Geri Dön

Türkiye'de ihracatı teşvik tedbirleri ve gelişimi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 9785
  2. Yazar: FİLİZ ÖZMUŞTU
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. HALİT TARGAN ÜNAL
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Ekonomi, Economics
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1990
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Para ve Banka Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 75

Özet

ÖZET VE SONUÇ Gelişmekte olan ülkelerin ekonomik kalkınma sürecinde karşılaştıkları önemli sorunlar dan birisi ödemeler bilançosu açıkları, yani döviz sorunudur. Çünkü, kalkınma, yurtiçi kaynaklara olduğu kadar yurtdışından yatırım, ara malı ve temel ham maddelerin ithal edilmesinide zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle, kalkınmanın gerektirdiği ithalatı finanse etmek amacıyla döviz gelirlerine ihtiyaç duyulmakta? bu hususta, ihracattan sağlanan gelirler, gelişmekte olan ülkeler bakımından en sağlıklı ve kalıcı döviz geliri elde etmenin bir yolu olmaktadır. Gelişmekte olan ülkeler açısından sanayileşmenin devam ettirilebilmesi için ihracattan sağlanan döviz gelirleri, sadece yurtiçi tasarruf eksiğini tamamlamak için değil, fakat aynı zamanda döviz açığını kapamak bakımından da özel bir önen. taşımaktadır. İhracatın arttırılması, ekonomide çeşitli olumlu etkileri de beraberinde getirmektedir. Herşeyden önce, ihracat, toplam talebi oluşturan önemi; kalemlerden birisidir, özellikle, ekonomide atıl bir kapasitenin bulunduğu ve işsizliğin yaygın olduğu bir durumda, ihracat artışından kaynaklanan talep genişlemesi, ekonomiyi tam kapasiteye geçiripülkedeki işsizliği eritirken aynı zamanda reel bir üretim artışını da beraberinde getirmektedir. Gelişmekte olan ülkelerin çoğunda olduğu gibi ülkemizin de karşılaştığı önemli ekonomik sorunlarından birisi, ödemeler bilançosu sorunları olmuştur. Türkiye, özellikle 197041i yılların ikinci yarısında ortaya çıkan olumsuz bazı iç ve dış gelişmelerin sonucunda döviz darboğazına girmiştir. 1979 yılına gelindiği zaman ise, öde meler bilançosu sorunları tam bir çıkmaza girmiş, ithalat transferleri döviz kıtlığı nedeniyle yapılmadığından sanayi kesiminde eksik kapasite kullanımı yaygınlaşmış, işsizlik ve enflasyon oldukça yüksek düzeylere ulaşmış ve ekonomik kalkınma hızı da negatif olmuştur, 1970 yılların sonunda Türk ekonomisinde yaşanan olumsuz gelişmelerde, dış dünyada yaşanan petrol fiyatlarındaki önemli artışlar ve bunun ne den oluğu sanayileşmiş ülkelerde yaşanan stagflasyon kadar, yurt içinde izlenen iktisat politikalarının da önemli bir etkisi olmuştur. Ülkemizde, 1980'lere kadar, genel hatları itibariyle, düşük bir döviz kuru politikası, ve negatif faiz oranları ile Desteklenen yurtiçi sanayileri korumayı amaçlayan bir ithal-ikame stratejisi uygulanmıştır. Zaman zaman66 başvurulan yüksek oranlı devalüasyonlara rağmen, ülkede izlenen hatalı para ve maliye politikalarının bir ürünü olan enflasyon nedeniyle, Türk Lirasının dolar karşısındaki değeri yüksek tutul muştur. Böylece, varlığını sürdüren gerçekçi olmayan döviz kuru politikası, başta ihracat olmak üzere döviz kaynaklarını kuru politikası, başta ihracat olmak üzere döviz kaynakları kuruturken, ithalatı teşvik etmiş ve sonuçta 1970 yılların sonuna gelindiğine Türk ekonomisi tam bir krizin içine düşmüştür. Aynı yıllarda, ülkenin içine düştüğü sosya] huzursuzluk ve iktidarların sık sık değişmesi biçiminde yaşanılan siyasal istikrarsızlık, ekonomik alana yaşanan buhranın daha da yaygınlaşmasında b- nemli bir etkisi olmuştur. Ülkede yaşanılan bu olumsuz gelişmelere bir tepki olarak 1980 yılının başlarında izlenen iktisat politikalarında ve sanayileşme strateji sinde önemli bir yön değişimi gerçekleştirilmiş tir. 24 Ocak 1980 istikrar tedbirleri olarak Türk iktisat tarihine geçen bu kararlar, çeşitli alanlarda olduğu kadar, ihracata yönelik sanayileşme stratejisi için de bir dönüm noktası olmuştur. Bu tarihten itibaren benimsenmiş olan ihracata- yönelik strateji ile döviz gelirlerini arttırmak amacıyla bir dizi ihracatı teşvik tedbirleri uy-uygulamaya konulmuştur. Özellikle 1980 yılından itibaren uygulanan belli başlı ihracatı teşvik tedbirleri şunlardır Gerçekçi bir döviz kuru politikası -İhracatta vergi iadesi -Kaynak kullanımı destekleme fonu -ihracat reeskont kredisi -Kurumlar Verqisi istisnası -Vergi, resim ve harç istisnası -ihracat dövizini kullanma hakkı, -İthalatta döviz tahsisi uygulaması -büyük ihracatçılara munzam vergi iadesidir. Burada ifade edilen ihracatı teşvik tedbirlerinin, ihracatı uyarmada önemli bir etkisi ol muştur. Nitekim, bu teşvik tedbirlerinin sayesin de ihracatta önemli bir artış kaydedilmiş ve yıllardan sonra ilk defa 1988 yılında, ülkemizde cari işlemler hesabı fazla vermiştir, özellikle dış dünyada yaşanan korumacılık eğilimlerinin ve kota sınırlamalarının yaygınlaştığı bir dönemde, cari işlem hesabının fazla ile sonuçlanmasını ülkemiz açısından memnuniyet verici bir gelişme olarak değerlendirmek gerekmektedir.

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. 1995 sonrasında Türkiye'de sanayi sektörüne ilişkin ihracat teşvikleri

    Export incentives related to the industrial sector of Turkey in post 1995 era

    EMRAH KIŞOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    EkonomiGazi Üniversitesi

    İktisat Bölümü

    PROF. DR. TUBA ONGUN

  2. Türkiye iktisat politikalarının belirlenmesinde iktisadi kurum-kural ve kuruluşların rolleri

    Başlık çevirisi yok

    İBRAHİM GÜRAN YUMUŞAK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1995

    Ekonomiİstanbul Üniversitesi

    DOÇ.DR. YUSUF TUNA

  3. Türkiye İhracat-İthalat Bankası'nın ihracat sektörleri üzerindeki finansal etkisinin ölçülmesinde bir model uygulaması

    A Model approach measuring the financial influence of Turk Ex-Im Bank on export sectors

    AYSUN TOKMAKOĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    EkonomiDokuz Eylül Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖZCAN GÜVEN