Tibialardaki fizyolojik stres göstergeleri üzerine epidemiyolojik bir araştırma
An Epidemiological research on physiological stress indicators on tibias
- Tez No: 98623
- Danışmanlar: PROF.DR. METİN ÖZBEK
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Antropoloji, Anthropology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2000
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Antropoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 193
Özet
ÖZET Harris çizgileri, toplumlardaki fizyolojik stres göstergelerinin derecesini ve şeklini belirlemede kullanılabilecek uygun veriler sağlar. Stres esas olarak kronik midir veya akut mudur? çocukları mı yetişkinleri mi daha fazla etkiler? artan ölüm oranlan ile ilişkili midir? gibi sorulara yanıt bulabilmek amacıyla bu güne değin çoğunlukla iskelet populasyonlan üzerinde gerçekleştirilen çalışmalara ek olarak bu araştırmada yaşayan çocuklarla çalışılması amaçlanmıştır. Hastanelerin radyoloji servislerine herhangi bir rahatsızlık nedeniyle başvuran çocuklar arasından rastgele seçilen 210 erkek ve 190 kız çocuk, toplam 400 bireylik örneklem üzerinde yürütülen araştırmada, Harris çizgilerinin varlığı saptanmaya çalışılmıştır. Bunun için radyolojik analizden yararlanılmıştır. Fizyolojik stres göstergesi olarak kabul edilen Harris çizgilerinin belirlendiği çocuklarda, bu çizgilerin öncelikle oluşum yaşlan hesaplanmış, hangi yaşlarda ve hangi cinste yoğunlaştığı belirlenmeye çalışılmıştır. Daha sonra oluşum nedenlerini belirlemeye yönelik olarak çocuklann ebeveynlerine bir dizi soru yöneltilmiştir. Bu çerçevede, anne sütü emme süreleri, kardeş sayılan, geçirdikleri enfeksiyon hastalıktan ve sosyoekonomik düzeylerini ortaya koyan sorular hazırlanmıştır. Elde edilen verilere istatistiksel analiz uygulanmış ve sonuçlann yorumu yapılmıştır. Buna göre, Harris çizgilerinin bizim örneklemimizdeki durumu, yaygın kanının tersine kız çocuklannda sık görüldüğü ve çizgi ortalamalarının da bu bağlamda sayıca fazla olduğu belirlenmiştir. Harris çizgisi oluşum yaşı, incelenen literatüre paralel olarak 2-3 yaş civanndadır. Sütten kesme yaşlan (ay) ile Harris çizgilerinin oluşumu arasında anlamlı bir sonuca ulaşılamamıştır. Enfeksiyon hastalıklarına baktığımızda erkek çocuklannda boğmaca hastalığı ve kız çocuklannda suçiçeği ile Harris çizgileri arasında zayıf bir ilişki olduğu saptanmıştır. Hastalık geçirmiş çocuklardaki Harris çizgisi ortalamalan hastalık geçirmemiş olanlardan daha yüksektir. Sosyoekonomik düzey ile Harris çizgisi arasındakiilişkiye gelince, sosyoekonomik düzeydeki düşüşe paralel olarak özellikle kız çocuklarında Harris çizgisine sahip çocukların sayılarında artış olduğu belirlenmiştir. Ek olarak, kardeş sayısındaki artışın çocuklarda fizyolojik stres yaratabileceği düşünülerek, bu konu da incelenmiş ve istatistiksel sonuca ulaşılamamasına karşın, özellikle kız çocuklarının sayıca artan kardeş sayısından etkilendikleri ortaya konmuştur. Epidemiyolojik değerlendirmeden sonra Harris çizgilerinin çocukların boy uzunluğuna etkileri ve mine hipoplazyası ile birlikte ortaya çıkış süreçleri sorgulanmıştır. Sonuç olarak fizyolojik stres göstergesi olan Harris çizgilerinin oluşumunda, kültürel örüntü ve alışkanlıklarda ortaya çıkan beslenme, çocuk bakımı, yerleşme düzeni, sosyoekonomik düzey ve enfeksiyon hastalıkları gibi değişikliklerin birey ve topluluk üzerinde dönemsel streslere neden olduğu ortaya konmuştur. Tek bir faktöre bağlı olmaksızın çoklu faktörler etkisinde oluştuğunu kabul ettiğimiz Harris çizgilerinin ortaya çıkışında, bireysel direnme ve bağışıklık sistemi gibi uyum sağlama süreçleri de gözardı edilmemelidir.
Özet (Çeviri)
Ill SUMMARY Harris Lines provide valuable data for determining the extent and nature of the physiological stress factors acting on a human community under examination. This study has an aim of conducting research on living children, in addition to the traditional approach of studying skeletal populations, with a view of answering questions like“ Is the stress basically chronic or acute in nature?, does it have a greater impact on children or adults?, or does it have correlation with increased rates of death”. In the research, conducted on a sample group consisting of 400 children, including 210 male and 190 female individuals randomly selected from those under examination in the radiology services of hospitals, the existence of Harris lines were examined. Radiological analysis was applied to reach this goal. For children having Harris Line formations, widely accepted as indicators of physiological stress, the ages of formation have been determined, and information on the variations of the number of lines with age and between sexualities have been sought, to determine at which age and for which sexuality the densest line population is present. The parents have been interviewed and a group of questions asked, with a view of determining the nature of stresses undertaken by the child that may have caused the formation of Harris Lines. In this context, questions have been carefully selected to determine the period of breast feeding, number of siblings, and history of infectious diseases for the child, and the socio-economical level of the family. Based on this data, it has been determined that, for the sample group under examination, the frequency of formation of Harris Lines is greater for girls, and the average number of lines is greater for this sexual group also, in contrary with popular belief. The determined age for the formation of Harris Lines is around 2-3 years, in conformance with published literature. Experimental analysis has not yielded a meaningful correlation between the formation of Harris Lines and the age ofIV weaning (in months). Correlation studies on infectious diseases have indicated a weak correlation between the formation of Harris Lines and the occurrence of whooping-cough infections for the boys and chicken-pox infections for the girls. The averages for the Harris Line numbers for children having these infectious diseases are higher than those for children not having the infections. Analysis to determine correlation between the socioeconomical level of the family and the occurrence of Harris Lines has yielded the result that in parallel with a decrease in the socioeconomical level, the number of individuals having Harris Line formations increases, especially for the girls. In addition, as a consequence of the assumption that an increase in the number of siblings can impose additional stress on the child, this case has been examined, and although statistically meaningful results have not been obtained, it has been determined that especially the girls are affected by an increase in the number of siblings. After the epidemiological evaluations, the effects of Harris Lines on the stature of the children, and the process of co-ocurrence of Harris Lines and mineral hypoplasia have been questioned. As a result, it can be stated that changes in the cultural environment and habits, like nutrition, child care, degree of immobility, socioeconomical level, and infectious diseases, which impose periodical stresses on the individual and the community, have an impact on the formation of Harris Lines, which are indicators of physiological stress. One should not overlook the compensating effects of processes like the individual's resistance to the stress factors and the positive effects of the individual's immunological system on the formation of Harris Lines, which are accepted to be the end result of multiple factors, rather than a single stress factor.
Benzer Tezler
- Kemik defektlerinin iyileşmesinde rifamisin ile allojenik, alloplastik ve heterojen kemik greftlerinin etkilerinin histopatolojik olarak incelenmesi
Effect of rifampin in combination with allogeneic, alloplastic, and heterogenous bone grafts on bone regeneration in rat tibial bone defects
ALPER KAYA
- Ratlarda oluşturulan kemik defektlerinde hyaluronik asit ile fibroblast büyüme faktörü-2'nin yeni kemik oluşumuna etkisinin histopatolojik olarak değerlendirilmesi
Histopathological evaluation of effects of hyaluronic acid and fibroblast growth factor-2 on new bone formation in surgically created bone defects in rats
ESİN İLKEM KURU
Doktora
Türkçe
2016
Diş Hekimliğiİstanbul ÜniversitesiAğız Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HATİCE NEVİN BÜYÜKAKYÜZ
- Tibia diafiz kırıklarında cerrahi tedavi sonrası rotasyonel deformiteler
Rotational deformities of tibia diaphises after surgical treatment
MAHMUT ALTINIŞIK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Ortopedi ve TravmatolojiEge ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SALİH KEMAL AKTUĞLU
- Kemik defektlerinin iyileşmesinde sentetik kemik greftleri ile kalsiyum kanal blokerleri ve ß-2 reseptör antagonistlerinin etkilerinin deneysel olarak incelenmesi
Experimental investigation of use of synthetic bone graft with calcium channel blockers and ß-2 receptor antagonists on healing of bone defects
İBRAHİM KÖSE
Doktora
Türkçe
2012
Diş HekimliğiDicle ÜniversitesiAğız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. KAMİL SERKAN AĞAÇAYAK
- Distraksiyon osteogenesiz tekniği ile uzun kemiklerin diafizlerindeki segmental kemik kayıplarının giderilmesi (deneysel araştırma)
Başlık çevirisi yok
ASIM BÜLENT PAŞA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1993
Ortopedi ve TravmatolojiTrakya ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. KENAN SARIDOĞAN