İslam Hukukun'da ve Osmanlı Devleti'nde egemenlik anlayışı
The Concept of sovereignty in Islamic Law and Ottoman Empire
- Tez No: 100140
- Danışmanlar: PROF.DR. GÜLNİHAL BOZKURT
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Hukuk, Kamu Yönetimi, Law, Public Administration
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2001
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 226
Özet
217 ÖZET İslâmiyet hem bir din, hem de bir hukuk sistemidir. Hz. Muhammed bu dinin peygamberi ve yeni kurulan İslâm Devleti'nin yöneticisidir. İslâm Hukuku'nda egemenlik Tann'ya ait olduğu için Hz. Peygamber egemenlik hakkının doğrudan sahibi değildir. O, olsa olsa Tann'mn yeryüzündeki elçisidir. Hz. Peygamber'den sonra başa geçen halifeler ise O 'nun bir tür halefi oldukları için egemenlik hakkına doğrudan asla sahip değildirler. İlk dört halife zamanında halifeler seçimle iş basma geldikleri halde, Emevîler'den itibaren halifelik babadan oğla geçmeye başlamış, ay m durum Abbasîler döneminde de sürmüştür. Bu dönemde Bizans ve Sasanî hükümdarlarının mutlak egemenliklerinden etkilenen halifeler kendilerini Tann'mn yeryüzündeki gölgesi olarak görmüşlerdir. Bir süre sonra dünyevî otoriteleri azalan Abbasî halifelerinin, kurulan İslâm devleti hükümdarlarma devletlerini yönetme hakkım vermeye başladıkları görülmektedir. Büyük Selçuklu Devleti'nin hükümdarları da Halife'den bu yetkiyi almışlar, ama daha sonra ülkelerini tıpkı bir eski Türk kağanı gibi yönetmişlerdir. Şu halde, Türkler eski egemenlik anlayışlarını İslâm esaslarıyla bağdaştırmışlardır. Aym durum Büyük Selçuklular'dan sonra kurulan Anadolu Selçukluları ve bu devletten sonra açılan Anadolu Beylikleri Dönemi için de geçerlidir. Hükümdarların eski Türk egemenlik anlayışına bağlı olarak ülkelerini ailelerinin erkek üyeleri arasında pay etmeleri, devletin kısa sürede çökmesine zemin hazırlamış, bu süreç güçlü hükümdarlar sırasında bir süre geciktirilebilmiştir. Aslında Osmanlı Devleti'nde de eski Türk egemenlik anlayışının bir süre devam ettiği anlaşılmaktadır. Fakat Osmanlılar zaman içinde padişahların otoritelerinin mutlak hale dönüşmesi ve tahta geçme usulünde belirli dönemlerde belirli sistemlerin uygulanabilmesi sayesinde ayakta kalmayı başarabilmişlerdir. Türkler'in eski egemenlik anlayışlarım İslâmiyet'i seçtikten sonra bırakmamalarının temel sebebi, İslâm Kamu Hukuku'ndaki büyük boşluklardır. Osmanlı Devleti'nde II. Mahmut döneminden itibaren egemenlik anlayışında önemli gelişmeler olmuştur. Bu Padişah zamanında ayanların kendisine zorla kabul ettirmek istedikleri“Sened-i İttifak”, padişahın egemenliğini sınırlamaya yönelik bir218 Kamu Hukuku belgesidir. II. Mahmut dönemini takiben Osmanlı Devleti'nde yeni bir dönem açılmıştır:“Tanzimat Dönemi ”Bu dönemde çıkarılan“Tanzimat”ve“Islahat”fermanları ile temel hak ve özgürlükler güvence altına alınmış, Devlet anayasal düzene doğru yol almaya başlamıştır. Nitekim, 1876'da Türkler' in ilk anayasası“Kanun-i Esasî”kabul edilmiş, bu Anayasa ile devletin hukukî statüsü belgelenmiştir; ancak bu Anayasa ile padişahın yetkilerinde hiçbir kısıtlama yapılamamış, onun mutlak yetkileri aynen tanınmıştır. 1909'da ise Anayasa ciddî biçimde değişikliğe uğratılmış, Osmanlı Devleti'nde ilk kez gerçek anlamda parlamenter rejim kurulmuştur. Ancak bu dönemde bile egemenliğin gerçek sahibine (ulusa) ait olduğuna dair bir hüküm yer almamaktadır. Egemenliğin ulusa verilmesi için Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması beklenmiştir.
Özet (Çeviri)
219 ABSTRACT Islam is either a religion or a law system and Mohammad is the prophet of it. He is also the administrator of the new Islam State. According to Islam, sovereignty belongs to God, so Mohammad has not got it, directly. He only represents God's sovereignty on the Earth. Neither Mohammad nor the caliphes, who came behind him, are not the direct owners of sovereignty. The first four caliphes were elected but after Emevi State,“Caliphate”turned to a Dynasty. Abbasians continued that system, too. Abbasian Sultans were affected by the Roman and the Iranian sultans' unlimited authorities, so they saw themselves as“the Shadow of God on the Earth ”. But in time, their worldly authority became less. After that, they started to give the Islam Sultans“the authority of administration of their own countries ”. After the Turkish Sultans had been given above stated authority, they started to govern their state as an ancient Kagan. That is the say, Turks practised the two ideas of sovereignty (The ancient Turkish and the Islamic one), together. They also separated their countries among the male members of the Dynasty. That caused their states to collapse in a short time. In fact, Ottomans practised the same idea in their organization, too. However they succeeded to stand on their feet longer, because their sultans had an unlimited authority and they used some determined methods in getting the throne. The main reason of using the ancient Turkish traditions, after accepting Islam, was the insufficiency of the Islamic Public Law. By the time Mahmoud E, some important changes happened in the idea of sovereignty in Ottoman State. Ayans wanted the limit the Sultan's sovereignty with a very interesting certificate;“Sened-i ittifak”. After that, the term of Tanzimat began. In this period, human rights were guaranteed by the State, with“Tanzimat”and“Islahat”writs. Thus, Ottoman State started to go to a“Constitutional Regime”. At the end,“Kanun-i Esası”; the first Constitution of Turks was put into force. But there was no sentence to limit the Sultan's sovereignty in it. His unlimited authority was still continuing. But, in 1909, the Constitution was completely changed and the“Parlamenter System ”was founded for the first time. But Turkish People did not have the sovereignty, yet. The nation had it in the new Turkish State, after 1923.
Benzer Tezler
- Osmanlı İmparatorluğu'nda yapının çöküşü
The Collopsing period of administrative structure of Ottoman Empire
RIZA ÜSKÜDAR
- Batı'da egemenlik kavramının gelişimi ve eski Türk egemenlik anlayışı
The Development of sovereignty in the west and the thought of sovereignty in ancient Turk
AYBARS PAMİR
- Les procureurs de la République travaillant au sein des cours d'assises en Turquie à l'égard des politiques néolibérales
Neoliberal politikalar bağlamında Türkiye ağır ceza mahkemelerinde görevli Cumhuriyet savcıları
GÖZDE AYTEMUR NÜFUSÇU
Yüksek Lisans
Fransızca
2013
SosyolojiGalatasaray ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. VERDA İRTİŞ
- Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunan Ermeni Kiliseleri koruma ve kullanım durumları
Protection and usage conditions of the Armenian Churches located in the Southeastern Anatolia region of Turkey
SEMRA HİLLEZ HALİFEOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
MimarlıkDicle ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. EMİNE DAĞTEKİN