Serum safra asit düzeylerinin sistemik lupus eritematoz klinik ve laboratuar değişkenleri ile olan ilişkisi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 129928
- Danışmanlar: PROF. DR. EKER DOĞANAVŞARGİL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Romatoloji, Rheumatology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2003
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ege Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Romatoloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 32
Özet
ÖZET Giriş bölümünde sözü edilen in vivo ve in vitro çalışmalardan hareketle, SA'lerinin, SLE'lu olgulardaki klinik aktivite ve laboratuar değişkenleri ile olan ilişkilerini araştırdığımız bu çalışmamızda; 1. SLE, RA ve sağlıklı kontrol grubundan oluşan çalışmada, SLE'lu grubun SA düzeyleri, RA ve sağlıklı gruptan daha yüksek ama istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. 2. Çalışma (SLE) ve hastalık kontrol grubu (RA), hastalık aktivitelerine göre aktif ve inaktif olarak ayrılıp SA düzeyleri bakıldığında;. İnaktif SLE olgularında SA düzeyleri, aktif olgulara göre ılımlı yüksektir.. inaktif RA'li olgu sayısı az olduğu için istatistiksel değerlendirme yapılmamıştır.. Aktif hastalığı olan RA'li olgularda düşük beklediğimiz serum SA düzeylerinin, yüksek oluşu şaşırtıcı-beklenmeyen bir sonuç olarak kabul edilmiştir. Ancak, grubun değerlendirmesinde SA düzeyleri, sağlıklı kontrol grubuna yakın görünmektedir. 3. SA düzeyleri yüksek ve normal olgular, hastalık aktivitelerine göre inaktif ve aktif olarak ikiye ayrılıp SA düzeyleri ile ilişkiye bakıldığında, anlamlı bir ilişki belirlenememiştir. SA düzeyi yüksek olan SLE olgu sayısının az oluşu, bu anlamsızlıkla ilgili olabilir. 4. Anti-dsDNA olumlu ve olumsuz SLE'lu olguların SA düzeyleri arasında ve SA düzeyi yüksek ve normal SLE'lu olguların anti-dsDNA titreleri arasında fark belirlenememiştir. 5. SLE'lu grupta, kompleman düzeyleri düşük olan olgularda SA düzeylerinin de düşük olması, SA'lerinin immün baskılamada yetersizliği, kompleman düzeyleri normal sınırlarda olan inaktif hasta grubunda SA düzeylerinin daha yüksek olması ise, SA'lerinin immün baskısının bir göstergesi olarak yorumlanabilirse de istatistiksel olarak bir anlamlılık gösterilememiştir. 6. Böbrek tutuluşu olmayan SLE'lu olgularda SA düzeylerinin yüksek olması, SA'lerinin böbrek tutuluşu üzerinde koruyucu etkide bulunduğu şeklinde yorumlanabilir. 20
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Safra kesesi taşı hastalığının serum RBP4 düzeyi, D vitamini, lipid profili, insülin direnci ve ürik asid düzeyleri ile ilişkisi.
Effect of gallstone disease on serum RBP4, vitamin d and uric acid levels, lipid profile and insulin resistance in healthy adults
BEDİZ KURT İNCİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
GastroenterolojiGazi Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GİYASEDDİN ŞÜKRÜ DUMLU
PROF. DR. İBRAHİM DOĞAN
- Kalsitonun nazal emilimi üzerine absorbsiyon artırıcıların incelenmesi
The Investigation of the effect of the absorption enhancers on nasal absorption of calcitonin
GÜLAY YETKİN
Yüksek Lisans
Türkçe
1997
Eczacılık ve FarmakolojiGazi ÜniversitesiFarmasötik Teknoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NEVİN ÇELEBİ
- Çocukluk çağı kronik karaciğer hastalıklarında serum safra asit düzeyleri
Başlık çevirisi yok
REHA RODOPMAN
- Gebeliğin intrahepatik kolestazında serum farnesoid reseptör x (FXR) düzeyleri
To investigate Farnesoid Receptor X levels in women with intrahepatic cholestasis of pregnancy compared to women with uncomplicated pregnancies
NESİBE KARAAĞAÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
UZMAN AHMET TAYYAR
- Sıçanlarda safra kolesterol sekresyonunu kontrol eden ABCG5 ve ABCG8 genlerinin diosgenin ve taurodehidrokolik asit ile uyarılması
The expression of ABCG5 and ABCG8 genes that that control bile cholesterol secretion by diosgenin and taurodehyrocholic acid in rats
ADNAN ADİL HİŞMİOĞULLARI