Geri Dön

İdiopatik trombositopenik purpura (ITP) hastalığında, trombosit yüzeyi ve serumda otoantikor varlığının klinik ile ilişkisi

The relationship of the presence of auto antibody on platelet surface and in serum, with the clinic of the patient in patients with ITP

  1. Tez No: 123720
  2. Yazar: MEHTAP ERDOĞAN
  3. Danışmanlar: PROF.DR. HAMDİ AKAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Hematoloji, Hematology
  6. Anahtar Kelimeler: otoantikor, antijen, tronıbosit, akım sitometrisi, ELISA
  7. Yıl: 2002
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 58

Özet

46 ÖZET İdiopatik trombositopenik purpura hastalığında (ITP), trombosit yüzeyi ve serumda otoantikor varlığının klinik ile ilişkisi Bu çalışmanın amacı sebebi belli olmayan trombosit düşüklüğünün araştırılmasında uygun metodun belirlenmesi ve klinik bulgular ile korelasyonun tespitidir. Anti Trombosit Antikor (ATA) çalışılması yapılan hastalarda trombosit yüzeyindeki ve hasta plazmasındaki otoantikorlar, Akım Sitometrisi yöntemiyle indirekt olarak tespit edilmektedir. Bu araştırmada ise bu çalışmaya ek olarak, otoantikorlar serumda ELISA yöntemi ile tespit edilip, 2 çalışmanın sonucu karşılaştırmıştır. Ortaya çıkan sonuçlar hastanın klinik bulgularıyla beraber değerlendirilerek, bu testlerin tanısal değeri incelenmiştir. Böylece ITP tanısı için yapılan testlerin önemi ve değeri anlaşılmıştır. 22 yeni tanı almış yada tedavi sonrası izlenen idiopatik trombositopenik purpura (ITP) ve 7 yeni tanı almış yada tedavi sonrası izlenen sistemik lupus eritematosus (SLE) hastalarından alman örnekler çalışmaya alınmıştır. Çalışmaya alınan hastaların ortalama yaşları 47 (19-75) idi, ortalama trombosit sayılan ise 75 x 109/L (9 x 109/L- 200 x 109/L) idi. Hastaların %17'sinin trombosit sayılan mm3'de 0-30 x 109/L arasında, %32'sinin 30 x 109/L-60 x 109/L arasında, %17'sinin 60 x 109/L-90 x 109/L arasında, %10'unun 90 x 109/L-120 x 109/L arasında, %24'ünün ise 120 x 109/L ve üzeriydi. Hastaların %27'si erkek, %73'ü kadındı. Antitrombosit antikor (ATA) test sonucunu pozitif olarak kabul etmemiz için kesin bir değer verilememekle birlikte, bu çalışmada %1'den yüksek olan sonuçlan pozitif olarak kabul edildi. Toplam hastaların %45'inin sonucu FCM ile pozitif, %55'i ise negatif olarak bulundu. Çalışmaya alınan kadınların %50'sinin FCM sonucu pozitif, %50'sinin negatif olarak bulundu. Erkeklerde ise pozitif bulunan hasta %33, negatif bulunan hasta ise %67 bulundu. Çalışmaya alınan hastaların %50'sinin ELISA sonucu (trombosit havuz kullanılarak çalışılan) pozitif, %50'sinin sonucu negatif bulunmuştur, %55'inin ELISA sonucu (trombosit tek bir verici kullanılarak çalışılan) pozitif, %45'inin sonucu negatif bulunmuştur. Yapılan değerlendirmede kadınlarda ELISA (havuz)47 sonuçlarının %50'sinin pozitif, %50'sinin negatif olduğunu; tek bir verici ile çalışıldığında pozitif oranının %44'e indiğini, negatif oranın ise %56'ya çıktığı görülmektedir. Erkeklerde yapılan değerlendirmede ise ELISA (havuz) sonuçlarının %50'sinin pozitif, %50'sinin negatif olduğunu; tek bir verici ile çalışıldığında sonucun aynı olduğu görülmektedir Bu çalışmaya ITP hastalarına ek olarak ikincil bir trombositopeni olan SLE'li hastalarda alınmıştır. Toplam olarak çalışmaya alman 7 SLE hastasının %14'ün ELISA (havuz) ile pozitif, %14'ünün hem tek bir verici ile yapılan ELISA çalışmasında, hem de havuz ile yapılanda pozitif çıktığı, verici ile pozitif çıkan hiç hasta bulunmadığı görülmüştür. Hastaların %71'inin sonucu ELISA ile negatif çıkmıştır FCM ile yapılan çalışmada ise hastaların %71'i pozitif, %29'i negatif bulunmuştur. Yapılan akım sitometrisi çalışmasında kontrollerde esas alınarak yapılan değerlendirmede sensitivite değeri %66,6, spesifite değeri ise %100 olarak bulundu. Buna karşın ELISA çalışmasının sensitivite değeri %61 bulunurken spesifite değeri %72 bulundu. Sonuç olarak yapılan çalışmalarla ITP tanısının uygulanan metodların hiçbiriyle tekbaşına konamadığı, tanının hastanın kliniği ile birlikte değerlendirilerek konması gerektiği anlaşılmıştır.

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. İdiyopatik trombositopenik purpura hastalığı özelinde otoimmün hastalıklarda B lenfosit aktivasyon faktörün (baff) rolü

    The role of B lymphocyte activating factor (baff) in idiopathic thrombocytopenic purpura (itp) as an autoimmune disorder

    GÜRKAN BAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    BiyolojiGebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü

    Biyoloji Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ.DR. TÜLAY HEKİMBAŞI

  2. İdiopatik trombositopenik purpura ve Trombotik Trombositopenik Purpura'da klinik hemostaz bozuklukları

    Clinical hemostasis disorders in idiopathic thrombocytopenic purpura and Thrombotic Thrombocytopenic Purpura

    HALİL İBRAHİM POYRAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    HematolojiHacettepe Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İBRAHİM CELALETTİN HAZNEDAROĞLU

  3. Çocukluk çağı kronik idiopatik trombositopenik purpura vakalarında helicobacter pylori sıklığı

    Helicobacter pylori seroprevalance in children with chronic idiopatic thrombocitopenic purpura

    ABDÜLKADİR ÖZEL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDicle Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. MURAT SÖKER

  4. İdiopatik trombositopenik purpuralı çocuklarda interferon-gama gen polimorfizmi sıklığı ve klinikle ilişkisinin araştırılması

    The frequency of interferon-gamma gene polymorphism in children with idiopathic thrombocytopenic purpura and the investigation of its relationship with clinical findings

    FATİH DEMİRCİOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    GenetikDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HALE ÖREN