarının oranı %41,0, erkek çocuklarının oranı ise %59,0 olarak belirlenmişken, duyarlılığı olan grupta kız çocuklarının oranı %25,7, erkek çocuklarının oranı ise %74,3 olarak saptandı. Vücut Kitle İndeksi (VKİ) açısından, her iki grupta istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmadı. Deri prik testi sonuçlarına göre, kedi alerjisi olan grubun ortalama değeri 5,2mm±1,7mm, duyarlılığı olan grupta ise 4,8mm±1,3mm olarak saptandı. Alerjik astım oranı, kedi alerjisi olan grupta %42,5, duyarlılığı olan grupta ise %38,6 olarak tespit edildi. Özellikle besin alerjisi tanısında, kedi duyarlılığı olan grupta daha yüksek bir oran gözlenmiş olup (%11,4), bu oran, kedi alerjisi olan gruptan (%3,4) anlamlı derecede yüksekti. Hastaların soygeçmişi sorgulandığında, annede herhangi bir alerji durumu bulunmayanların oranı %75,1, alerjiye sahip annelerin oranı ise %24,9 olarak saptandı. Babalarda ise alerji durumu bulunmayanların oranı %80,3, alerjiye sahip babaların oranı ise %19,7 olarak belirlendi. Kardeşlerde ise bu oranlar sırasıyla %80,3 ve %19,7 olarak kaydedildi. En yaygın şikayet, %40,19 oranıyla hapşırık ve burun akıntısı olmakla birlikte, gözlerde kızarıklık ve kaşıntı katılımcıların %12,77'sinde gözlendi, öksürük ve hırıltı ise %14,95 oranında bildirildi. Ayrıca, anjioödem katılımcıların %3,43'ünde, anafilaksi %0,93'ünde ve ürtiker %5,61'inde kaydedildi.Kedi alerjisi olan grupta%9,5 oranında, duyarlılığı olan grupta ise %15,7 oranında evde kedi bulunduğu görüldü . Sonuç: Merkezimizde kedi alerjisi tanısıyla takip edilen toplam 249 pediatrik olgunun retrospektif değerlendirilmesi sonucunda; yaş dağılımı açısından en düşük hasta oranının 2 ile 5,99 yaş aralığında yer aldığı görülmüş, cinsiyet temelli analizlerde ise özellikle alerjik duyarlılığı bulunan olgularda erkek çocukların oranının kız çocuklarına göre anlamlı şekilde daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmada, kedi alerjisine karşı gelişen immün yanıtın çocukluk döneminde cinsiyete bağlı farklılıklar gösterebileceğini düşündürmektedir. Çalışmamızda astım, alerjik rinit ve besin alerjisi gibi eşlik eden atopik hastalıkların dağılımı incelendiğinde, özellikle besin alerjisi öyküsünün kedi alerjisine duyarlılık gösteren bireylerde anlamlı düzeyde daha yüksek oranlarda görüldüğü saptanmıştır. Bu durum, kedi alerjisi ile diğer atopik durumlar arasındaki immünolojik ilişkinin varlığını desteklemektedir. Kedi alerjisi tanısı alan hastalarda en sık bildirilen semptomlar hapşırık ve burun akıntısı gibi alerjik rinit bulguları olmakla birlikte, bu şikayetlerin görülme sıklığı istatistiksel olarak anlamlı bir fark oluşturmamıştır. Bu durum, kedi alerjisine sahip bireylerde alerjik rinit semptomlarının yaygın olmasına rağmen, bu semptomların duyarlılık düzeyiyle doğrudan ilişkili olmayabileceğini düşündürmektedir. Çalışmamızda kedi alerjisi tanısı alan olguların aile öyküleri değerlendirildiğinde, ebeveynlerde veya birinci derece akrabalarda bildirilen atopik hastalık geçmişi ile hastaların kedi alerjisine duyarlılığı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon saptanmamıştır. Bu durum, kedi alerjisinin ailevi atopik yükten bağımsız olarak da gelişebileceğini ve genetik faktörlerin bu spesifik alerji türünde belirleyici olmayabileceğini ortaya koymaktadır.
Özet (Çeviri)
Introduction: Cat allergy is an allergic disease that is very common worldwide and its frequency is increasing. Sensitivity to cat allergens is thought to play an important role in the development of respiratory diseases such as asthma and allergic rhinitis. In this study, it was aimed to retrospectively evaluate the patients with cat allergy who were followed in the Pediatric Allergy Outpatient Clinic in the last 5 years. Materials and Methods: Between January 2018 and August 2023, 249 patients who were followed up in the Pediatric Allergy Outpatient Clinic were included in the study. Age, gender, body mass index, presence of concomitant allergic diseases (such as asthma, allergic rhinitis, atopic dermatitis, food allergy, eosinophilic esophagitis), history of allergic disease in mother, father and siblings, treatments received (antihistamine, glucorticoid, etc.), allergy test positivity, eosinophil count, characteristics of clinical findings after contact with the cat and duration of emergency, whether it is related to the cat breed or not were evaluated. Results: 249 patients under the age of 18 with a > of 3 mm skin prick test results included in our study were divided into two groups as“cat allergy”and“cat sensitivity”according to whether they had complaints after contact with the cat. Among the patients, the mean age of the cat allergy group was 11.7±3.4 years, and the mean age of the cat sensitivity group was 12.2±3.8 years. While the highest rate was observed in the 12-18 age group, the lowest rate was found in the 2-5.99 age group. Of the patients diagnosed with allergy, 5% were in the 2-5.99 age range, 49.2% were in the 6-11.99 age range and 45.8% were in the 12-18.99 age range. The lowest prevalence of allergy was found in the 2-5.99 age group. While the rate of girls and boys was 41.0% and 59.0% in the cat allergy group, the rate of girls and boys was 25.7% and 74.3% in the sensitive group. In terms of Body Mass Index (BMI), there was no statistically significant difference in both groups. According to the results of the skin prick test, the mean value of the cat allergy group was 5.2mm±1.7mm, while the sensitivity group was 4.8mm±1.3mm. The rate of allergic asthma was 42.5% in the cat allergy group and 38.6% in the sensitization group. Especially in the diagnosis of food allergy, a higher rate was observed in the group with cat sensitivity (11.4%), which was significantly higher than the group with cat allergy (3.4%). When the family history of the patients was questioned, the rate of mothers who did not have any allergy was 75.1%, and the rate of mothers with allergies was 24.9%. Among fathers, the rate of non-allergic fathers was 80.3% and the rate of fathers with allergies was 19.7%. In siblings, these rates were recorded as 80.3% and 19.7%, respectively. The most common complaints were sneezing and runny nose with a rate of 40.19%, while redness and itching of the eyes were observed in 12.77% of the participants, and cough and wheezing were reported in 14.95% of the participants. Moreover, angioedema was noted in 3.43% of participants, anaphylaxis in 0.93%, and urticaria in 5.61%. It was observed that 9.5% of the cat allergy group and 15.7% of the sensitive group had cats at home. Conclusion: As a result of the retrospective evaluation of a total of 249 pediatric cases followed up with the diagnosis of cat allergy in our center; In terms of age distribution, it was observed that the lowest rate of patients was between the ages of 2 and 5.99, and in gender-based analyzes, it was determined that the rate of boys was significantly higher than girls, especially in cases with allergic sensitivity. This study suggests that the immune response to cat allergy may show gender-related differences in childhood. In our study, when the distribution of concomitant atopic diseases such as asthma, allergic rhinitis and food allergy was examined, it was found that a history of food allergy was seen at significantly higher rates in individuals who were sensitive to cat allergy.This supports the existence of an immunological relationship between cat allergy and other atopic conditions. Although the most commonly reported symptoms in patients diagnosed with cat allergy were allergic rhinitis findings such as sneezing and runny nose, the incidence of these complaints did not make a statistically significant difference. This suggests that although symptoms of allergic rhinitis are common in individuals with cat allergies, these symptoms may not be directly related to the level of sensitivity . In our study, when the family histories of the cases diagnosed with cat allergy were evaluated, there was no statistically significant correlation between the atopic disease history reported in the parents or first-degree relatives and the susceptibility of the patients to cat allergy . This suggests that cat allergy may develop independently of familial atopic burden and that genetic factors may not be decisive in this specific type of allergy.
Benzer Tezler
- IgE aracılı yumurta alerjisi olan çocuklarda klinik presentasyonlar ve tolerans risk faktörlerinin tespiti
Determination of clinical presentations and tolerance risk factors in children with İGE-mediated EGG allergy
MERVE KOYUNBAKAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HİMMET HALUK AKAR
- Kedi ve köpeklerde akut spinal kord travmalarında meloksikamın etkinliğinin klinik olarak değerlendirilmesi
Clinical evaluation of the effectiveness of meloxicam in acute spinal cord trauma in cats and dogs
DİLRUBA PERVAZ ALTUNYUVA
Doktora
Türkçe
2024
Veteriner Hekimliğiİstanbul Üniversitesi-CerrahpaşaCerrahi (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OKTAY DÜZGÜN
- Kedi ve köpeklerde açık kırıkların sağaltım teknikleri ve sonuçlarının değerlendirilmesi
Evaluation of treatment techniques and results of open fracturesof cats and dogs
BURAK GÜRKAŞ
Doktora
Türkçe
2024
Veteriner Hekimliğiİstanbul Üniversitesi-CerrahpaşaCerrahi (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MURAT KARABAĞLI
PROF. DR. KÜRŞAT ÖZER
- Kedi ve köpeklerde merkezi sinir sistemi lezyonlarına ilişkin manyetik rezonans görüntüleme ile elde edilen bulguların değerlendirilmesi
Evaluation of magnetic resonance imaging findings related with central nervous system lesionsin cats and dogs
BURCU EZGİ EREGAR
Doktora
Türkçe
2024
Veteriner Hekimliğiİstanbul Üniversitesi-CerrahpaşaCerrahi (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖZLEM GÜZEL