Feminine gothic in Joyce Carol Oates's short fiction
Jojce Carol Oates'in kısa öykülerinde kadınsı gotik ögenin yansıtılışı
- Tez No: 104700
- Danışmanlar: DOÇ. DR. TÜRKAN ARAZ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Amerikan Kültürü ve Edebiyatı, American Culture and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2001
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 142
Özet
ÖZET JOYCE CAROL OATES'UN ÖYKÜLERİNDE KADINSI GOTİK TÜRÜN YANSITILIŞI Günümüzde, yalnız yazın alanında değil, genel olarak sanatta 'Gotik' türün etkisinin arttığına ve geçmişten gelen geleneksel zenginliğini yitirmeksizin modern toplum koşullarında yeni bir kimlik edindiğine tanık oluyoruz. Küreselleşen günümüz kültürü, Gotik türün içerdiği şiddet, erotizm, aşırılık ve abartılarla yansıtılıyor. Bu nedenle Gotik yazında insan benliğinin tatmini bağlamında korku, ölüm, terör ve sapkın cinsellik konulan önemli yer tutmaktadır. Amerikan Gotik yazmı Charles Brockden Brown, Edgar Allan Poe, Nathaniel Hawthorne ve Henry James gibi yazarlarca biçimlendirilmiştir. Bu yazarlar batıl inançların, bastırılmış isteklerin ve insanın dış dünyayı algılamasındaki derin psikolojik oluşumların etkilerini incelemişlerdir. En önemli unsuru olan 'gerçekdışılığı' ile hala etkili olan günümüz Gotik yazmı Thomas Pyncheon, Margaret Atwood ve Joyce Carol Oates gibi 'Neo-Gotik' türü temsil eden yazarlarca geliştirilmektedir. Bu yazarların yapıtlarmdaki modern Gotik karakterler alabildiğine yalnız ve çaresiz bireylerdir; umutsuzca yaklaşan yıkımın ve şiddetin tehdidini hissederler. Gotik yazının geçmişte ve günümüzde varlığını sürdürebilmesi araştırmacılar ve eleştirmenlerce bu türün özünde cinsiyetle ilintili oluşuna bağlanmaktadır. Bu önerme rastlantısal olmayıp, objektif bir neden-sonuç ilişkisiyle açıklanmaktadır: Amerikalılar krallarını, din adamlarını reddederek yeni bir ülke ve toplumsal düzen için olağanüstü bir mücadele içine girdiler. Bu kavga ataerkil otoriteye isyan etmeyi ve bir tür ana-oğul ensest ilişkisini beraberinde getirdi. Dolayısıyla Amerikalı yazarlar bu suçluluk duygusunu ve potansiyel suçlu olan kadın yaşammı vurgulayan yapıtlara yöneldiler. Böylece Amerikan romanmda kadınsı (feminen) unsur gelişmeye başladı. Kadın yaşammı en iyi şekilde yansıtabilen tür olan Gotik, kadınsı yazm ürünleriyle buluşmakta ve alış verişte hiç gecikmedi ve zorlanmadı. Kadınsı Gotik türe kimlik kazandıran ve onun günümüze değin varlığını sürdürmesini sağlayan üç devingen unsur vardır: 'Deneyim', 'Aşırdık' ve 'Kaçış'. Bu çalışmada yukarda sözü edilen üç unsurun, kadınsı Gotik türde yapıtları olan çağdaş Amerikan yazarı Joyce Carol Oates'un kısa öykülerinde nasıl kullanıldığı ve ilişkilendirildiği incelenmektedir. Oldukça çok sayıda yapıtları olan Oates Ulusal Kitap ödülünü kazanmış bir yazardır. Çağdaş toplumun dokusunda yer alan ürkütücü olguların insan psikolojisinde yol açtığı travmaları ve çarpıklıkları, özellikle de kadına yönelik şiddetin yarattığı etkileri olağanüstü bir duyarlılıkla sergileyen Oates, Gotik yazmın üç temel unsurunu öykülerinde çok etkili bir biçimde kullanmaktadır. Kadmm kırılgan ve aynı zamanda da güçlü doğasmı ayrıksı bir dille betimleyen Oates'un öyküleri açık yapıtlardır; öykülerinde herhangi bir son söz konusu değildir. Bu çalışmada, Oates'un kadınsı Gotik yapıtlarmdaki otantik ve gerçekçi bakış açısmm, öykülerinin ikna edici ve inandırıcı olmasını sağladığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Özet (Çeviri)
ÖZET JOYCE CAROL OATES'UN ÖYKÜLERİNDE KADINSI GOTİK TÜRÜN YANSITILIŞI Günümüzde, yalnız yazın alanında değil, genel olarak sanatta 'Gotik' türün etkisinin arttığına ve geçmişten gelen geleneksel zenginliğini yitirmeksizin modern toplum koşullarında yeni bir kimlik edindiğine tanık oluyoruz. Küreselleşen günümüz kültürü, Gotik türün içerdiği şiddet, erotizm, aşırılık ve abartılarla yansıtılıyor. Bu nedenle Gotik yazında insan benliğinin tatmini bağlamında korku, ölüm, terör ve sapkın cinsellik konulan önemli yer tutmaktadır. Amerikan Gotik yazmı Charles Brockden Brown, Edgar Allan Poe, Nathaniel Hawthorne ve Henry James gibi yazarlarca biçimlendirilmiştir. Bu yazarlar batıl inançların, bastırılmış isteklerin ve insanın dış dünyayı algılamasındaki derin psikolojik oluşumların etkilerini incelemişlerdir. En önemli unsuru olan 'gerçekdışılığı' ile hala etkili olan günümüz Gotik yazmı Thomas Pyncheon, Margaret Atwood ve Joyce Carol Oates gibi 'Neo-Gotik' türü temsil eden yazarlarca geliştirilmektedir. Bu yazarların yapıtlarmdaki modern Gotik karakterler alabildiğine yalnız ve çaresiz bireylerdir; umutsuzca yaklaşan yıkımın ve şiddetin tehdidini hissederler. Gotik yazının geçmişte ve günümüzde varlığını sürdürebilmesi araştırmacılar ve eleştirmenlerce bu türün özünde cinsiyetle ilintili oluşuna bağlanmaktadır. Bu önerme rastlantısal olmayıp, objektif bir neden-sonuç ilişkisiyle açıklanmaktadır: Amerikalılar krallarını, din adamlarını reddederek yeni bir ülke ve toplumsal düzen için olağanüstü bir mücadele içine girdiler. Bu kavga ataerkil otoriteye isyan etmeyi ve bir tür ana-oğul ensest ilişkisini beraberinde getirdi. Dolayısıyla Amerikalı yazarlar bu suçluluk duygusunu ve potansiyel suçlu olan kadın yaşammı vurgulayan yapıtlara yöneldiler. Böylece Amerikan romanmda kadınsı (feminen) unsur gelişmeye başladı. Kadın yaşammı en iyi şekilde yansıtabilen tür olan Gotik, kadınsı yazm ürünleriyle buluşmakta ve alış verişte hiç gecikmedi ve zorlanmadı. Kadınsı Gotik türe kimlik kazandıran ve onun günümüze değin varlığını sürdürmesini sağlayan üç devingen unsur vardır: 'Deneyim', 'Aşırdık' ve 'Kaçış'. Bu çalışmada yukarda sözü edilen üç unsurun, kadınsı Gotik türde yapıtları olan çağdaş Amerikan yazarı Joyce Carol Oates'un kısa öykülerinde nasıl kullanıldığı ve ilişkilendirildiği incelenmektedir. Oldukça çok sayıda yapıtları olan Oates Ulusal Kitap ödülünü kazanmış bir yazardır. Çağdaş toplumun dokusunda yer alan ürkütücü olguların insan psikolojisinde yol açtığı travmaları ve çarpıklıkları, özellikle de kadına yönelik şiddetin yarattığı etkileri olağanüstü bir duyarlılıkla sergileyen Oates, Gotik yazmın üç temel unsurunu öykülerinde çok etkili bir biçimde kullanmaktadır. Kadmm kırılgan ve aynı zamanda da güçlü doğasmı ayrıksı bir dille betimleyen Oates'un öyküleri açık yapıtlardır; öykülerinde herhangi bir son söz konusu değildir. Bu çalışmada, Oates'un kadınsı Gotik yapıtlarmdaki otantik ve gerçekçi bakış açısmm, öykülerinin ikna edici ve inandırıcı olmasını sağladığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Benzer Tezler
- Treatment of feminine madness as an apparatus to train the other in Sylvia Plath's The Bell Jar and Jean Rhys's Wide Sargasso Sea
Sylvia Plath'ın The Bell Jar ve Jean Rhys'ın Wide Sargasso Sea romanlarında kadın deliliğinin ötekiyi eğitmek için bir aparat olarak işleyişi
MERVE UÇAK
Yüksek Lisans
İngilizce
2022
İngiliz Dili ve EdebiyatıOrta Doğu Teknik Üniversitesiİngiliz Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NURTEN BİRLİK
- Gothic space in Daphne du Maurier's Jamaica Inn, Rebecca and My Cousin Rachel
Daphne du Maurier'ın Jamaica Inn, Rebecca ve My Cousin Rachel romanlarında gotik mekânın üretimi
ÖZGE ERDEM
Doktora
İngilizce
2022
İngiliz Dili ve EdebiyatıOrta Doğu Teknik Üniversitesiİngiliz Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NURTEN BİRLİK
- Women's isolation and imprisonment in the Gothic novel: Ann Radcliffe's The Mysteries of Udolpho and Emily Brontë's Wuthering Heights
Gotik ronmanda kadınların dışlanmışlığı ve hapsedilmişliği: Ann Radcliffe'den The Mysteries of Udolpho and Emily Brontë'den Wuthering Heights
BANU ERGÜN
Yüksek Lisans
İngilizce
2006
İngiliz Dili ve EdebiyatıHacettepe Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. HANDE SADUN
- A Comparative study of the gothic novel: Horace Walpole's 'The Castle of Otranto' and Radcliffe's 'The Mysteries of Udolpho'
Gotik roman'ın karşılaştırmalı incelenmesi: Horace Walpole 'The Castle of Otranto' ve Ann Radcliffe 'The Mysteries of Udolpho'
NİHAN AYLİN EROĞLU
Yüksek Lisans
İngilizce
2002
İngiliz Dili ve EdebiyatıHacettepe Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DENİZ BOZER
- Spatial uncanny in Shirley Jackson's The Sundial and We Have Always Lived in the Castle
Shirley Jackson'ın The Sundial ve We Have Always Lived in the Castle romanlarındaki uzamsal tekinsizlik
BAHAR SABAH
Yüksek Lisans
İngilizce
2021
Amerikan Kültürü ve EdebiyatıYeditepe Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ FATİNE BAHAR KARLIDAĞ