Batın içi sepsiste metilprednizolonun kan-beyin bariyeri geçirgenlik artışı ve nörolojik değerlendirme üzerine etkisi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 124366
- Danışmanlar: PROF.DR. FİGEN ESEN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2003
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 44
Özet
ÖZET Erken septik ensefalopati, septik hastada %8-70 oranında gözlenmiştir ve ilk bulgu olarak sıklıkla görülebilmektedir. Ensefalopati varlığında mortalitenin arttığı klinik çalışmalar sonucunda bildirilmiştir. Sepsiste, lökositlerden açığa çıkan serbest oksijen radikalleri ve inflamatuar mediyatörler ile beyin dokusuna oksijen sunumu ve tüketiminde ortaya çıkan dengesizlik sonucu, kan-beyin bariyer geçirgenliğinin arttığı ve mikrodamarlann etrafında ödem geliştiği bildirilmiştir. Kortizon günümüzde travmatik beyin hasarında membran stabilize edici etkisi nedeniyle geniş kullanım alanı bulmuştur. Metilprednizolonun bu flzyopatolojik mekanizmada etkili olduğu spinal travma da gösterilmiştir. Çalışmamızda, sepsis modelinde, kan-beyin bariyerinin bütünlüğü; metilprednizolonun kan-beyin bariyeri disfonksiyonu ve nörolojik bulgular üzerine etkileri araştırılmıştır. Bu prospektif, randomize, kontrollü hayvan çalışmasında 200-250 gr ağırlığında erkek Spraque-Dawley cinsi sıçanlar kullanılmıştır. Intraperitoneal sepsis Wichterman ve arkadaşlarının önerdiği çekal ligasyon ve perforasyon ile oluşturulmuştur. 8 saat süreyle hemodinamik verileri kaydedilerek grup içi ve gruplar arası ortalama arter basınçları ve kalp tepe atımı hızlan karşılaştırılmıştır. Cerrahi girişim öncesi ve girişimden sonra 24 saat boyunca her 2 saatte bir nörolojik muayeneleri tekrarlanarak sonuçlar istatistiksel olarak değerlendilmiştir. Kan-beyin bariyeri geçirgenlik artışı 24. saatte kantitatif olarak Evans mavisi ekstravazasyonunun spektrofotometrik tayini ile saptanmıştır. Hiç bir grupta ortalama arter basınçlarında istatistiksel anlamlı düşüş veya artış saptanmamıştır. Kalp tepe atımları incelendiğinde, sepsis-SF grubunda diğer gruplara göre anlamlı bir artış izlenmiştir. Nörolojik muayene skorlarında sepsis gruplarında kontrol gruplarına göre nörolojik durumun kötüleştiğinin göstergesi olarak artış saptanmıştır. Sepsis-SF grubundaki deneklerin 24. saatte bilinçleri letarjik olmuş, tırmanma platformunda 5 saniyeden az asılı kalmış, ekstremite tonuslan azalmış, yürüme testinde hareketleri azalmış yada ayakta duramamış, baş aşağı rotasyon testinde 1 saniyeden daha az süreyle 45 derece dönebilmiş ve ağrılı uyarana yanıtlan zayıflamış veya kaybolmuştur. Sepsis-metilprednizolon grubunda ise 24. saate gelindiğinde 5. ve 7. saatte kötüleşen nörolojik muayene bulgularının düzeldiği; bazal nörolojik bulgulara ve kontrol gruplarının değerlerine göre anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür. Sepsis-SF grubunda, kan-beyin bariyeri geçirgenlik artışının göstergesi olan beyin dokusunda Evans mavisi boya miktarının artmış olduğu saptanmıştır. sepsis-SF grubunda (G- 2) her iki hemisfer ve serebellum örneklerinde Evans mavisi boya miktarının kontrol gruplarına göre anlamlı derecede fazla olduğu ölçülmüştür Sepsis-metilprednizolon grubunda (G-4) beyin dokusu Evans mavisi boya miktarının her iki hemisfer ve serebellum örneklerinde kontrol gruplarına göre yüksek bulunduğu fakat bunun istatistiksel anlamlı fark oluşturmadığı tespit edilmiştir. Sepsis-metilprednizolon grubu (G-4) beyin dokusu örnekleri sepsis-SF grubu (G-2) ile karşılaştırıldığında Evans mavisi boya miktarlarının anlamlı oranda düşük olduğu saptanmıştır. (sepsis-SF G. sol hemisfer= 0,0024±0,0006; sağ hemisfer= 0,003±0,0008; serebellum= 0,0057+0,007 ve kontrol-SF G. sol hemisfer= 0,0008±0,0003; sağ hemisfer= 0,0001 ±0,0003; serebellum= 0,0019+0,0009, kontrol-metilprednisolon G. sol hemisfer= 0,001+0,0003; sağ hemisfer= 0,001+0,0004; serebellum= 0,0031+0,0006; sepsis- metilprednizolon G. sol hemisfer= 0,0014+0,0004; sağ hemisfer= 0,0015+0,0002; serebellum= 0,0041+0,00015) (p < 0,05) Bu çalışmada metilprednizolon uygulaması ile sepsise bağlı kan-beyin bariyeri geçirgenlik artışının sınırlandırıldığı ve erken ensefalopatinin nörolojik bulgularının daha az izlendiği görülmüştür. 38
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Sıçanlarda intraperitoneal taurolidin uygulamasının postoperatif dönemde batın içi yapışıklıklara etkisi
Başlık çevirisi yok
SELÇUK KAYA
- Deneysel peritonit oluşturulan ratlarda Simvastatin'in akciğer hasarı üzerindeki etkileri
The effect of simvastatin on pulmonary damage in experimental peritonitis in rats
ÇETİN ALTUNAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Genel CerrahiKırıkkale ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. H. FATİH AĞALAR
- Deneysel abdominal sepsis modelinde lidokain ve pentoksifilinin etkinliğinin karşılaştırılması
Comparison of lidocain and pentoxyphyline in an experimental sepsis model
FUNDA DURMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Anestezi ve ReanimasyonGaziosmanpaşa ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MUSTAFA SÜREN
- Deneysel batın içi sepsis modelinde magnezyumun kan-beyin bariyeri geçirgenliği ve beyin ödemi üzerine etkileri
Başlık çevirisi yok
AYŞE EKİM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2002
Anestezi ve Reanimasyonİstanbul ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
- Çekal ligasyon puncture ile oluşturulan peritonit modelinde periton lavajı ve kuru temizliğin bakteri translokasyonuna etkisi
Cecal ligation and puncture created with the effect of model of peritonitis translocation of peritoneal lavage and dry cleaning bacteria
TURGUT REİS KOÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
Genel CerrahiSüleyman Demirel ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖMER RIDVAN TARHAN