Çalışanların kişilerarası adil davranış algıları ile çatışma iletişim tarzları arasındaki ilişki
The Relationship between the perception of interpersonal fair treatments and conflict communication styles
- Tez No: 113358
- Danışmanlar: DOÇ. DR. CANAN ERGİN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Psikoloji, Psychology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2002
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Psikoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 121
Özet
Bu çalışmada, işyerlerinde kişilerarası davranışların adil olarak algılanmasıyla, bireylerin çatışmalarda kullandıkları iletişim tarzları arasındaki ilişki incelenmiştir. İşyerindeki kişilerarası adil davranış algısı, çalışanların, yönetici ve iş arkadaşlarının kendilerine ne kadar adil davrandıklarına ilişkin değerlendirmelerini içerir. Yapılan çalışmalarda, nazik ve saygılı olma, yalan söylememe gibi davranışların adil olarak değerlendirildiği görülmüştür. Bu araştırmada da Donovan Drasgow ve Munson (1998) tarafından çalışanlara yönelik olarak geliştirilen“Kişilerarası Adil Davranış Algısı Ölçeği”kulanılmıştır. Araştırmada işyerindeki etkileşimsel adaletle ilişkisi açısından incelenen çatışma iletişim tarzları, bireylerin bir çatışma sürecinde kullanabilecekleri farklı iletişim tarzlarını ifade etmektedir. Bu konuda yapılan çalışmalar, bireylerin çatışmalarda duygularını ifade etme, durumla yüzleşme ya da çatışmadan kaçınma gibi farklı iletişim tarzlarını kullandıklarım göstermiştir. Bu konuyla ilgili olarak çalışmada Goldstein (1999) 'm Çatışma İletişim Tarzları Ölçeği kullanılmıştır. Yapılan daha önceki araştırmalarda bu iki değişkenin bir arada incelendiği bir çalışmaya rastlanmamış ancak her iki değişkenin de kültürlerarası çalışmalarda ele alındığı görülmüştür. Ayrıca özellikle son yıllarda elde edilen bulgular, aynı kültürde farklı eğilimlerin olabileceğini göstermiş ve Türkiye'de bireylerin hem bireyci hem de toplulukçu eğilimlere sahip olduklarına ilişkin bulgular artmıştır. Bu nedenle, bu çalışmada da kültürel eğilimler, diğer değişkenlerle ilişkileri açısından incelenmiştir. Kültürel eğilimlerin ölçülmesi amacıyla Bireycilik-Toplulukçuluk Değerler Ölçeği (Triandis 1995) kullanılmıştır. Araştırma iki aşamadan oluşmuştur. İlk aşamada, veri toplama amacıyla kullanılacak Kişilerarası Adil Davranış Algısı, Çatışma İletişim Tarzları ve Bireycilik - Toplulukçuluk Değerler Ölçeklerinin Türkçe'ye uyarlama çalışmalarıIII yapılmıştır. Bu aşamaya Ankara, İstanbul, Afyon, Denizli ve Antalya illerinde, özel sektörde ve kamu sektöründe çalışan 82 kadın ve 120 erkek, toplam 202 kişilik bir örneklem grubu katılmıştır. Toplanan verilerle ölçeklerin geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmıştır. Araştırmanın ikinci aşamasında, ölçeklerin yeni formları, Ankara, İstanbul, İzmir, Van, Denizli ve Antalya illerinde, özel sektörde ve kamu sektöründe çalışan, 214 kadın, 180 erkek ve 6 cinsiyet belirtmeyen toplam 400 kişiye uygulanmıştır. Analiz sonuçlarına göre, çalışanların kişilerarası adil davranış algılarıyla, çatışmalarda kullandıkları iletişim tarzları arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Ancak önemli bir bulgu olarak farklı kültürel eğilimlere sahip bireylerin, çatışmalarda kullandıktan iletişim tarzları arasında bir ilişki görülmüştür. Buna göre bireyci eğilimleri yüksek olan çalışanlar, toplulukçu eğilimlilere göre çatışmalarda daha fazla duygularım ifade etmekte ve daha fazla çatışmaya yaklaşan bir iletişim tarzı kullanmaktadırlar. Algılanan kişilerarası adil davranışlarla, bireylerin sahip oldukları kültürel eğilimler arasında ise anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Diğer yandan çalışanların cinsiyet, çalıştıkları sektör ve bulundukları konumlarına ilişkin olarak da bazı analizler yapılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, işyerindeki kişilerarası adil davranış algılarının bireylerin çalıştıktan sektörlere göre farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Ayrıca çatışmalarda, erkeklerin kadınlara göre daha çatışmaya yaklaşan bir iletişim tarzım kullandıkları, kadınlarda ise duygularını ifade etme eğiliminin daha fazla olduğu görülmüştür. Ayrıca çatışmalarda duygularım ifade etmeleri açısından kamu sektöründe ve özel sektörde çalışanlar arasında da anlamlı fark olduğu görülmüştür. Sonuç olarak bireylerin çatışmalarda kullandıktan iletişim tarzlarının, çevrelerinde algıladıktan kişilerarası adil davranışlardan çok, sahip olduktan kültürel eğilimlere göre farklılaştığı görülmüştür. Ancak, bireylerin sahip olduktan kültürel eğilimler ile işyerinde algıladıkları kişilerarası adil davranışlar arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır.Ayrıca çalışmaya katılan deneklerin önemli bir bölümünün hem bireyci hem de toplulukçu eğilimlere sahip olduktan görülmüştür.
Özet (Çeviri)
The aim of this study was to investigate the relation between perceptions of interpersonal justice and conflict communication styles in workplace. Perceptions of interpersonal fair treatments in workplace refer to an individual's evaluations of the quality of interpersonal treatments encompassing supervisor and coworker behaviors experienced in work environment. Researchers have demonstrated that behaviors such as being polite, respectful and honest were seen as fair interpersonal behaviors. In this study The Perceptions of Interpersonal Fair Treatment Scale which was designed to assess both supervisor and peers behaviors by Donovan, Drasgow and Munson (1998) was used. Conflict communication styles refer to different communication processes which consist of attitudes and behaviors. Evidence suggests that people may use different communication styles like confrontation, approach or avoidance in a conflict situation. The Conflict Communication Styles Scale by Goldstein (1999) was used in this study. Despite the fact that there has been no research including these two variables, both of them were studied in cross-cultural research. Beside this, recent studies in Turkey showed that people in our culture may have different cultural orientations. Therefore in this study cultural orientations were also examined. For this purpose The Individualism-Collectivism Scale by Triandis (1995) was used. This study consisted of two phases. In the pilot study three scales were adaptated to Turkish language. The scales were administered to 202 (82 females and 120 males) employees working in private or public organizations in Ankara, Istanbul, Afyon, Denizli and Antalya. On the bases of this data concerning the validity and reliability, the instruments were evaluated as 'fairliy valid and reliable' after some modifications.In the second study new forms of the scales were administered to 400 (214 females, 180 males and 6 gender unknown ) employees who were working in private or public organizations in Ankara, İstanbul, Izmir, Van, Denizli and Antalya. The data were analysed using several statistical techniques. According to the findings, the correlation between employees' perceptions of fair interpersonal treatments and conflict communication styles was not significant. On the other hand results indicated that cultural orientation and conflict communication styles were significantly correlated where employees who had higher individualistic orientation expressed their emotions more than employees who had higher coUectivistic orientation. Also the former group were much more disputant than the latter group. Furthermore the correlation between cultural orientation and perceptions of interpersonal fair treatments was not significant. Moreover a variance analysis was performed according to employees' gender, sector and their status in the organization. The results revealed significant effect of gender for conflict communication styles where males were more disputant than females and females expressed their emotions more than male employees. Additionally results revealed significant differences betweeen public and private organizations on perceptions of interpersonal fair treatments and emotional expressions. As a result communication styles which were used in conflict situations showed diversity according to different cultural orientation employees might have. However no relation was found between cultural orientation and perceptions of fair mterpersonal treatments of employees. Results also demonstrated that most of the sample had both individualistic and coUectivistic orientation.
Benzer Tezler
- Örgütsel adalet algısı ve örgütsel bağlılık arasındaki ilişkinin belirlenmesine yönelik bir araştırma
A research on relationship between organizational justice perception and organizational commitment
PINAR UÇAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
İşletmePamukkale Üniversitesiİşletme Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEBAHAT BAYRAK KÖK
- Performans değerlendirme sürecine yönelik örgütsel adalet algısı üzerine bir çalışma
A study on the perception of organizational justice for the process of performance appraisal
REYHAN KARAHAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileriMarmara ÜniversitesiÇalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NESLİHAN OKAKIN
- Evaluating the mediating role of work engagement in the effect of organisational learning and perceived organisational justice on employee performance
Örgütsel öğrenme ve örgütsel adalet algısının çalışan performansına etkisinde çalışmaya tutkunluğun aracılık rolünün değerlendirilmesi
ABDUL KAREEM ALEEM
- Örgütsel adalet algısı ile örgütsel iletişim arasındaki ilişkinin belirlenmesine yönelik bir araştırma
A study related to determine of the relationship organizational justice perception and organizational communication
GÖKÇE ÖZKILIÇCI
Yüksek Lisans
Türkçe
2011
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileriMarmara ÜniversitesiÇalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ana Bilim Dalı
DR. SİBEL GÖK