Mimarlık mesleği ve İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi mezunlarının mesleki kariyeri: Bir alan çalışması
Career in architecture and professional career of the graduates of Architectural Faculty of İstanbul Technical University: A field study
- Tez No: 126874
- Danışmanlar: PROF. DR. ŞULE ÖZÜEKREN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Mimarlık, Architecture
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2002
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Bina Yapım Yönetimi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 145
Özet
Günümüzde tüm alanlarda hızlı bir değişim ve gelişme yaşanmaktadır. Toplumsal olaylar, teknolojik ilerlemeler, yeni fikirlerin doğmasına neden olmakta, insanın yaşamı ve bakış açısı daha da karmaşıklaşmakta ve değişim göstermektedir. Tüm bu gelişmeler diğer disiplinler gibi mimarlığıda etkilemektedir. Mimarlık, akademisyen, tarihçi, eleştirmen ve kuramcılar tarafından yeniden tanımlanırken, mimarlık eğitimi, mimarlık uygulamaları ve mimarların kendileri tartışmaya açılmaktadır. Tezin ikinci bölümünde meslek ve kariyer kavramları daha sonra mimarlıkta mesleki kariyer ve kariyer geliştirme konulan irdelenmektedir : Yüksek eğitim iyi bir kariyer sahibi olabilmek için gerekli olduğunu düşünenlerin sayısının artması ile bunun için çalışanların sayısında da artma görülmektedir. Yüksek öğretim kurumlan kişinin meslek yaşamına hazırlandığı kurumlardır. Mimarlık eğitimi de çağa uygun bir şekilde kurumsallaşmış eğitim birimlerinde verilmekte ve öğrenciler bu kurumlarda meslek yaşamlarına hazırlanmaktadır. Herkes gibi bir değişim sürecini yaşamak durumunda olan organizasyon ve kurumlar da, ayakta kalabilmek ve yaşayabilmek için günün şartlarına uyum göstermek durumunda ve kendilerini yenileme, değişme ve gelişme gereksinmesi içinde bulunmaktadır. Bu düşünce ile birçok yüksek öğretim kurumu öğrencilerine mezuniyet sonrasında da destek olmak amacıyla farklı öğretim programlan uygulamaya başlatmıştır. Bunun yanında mesleki ve özel kuruluşlar da mezuniyet sonrası bilgi ve becerilerin geliştirilmesine katkıda bulunmaktadır. Tezin bir sonraki bölümünde ise mimarlığın gelişimi, farklı tanımlamaları üzerinde durulmuş, gelişmiş ülkelerde ve Türkiye'de mimarlık eğitimi, sonrası ve mimarların çalışma alanları hakkında bilgi verilmiştir. Kişinin sahip okluğu bilgi, hayatı ve olayları kavrayış biçimi 'mimarlığın' kavranış ve tanımlanmasında da etkili olmaktadır. Değişen dünyada zamanın öneminin artması, teknolojinin gelişmesi ile birlikte farklı alanlarda uzmanlaşma ihtiyacı duyulmuş, farklı meslek dallan ortaya çıkmıştır. Mimarlık da doğal olarak bu gelişmelerden etkilenerek farklı alanlara ayrılmış, farklı disiplinlerle ilişkisini güçlendirmiştir. Mimarlık içinde estetik/sanat, bilim/teknik ve ahlaki/toplumsal bakış açılarını içinde barındırmaktadır. Mimarlık içindeki değişimler mimarlık eğitimine de yansımakta, eğitimde değişen yönler de mesleği etkilemektedir. Mimarlık eğitimi için modeller aranmaya başlanmış, farklı yöntemler denenmiştir, denenmektedir. Komisyon raporlan, forumlar ve tartışmalar sonucunda mimarlık eğitimi için bir 'en iyi model' olmadığı ortaya çıkmıştır. Değişen koşullar ve ihtiyaçlar çerçevesinde eğitim programlarında değişime ve gelişmelere gidilmektedir. Özellikle gelişmişülkelerde mimarlık eğitimi sırasında staj programlan dikkatle takip edilerek öğrencinin teorik yanında meslek uygulaması alanında da bilgi sahibi olmasına çalışılmaktadır. Meslek gelişimi ve uzmanlaşma için farklı eğitim programlan düzenlenmektedir. Türkiye'de de bu konuda çalışmalar son yıllarda hız kazanarak devam etmektedir. Mimarlar, inşaat sektörü içinde aktif görevlerde yer almakta, kamu ve özel sektörde farklı çalışma alanlarında meslek yaşamlarım sürdürmektedir. Çalışma olanakları sadece yapı konusu ile sınırlı olmamakta, her tür entelektüel ve pratik içerikli iş alam mimara yeni fesatlar sunmaktadır. Türkiye'de de mimarlar yurt dışında olduğu gibi farklı alanlarda çalışma olanağı bulmaktadırlar buna rağmen mimarlık okullarının ve öğrencilerini sayısının giderek artması, ekonomik zorluklar nedeniyle mimarlar iş bulmakta zorlanmaktadır. Bunun yanında yasal düzenlemelerin eksikliği mimarı müşteriler ve yasalar karşısında zor durumda bırakmakta, mimarların üye olacağı kuruluş ve organizasyonların eksikliği nedeniyle ülkemizde mimarlık politikaları konusunda çok fazla söz sahibi olamamaktadır. Mimarlık konusunda ülkemizde mimarlık eğitimi ve mesleği, üniversite ile mezunları arasında bir kopukluğun var olduğu düşünülerek İTÜ Mimarlık Fakültesi mezunlarına yönelik bir alan çalışması yapılmış ve tezin 4. bölümünde yapılmış alan çalışmasının bulgulan ve sonuçlan açıklanmıştır. Sezgisel olarak on yılın bir mesleğin nasıl uygulanacağına ilişkin kararın verilebilmesi için gerekli deneyimi kazandıracağı düşünülerek çalışma 1989-90 yıllarında İTÜ'den mezun olan mimarlarla sınırlı tutulmuştur. Alan çalışması kapsamında 1989-1990 yılı İTÜ mimarlık fakültesi mezunlarının 127 kişilik listesi elde edilerek, kendilerine ulaşılmaya çalışılmış, görüşme imkanı bulunan ve anketi cevaplamayı kabul eden 46 mezundan 41 'inin anketi tarafımıza ulaşarak değerlendirmeye alınmıştır. İTÜ Mimarlık fakültesi mezunlarına araştırma kapsamında çalıştıkları kuruluşlara, kendilerine, eğitimlerine ilişkin bilgiler sorulmuş ve İTÜ mimarlık fakültesini ve aldıkları eğitimi değerlendirmeleri istenmiştir. Bu tez konusunun birinci amacı mimarlık mesleği ve eğitimi arasındaki var olduğunu varsaydığımız iletişimsizliğin nedenlerini bulmaya çalışmak, yapılan değerlendirme sonunda ulaşılan bulgularla bu kopukluğun giderilmesini sağlayabilecek çözümler sunmaktır. Diğer bir amacı, mimarlık mesleğim uygulamaya başladıktan sonra mezun mimarların çalışma hayatları boyunca mesleğin farklı alanlarında çalışıp çalışmadığını, hangi nedenlerden dolayı geçiş yaptığım ve meslek yaşamına başladığında ve sonraki yıllarda yaptığı tercihleri ve farklılıkları tespit etmektir. Bilgi ve becerileri eğitim kurumunda kazanma oram ve mimarlık eğitimi sonrası mezunların mesleki eğitime ihtiyaç duyup duymadığım saptamaktır. Akademik alanda da bu araştırmadan yararlanılarak mimarlara yardımcı yeni çalışmalar yapılabileceği düşünülmektedir. Bu konuda yapılabilecek yeni çalışmalara da yapılması düşünülen alan çalışmalarının sınırlan hakkında bilgi verecektir. Alan çalışmasına katılan mimarların yaş ortalamaları 32 olup, doğum ve lise mezuniyet yerleri büyük oranda Marmara Bölgesi olmaktadır. Alan çalışmasına katılan mezunlar büyük oranda İstanbul'da çalışmaktadır. Anketi yanıtlayanların tümü en az bir yabancı dil bilmektedir. Mimarların yarıya yakım (19) mimarlık dışında farklı bir alanda eğitim görmek istemişlerdir, bunların başında mühendislik ve işletme alanları gelmektedir. Mimarlık eğitimi görenlerin 14'ü eğitimleri öncesinde ve sırasında yakın çevrelerinde mimar olduğunu belirtmişlerdir. Eğitimi xısırasında yatarımda mimar olduğunu belirten mimarların 7'si mimarlık eğitimi dışında farklı bir alanda eğitim görmek İstemiştir. İTÜ Mimarlık Fakültesi mezunları, mimarlık mesleği eğitimini kendi ilgi ve beceri düzeylerine göre seçmemektedir. Mimarlık kariyeri seçiminin, bilinçli olarak değil, büyük oranda öğrenci yerleştirme sınavında alınan puana göre yapıldığı ve mimarlık mesleğinin seçiminde yakın çevrenin etkili olduğu, eğitim öncesi mimarlık hakkındaki bilgilerinin düzeyininse yeterli olmadığı görülmektedir. Mimarların 18'i eğitimleri sırasında ücretli olarak bir yerde çalışmışlardır. Mezuniyet sonrası mimarların 17'si yüksek lisans eğitimi görerek öğretim hayatlarına devam etmişlerdir. Bunun yanında sertifika veren bir eğitim programına devam edenlerin sayısı 8'dir. Eğitimi sırasında çalışan mimarların 11'i lisans sonrası yüksek lisans ya da sertifika veren eğitim programlarından birine devam etmiştir. Mezuniyet sonrası eksikliği görülen alanların başında bilgisayar ile tasarım, detay bilgisi ve yasa ve yönetmelikler gelmekte, dekorasyon, bilgisayar ile metraj ve keşif hazırlama, bilgisayar ile süre planlaması ve denetimi, mimarlık uygulamaları, taşıyıcı sistemler ve yapım yönetimi bu alanları takip etmektedir. Mezunların eksikliğini gördükleri alanlar, mimarların çalışma alanları ile ilişkili olmaktadır. Bunun dışında ortak olarak bilgisayar konusunda eksiklik duyduklarını (25) belirtmişlerdir. Eksikliği görülen alanları, mezunlar büyük oranda, yurt içi sergi fuar izleme, yayın izleme, uzmanlara danışma şeklinde gidermeye çalışmaktadırlar. Alan çalışmasına katılan mimarların 36'sı mimarlık mesleğinde meslek içi eğitimi gerekli görürken diğerleri bu soruyu yanıtsız bırakmıştır. Mezun olan mimarlar tasarım, uygulama, proje yöneticiliği, eğitim, pazarlama ve satış, alt yüklenicilik, imalat, yayıncılık ve denetim alanlarında çalışmaktadırlar. Mezuniyetin ilk yıllarındaki mimari büro çalışanı ve sahibi toplamı sayısında, mezuniyetin ilerleyen yıllarında düşme, bunun yanında inşaat şirketi çalışanı ve sahibi toplamı sayılarında ise artma olmuştur. Mimari büro çalışanlarının sayısında mezuniyet sonrası geçen yıllarla ters orantılı olarak bir düşme, bunun yanında inşaat şirketi ve mimari büro sahibi sayısında bir artma görülmektedir. Mimari büro ve inşaat şirketi ialışanları ofis ya da şantiye alanında çalışmaktadırlar. Lisans eğitimi sırasında ve mezuniyet sonrası mimarların büyük çoğunluğunun tasarım ve projelendirme konularında çalışmaya başladıkları, daha sonra farklı alanlara geçiş yaptıkları görülmektedir. Mimarlık mesleği dışında bir iş sahibi olan mimarların sayısı ekonomik durum, inşaat sektöründeki atılımlar ya da kişisel nedenler ile değişim göstermektedir. Mimarların son çalıştığı firmaların faaliyet alanları uygulama ağırlıklı olmaktadır. 17 kuruluş uygulama ya da uygulama yanında alt yüklenicilik, pazarlama veya üretim alanlarında da çalışmakta, 10 kuruluş tasarım veya tasarımın yanında danışmanlık ya da pazarlama faaliyetlerini sürdürmekte, 8 kuruluş tasarım ve uygulama faaliyetlerinin her ikisini birden veya bu faaliyetlerin yanında alt yüklenicilik, pazarlama, danışmanlık ya da üretim alanlarının birisinde çalışmaktadır. Mimarlar, hak edilenin alınamaması ve az kazançtan, sorumluluk yükünün ağırlığından ve eğitim eksikliğinden bahsetmektedir. Çalışılan kurumun her bakımdan avantajlı olduğunu düşünenler azdır. Alan çalışmasına katılan mimarların yarıya yakım birlikte çalıştıkları farklı meslek grupları ile mimarlık mesleğinin uygulanması sırasında sorunlarla karşılaştığım belirtmiştir. İnşaat mühendisleri, mimarlar, işçiler, makine mühendisleri ve iç mimarlar, mimarların çalışma sırasında sorun yaşandığı meslek grupları olarak belirtilmiştir. Alan çalışmasına katılan xnmimarlara göre mimarların üstleneceği faaliyetlerin kapsamı, farklı bakış açıları ile değişiklik göstermektedir. Kentsel tasarım, peyzaj mimarlığı, çevre tasarımı, mobilya tasarımı ve pazarlama ve üretim faaliyetleri mimarlık faaliyetleri kapsamına sokulmamıştır. Mesleki kontrol, mimarlık eğitimi ve araştırmaları, dekorasyon, bilirkişilik, keşif metraj işlerinin ve iş programının yapılması ve şantiye yöneticiliği büyük oranda mimarların üstleneceği faaliyetler kapsamına sokulmuştur. Mimarlar staj uygulaması konusunda ise tamamına yakını (39) stajın daha kontrollü ve disiplinli olması ve teorik ve pratik eğnimin birbirleriyle içice olması gerektiğini belirtmişlerdir. Katılımcıların 15'inin mezun olduktan sonra İTÜ mimarlık fakültesi ile ilişkisi olmuştur. İlişkide bulunmayan mimarlar büyük oranda zamansızlığı neden göstermişlerdir. Alan çalışmasına katılan mimarların 34'ü İTÜ mimarlık fakültesi mezunu olmanın ayrıcalıkları olduğunu belirtmiş, ayrıcalıkların nedenlerini başlıca köklü bir geçmiş, iyi bir eğitim ve prestije sahip olma olarak sunmuşlardır. Mimarlar, eğitimleri sırasında meslekleri ile ilgili düşündüklerini ve umduklarını mezun olduktan sonra sektörde bulamamışlardır. Mimarlar, eğitim geçmişleri ve sosyal konumlan ne olursa olsun ortak istek olarak mimarlık mesleği ile ilgili öncelikli olarak işveren düşünce yapışım değiştirmeyi, genel kalite standartlarının, daha iyi denetimin oluşmasını, motivasyon ve eğitim kalitesinin ve iş imkanlarının artmasını, iş anlayışının değişmesini ve emeğe verilen değerin artmasını ve daha eğitimli insanlarla birlikte çalışabilmeyi, sosyal güvence ve bürokraside kolaylık olmasını istemektedirler. Bunun yanında mimarların ortak istekleri öncelikle yasal düzenlemeler ve eğitimle ilgili olmaktadır. Yasal düzenlemeler sonrası mimarın önceliğinin ve öneminin artacağına ve mimarların daha nitelikli ürünler ortaya koyabileceğine inanmaktadırlar. Eğitime verilen önem ile mimarlar, işveren ve çalışanlar arasındaki sorunların azalacağına ve daha verimli olunabileneceğine inanmaktadırlar. Yapılan değerlendirmelerde İTÜ mimarlık fakültesi mezunlarının mezun oldukları kurumla ilişkilerinin kopuk olduğu, meslek içi eğitim için fakültenin tercih edilmediği, eksikliği görülen alanların mimarlar tarafından uzmanlara danışma, yayın izleme ile ya da çalışılan yerde gidermeye çalıştıkları, mezunların iş yoğunluğu ve zamansızlığı gerekçe göstererek fakülteyle ilişki kurmadıkları gözlemlenmektedir. Mezunlar fakültenin kendilerine ulaşmasını arzulamaktadır. İTÜ'nün mezunların ihtiyaçlarına yönelik çalışmalara gitmesi, mezunlarına ulaşarak bunları tanıtması, haber vermesinin mezunları fakülteye çekeceği, üniversite ile yerel yönetimlerin ve meslek odalarının işbirliğinin mezunların üniversiteden yararlanmasına etki edeceği düşünülmektedir. Alan çalışmasına katılan mimarların ikisi hariç tümü stajın daha kontrollü ve daha kapsamlı olması gerektiği konusunda ortak görüş belirtmiştir. Özellikle bu konuda yapılacak değişikliklerin öğrencinin bilgi düzeyini ve verimini ve fakülte ile ilişkisini artıracağı, farklı meslek alanlarında çalışacak mühendislik bölümü öğrencileri ile ortak projelerin yapılması ya da ortak derslerin alınması ile birlikte, mesleğin uygulanması sırasında diğer meslek grupları ile arasında oluşan farklılıkların azalacağı düşünülmektedir. Alan çalışması sırasında ortaya çıkan sorunların giderilmesinin ilk adımı olarak mimarlık eğitimi görülmektedir. Bu alanda yapılmış ve yapılacak olan çalışmaların İTÜ Mimarlık Fakültesinin eğitim programını yeniden düzenlemesine ve öğrencilerin aldıkları eğitimden daha fazla yararlanabilmelerine olanak sağlayacağı düşünülmektedir. xın
Özet (Çeviri)
Recently, in almost all areas of life, new changes and developments are experienced. Social events, technological innovations inspire new ideas and the human life and perspectives indicate more changes, and get more complex. All these developments affect the architecture as other social and science disciplines. While the architecture is defined by the academics, historians, theorists, and the critics again, architectural education, architectural practice, and the architects themselves are opened to debates and critics. In this thesis, primarily, profession, and career concepts are emphasized, and then career development in architecture is investigated. As the idea of 'high education level is a requirement for a better carrier', gets common among the people, the involvement of these people with educational institutions becomes evident. High educational organizations are the places for a person to prepare himself for the professional life. Organizational units, which are highly evolved with the current requirements, and necessities of the era, also provide the architectural education and the students are prepared for their professional lives in these units. The organizations and the institutions, which live through an alteration process like everybody, need to renovate, develop, and adapt themselves to current day's conditions in order to remain and survive. With this opinion most of the high educational organizations start different education programs in order to support the students after the graduation. Also the private and professional organizations assist the alumnae to develop the knowledge and the skills for the professions. In the second part of the. thesis, development, growth of architecture is emphasized and detailed information is provided on the comparison of architectural education, post-graduate education and practice in architecture in comparison with developed countries and Turkey. The personal acquaintance of knowledge, life experience, and cultural background become pivotal in the perception and definition of architecture. Technological improvements, and time complexity increase the importance of multi-disciplinary expertizing, and this creates new professions. Naturally, the architecture is also affected by this trend, and divided into new branches, and strengthen the relations with other disciplines. Esthetic/art, science/technology, moral/social aspects exist in architecture. The changes in architecture affect the architectural education, and also the aspects in the education affect the architecture. New educational models are searched, developed, new methods have been tested, and still are being tested. After the commission reports, forums, and debates, the result is 'there is no best model for xivan architectural education'. New requirements, and conditions force the education programs to change, and develop. Especially, in developed countries, the training periods are strictly followed by the instructors in order to help the student to improve the practical skills as well as the theoretical ones. For professional improvement and being specialist various training programs are developed, and such programs also become frequent in Turkey. The architects become much more active in construction industry, and continue to work both in public and private sectors in various areas. Job opportunities are not restricted with construction; all intellectual, and practical work areas present new opportunities to the architect. As in all other foreign countries, in Turkey, also the architects find opportunities to work in different areas, however increase in the number of the architectural schools, and architects gradually, and the economic difficulties constrain the architects to find jobs in Turkey. Also the deficiency in legislation makes the architects have problems in the presence of the clients, and the laws, and lack of the institutions, and organizations, which the architects might be the members of, cause the architects not to be able to lead the politics in architecture. A field study had been performed considering an interruption between the architectural education, and the profession; the faculty, and the alumnae. In the fourth part of the thesis, the results of the questionnaire study are explained. Considering working ten years in a profession, an architect would acquire the needed experience to give the decision related to how a profession should be practiced with intuition; the field study is restricted with the architects whom had been graduated from ITU in years 1989-90. In the scope of field study, getting the list of 127 graduates of 1989-90, 46 of them had been managed to reach, and 41 architects' answers had been reached to us to be evaluated. In the scope of the field study the questions related to the graduates, graduates' education, the establishments they work for, and asked to evaluate the ITU faculty of architecture, and the education that had been received. The first aim of this thesis is to try to find the reasons of the considered interruption between the faculty, and the alumnae; the profession, and the education, and at the end of the evaluation, to present solutions which would help to solve the problems. The other aim is to determine if the architects work in different areas of the profession, if they pass to different areas after one another, and if so, in which areas, the reason of the crossing, and the choices of the architects; to establish the ratio of the obtaining the knowledge, and skills in the faculty, and the need vocational training. It is believed that new searches, which would assist the architects, would be performed by utilizing this thesis, in the academic area. It would help to determine the boundaries of the new queries, which could be performed. The age average of the participants is 32, and the place of birth, and the high school graduation of the majority is Marmara region. The majority of the architects work in Istanbul. Every participant knows at least one foreign language. 19 of the architects declared that they wanted to get an education beyond the architecture, and to want to be an engineer or an economist is leading. 14 of the architects who were participated stated that there were architects close to them before, and during the education, 7 of them also stated that they wanted to get a different education rather than architecture. This shows that the graduates of ITU faculty of architecture did not choose the architecture according to their interest, skill level. The choice of 'career in architecture' was not chosen by being cognizant of the profession; it was made xvaccording to the scores received in the test for locating the students in the universities. It is seen that the knowledge about the architecture before the architectural education is not sufficient, and the acquaintances affect the students to choose the career in architecture. 18 of the participants had worked as salaried during their education. 17 of the architects had continued their education with postgraduate, and 8 of the participants had attended a training course, which a certification is given. 11 of the ones who worked during their education had continued either a post graduation education or a training course. After the graduation, the architects see the deficiency of knowledge in the areas of 'design with the computer, detailing, law and legislation' and the areas of 'decoration, time planning with the computer, practice in architecture, carrying systems, and construction management' follow them. The areas that the deficiency is seen are related to the areas the architects practice. Differently the architects stated in common that they saw a lack of knowledge in computer (25). The alumnae stated that they try to increase the knowledge by visiting the national construction fairs, following the publications, and consulting with the specialists. 36 of them agreed on a need of vocational training. The architects work in the areas of design, application, project managing, marketing, subcontracting, manufacturing, publishing, and control. The number of the salaried architects work in the architecture firms is seen high in the first years of after graduation, and by the years pass this number decreases, and the number of the salaried architects work in the construction firms increase. Also an increase in the number of owners of architecture or construction firms is seen with the years pass. It is observed that the majority of the architects have started to work in designing, and projecting as salaried during the education, and in the first years after graduation, but then have chosen to pass to other areas. The number of the architects, who work in the areas excluding architecture change with the economic situation, the progresses in the construction industry, or personal reasons. The working field of the firms that the architects work currently is mostly in the construction. 17 firms work in the areas of construction or construction, and either subcontracting, marketing, manufacturing or consulting. 10 firms work in the areas of design or design and either marketing or consulting. 8 firms in the areas of both construction, and design or both construction, design and either subcontracting, marketing, manufacturing or consulting. The participants generally complain about earning less than deserved, hard work, carrying more responsibility than the capacity, etc. Moreover almost very few of them think that the firm that is worked for serves advantages, and benefits in every respect. Nearly half of the architects experience problems with members of other professional groups. These groups are identified as; civil engineers, mechanical engineers, interior architects, architects, and plain workers. According to the participants the application content of architects varies from perspective to perspective. Urban design, landscape architecture, environmental architecture, design of furniture, marketing, and manufacturing were not included in practice of an architect while professional control, education, and research of architecture, decoration, expertise, planning and project and construction management were included. xviNearly all of the participants (39) claimed that the training programs should be more controlled, and disciplined and the theory and the practice should be fully integrated with each other. 15 of the participants have had connections with the faculty after the graduation. The reason shown in common by the ones who have not had any relation is 'having no time'. 34 of them agreed on that being a graduate of ITU is favored, and presented the reasons for this as good education of ITU, prestige, being old and well-known school. It is seen that the architects participated in the field study could not find their hopes, and thoughts in the sector. The architects either salaried or employer, before all else ask for general quality standards, professional thinking, for better control, increase in motivation, quality of education, job opportunities, and the value given to the labor, change the way of thinking of the employers, to work with more educated colleagues, and employers, social guaranty, and new arrangement of the laws and the legislation about the profession of architecture. After the changes in legislation it is believed that the importance of the architect and the architecture would increase, and high quality products would be produced. With the importance given to the education it is also believed that the problems between the employer and the employee would decrease, and output would increase. The questionnaire study results show that, the graduates of faculty of architecture of ITU have an interruption with the faculty, and the faculty is not preferred for vocational training. For the areas the participants see a deficiency in, visiting the national construction fairs, following the publications, and consulting with the specialists are preferred to increase the knowledge, and having no time or long heavy work hours is the reason not to contact with the faculty. The alumnae wish to be reached rather than to reach. It is believed that performances related to the graduates' needs would attract the graduates to connect with the faculty, and also faculty and the government, local administrations, and profession organizations working together would influence the graduates to utilize the faculty after the graduation. Common idea seen in the field study's results (excluding 2 participants) is that the training programs should be more disciplined, longer, comprehensive and controlled. Especially, it is believed that any improvement on this would increase the student's information level and efficiency and the communication between the graduates and the faculty. Also providing communication with the other disciplines of professional groups during education would help to decrease the amount of problems that arise between the architects, and other professions. The education of architecture is seen as the first step to solve the problems stated in the field study. It is believed that the researches done, and will be done on this area would be used to re-structure and shape the educational programs in order to increase the benefits received by the students. xvn
Benzer Tezler
- A monographic study: Life and architectural practice of Ali Mukadder Çizer
Monografik bir çalışma: Ali Mukadder Çizer'in hayatı ve mimarlık pratiği
ORKUN DAYIOĞLU
Yüksek Lisans
İngilizce
2023
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET MURAT GÜL
- Mimari tasarıma yaklaşım ve dil kullanımı konularına mimarlık eğitiminin etkisi
The effects of architectural education on design approach and language
CEREN ÇELİK
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HÜSEYİN LÜTFÜ KAHVECİOĞLU
- Zonguldak kömür havzası'ndaki Seyfi Arkan yapılarının koruma sorunları
Conservation problems of Seyfi Arkan buildings in Zonguldak coalfield
ELİF AKBULUT
Yüksek Lisans
Türkçe
2011
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. GÜLSÜN TANYELİ
- Mimar ve hoca: Mehmet Ali Handan
Architect and professor: Mehmet Ali Handan
MERVE DEMİR
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. VESİLE GÜL CEPHANECİGİL
- Peyzaj mimarlığı eğitiminin ekolojik boyutunun farklı fakülteler çerçevesinde değerlendirilmesi
Evaluation of the ecological dimension of landscape architecture education in the faculty framework
ZEHRA TUĞBA GÜZEL
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Eğitim ve Öğretimİstanbul Teknik ÜniversitesiPeyzaj Mimarlığı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MELTEM ERDEM KAYA