Karın duvarı defektinin intraperitoneal meş ile onarımında antiadezif membranların (seprafilm ve goretex surgical membran) etkisi
The Effect of antiadhesive membranes (seprafilm and goretex surgical membrane) on the repair of abdominal wall defect intraperitoneal mesh
- Tez No: 115484
- Danışmanlar: PROF.DR. TARIK AKÇAL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Genel Cerrahi, General Surgery
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2002
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 41
Özet
ÖZET Karın duvarı efektlerinin, primer tamirinde ortaya çıkan problemler, cerrahi çevreleri tamirde kullanılan ideal protezler arayışına sokmuş olup, yıllar içerisinde bir çok prostetik materyal denenmiştir. Bugün için en yaygın olarak kullanılan prolen meş'in birçok batın içi yapışıklığa sebep olması en zayıf yanı olarak ortaya çıkmaktadır. Daha az yapışıklığa sebep olduğu gösterilen ekspanded-PTFE'nin ise yapışma yerinde re-herniasyonlara sebep olması dezavantajıdır. Biz bu çalışmamızda karın duvarı defektlerinin tamirinde ideal bir materyal kombinasyonu oluşturmak için, prolen meş'in karın içi organlarla temas eden yüzeyini yapışıklık engelleyici bariyer ajanlar olan Seprafilm (Hyaluronik asit ve Karboksimetil Selüloz Membran) ve Gore-tex cerrahi membran ile kaplayıp deneysel bir model oluşturarak yapışıklıkları inceledik. Deneysel çalışmamızda 37 adet Wistar Albino cinsi beyaz sıçan kullandık. Sıçanlar 7, 15, 15 olmak üzere 3 ayrı gruba ayrıldı. 1.grup kontrol grubu olan 7 sıçandan oluşmaktaydı. 1. gruptaki deneklerin batın duvarı defekti, prolen meş ile 3/0 prolen sütür kullanılarak separe dikişlerle onarıldı. 2. gruptaki 15 deneğin batın duvarı defekti, prolen meşin altına Seprafilm konularak 3/0 prolen sütür kullanılarak separe dikişlerle onarıldı. 3.gruptaki 15 deneğin batın duvarı defekti, prolen meşin altına Gore-Tex cerrahi membran konularak 3/0 prolen sütür kullanılarak separe dikişlerle onarıldı.Postoperatif 14.günde, tüm denekler sakrifıye edilerek laparotomi yapıldı, İntraperitoneal yapışıklıklar aşağıdaki kriterler dikkate alınarak sınıflandırıldı: I) Mazuji ve arkadaşlarının önerdiği makromorfolojik evrelendirme sistemi (34): Evre 0: Hiç yapışıklık yok. Evre 1 : Çok ince ve parçalı yapışıklıklar. Evre 2: Kolay ayırılabilen orta yoğunlukta ve parçalı yapışıklıklar. Evre 3: Kolay ayırılabilen ancak yoğun ve bütün yapışıklıklar. Evre 4: Kolay ayırılamayan çok yoğun, bütün ve geniş yapışıklıklar. ll)Planimetrik yöntem: Sübjektif kriterlerin yanında objektif bir kriter oluşturabilme maksadıyla Cengiz ve arkadaşlarının daha önce kullandıkları planimetrik yöntem kullanıldı (9). Bu yönteme uygun olarak, meş üzerindeki yapışık organlar ince bir tabaka kalacak şekilde tıraşlandı, ve daha sonra, üzerine saydam bir asetat plaka konularak yapışık alanlar yaklaşık 2x2 cm'lik alan üzerinde işaretlendikten sonra bu alanlar saydam milimetrik çizim kağıdına kopya edildi. Böylece toplam meş alanına göre yapışık bölümlerin kapladığı alanlar yüzde olarak hesaplandı; ve, her küme için ortalama değer bulundu. lll)Histopatolojik inceleme: Yapışıklık bölgesinin içerdiği organlar meş ile devamlılığı sağlanan batın duvarı ile birlikte bütün olarak çıkartıldı, ve histopatolojik incelemeye tabii tutuldu. Histopatolojik tetkikte: 1) fibrin örtüsünün durumu, 2) hücre hakimiyeti, 3) organizasyon, 4) kollajenizasyon, gibi parametreler incelendi. Her 3 gruptaki sonuçları kıyasladığımızda: 1 -Mazuji ve arkadaşlarının evrelendirme sistemine göre 3.grupla (Prolen+Gore-tex surgical membrane) diğer gruplar arasında anlamlı fark (p0,05) (Tablo 1, Tablo 2, Tablo 3 ve Tablo 4). 322-Planimetrik yöntem ile yapılan kıyaslamada 3.grupla (Prolen+Gore-tex surgical mebrane) her iki grup arasında anlamlı fark (p0,05) (Şekil 1, Şekil 2, Tablo 3). 3-Histopatolojik değerlendirme Mazuji yöntemi ve planimetrik değerlendirme ile elde ettiğimiz sonuçları desteklemekte idi (Tablo 4). Sonuç olarak çalışmamızda, batın duvarı defektlerinin tamirinde prolen meş'in karın iç yüzeyi ile temas eden tarafının Gore-tex surgical membranla kaplanarak kullanılması daha az yapışıklığa sebep olan ideale yakın bir prostetik materyal kombinasyonu olarak ortaya çıktı. 33
Özet (Çeviri)
SUMMARY The problems within the primary repair of abdominal wall defects made surgeons to search for an ideal prosthetic material which could be used as a mesh; a lot of prosthetic materials, therefore, have been used for years. Recently, polypropylene (prolene) mesh is the most common material of choice worldwide, and has a disadvantage of its potential to induce intraperitoneal adhesions. The disadvantage of extended PTFE, which is associated with a lower incidence of intraperitoneal adhesion, is reherniation from adhesion site. In this study, our goal was to create an ideal combination of materials for the repair of abdominal wall defects; thereafter, we made an experimental model with the rats. Seprafilm (hyaluronic asid and carboximethyl celluloz membrane) and Gore-Tex surgical membrane, which are known as antiadhesive barrier agents, were placed in between the viscera and the related surface of prolene mesh. In our experimental study, we worked on 37 Wistar Albino rats and divided them in 3 subgroups (n1 = 7, n2 = 15, n3 =15). In the 1st group (n1 = 7), abdominal wall defect of rats were repaired with only prolene itself. In the 2nd group, the defect was repaired with prolene mesh and Seprafilm combination. In the 3rd group, the defects was repaired with prolene mesh and Gore-Tex surgical membrane combination. All the rats were sacrified on the 14th postoperative day, and laparotomy was performed. Intraperitoneal adhesions were classified according to these criterias: 1 ) Macromorphological staging system, which is described by Mazuji et al.; 2) Planimetric method; 3) Histopathological research. 34According to these criterias, three subgroups were compared with each other. We found that there was significant difference between group 3 and the other two groups (p0.05). Finally, we concluded that incidence of intraperitoneal adhesion formation could be decreased with the combined usage of prolene mesh and Gore-Tex surgical membrane. For this reason, we have considered this combination as the ideal prosthetic material combination. 35
Benzer Tezler
- Polipropilen meş greftlerin dokuya tespitinde kullanılan farklı materyallerin kopma kuvvetlerinin karşılaştırılması
To compare the tensile strength of different materials being used in the fixation of polypropylene mesh grafts to the tissue
EROL AKSOY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2006
Genel CerrahiAnkara ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF.DR. MEHMET GÜREL
- Karın ön duvar defekti oluşturulan sıçanlarda polietilen glikol uygulanmış polipropilen mesh ile onarımın karın içi yapışıklıkları önlemedeki etkinliği
The effect of polyethylene glycol applied polypropylene mesh on preventing peritoneal adhesionss in rats with an anterior abdominal wall defect
MEHMET FATİH DAŞIRAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2007
Genel CerrahiSağlık BakanlığıGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUSTAFA ŞAHİN
- Kompozit fıtık yaması üretimi ve karakterizasyonu
Composite hernia mesh production and characterization
FEYZA GÜNEŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
BiyomühendislikTokat Gaziosmanpaşa ÜniversitesiBiyomühendislik Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZLEM EĞRİ
- Doğumsal karın defectlerinde prognozu etkileyen faktörler
The Factors affecting the prognosis of congenital abdominal wall defects
AHMET KORAY PELİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1997
Genel Cerrahiİstanbul ÜniversitesiÇocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALAADDİN ÇELİK
- Inguinal herni tedavisinde lichtenstein hernioplasti tekniğinin değerlendirilmesi
Evaluation of the lichtenstein hernioplasty technique in the treatment of inguinal hernia
FATİH BÜYÜKER