Genç kız ve erkeklerde kan kalsiyum düzeyi ve kemik yoğunluğunun beslenme durumları ile ilişkisinin belirlenmesi
An Investigation into the relationship between blood calcium level, bone mass density and nutrition level for young women and men
- Tez No: 108157
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ÜMİT GÜRBÜZ
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Besin Hijyeni ve Teknolojisi, Veteriner Hekimliği, Food Hygiene and Technology, Veterinary Medicine
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2001
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Selçuk Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 86
Özet
65 6. ÖZET S. Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü Besin Hijyeni ve Teknoloji (Vet) Anabilim Dalı DOKTORA TEZİ / KONYA 2001 Bendegül Araş OKUMUŞ Genç Kız ve Erkeklerde Kan Kalsiyum Düzeyi ve Kemik Yoğunluğunun Beslenme Durumları ile İlişkisinin Belirlenmesi Genç kız ve erkeklerde kan kalsiyum düzeyi ve kemik yoğunluğunun beslenme ile ilişkisini belirlemek amacı ile yapılan bu çalışmada, S. Ü. Mesleki Eğitim Fakültesinde öğrenim gören öğrencilere beslenme durumları ve demografik bilgilerini ortaya çıkaran“Yeme Davranışı Anketi”uygulanmış ve elde edilen bu anket sonuçlarına göre beslenme durumları, süt ve ürünleri tüketimi ile sosyo-ekonomik düzeyleri- birbirine yakın olan 16 kız 16 erkek 32 öğrenci çalışmaya dahil edilmiştir. 32 öğrenci, 8 kız 8 erkek olarak deneme ve kontrol gruplarına ayrılmış ve her iki gruptan da çalışmaların başlangıcında, kalsiyum, fosfor, demir, magnezyum ve parathormon düzeyleri ölçülmek için 5 'er mi kan alınmıştır. 1. ölçümlerden sonra deneme grubuna tüketimi kolay olan kalsiyum ve fosfor kaynaklı bir diyet, 5 hafta boyunca her gün verilmiş ve her hafta kontrol grubu ile kan örnekleri alınarak bu minerallerin kandaki düzeylerine bakılmıştır. Diyet programının başladığı 1 haftanın sonundan itibaren, kan kalsiyum düzeyin de gruplar arasında önemli farklılıklar ortaya çıkmış (p0.05). Kan fosfor düzeyinde 3. haftadan itibaren gruplar arası fark önemli çıkmış (p0.05). Kan magnezyum düzeyinde, 1. haftanın sonundan itibaren deneme ve kontrol grupları arasında önemli bir fark oluşmuş (p0.05). Kan parathormon düzeyinde ise gruplar arası fark önemli olmamasına rağmen (p>0.05), cinsiyetler arasında 5. hafta' da anlamlı bir farklılık ortaya çıkmıştır (p0.0 1, p>0.05).66 Kemik mineral yoğunlukları incelendiğinde ise, lumbar kemik mineral yoğunluğu (Ll, L2, L3, L4) ölçümleri yapılmıştır, elde edilen sonuçlar Z skor değerinde karşılaştırılmış ve istatistiki hesaplamalara tabii tutulmuştur. Deneme ve kontrol grupları arasında yapılan 1. ölçümlerde deneme grubunu oluşturan kızlardan 2 tanesinde osteopeny (kemik dokusunda yumuşama)'e rastlanmış, 2. ölçümlerde ise osteopeny'e rastlanan deneklerden birinin kemik mineral yoğunluğunun normale döndüğü tespit edilmiştir. Diğer deneklerde ise farklı bölgelerde ise pozitif yönlü artışlar olduğu bulunmuştur. Deneme grubunu oluşturan erkeklerin ilk ölçümlerinde ise 4 denekte kemik mineral yoğunluğunun normal, 3 denekte osteopeny ve 1 denekte normalin üstü değerler saptanmıştır. 2. ölçümlerde ise kemik mineral yoğunluğu osteopeny olan deneklerin 1. ve 2. ölçümleri arasında gözle görülebilir bir artış tespit edilse de osteopeny durumu tam olarak düzelmemiştir. Kemik mineral yoğunluğu normal ve normalin üzerindeki deneklerde pozitif yönlü artışlar görülmüştür. Lumbar bölgesinden elde edilen veriler istatistiki yönden incelendiğinde, Ll bölgesinde gruplar ve cinsiyetler arasında 1. ve 2. ölçüm sonuçlarında önemli bir farklılık bulunmamıştır (p>0.05). L2 bölgesinde yapılan karşılaştırmalarda ise, deneme ve kontrol gruplarının 1. ve 2. ölçümleri arasında önemli bir farklılık tespit edilmiştir (p0.05). L4 bölgesinde gruplar arası yapılan karşılaştırmalar ise, deneme ve kontrol grupları arasında 2. ölçüm lehine bir artış olmuş ancak istatistiki yönden önemli bir farklılık bulunmamıştır (p0.05). Sonuç olarak, kemik mineral yoğunluğunda oluşan negatif dengenin yanlış beslenme şekli ve yetersiz kalsiyum tüketimiyle bağlantılı olduğu, yeterli beslenme şekli ile kemik mineral yoğunluğunda kısa süreli bir periyod'da bile pozitif artışlar görülebileceği bulunmuştur. Bu yüzden çocukların ve gençlerinİDeslenme sistemleri üzerinde aileler, devlet ve özel sektör kaynaklan kullanılarak gerekli rehabilitasyon çalışmaları yapılmalıdır. Bu konu da çalışacak araştırmacıların denek sayısını ve67 deneme süresini arttırmaları araştırma bulgularının daha güvenilir olması açısından tavsiye edilebilir.Aynca benzer bir çalışma sadece kızlar veya sadece erkekler üzerinde yapılabilirse hormonal değişimlerin etksi daha minimal seviyeye indirilebilir.
Özet (Çeviri)
68 7. SUMMARY An Investigation into the Relationship Between Blood Calcium Level, Bone Mass Density and Nutrition Level for Young Women and Men This thesis aims to investigate the relationship between the level of blood calsiyum, bone denstity and nutrition in healthy young women and men. The Eating Behaivour Questionnarie was distributed studens at the Faculty of Occupational Education, Selçuk University, Konya, Turkey and based on the results, healty 32 students (16 female and 16 male students) were chosen among the same level of students in terms of socio-economic level, nutrition behaviour and consumption of milk and milk products. 32 students were divided into two groupings as treatment group and control group. Each group had eight female students and eight male students. First, in orde to identify the level of calcium", phosphorus, iron, magnesium and parathormone blood samples of 5 ml were taken from both groups. Further to the first blood measurement, an easy calcium and phosphorus diet was given to the treatment group every day for a period of five weeks and blood samples were taken from both the treatment group and the control group every week. Since the following week that the dieatary program started significant differences were observed in blood calcium level between the treatment group and the control group (p0.05). Starting from the first week, significant differences were observed in blood magnezyum level between both groups (p0.05). Although in blood parathormone level there was no significant difference between the groups (p>0.05), starting from week 5, significant differences were observed between but no statistical difference was seen between male and female objects (p0.01, p>0.05). When bone density was examined, lumbar bone mineral density (LI, L2, L3, L4) measurements were undertaken, the results were compared with Z score values and were statistically calculated. In the first measurement, osteopeny was seen in two69 girls in the treatment group, in the second measurement, it was identified that the osteopeny level of one of the subjects who had osteopeny in the first measurement seemed to drop to the acceptable level. In other subjects, positive increases in various parts were found. In the first measurement, it was identified that among the male objects in the treatment group, bone mineral density was found normal in four objects, osteopeny was found in three and mineral density level was above normal level in one subject. In the second measurement, there was positive increase but the condition of the objects who had osteopeny in the first measurement did not improve sufficiently. In the condition of those objects who had normal bone mineral density and above the normal positive increases were observed. When the data related to lumbar spine area was statistically analyzed, significant differences were observed only L2 and L4 areas (p0.05). In conclusion, this research found that malnutrition and lack of calcium intake result in a negative balance in bone mineral density. A balance diet was found to result in positive increases in bone mineral density in relatively short period of time. Based on the implications of this research, it is recommended that nutrition systems should be rehabilitized through using families, prive and public sector funds.
Benzer Tezler
- Gençlerde kardiyovasküler risk faktörlerinin gelişimi üzerine fiziksel aktivite ve beslenmenin etkisi
Başlık çevirisi yok
FATMA ÇELİK
Doktora
Türkçe
1996
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiDicle ÜniversitesiHalk Sağlığı Ana Bilim Dalı
PROF.DR. PERRAN TOKSÖZ
- Üniversite öğrencisi kız ve erkeklerde aerobik izotonik, anaerobik izotonik ve anaerobik izokinetik egzersizlerin üreme ve stress hormonları üzerindeki etkisi
Başlık çevirisi yok
AYTEN YAZICI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1997
Fizyolojiİstanbul ÜniversitesiFizyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABİDİN KAYSERİLİOĞLU
- Antik Yunan ve Roma toplumlarında toplumsal cinsiyetin şekillenmesi ve cinsellik kavramı
Forming of gender mainstreaming in the ancient Greek and Roman societies and sexuality
ÖZGE ŞİMŞEKDİR
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
ArkeolojiDokuz Eylül ÜniversitesiArkeoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERGÜN LAFLI
- Acil servise başvuran çocuk ve ergen hastaların idrar ve kan örneklerinde bağımlılık yapıcı maddelerin araştırılması
Determining of abused drugs in urine and blood samples of children and adolescents admitted to emergency service
MUKADDES GÜRLER
Doktora
Türkçe
2017
Adli TıpAnkara ÜniversitesiDisiplinlerarası Adli Bilimler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ASLIHAN AVCI
- Çocuk cinsel istismar olgularının medikolegal değerlendirilmesinde güncel teknolojinin kullanımı ve multidisipliner perspektif yaklaşımı
A multidisciplinary perspective approach and the use of current technology on the medicolegal evaluation of child sexual abuse cases
EBRU YAŞAT