Geri Dön

Dil eğitimi ve öğretiminde şiirin ve şiirsel sinemanın önemi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 127687
  2. Yazar: CENGİS ASİLTÜRK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AYŞE KIRAN EZİLER
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Eğitim ve Öğretim, Education and Training
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2003
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Türkçenin Eğitimi ve Öğretimi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 424

Özet

Şiir işitim, okuma, kimi örneklerinde görsellik; film görsellik ve işitim öğelerine dayalıdır. Şiir-yapının kurulmasında, doğal dilin kırılmasıyla ulaşılan üstdil, fılm-yapının kurulmasında ise doğal dilin sözcük dizimine benzer anlayışla düzenlenen görüntü dizimi söz konusudur. Bu nedenle, şiir-yapı ve fılm-yapı, bir dil verisi olarak değerlendirilebilir.“Her fılmsel sahne ve ayrımın bir çekim dizisi olmadığı”savından yola çıkılarak“sinema ile şiir arasında dilsel benzerlik kurulamayacağı”kimi uzmanlarca savunulmuştur. Oysa kendi başına sahne ya da ayrım oluşturabilen kaydırmalı ya da uzun çekimin doğasında, çerçeve (kadraj) bağlamında kesim noktalan gözle seçilemeyen anlık birçok imge çekim vardır. Bu açıdan bakıldığında, kaydırmalı ya da uzun çekimlerin, kamerada dizilenmiş (kamera rejisi yoluyla kotarılmış) çekimler dizisi olduğu, kendiliğinden ortaya çıkar. Bu nedenle her fılm-yapı, tıpkı bir şiir-yapı gibi bir göstergeler dizgesidir. Sinema dilini yaratan öğeler çok çeşitlidir. Bu öğelerin başında gelen kurgu, en yalın biçimiyle çekim, ayrım, sahne ve bölümlerin birbirine eklenmesidir. Gerçek zaman ve uzamdan, fılmsel zaman ve uzam yaratmanın temel aracı olan kurgunun işlevi bununla sınırlı değildir; ilgisiz olan iki somut varlığın çekimi birleşim noktalarında çarpıştırılarak, başka yollardan görsel hale dönüştürülebilmesi olanaksız 'soyut' durumlar ve varlıklar da görsel yollardan anlatılabilir. Çerçeve içi düzenlemesi de kurgudan bağımsız değildir. Dil eğitimi ve öğretiminin bir aracı olan şiirlerde de dize oluşturulurken sinemadakine benzer bir kurgu söz konusudur. Kurgu salt bir rastlantı sonucu sinema diline kazandırılmış, sinema ancak kurgu sayesinde kendine özgü bir anlatım diline kavuşabilmiştir. Sinema-şiir dili benzeşmesi bir yana, sinemada şiirsel anlatım da olanaklıdır. Sinemanın kendine özgü bir dil ve bir sanat kimliği edinmesini borçlu olduğu kurgu en başta Eisensteincı kurgu çeşitleri olmak üzere, tüm çeşitleriyle şiirselliğe hizmet edebilir ancak bu, tüm kurgusal yapıların şiirsel olacağı anlamına gelmez. Çünkü sinemadaki şiirselliği oluşturan tek başına kurgu değildir. Kurgu olmadan sinema dil olamaz, belli bir dile sahip olmayan yapılar da şiirle karşılaştırılamaz. Şiir başka bir şey olmaktan önce bir dildir. Şiir dilinin hangi niteliklere sahip dil olduğunu, bu dilin sinema diline hangi açılardan benzediğini, sinema şiirselliği gerçekle-374 sirken bu dilin fılm-yapıya ne ölçüde katkılar yaptığını birçok şiir örneği ortaya koymak tadır. Şiir dili doğal dilin kırılması ya da sapması yoluyla ulaşılan üstdildir. Bu dilin temel nitelikleri şiir dizelerini oluşturan sözcüklerin ve gözelerin hece sayılarıyla yaratılan ölçü; dizenin sonunda, başında ve herhangi bir yerinde bulunan sözcüklerin sesleriyle başka bir dizenin başında, sonunda ya da ortalarında yer alan sözcüklerin sesleri arasında kurulan benzerlik ve yineleme ilişkisiyle yaratılan uyak; düzyazılarda görülmeyen ve işitilmeyen dizemsellikle yaratılan müzik; dizenin kısalık ve uzunluk ölçüleriyle belirlenen metrik; sözcüklerin kırılarak yeniden kurulması, çeşitli biçimlerde birleştirilmesiyle yaratılabilen kurgu; tümcenin, alışılan söyleyiş ve yazılışının tersine çevrilmesiyle yapılan devriklik; yazıya, göze seslenecek biçimler verilmesiyle kurulan somut görsellik; sözcüklerin ya da dizelerin alışılanın ötesinde şiire özgü biçimlerde bir araya getirilmesiyle yaratılan kurgu vb. olarak ortaya çıkar. Bu nitelikleri nedeniyle şiir dili birçok açıdan sinemanın kurgusal diline benzer. Bu benzerlik, film yaratıcısına şiirsel filmler kurma olanağı verir. İmgesel görüntüler, şiirsel imgeyi kendi başına oluşturabilen çekimler, ayrımlar, içsesler; renk ve müzik seçimi; fılmsel görüntüye yedirilen şiir sözleri, çekim için seçilen uzamların doğal dokusu; sisli limanların ya da ıslak sokakların yarattığı hüzünlü atmosfer ve doğa; mevsim koşullan; evliliklerinde mutlu olamamış kadınların kocalarından başka erkeklerle yaşadıkları aşk serüvenleri; yaşama“normal”sayılan insanlardan değişik gözle bakan savrulmuş erkeklerin, işsizlerin, asker kaçaklarının, sürekli arayış içinde“yaşayan”insanların acılı, hüzünlü, değişik serüvenleri vb. sinema şiirselliğini yaratan niteliklerdir. Bu insanaların sözlerinde, yaşadıkları olayların etkisiyle derinlikli, karmaşık, kimi zaman yalın ve içten bir şiirsellik bulunur. Sinema yaygın, çekici ve önemli bir iletişim aracı olduğu için çok geniş kitlelere ulaşabilir; filmlerde kullanılan oyuncu diyalogları ve içseslerin doğru ya da yanlış olması, izleyicinin anadilini kullanmasını olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebilir. Film izleyici karşısına, kolayca özdeşlik kurabilecekleri ve öykünebilecekleri yıldız oyuncularla çıkar. Bu nedenle sinema, kahraman yıldızları aracılığıyla, her açıdan olduğu gibi, dilsel açıdan etkilidir. Türkçe sözlü filmler, seslendirilen yabancı filmler, altyazılı filmler dilin doğru ya da yanlış kullanılmasında hiç kuşkusuz etkili olmaktadır. Dilin tüm inceliklerini barındıran şiir, neredeyse tümden- dil bilinciyle ilgilidir. Şiirin okuyucusu, dilin her türlü kıvrak, yaratıcı kullanımıyla orada karşılaşabilir. Şiiri ve375 onun dilini anlayabilen birinin dinlediklerini, okuduklarını, bilimsel yazıları, gazete ve dergileri, ders kitaplarını, günlük sözlü dili anlamakta güçlük çekmeyeceği söylenebilir. Böyle bir insan, okuma ve inceleme konularında da daha titiz ve yaratıcı davranır. Bilindiği gibi yazın alanında iletişim dört ana beceri oluşturur: okuma, dinleme, yazılı anlatım, sözlü anlatım. İşin içine çözümleme isteyen fılm-yapının girmesi düzgüleri çözebilme, görebilme, anlayabilme, görüntü dilini okuyabilme, gördüklerine de anlamlar yükleyebilme, yani anlamlandırabilme niteliklerine önem kazandırır. Ezberlenen bilgiler geçici olduğu, ancak genelde birçok sanat yapıtı, özelde film ve şiir aracılığıyla sezilen her türlü bilginin zihne yerleşebileceği ve yalnız sezinletilen davranışların insanda kalıcı olabileceği düşünülmektedir. Şiirsel filmlerde ya da şiirde, kimi anlam boşlukları bulunur. Şiir okuyucuları ve film izleyicileri bu anlam boşluklarını doldururken yaratıcı bir sürece girerler. Filmler, anlatısal şiirler, yaşama ilişkin birer deneyim alanı sayılır. Sinemada iletişim (açı-karşıaçı çekimle, gönderici-alıcı arasında geçen konuşma), görüntü, şiirsel sözler (Tarkovski'nin Ayna filminde geçen“...Yeryüzünde yalnız ikimiz vardık. Sen bir kuş kanadından ince ve hafiftin. Merdiven basamaklarından başdöndürücü hızla inip birer çiy tanesi olan çiçekler arasından geçerek aynalı camın öbür tarafındaki mekanına götürürdün beni”biçimindeki sözler şiirselliğiyle buna örnek olabilir), canlılık (kamera devinimleri, kurgu, oyuncunun rol gereği davranışları, renkler, yağmurla ve rüzgarla değişen fılmsel uzamlar), dil (filmin kurgusal dili, içsesin sözleri, oyuncuların kullandığı sözlü dil), insan ilişkileri (film kahra manlarının kurduğu toplumsal, özel ve duygusal ilişkiler), yaşamsal örnekler (insanların, kendi yaşamlarına girmemiş olan olaylara filmlerde rastlaması), kısa ve yalın tümceler ya da anlatısal konuşmalar, eğitici ilişkiler ve konuşmalar (filmlerdeki düzgün konuşmalarla, eğitici bilgiler verilmesi); şiirde ise, imgeler, dizemsellik, müziksellik, ölçümlülük, dilsel incelikler, metrik ve matematiksel akıl yürütmeler ve en önemlisi de yaratıcılık vardır. Filmlerde canlıların, doğanın ve insanların farklı yaşamsal serüvenleri bulunur, çünkü bu serüvenler, yaşama ilişkin olanın, kurmaca olarak canlandırılma biçimidir. Böy lece, insanın yaşamda karşılaşacağı kimi durumlara göstereceği tepkilerin bileşkesi olan benlik, filmler aracılığıyla -sınırlı da olsa- deneyim kazanır. Bu deneyim insanı, yaşamda karşılaşacağı kimi olaylara karşı hazırlar. İnsanın karşılaşacağı olaylara karşı hazır bulun-376 musluk ölçüsü de, insanın toplumsallaşma durumu olarak açıklanabilir. Toplumsal açıdan en önemli araçlardan bir olan ve sinemanın olmazsa olmaz bir gereci durumundaki dil de, doğal, en yetkin iletişim aracı olarak, insanların toplumsallaşmasını sağlayan çok önemli etkenlerden biridir. Bu yönüyle dil,“Yaşama ilişkin olanın, kurmaca olarak canlandırılma biçimi”diye tanımlanan filmlerde çok kullanıldığı için, sinema, insanın dilsel açıdan belli deneyimler kazanabileceği önemli alanlardan biri olarak değerlendirilebilir. Anadiline bu açıdan bakılırsa, anadilinin önemli ürünlerinden biri olan şiirin de, insanın dilsel deneyim kazanabileceği bir sanat olduğu görülebilir. Türkçe konuşan insanların, bu dili“en az eksik ve kusurla kullanmaları”amaç- lanmahdır. Özellikle müzik, sinema, tiyatro gibi doğrudan anadiline bağlı kalınarak yara tılan sanatlar, dil eğitimi-öğretiminin bir aracı olarak kullanılabilir.

Özet (Çeviri)

Cinema is an art that leans to visual and audo, poetry audio, reading and (in some examples) also vision elements. Poetry is created by an language which is found out by the broken of natural language. In creating the film of cinema, vision typesetting is in question which process like a word typesetting of a natural language. So, both poetry- building and film-building can be apğpraised as a language print.“Evrey film scene and distinguish aren't declination series.-”From this claim, some scientist claimed that.“It can't be set up the similarity of language between the cinema and poetry.”Whereas, in the natural of slide declination and long declination which can form a differentiation or a scene by themselves, there has been consecutive“image of declination”yhat can't be seen the point of section. From dis point of view, they are found out bya themselves that slide declination and long declination are the series of declination which are strung in the camera. Therefore, every film-bulding is a composition of indicators justas poetry - bulding. Elements creatin cinema language are various. Speculation that is one of these elements, simply means addition of declination, differentation, scene and sections each other. Speculation that is main means creating film time and extend from real time and extend, isn't limstet by these functions. Declination of in difference two concrete things making in conflict from their points of joint, 'abstract' positions and things that are impossible to be changed into visual by other methods, can be narrated by the way of visual. Arrengement of the frame is nao completely intepentent from speculation Occured in the poetry that is means of teaching language, while the line of poetry is being the speculation like in the cinema is the matter. Speculation has been gained to the language of cinema only by chance; cinema has been reunited to a special narrative language because of speculation. Narrative of poetry is possible in cinema as well as the similarity of cinema and poetry language. Speculation, that the cinema owe because of its special language and itentity of art, including the supporter Eisenstein speculations, connected to poetry with its all kinds, but that doesn't mean all speculations are not poetry because the qualification making poetry378 in cinema is not only speculation. It- can't be cinema language without speculation, and some buildings that have no certain language, can not be compared with poetry. First of all, poetry is a language. Lots of examples of poems and films show which qualifications poetry language has, from which point it looks like cinema language while occuring cinema poetry how this language support the film building. The qualities that provide the cinema-poetical are: Imaginary appearances, poetical takes or sequences, voices on screen, poetical speakings in films, choises of colours, choises of places (for example; harbours in fog, wet streets, sad atmosphere, conditions of seasons) love adventures that are lived by the unhappy women because of their unhappy marriages, being unaway of military service, the adventures of the people who are hopeless... etc. The languages of poetry and cinema may give importand helps the education of primitive language. The voice on screen of a film and dialogs of the players can be used as a tool in the education of primitive language, as in the poetry. As cinema is an effective communication tool, the takings in it can effect the spectators, easily. Because, films appear to them with the 'stars' who they imitate very much. If language is used carefully and truely in Turkish films, the foreign ones which are translated into Turkish or the ones which are subtitled, that will help to develope the language conscious of the viewers. Poetry has got the whole details of language and it is almost concerned with the conscious of language. Readers meet different kind of usings of language in poetry. The people who can understand poetry, easily, don't experience any difficuties in reading newspapers, magazines or novels ect. As we know, in the area of literature, there are four basic principles to develop the skills of communication: Reading, writing, listening and talking. The structures which nessesiated visuality and analysis can be added to these. It must be thought that, the by heart informations will be forgotten. But, it can be said that; lots of art works, in general and all kinds of informations (languages) which are felt by film and poetry, in special, will fall into the minds.379 In poetric films or poetry, there are some meaning spaces. The readers of a poetry and the spectators of a film enter the process of being authors (directors or poets) when they fill in these meaning spaces. Films and poetries, which include stories, are the experiment are as about living. There are some important qualifications in poetry and cinema. Those are the ones which are about cinema: Communication (talkings between two people by matchhings shot), vision (different images in a film), poetrical talkings (for wxample those usings in in the film of Mirror by Tarkovski,“...There were only two of us on the Earth. You were thinner and lighter than wing of a bird. You used to lead me to your own place which was on the other side of the 'mirrored window', by running down the stairs and by crossing among the flowers which are normally dews...”), liveliness (action of the camera, montage or actions of the players), language (the montage one of the film, the dialogs of the players), the relationships among people (the ones among the players), interesting lives (meeting some events which are not in the real life but they are in films), short and simple sentences or explaining talkings, educational relations and talkings (giving educational informations through the grammatical talkings), body- language. In poetry; image, rhytm, musiquality moderation, linguistic details and mathematical calculations are found. In cinema, it is seen the adventure of the life of the nature, humans and all kinds of creatures. Because film is the copy of the life. In this way, humans get the experiences about life. Being ready against some events in the lifetime makes humans social. Our aim must be to make people to talk Turkish correctly, speacially music, cinema and theatre ect. Which are concerned with primitive language, can be used as a tool in education of it.

Benzer Tezler

  1. Şiirin bir öğretim tekniği olarak kullanılması

    Use of poetry as a teaching technique

    HÜSEYİN ÇAKAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    İngiliz Dili ve EdebiyatıDokuz Eylül Üniversitesi

    İngiliz Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. EMİN ALTAN AKDAĞ

  2. Poésie dans l'enseignement du Français

    Fransızca öğretiminde şiir

    ÖZGECAN DOĞAN

    Yüksek Lisans

    Fransızca

    Fransızca

    2012

    Eğitim ve ÖğretimDokuz Eylül Üniversitesi

    Yabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DUYGU ÖZTİN PASSERAT

  3. Çocuklara yabancı dil olarak İngilizce sözcük öğretiminde şiir kullanımı

    Teaching English vocabulary to children through poetry

    ELİF KATİP ÇIRAKLI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    DilbilimAnkara Üniversitesi

    Dilbilim Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NAZAN TUTAŞ

  4. Discourse and poetry in literary communication

    Yazınsal bildirişimde söylem ve şiir

    İLKNUR KARAMAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2008

    DilbilimTrakya Üniversitesi

    İngilizce Öğretmenliği Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MUHLİSE COŞKUN ÖGEYİK

  5. تَعلِيم الُّلغة العَرَبيَّة عن طَريق الشعر العربي للنَّاطِقين بِلغَات أُخرى(المستَوَى المُبتَدِئ والمُتَوَسِّط نَمُوذَجَاً)

    Yabancılara şiir yoluyla Arapçayı öğretme (Başlangıç ve orta seviye) / Teaching Arabic language through Arabic poetry for beginners and intermediate levels is a model

    NAHEL ALDAKHEEL

    Yüksek Lisans

    Arapça

    Arapça

    2020

    Doğu Dilleri ve Edebiyatıİstanbul Aydın Üniversitesi

    Arap Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ADİL BEBEK