Eine vergleichende studie über die semiotische bedeutung der karikaturen in Deutschen und Türkischen zeitungen
Alman ve Türk gazatelerindeki karikatürlerin göstergebilim açısından karşılaştırması üzerine bir çalışma
- Tez No: 98585
- Danışmanlar: PROF. DR. SÜLEYMAN YILDIZ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Güzel Sanatlar, Fine Arts
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2000
- Dil: Almanca
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Alman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 109
Özet
Bu çalışmamızın birinci bölümünde göstergenin ve göstergebilimin tanımını yaptıktan sonra, bu tanımlardan yola çıkarak göstergelerin işlevlerini ve kullanım alanlarını tespit ettik. Bunu yapmaktaki amacımız, birçok göstergebilimcinin tanımından yola çıkarak bir gösterge kavramını belirlemektir. Ortaya koyduğumuz tanımlama göstergebilimcilerin ortaya koydukları tanımların ortak özelliklerini göstermektedir. Çalışmamızın ikinci bölümünde göstergebilimin tarihsel gelişimini ele aldık ve eleştirilere yer verdik. Platon ve Aristo'dan başlayarak günümüz göstergebilmcüerinin düşüncelerine kadar geldik. Platon'un, göstergenin tanımladığı obje ile birebir ilişki kurduğu tezine karşılık Aristo, göstergenin zihinde bir tasarım oluşturduğunu söyler. Bu tartışma, göstergebilim temellendirilmesi açısından büyük önem taşır. Ancak şunu da ortaya koymalıyız ki, bütün bu tartışmalar felsefenin içinde yer alan tartışmalardır. Modern anlamda bu alan C.S. Pierce, F. de Saussure ve C. Morris' in çalışmanndan sonra başlıbaşına bir bilim dalı olmuştur. Pierce gösterge kavramına“yorumlayıcı”sözcüğünü katmış, Saussure göstergeyi gösteren ve gösterilen olarak ele almış ve Morris bu iki bilimcinin dışında Amerika'da gelişen“davranışçılık”kuramını ilave etmiştir. Daha sonraları U. Eco ve M. Bense gibi göstergebilimciler tüm bu kuramları yeniden kurgulayıp eleştirisini yapmışlardır. Çalışmamızın üçüncü bölümünde karikatürün tanımını ve etimolojik gelişimini verdikten sonra Türk ve Alman karikatürünün tarihçesini ele alıp, belli başlı Türk ve Alman karikatür sanatçılarına değindik. Toplumsal olguların ve bireylerin nesne olarak karikatür sanatı için neler ifade ettiği bu bölüm içinde değerlendirilmiştir. Çalışmamızın dördüncü bölümünde, karikatürün göstergebilim açısından işlevini inceledik. Bunları gerçekleştirirken, C. Morris'in davranışçılık kuramından yola çıkarak, karikatürlerin sanatsal göstergeler olduğunu ve ancak bu türden göstergelerle işlevlerini yerine getirdiklerini tespit ettik. C.Morris'i çıkış noktası olarak almadaki amacımız, bireylerin karikatür sanatı karşısındaki tepkimelerini göstergebilimsel olarak yansıtmaktı. Bu tepkimeleri Morris bir çizelge halinde ortaya koymuş, biz de çalışmamızda bu çizelgeden yola çıkarak karikatür sanatım aydınlatmaya çalıştık. Çalışmamızın beşinci bölümünde ise Türk ve Alman karikatürünün göstergebilim açısından benzerliklerini ve ortak olmayan noktalan tespit ettik. Araştırmalarımız sırasında, göstergebilim açısından her iki ulusun karikatür sanatının büyük benzerlikler gösterdiği, ortak olmayan noktalanıl çok az olduğu hatta birçok özelliğin ortak olduğu tespit edilmiştir. Çalışmamızın bu bölümü birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü bölümünlerin ortak bir sentezidir.
Özet (Çeviri)
In der Einleitung dieser Arbeit haben wir versucht, die Disziplin der Semiotik in ihrem relevanten Grundzügen darzustellen. Unsere Absicht war, von den Definitionen und ÂuBerungen der Sprachwissenschaftler ausgehend eine eigenstandige Definition vorzulegen. Im zweiten Kapitel haben wir die Semiotik geschichtlichen untersucht. Wir haben mit dem Unterschied zwischen Platons und Aristoteles' Zeichenauffassung dargestellt und bis zu den Zeichenauffassung von C.S. Pierce, F.de Saussure und C. Morris vorangegangen. Im dritten Kapitel haben wir die Betrachtungsweise von C. Pierce, F.de Saussure und C. Morris detaillierter durchgenommen. F.de Saussure war der erste, der von der Semiotik gesprochen hatte und der Ansicht war, dass diese als spezifische Wisseschaft betrachtet werden müsste. Im vierten Kapitel haben wir“behâvioristische”Theorie von C. Morris als Ausgangspunkt genommen, weil mit dieser Theorie die Karikaturen als künstlerische Tâtigkeit betrachtet werden können, uiid die Reaktion des Individuums dabei untersucht wird. Morris hat seine Theorie auf verschiedene Diskurstypen aufgebaut. Von diesen Diskurstypen ausgehend haben wir unsere Untersuchung durchgeiuhrt. Im fünften Kapitel unserer Arbeit haben wir Gemeinsamkeiten und Unterschiede der deutschen und türkischen Karikaturen untersucht. Unsere Untersuchung hat uns zum folgenden Resultat gefiihrt: Die deutschen und türkischen Karikaturen, die wir anhand der Semiotik untersucht haben, zeigen grosse Âhnlichkeiten miteinander. Unterschiede beider Karikaturtypen haben wir dagegen im geringeren Masse festgestellt. Hier im letzten Kapitel haben wir den ersten, zweiten, dritten und vierten Teil bewertet und diese Bewertungen zusammengefafit.
Benzer Tezler
- Eine vergleichende studie uber die namengebung und personennamen im Deutschen und im Turkischen
İsim verme Almancada ve Türkçede kişi adları üzerine karşılaştırmalı bir çalışma
FAİK ÖMÜR
- Eine vergleichende studie über Karin Struck's roman Klassenliebe und gerd fuchs roman Beringer und die lange wut
Karin Struck'un Klassenliebe ve Gerd Fuchs'un Beringer und die lange Wut adlı romanların karşılaştırılması
HATİCE ŞAHİN
Yüksek Lisans
Almanca
2005
Türk Dili ve EdebiyatıSelçuk ÜniversitesiAlman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FATİH TEPEBAŞILI
- Eine vergleichende studie über Friedrich Schillers dramastück 'Don Carlos' und Tankred Dorsts dramastück 'Karlos'
Başlık çevirisi yok
NURHAN TURGUT
- Chronische Periaortitis: Eine retrospektive Studie über 20 Patienten mit retroperitonealer Fibrose und Diskussion der Literatur
Başlık çevirisi yok
ABDULGAZİ KESKİN
Doktora
Almanca
2008
RomatolojiAlbert-Ludwigs-Universität Freiburg im BreisgauPROF. DR. K. WARNATZ
PROF. DR. M. UHL
- Form und motivik der ökologischen dystopien am beispiel von Helene Bukowskis 'Milchzähne' und Oya Baydars 'Köpekli Çocuklar Gecesi'
Helene Bukowski'nin 'Milchzähne' ve Oya Baydar'ın 'Köpekli Çocuklar Gecesi' örneklerinde ekolojik distopyanın biçim ve motifleri
ÇİĞDEM FİDAN
Yüksek Lisans
Almanca
2024
Alman Dili ve EdebiyatıAkdeniz ÜniversitesiAlman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ SEVGİ ARKILIÇ SONGÖREN