Gastroözefagial reflü (GÖR) hastalarında gözlenen dental erozyonun dişhekimliğindeki önemi ve ağız içindeki erozyon risk faktörlerinin sağlıklı bireyler ile karşılaştırılması
The Importance of dental erosion observed in gastroesophageal reflux (GOR) patients in dentistry and the comparison of the intraoral erosion with healthy subjects
- Tez No: 99546
- Danışmanlar: PROF.DR. HALİS ŞİMŞEK, PROF.DR. HÜLYA KÖPRÜLÜ
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
- Anahtar Kelimeler: Dental erozyon, Gastroözefagial Reflü Hastalığı (GÖRH), tükürük diyet, OHI, DMFT, DMFS, Dental erosion, Gastroesophageal Reflux Disease (GORD), saliva, diet, OHI, DMFT, DMFS
- Yıl: 2001
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 111
Özet
ÖZET Güngör, S., Gastroözefagial Reflü (GÖR) Hastalarında Gözlenen Dental Erozyonun Dişhekimliğindeki Önemi ve Ağız İçindeki Erozyon Risk Faktörlerinin Sağlıklı Bireyler ile Karşılaştırılması, Hacettepe Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Konservatif Diş Tedavisi Doktora Tezi, Ankara, 2001. Aşınma, diş sert dokularının bakteri içermeyen kaybıdır. Hastalarda estetik, fonksiyonel veya restoratif problemlere neden olabilir. Atrizyon, abrazyon, abfraksİyon ve erozyon terimlerijdiş sert doku aşınmasını tanımlar ve anlamları kısmen farklıdır. Dental erozyon klinik terimi; diş sert dokularının patolojik, kronik, lokalize ve ağrısız kaybının fiziksel sonucunu tanımlamakta kullanılır. Diş sert dokuları, bakteri içermeksizin kimyasal olarak asit tarafından diş yüzeyinden uzaklaştırılmaktadır. Erozyona neden olan asitlerjağız içi flora ürünü değillerdir. Diyetle ilgili, mesleki veya iç kaynaklıdırlar, iç kaynaklı asitler endojenik asitlerin sonucudur. İç kaynaklı faktörler nedeniyle oluşan dental erozyon, kusma veya gastroözefagial reflü sonucu gastrik asidin dişlere ve ağız içine ulaşması ile oluşmaktadır. Dental erozyon Gastroözefagial Reflü Hastalığı (GÖRH) ile ilişkilidir. Çalışmanın amacı GÖR hastalarında oral ve dental şikayetleri, diyet ve oral hijyen alışkanlıklarını araştırmak ve sonuçları sağlıklı kontrol grubu ile karşılaştırmaktır. Çalışmaya 1 1 GÖR hastası ve 1 1 sağlıklı birey katılmıştır. Her bir bireyin medikal ve dental hikayeleri alınmıştır. Medikal muayenede, hastalara reflü hastalıklarına bağlı olarak ağız içi ve farinksteki sübjektif semptomlar sorulmuştur. Bireylerin aynı zamanda diyet ve oral hijyen alışkanlıkları belirlenmiştir. DMFT, DMFS, OHI ve dental erozyon anamnez formunda kaydedilmiştir. Tükürük akış oranları, pH ve tamponlama kapasitesi değerleri incelenmiştir. Dental erozyon Smith ve Knight'a göre sınıflandırılmıştır. Çalışmada erozyonun genelde üst dişlerin palatinal yüzeyleri ve alt dişlerin insizal ve okluzal yüzeylerinde lokalize olduğu gözlenmiştir. Erozyonun şiddeti ve GÖR semptomlarının süresi ve reflü sıklığı arasında direkt bir ilişki bulunmamıştır. Gruplar arasında günlük diş fırçalama sıklığında fark saptanmamıştır. Anamnez formundan elde edilen sonuçlara göre gruplar arasında asidik yiyecek ve içecek tüketimi bakımından farkVI yoktur. GÖR hastalarında diş yüzeylerindeki kayıplar belirgin olarak daha yüksektir. Buna bağlı olarak, GÖR hastalan kontrol grubuna göre daha az dişe sahiptir. Gruplar arasında uyanlmamış tükürük akış oranı ve pH değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktur. GÖR hastalarında uyarılmış tükürük akış oranı değerleri kontrol grubuna göre daha düşüktür ve fark istatistiksel olarak anlamlıdır. GÖR hastalanndaki düşük tamponlama kapasiteli bireylerin sayısı kontrol grubu ile karşılaştırıldığında belirgin olarak yüksektir.
Özet (Çeviri)
ABSTRACT Güngör S., The Importance of Dental Erosion Observed in Gastr oesophageal Reflux (GOR) Patients in Dentistry and the Comparison of the Intra oral Erosion Risk Factors with Healthy Subjects, Hacettepe University, Health Science Institute PhD Thesis in Restorative Dentistry, Ankara, 2001. Wear, is a loss of tooth hard tissue involving any bacteria. It may cause aesthetic, functional or restorative problems in patients. The terms attrition, abrasion, abfraction and erosion have been used to describe the wear of dental hard tissue and their meanings are slightly different. The clinical term dental erosion is used to describe the physical result of a pathologic, chronic, localized, painless loss of dental hard tissue chemically etched away from the tooth surface by acid without bacterial involvement. The acid responsible for erosion are not products of intra oral flora; they stem from dietary, occupational or intrinsic sources. Intrinsic erosion is the result of endogenous acid. Dental erosion due to intrinsic factors is caused by gastric acid reaching the oral cavity and the teeth as a result of vomiting or gastroesophageal reflux. Dental erosion was associated with Gastroesophageal Reflux Disease (GORD). The aim of the present study was to investigate oral and dental symptoms, dietary and oral hygine habits in GOR patients and to compare the results with healthy controls. 11 subjects with GORD and 11 systematically healty subjects participated in the present study. The medical and dental histories of each subject were verified. At the medical examination, the patients were asked about their subjective symptoms in the mouth and pharynx in relation their reflux disease. The subjects were also interviewed on their dietary and oral hygiene habits. DMFT, DMFS, OHI and dental erosion were recorded in questionnaire form. The values for salivary flow rate, pH and buffer capacity were investigated. Dental erosion were classified according to Smith and Knight. In the present study, the erosions were located mainly on the palatal surfaces of the maxillar and the incisal and occlusal surfaces of the mandibular teeth. No direct correlations were found between the severity of the erosionvııı and the duration of GOR symptoms or the frequency of reflux. No difference between the groups was found in the daily toothbrushing frequency. Results from the questionnaire revealed no difference in the consumption of asidic food or drinks between the groups. The missing surfaces were significantly higher in GOR patients. As a result, the patients with GOR had less teeth than control group. There were no statistically significiant difference in unstimulated salivary flow rate and pH values between the groups. In GOR patients stimulated salivary flow rate values were lower than control group and the difference was statistically significant. The number of subjects with low buffering capacity was relatively high in GOR patients in comparison with control group.
Benzer Tezler
- Astımda gastroözofageal reflü sıklığı ve tedavisi
Başlık çevirisi yok
MÜGE GENCER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1999
Göğüs Hastalıklarıİstanbul ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FEYZA ERKAN
- İnterstisyel akciğer hastalığı ve kronik öksürük hastalarında bronş lavajında pepsin düzeyinin araştırılması
Başlık çevirisi yok
FATMA SELEN ALA ÇITLAK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Göğüs HastalıklarıOndokuz Mayıs ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NURHAN KÖKSAL
- Gastroözefajial reflü ve nonülser dispepsi hastalarında midede helikobakter pilori dağılımı ve kardiya bölgesi inflamasyonu
Distribution of helicobacter pylori in stomach and inflamation of cardio in gastroesophageal reflux disease and non-ulcer dyspepsia patients
BÜLENT DEĞERTEKİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2001
GastroenterolojiGazi Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. G. ŞÜKRÜ DUMLU
- Kronik böbrek yetmezliği olan konservatif tedavi ve farklı renal replasman tedavisi gören hastalarda gastrointestinal sistem semptom ve bulgularının karşılaştırılması
Comparing of gastrointestinal system symptoms and disorders of patients with chronic renal failure who having conservative treatment and different renal replacement treatments
DOĞU KARAHAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Gastroenterolojiİnönü Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İDRİS ŞAHİN
- Gastroözofageal reflünün ve antireflü tedavinin büyüme ve gelişme üzerine etkisi
Başlık çevirisi yok
YEŞİM ACAR