Geri Dön

Vazovagal senkop düşünülen çocuklarda sublingual isosorbid dinitrat ile uyarılmış eğik masa testinin (head-up tilt table testi) değerlendirilmesi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 107924
  2. Yazar: BERRİN ÇETİN
  3. Danışmanlar: PROF.DR. AYGÜN DİNDAR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2001
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 89

Özet

67 ÖZET Senkop, çocuk, aile ve çevresi için kaygı verici bir yakınma olup, kardiyak nedenli ise ani ölüm riski için bir gösterge olabileceğinden hekim için de ivedilikle ayırıcı tanı gerektiren, sıkıntılı bir klinik yaklaşım nedenidir. Ayrıntılı çalışmalara rağmen birçok hastada tekrarlayan senkop atakları etyolojik olarak aydınlatılamamaktadır. Çocuklarda senkop sıklığı % 15-25 olarak bilinmektedir. En sık sebep ise vazovagal senkop olup, en sık olarak 15-19 yaşlar arasında görülmektedir. Vazovagal senkop mekanizması tam olarak anlaşılamamıştır. Duyarlı kişilerde dik pozisyonda periferik damar vazokonstriksiyonu yetersizdir. Bunun sonucunda hastalarda aşın venöz göllenme olmakta, ani olarak merkezi venöz basmç ve kalbe dönen kan hacmi azalmaktadır. Venöz dönüşün ani olarak azalması aşın ventrikül kasılmasına ve sadece gerilme gücüne cevap veren mekanoreseptörlerin uyarılmasına yol açmaktadır. Bunu takiben beyin sapma nöral akım artmaktadır. Beyin paradoks olarak sempatik inhibisyon ile cevap vermekte sonuçta perifer damar direnci ve kalp hızı azalmaktadır. Gelişen hipotansiyon da beyin kan dolaşımının azalmasına ve bilinç kaybına neden olmaktadır Senkop etyoloj isinde birçok faktörün rol oynaması tam güçlüğünü de beraberinde getirmektedir. Nedenlerin bulunması mortalite riski yüksek kardiyak kökenli senkoplann tanınması ve bazı senkop tiplerinin uygun tedavi ile önlenebilmesi açısından önem taşımaktadır. Vazovagal senkop dahil sebep ne olursa olsun düşme, travma sonrası ciddi yaralanma riski fazladır. Buna ek olarak yaşam kalitesini belirgin olarak düşürmekte, okula devamsızlığa, çocukların aktivitesinde kısıtlanmaya, çocuk ve ailesi için ciddi psikolojik problemlerin gelişmesine neden olmaktadır. Prognozun iyi olduğu bilinse de hastaların yaşam kalitesini düzeltmek için tekrarlayan senkop atakları tedavi edilmelidir. Eğik masa testi, ayrıntılı öykü, fizik muayene ve laboratuar tetkikleri sonucu kalp hastalığı klinik kanıtı ve belirtisi olmayan, vazovagal senkop68 düşünülen hastalarda, basit, duyarlı, özgün ve oldukça yaygın olarak kullanılan bir tanı yöntemidir. Olgulara tanı konmasının yanında senkopun tipinin saptanması ve uygun tedavi yaklaşımında bulunulmasına da katkıda bulunmaktadır. Bazı hastalarda eğitim, tuz ve sıvı alımının artırılması gibi basit yöntemler senkop ataklarım önlediği gibi hastaların bir kısmında ilaç tedavisi gerekebilmektedir. Bradikardinin ön planda olduğu ve tekrarlayan senkoplu olgulara ise kalp pili takılması gerekebilmektedir. Eğik masa testinin oluşturduğu senkop vazovagal senkopa paralel mekanizma ile oluşmaktadır. Test sırasında vücudun alt bölümlerinde venöz göllenme olmakta, kalbe venöz dönüş azalmaktadır. Ventrikül volümü azalması sonucu miyokard kasılması artmakta, mekanoreseptörler uyarılmakta ve beyne giden inhibitor afferent uyan sonucu parasempatik boşalma olmaktadır Hem eğik masa testi hem de vazovagal senkop sırasında öncü belirtiler (göz kararması, baş dönmesi, solukluk, terleme, bulantı, postural tonus kaybı), bradikardi ve hipotansiyon görülmektedir. Yaygınlık kazanmasına rağmen çocuk ve erişkinlerde eğik masa testi için belirli bir protokol oluşturulamamıştır. Eğik masa testinin sensitivitesi %30-80 arasında, oldukça düşük olarak saptanmaktadır. Pozitif eğik masa testi oranını artırmak için çeşitli araştırıcılar testin süresini ve açışım değiştirmişlerdir. Birçok çalışmada ise bazal tüt testine cevap vermeyen hastalarda farmakolojik uyan ile testin pozitivite hızının arttığı gösterilmiştir. Farmakolojik ajan olarak isoproterenol infiizyonu, nitrogliserin (infuzyon yada sublingual), sublingual izosorbid dinitrat denenmiş çalışmalar mevcuttur, îzoproterenolün katekolaminlere bağlı ventriküler aritmi gibi yan etkilerinin olması, %73 gibi yüksek oranda yalancı pozitiflik riski taşıması nedeniyle daha az arzu edilir hale gelmiştir (3). isoproterenol testi ilaç ülkemizde bulunmadığından yapılamamaktadır. Ayrıca ilacın bulunabileceği ülkelerde de intravenöz kullanım gerektirmesi nedeniyle kullanımı zahmetli ve zaman alıcı olduğundan ve vene girilmesi testin spesifitesini etkilediğinden yeni bir ilaca gereksinim duyulmuştur. Nitrogliserin ve isosorbid dinitrat venodilatasyon ile venöz göllenmeyi artırmakta ve kalbe dönen kan miktarım azaltarak vazovagal69 refleksi uyarmaktadır. Bu ilaçların farmakolojik uyan amacıyla eğik masa testinde kullanımma ait erişkinlerde yapılan birçok çalışma mevcuttur. Çocukluk yaş grubunda ise bu ilacın testin pozitileşme hızına olan katkısını gösterecek bir çalışma henüz gerçekleştirilmemiştir. Vazovagal senkoplu olgularda tedavinin en önemli basamağı eğitimdir. Olguların diyette su ve tuz alımım artırarak yeterli hidrasyonunu sağlamak gerekmektedir. Ayrıca uyarıcı faktörlerden sakınması, prodrom bulguları başladığında oturma yada uzanması gerektiği anlatılmalıdır. Birçok olguda medikal tedavi gerekmemekle birlikte, tekrarlayan senkopu olan, prodrom bulgusu göstermeyen, ciddi yaralanma öyküsü olan olgularda medikal tedavi yarar sağlamaktadır. Vazovagal senkop patofizyolojisi adınlatıldıkça kullanılabilecek medikal tedavi seçeneklerinin de sayısı artış göstermektedir. Medikal tedaviye dirençli, tekrarlayan senkopu olan, semptom anında kardiyoinhibitör tip cevap saptanan olgularda kalıcı kalp pili takılması önerilmektedir. Biz de çalışmamızda vazovagal senkop düşünülüp İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Pediatrik Kardiyoloji Polikliniği'ne gönderilen, bazal eğik masa testine negatif yanıtlı olgulara ağızdan alınabilen ve yan etki riski daha az olan sublingual izosorbid dinitratı farmakolojik uyan amacıyla çocuklarda ilk defa kullanarak bu yöntemi değerlendirmeyi amaçladık. Çalışmamız Haziran 2000 - Aralık 2000 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Pediatrik Kardiyoloji Bilim Dalı'na senkop yakınması ile getirilen 9-18 yaş grubu 40 çocuk ve benzer yaş grubu 12 sağlıklı çocuktan oluşan kontrol grubu kullanılarak gerçekleştirildi. Senkop öyküsü olup, eğik masa testine pozitif yanıt veren olgular grup 1, negatif yanıt veren olgular grup 2, kontrol grubu olguları ise grup 3 olarak sınıflandırıldı. Her üç grupta ortalama yaş açısından istatistiksel anlamlı bir fark saptanmadı. Geçirilmiş senkop sayısı pozitif ve negatif cevaplı olgularda70 benzerdi. Düz yatar pozisyonda kalp hızı ve kan basıncı değerleri her üç grupta da farklı değildi. 10 dakika süren supin pozisyonu takiben hasta ve kontrol grubu olguları 70 derece baş yukarıda pozisyona getirildi. Senkop öyküsü olan 25 kız, 15 erkek toplam 40 olgunun 6'sında ilaç öncesi dönemde 15 ± 8,8 dakikada test pozitif sonuçlandı. 70 derece baş yukarı pozisyonda 45 dakikalık sürenin sonunda hemodinamik parametrelerinde değişiklik saptanmayan 34 olguya ise dil altı isosorbid dinitrat verilerek teste devam edildi. 25 vakada daha ilaç sonrası ortalama 7,9 ± 2,93 dakikada pozitif yanıt alındı. Toplam 3 1 vaka pozitiflik gösterdi. Pozitif cevap veren ve yaş ortalaması 12 ± 2,7 yıl olan 31 vakanın 18'i kız 13 'ü erkek olgulardan oluşmaktaydı. Senkop geçirme öyküsü olmayan, yaş ortalamaları 13,1 ± 4,2 yıl olan, 8 erkek ve 4 kızdan oluşan 12 kontrol grubu olgularının ise sadece 1 tanesinde vazodepressör cevap görüldü. Senkop anında olgunun sistolik kan basmcı 100 mmHg'dan 60 mmHg'ya, diyastolik kan basıncı 62 mmHg'dan 40 mmHg'ya düştü. Kalp hızında ise anlamlı bir değişiklik saptanmadı. Diğer 1 1 olgunun ise hemodinamik bulgularında anlamlı bir değişiklik olmadı. Çalışmamızda isosorbid dinitrat öncesi % 15 olan sensitivite değerinin, isosorbid dinitrat sonrası %62,5'e yükseldiği gözlendi. Testin total sensitivitesininin % 77,5 ve spesifitesinin % 91,6 olarak saptanması ise ilacın yalancı pozitiflik riskini artırmadan duyarlı olgularda teste pozitif yanıtı anlamlı oranda arttırdığını desteklemektedir. Pozitif cevaplı olguların senkop anında ortalama kalp hızlan dakikada 89 ± 14 vurudan 54 ± 15 vuruya, sistolik kan basmcı 102 ± 13 mmHg'dan 60 ± 11 mmHg'ya, diyastolik kan basıncı ise 63 ± 12 mmHg'dan 34 ± 8 mmHg'ya düştü.71 Kalp hızında ortalama 38 ± 2 vuru, sistolik kan basıncında 42 ± 17 mmHg ve diyastolik kan basıncında ise 28 ± 13 mmHg azalma hızı istatistiksel açıdan anlamlı olarak değerlendirildi (p

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Vazo-vagal senkop düşünülen hastalarımızın tilt testi ve kalp hızı değişkenliği sonuçlarının değerlendirilmesi

    Evaluation of tilt test and heart rate variability results of our patients in whom vaso-vagal syncope is considered

    İREM ERSAYOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAkdeniz Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET HALİL ERTUĞ

  2. Senkoplu hastaların tanısında Tilt Testi

    Başlık çevirisi yok

    ZERRİN TOPGAÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSelçuk Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEVİM KARAASLAN

  3. Senkop etiyolojisinde otonom disregülasyonun rolü

    Başlık çevirisi yok

    BURCU YAVUZ TOPCU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıMarmara Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FİGEN AKALIN

  4. Vazovagal senkop hastalarında otonom disfonksiyon skorlamasının (COMPASS-31) öngördürücülüğünün değerlendirilmesi

    Assessment of the predictive value of the composite autonomic symptom score (COMPASS-31) in patients with vasovagal syncope

    MEHMET BEŞİROĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    KardiyolojiKocaeli Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. UMUT YENGİ ÇELİKYURT