Üst çenede tek taraflı molar distalizasyonu için oluşturulan yeni bir sistemin ortodontik bölgeye etkisi
The effects of a newly developed system to achieve unilateral molar distalization on maxilla, to orthodontic region
- Tez No: 118827
- Danışmanlar: DOÇ.DR. EMEL EROĞLU
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2002
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gazi Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Ortodonti Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 169
Özet
153 ÖZET Bu araştırma, unilateral molar distalizasyonu elde etmek için geliştirilen, modifiye servikal headgear uygulamasının etkilerini değerlendirmek amacıyla yapıldı. Bir başka deyişle, her iki taraftaki ankraj ortamının birbirlerine göre farklılaştırılması durumunda, unilateral molar distalizasyonu etkisi oluşacağı hipotezi, test edildi. Böylece, bu modifiye uygulamada, servikal yönlü kuvvet, bir tarafta birinci molar dişe, diğer taraftaysa ikinci molar dişe, dış kollan eşit uzunlukta olan ve dış kol uçları yaklaşık tüber bölgesi hizasında sonlanan, bilateral simetrik yüz arkı vasıtasıyla iletildi. Bu nedenle, iç kollardan biri, diğerine göre daha kısa oldu. Molar distalizasyonunun daha fazla istendiği tarafta kuvvet, direk olarak üst ikinci molar dişe, diğer taraftaysa üst birinci molar dişe uygulandı. Dolayısıyla, uygulamanın, diferansiyel ankraj ortamı yaratılması suretiyle, birleşik ankraj sistemine dayandırılması düşünüldü. 3'ü erkek, 14'ü kız olmak üzere toplam onyedi birey araştırma kapsamına alındı. Bireylerin hepsinin dişsel asimetrik Sınıf II molar ilişkiye sahip olmasına dikkat edildi. Ayrıca, araştırma kapsamına alınan bireylerin tümünün üst daimi ikinci molar dişlerinin tamamen sürmüş şekilde daimi dişlenme döneminde olmalarına, iskeletsel iüşküerinin normal sınırlar içinde olmasına ve üst üçüncü molar dişlerinin kronlarının üst ikinci molar dişlerin trifurkasyosu seviyesinde veya daha yukarıda olmalarına özen gösterildi. Uygulamanın başlangıcında ve sonunda onyedi bireyden standart şartlar altında, lateral sefalometrik, posteroanterior film ve el-bilek filmleri ile ortodontik modeller elde edildi. Bu materyaller üzerinde 61 adet ölçüm yapılarak değerlendirildi. Verilerin biyometrik açıdan değerlendirmesi ise“eşleştirilmiş t testi”ile yapıldı.154 Hastaların günde yaklaşık 16 saat süreyle kullanmaları istenen servikal headgearle, herbir tarafta 350-400 gramlık kuvvet, bilateral simetrik yüz arkı vasıtasıyla, uygulandı. Yeterli yer sağlanınca ve istenilen molar ilişki elde edilince, molar distalizyonu uygulaması sona erdirildi. Uygulama, ortalama 8.76± 4.08 ay sürdü. Her iki taraftaki birinci ve ikinci molar dişlerde tesbit edilen distalizasyon miktarlarının, biyometrik olarak önemli olduğu bulundu. Bireysel bazdaki değerlendirmelere göre ise, simetrik distalizasyondan çok, bantlı birinci veya bantlı ikinci molar diş tarafına doğru asimetrik distalizasyon eğilimi olduğu görüldü. Molar hareketlerinin, distale eğilme şeklinde gerçekleştiği tesbit edildi. Bantlı ikinci molar diş dışında tüm molar dişlerdeki distale eğilme miktarlarının, biyometrik olarak önemli oldukları bulundu. Bantlı birinci ve ikinci molar dişlerin biyometrik olarak önemli olmayan düzeyde distopalatinal yönlü rotasyona uğradıkları ve transversal yönde palatinale hareket ettikleri saptandı. İskeletsel değişimler incelendiğinde; ön yüz yüksekliği, alt ön yüz yüksekliği ve arka yüz yüksekliği boyutlarında, biyometrik olarak önemli düzeyde artışlar olduğu bulundu. İkinci molar dişlerin varlığının, birinci molar dişlerin distalizasyonunu etkilemediği görüldü. Bantlı ikinci molar dişin distalindeki tüber bölgesinin kemik yapısının anatomi ve histolojisinin, bu dişin ankrajmı kuvvetlendirdiği düşünüldü. Bu nedenle, bantlı ikinci molar dişteki distalizasyon miktarının hipotezin aksine beklenenden az olduğu görüldü. Bireysel bazda yapılan değerlendirmeler, taraflardan birine doğru asimetrik distalizasyon eğilimi olduğunu gösterse de, biyometrik verilerin, araştırma başında kurulan hipotezi desteklemesi zordur.
Özet (Çeviri)
155- SUMMARY The aim of this study was to evaluate the effects of a modified cervical headgear application which was supposed to achieve unilateral molar distalization. In other words, the hyphothesis that unilateral molar distalization effect would be achieved when anchorage condition was differentiated from each other on both sides, was tested. Thus, in this modified application, cervicaUy directed force was delivered to the first molar on one side and to the second molar on the other side by bilaterally symmetrical face-bow that has symmetrical outer-bows terminated approximately not so far from tuber maxilla region. Consequently, one arm of the inner bow was shorter than the other. Force is applied directly to the second molar where molar distalization is more required and to the first molar on the other side. The anchorage of the banded first molar was supposed to be reinforced by the presence of the second molar. By the way, the application was thought to be based on compound anchorage system by developing differential anchorage condition. Seventeen patients, three males and fourteen females were included to this research. Dentally, all presented asymmetrical Class II molar relationship. The subjects were all in permanent dentition with their second molars fully erupted. They had skeletal relationship within nearly normal limits and their maxillary third molar crowns at the level of the second molar trifurcation or above this level. The patients had a chronological and skeletal age, range of 12 years 2 months to 17 years 7 months and 12 years 6 months to 18 years, respectively. At the beginning and at the end of the application, lateral and posteroanterior cephalograms, hand-wrist radiographs and dental casts were obtained156- from seventeen patients under standart conditions. 61 parameters were evaluated from lateral cephalograms, posteroanterior cephalograms and occlusograms. Paired-t test was used for the statistical evaluation of the data. Cervical headgear was applied via bilaterally symmetrical face-bow, producing a force of 350-400 grams per side which was required to be used by the patients approximately 16 hours a day. Molar distalization was terminated, once the sufficient space was gained and desired molar relationship was obtained. The application time was meanly 8.76± 4.08 months. The amount of distalization for both maxillary first and second molars was statistically significant. According to the evaluation based on individuals, there seemed to be more asymmetrical distalization tendency either to the banded first molar or to the banded second molar side, than symmetrical distalization. The type of molar movement was distal tipping. The amount of distal tipping of molar teeth was found to be statistically significant, except banded maxillary second molar. Banded first and second molars underwent statistically non- significant distopalatinal rotation along with palatal contraction. Evaluation of skeletal changes showed statistically significant increase of anterior, lower anterior and posterior face heights. Presence of second molars didn't influence distal movement of first molars. It is thought that, the anatomy and histology of the bone structure of tuber maxilla region, distal to the banded second molar, enhanced the anchorage of this tooth. Because of this, distalization amount of the banded second molar was less than expected contrary to the hypothesis. Although, evaluation based on individuals show that there was asymmetrical distalization tendency to either of the sides, according to statistical findings it is hard to support the hypothesis, that was performed at the beginning of the research.
Benzer Tezler
- Power-arm yüz arkı uygulamasının ve üst çenede tek taraflı molar distalizasyonu için oluşturulan yeni bir sistemin ortodontik bölgeye etkisinin karşılaştırılması
Comparision of the dentofacial effects between power-arm face bow and the new system used for unilateral molar distalization at upper arch
NEŞE AK
- 'Jones jig apareyi' nin alt birinci büyük azı dişi distalizasyonu ve ortodontik bölgeye etkisi
Başlık çevirisi yok
SEDA HAYDAR GÜRSOY
- Maksiller 1. küçük azı dişlerin aktif distalizasyonları ve fizyolojik sürüklenmeleri sonrasında oluşan kök yüzey değişikliklerinin incelenmesi
Investigation of first premolars root surface alteration after active distalization and physiological drift
NEVİN KAPTAN AKAR
Doktora
Türkçe
2012
Diş HekimliğiSüleyman Demirel ÜniversitesiOrtodonti Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ALEV AKSOY
- Erken birinci süt azı diş çekimlerinde class I molar ilişkisinin yer kaybına etkisi
The effect of class I molar relationship on loss of space in early primary first molar tooth extractions
SİBEL ÇAYÖNÜ
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2018
Diş HekimliğiAnkara ÜniversitesiÇocuk Diş Hekimliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞAZİYE SARI
- Karma dentisyon döneminde kilitli modifiye akrilik bonded aparey ile yapılan hızlı üst çene genişletmesinin dentofasiyal yapılar üzerine etkilerinin incelenmesi
The investigation of treatment results of locked rapid maxillary expansion with modified acrylic bonded expansion appliance on dentofacial structures in mixed dentition
CELAL IRGIN