XIX. yüzyılın ilk yarısında Şer'iyye sicillerine göre Karahisar-ı Sahib Sancağı
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 133984
- Danışmanlar: PROF. DR. YÜCEL ÖZKAYA
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Tarih, History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2003
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gazi Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 325
Özet
295 ÖZET XIX.Yüzyılın ilk yansına ait olan şer“i mahkeme sicillerinin incelenmesinden oluşan çalışmamızda şehrin idari, ekonomik, sosyal ve askeri yapısını anlamaya çalıştık. Bu dönemde genel hatlarıyla şehrin yapısı ortaya çıkmıştır. İdari açıdan Osmanlı ülkesinde Kütahya,Saruhan,Aydın,Hüdavendigar(Bursa), Kastamonu,Menteşe(Muğla),Bolu,Ankara,Kengırı(Çankırı).Teke ili(Antalya),Hamid İli(lsparta),Sultanönü ve Balıkesir'in de dahil olduğu Anadolu eyaletinin bir parçası olan Karahisar-ı Sahib sancağı, 1839'da Hüdavendigar adıyla teşkil edilen eyalete bağlanmıştır. Sancak 1867 senesinde mutasarrıflık şeklinde idari teşkilatlanmadaki yerini almıştır. Vezir rütbesinde olan ve birkaç sancağın birden idaresini üstlenen mutasarrıflardan, kayıtlarda adı geçenlerini tesbit etmemiz mümkün olmuştur. Görev yerlerine gitmeyen mutasarrıflar, gönderdikleri mütesselimler vasıtasıyla görevlerini sürdürmüşlerdir. Bu müteselimlerden de çoğunun adı sicilerimizde belirlenmiştir. Şehrin en önemli yöneticilerinden biri olan kadılar, hem idari hem beledi ve hem de hukuki işlemlerden sorumlu bulunuyorlardı. Kadılardan bir kısmı, görev yerlerine gönderdikleri naibler vasıtasıyla hizmetlerini yürütmeyi tercih etmişlerdir. Diğer önemli bir yönetici de nakibü'l-eşraf kaim-makamı olup bunlar, peygamber soyundan gelen yani sadat-ı kiramdan olan kimselerin durumu ile ilgileniyorlardı. Bu kimselerin kayıtlarının tutulması, birer suretinin İstanbul'da bulunan nakibül 'l-eşrafa gönderilmesi ve sadattan olduklarını ileri süren fakat böyle olmayanların menedilmesi görevlerini yürütüyorlardı. Sadat-ı kiramdan olan kimselere birer berat veriliyordu. İncelediğimiz dönemde bir çok nakibül'l-eşraf kaim-makamının Karahisar-ı Sahib ve kazalarında görev yapmış olduğunu tesbit ediyoruz. Şehirdeki yönetici zümreden diğer bir gurup olan müftiler de tesbit edilmiştir. Müftiler, şer*i mahkemedeki anlaşmazlıklara, verdikleri fetvalarla yol gösterici olmuşlardır.296 Şehrin yönetiminden sorumlu kimseler, zaman zaman bir takım uygunsuz davranışlar ve istismarlara da sebep olmuşlar ve bu yüzden cezalandırılmışlardır. Sürgüne gönderilen ve görevinden azledilen birçok müftü, nakibü'l-eşraf kaim - makamı, kadı ve mütesellim vardır. XIX. Yüzyılın ilk yarısında ehl-i örf taifesinin reaya üzerindeki ekonomik baskılarının artmış olduğunu biliyoruz. Bir çok ehl-i örf mensubu, halktan haksız yere para toplamış, vergileri istismar etmiş ve zaten ekonomik durumu pek de iyi olmayan halkı ezmişlerdir. Ehl-i örfün halka yaptığı zulümleri sona erdirmek isteyen devlet, gönderdiği pek çok emirler ile böyle davrananları menetmek ve cezalandırmak zorunda kalmıştır. Yine de bu istismar ve zulümlerin önüne tam anlamıyla geçmek mümkün olmamıştır. Sancak idari açıdan Karahisar-ı Sahib, Sandıklı, Şuhud, Sincanlı, Karamık, Çay, Çölabad, Bolavadin, Barçınlı ve Nevahi-i Barçınlı olarak kazalara bölünmüştür. Çalışmamıda Karahisar-ı Sahib sancağının köylerini ve mahallerini de tesbit ettik Şehrin nüfus yapısı incelerken, bilhassa avarız vergisi kayıtlarından ve belgelerde verilen hane sayılarından yola çıkarak bir takım hesaplar yapmak mümkün olmuştur. Avarız hanelerinden yola çıkarak şehirde 43.593 kişinin yaşadığını tesbit ediyoruz. Hane sayılarından yola çıkarak da şehir merkezinde 14.715 kişinin ikamet ettiğini belirledik. Elde ettiğimiz rakamlar, şehir hakkında çeşitli kaynaklarda gözterilenlerle paraleldir. Nüfus konusuna değinirken, şehirde yaşayan gayrimüslim yani Ermeni vatandşlardan da bahsetmek gereklidir. Kayıtlardaki verilerde Nasara mahallesinde 225 hane olduğu anlaşıldığından buradaki nüfus 1125 kişi olarak hesaplanmıştır. Fakat Doğancı, Zaviye, Tac Ahmed ve Cami-i Kebir gibi mahallelerde müslüman halk ile bir arada yaşayan Ermenilerin varlığını da gözönüne alırsak tam bir nüfus tesbit etmemiz mümkün olamamaktadır. Şehirde yaşayan gayrimüslimlerin pek çok hukuki problemlerini şefi mahkemelerde çözümlemiş olduklarını görüyoruz. Gerek kendi aralarında ve gerekse müslümanlarla olan problemlerde, kayıtlara geçmiş pekçok olaya tesadüf297 edilmekteydi ki bu durum bize daha ucuz ve hızlı olan şer”i mahkemelerin tercih edilmekte olduğunu göstermektedir. Karahisar-ı Sahib sancağının ekonomik durumu konusunda devlete verilen vergilere ait kayıtlar dolayısıyla epeyce bilgi sahibi oluyoruz. Zira XIX. yüzyılın ilk yarısında Karahisar-ı Sahib'den alınan pek çok örfi vergi vardır. Avarız, nüzul, iane-i cihadiyye, kalyoncu bedeliyyesi, ref-i menzil bedeli, imdad-ı hazeriyye gibi vergilere ait bilgiler bize hem şehrin Osmanlı iktisadi hayatındaki yerini belirtiyor, hem de vergilendirme sistemine ait ipuçları sunuyor. Bu örfi vergilerin yanı sıra öşür, cizye ve adet-i ağnam gibi şer'i vergiler hakkında da pek çok kayda bu mahkeme sicillerinde yerverilmiş bulunuyor. Ekonomik hayatın en önemli unsuru olan ticaret, Karahisar-ı Sahib'in önemli yollar üzerindeki konumu dolayısıyla oldukça canlıdır. Şehirde pek çok iç ve dış piyasada üretilen mal kullanılmakta ve başka şehirlere satılmaktadır. Şehirde birçok meslek kolu görev yapmaktadır ve kendilerine ait çarşıları da bulunmaktadır. Sanayi alanında Osmanlı ekonomisinin mühim üretim dallarını barındıran Karahisar-ı Sahib, barutun hammaddesi olan güherçilenin üretildiği sayılı şehirlerden biridir. Ayrıca saçma, kurşun ve enfiyeye ait veriler de şehirde bu yönde bir sanayinin geliştiğine işaret etmektedir. Narh kayıtlarına dair verilerden gıda, demir ve sabun, tuz, mum gibi diğer ihtiyaç maddelerine ait fiyatların yıllara göre gösterdiği değişimler öğrenilebiliyor. Tereke kayıtları ve satışa dair belgeler ile de hayvan, ev, bağ ve dükkan fiyatlarını öğrenebiliyoruz. Sosyal hayat, Karahisar-ı Sahib sancağında oldukça canlıdır. Mahkemeye yansıyan pek çok nikah, boşanma, nafaka, vesayet, vekalet ve miras davalarına rastlıyoruz. Bu belgelerde isimler, fiyatlar, hukukun işleyişine dair kurallar, İslam dininin sosyal hayata verdiği şekil apaçık görülmektedir. Mahkeme kayıtları şehirde yaşayan insanların kullandığı isim ve lakaplar konusundaki bilgimizi genişletecek bir çok veriye sahip bulunmaktadır. Şehirde kurulan vakıflar, sosyal hayatın nasıl düzenlendiğinin, hayır hizmetlerine ne kadar298 önem verildiğinin bir göstergesidir. Şehirde vakıf uygulamasının Tanzimat döneminde yeniden düzenlenmeye tabi tutulduğunu, cami, medrese ve benzeri pek çok sosyal kurumun vakıflar eliyle işletildiğini görmekteyiz. Şehir, askeri faaliyetler açısından çok etkin olmamasına rağmen orduya pek çok asker vermiştir. Sancakta tımar sistemi, XIX. yüzyılın ilk yarısında hala uygulanmaktadır. Sancak, orduya askerin yanı sıra at, deve, gıda maddesi bakımından destek de olmaktadır.
Özet (Çeviri)
299 SUMMARY In our study of researching şefi law court regiester which belongs to the first half part of nineteenth century we tried to understand the administrative, economical, social and military structure of the city. In that term the structure of the city has been constituted with outline. Administratively, Kütahya, Saruhan, Aydın, Hüdavendigar (Bursa), Kastamonu, Menteşe (Muğla), Bolu, Ankara, Kengırı (Çankırı), Teke(Antalya), Hamid(lsparta), Sultanönü, Balıkesir and Karahisar-ı Sahib sanjak (which is a part of Anatolia State) have been obliged to the new constituted state of Hüdavendigar. In 1867, sanjak has been taken its place in the administrative organization as mutasarrıflık. We could determined some veziers' names who were recorded in advance. They were named as mutasarrıf and used to be responsible for administration of a few sanjaks. Mutasarnfs who don't start their duties where they were assigned, have been gone on their duties by the help of mutesellims whom they assigned instead of themselves. Most of these mutesellims names have been determined from our registers. Kadis, who were one of the most important administrators of the city, were responsible for the affairs of both administration, municipial and legal. Some of kadis have preferred to go on their duties by the help of naiblers (representatives) whom they assigned instead of themselves. Another important administrators were nakibu'l-eşraf kaim-makams. They used to be interested in people who came from race of prophet that's from sadat-i kiram. They were responsible for recording seyyids and serifs and sending one copy of them to the nakibu'l-eşraf who was in Istanbul. They were also used to prevent people from thinking wrongly. Because some people weren't from sadat-ı kiram but they used to be paid one thousand warrant. In the term of our research we can determine that a lot of nakibu'l-esraf kaim-makams and Karahisar-i Sahib have been on duty in countries. Another administrator group who were mufties have been300 determined, too. Müftis have been leaders with their decisions given when seri law courts couldn't put an end to the conflicts. Those people, who were responsible for administration, have also caused unsuitable behaviours and exploitations from time to time. They have been punished because of these wrong behaviours. There have been many müftis, nakibu'l-eşraf kaim-makams, kadis, muteseljims who were exiled or dismissed. We know that the pressure of administrators has been increased on people in the first half of nineteenth century, many administrative members have taken money from people illegally or exploited taxes. As a result, they have suppressed those people whose economic power isn't good. State authorities, who wanted to prevent the admistrators from tyrannizing, had to punish those administrators with a lot of orders they sent. However, it has been impossible to prevent these explotations and cruelties all in all. Sanjak has been administratively divided into counties such as Karahisar-i Sahib, Sandıklı, Şuhud, Sincanlı, Karamik, Çay, Çolabad, Bolavadin, Barçınlı and Nevahi-i Barçınlı. We determined the villages and neigbourhoods of Karahisar-i Sahib sanjak in our research. While we were examining population structure of the city, we particularly took çare of avariz tax record and the number of houses, so we were able to have same financial calculations. According to avariz hanes, we can determine that there are 43.593 residents in the city. According to the number of houses we can determine that there are 14.715 residents in the city centre. These numbers which we got, are parallel with the numbers explained,in various sources about the city. While we are referring about population, we need to mention about non- muslims that's Armenian citizens. According to the record there are 225 houses in Nasara neigbourhood, so the population has been calculated as 1125 people. It is impossible to determine the correct number of population if we take care of some simnis who live with muslim people together in the neighbourhoods such as Doğancı, Zaviye, Tac Ahmed and Cami-i Kebir. According to the a lot of recorded events, we can realize that many legal problems of non-muslims have been solved by ser"i law301 courts. This record explains us that non-muslims prefer to apply for cheaper and faster seri law courts with problems between them or between muslims and them. We can have guite a lot of knowledge about the economical situation of Karahisar-i Sahib sanjak by the help of record of taxes which were paid to the government. Because in the first half of the nineteenth century, there had been many traditional taxes which were got from Karahisar-i Sahib. The knowledge about taxes of avariz, nuzul, iane-i cihadiyye, ref-i menzil, imdad-i hazeriyye shows us both the importance of city in Ottoman financial life and represents some clues about system of taxation. In seri law court registers there are many records about sert taxes such as öşür,cizye and adet-i ağnam as well as these traditional taxes. Trade which is the most important factor of economical life is quite lively since the position of being on the important ways of Karahisar-i Sahib. Many interior and exterior trading products are used in the city, some of interior trading products are sold to other cities, too. Many kinds of profession branches are on duty in the city and they have got their own shopping centres. Karahisar-i Sahib sanjak, which shelters important production branches of Ottoman economy in industry, is one of the respectful cities which produces raw material of gun powder guhercile. It is possible to learn variation of prices from year to year in food, iron, soap, salt, candle and other necessity substances from data wich are recorded in narh. We can also learn the prices of animals, houses, vineyards and shops from the selling documents and tereke registrations. Social life in Karahisar-i Sahib sanjak is quite lively. We can see many marriages, cases of divorce, cases of alimony, cases of guardianship, cases of attorneyship and cases of heritage from the law court registers. Law court registers have got many data to increase our knowledge about names and nicknames of people who live in the city. Foundations which have been302 assembled in the city are indicators of forming style of social life, how much importance has been given to the chearity services. Application of foundation has been reorganized particularly in the term of Tanzimat, we can realize that many social instutions such as mosques.medressehs have been run by the foundations. Although the city isn't very active on the military side, many soldiers have joined in the army. In the first half term of nineteenth contury, the system of grooming has still been applied in the city. Sanjak has supported the army contributing horses, camels and food as well as sending soldiers.
Benzer Tezler
- 220 ve 221 numaralı Şer'iyye Sicillerine göre Burdur'un sosyo ekonomik tarihi (1889-1893)
The socio-economic history of Burdur according to the220 and 221 numbered Şer'iyye Sicilleri
GÜNGÖR GÖÇER
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
TarihSüleyman Demirel ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FAHRETTİN TIZLAK
- Şer'iyye sicillerine göre xıx. yüzyılın ilk yarısında Trabzon'da gayrimüslimler(1800-1850)
Non-muslims in Trabzon in the second half of nineteenth century according to registers under canonic legislation
HÜLYA AKBULUT
- XIX. yüzyılın ilk yarısında Mardin Sancağı (1789-1840)
Sanjak of Mardin in the first half of the 19th century (1789-1840)
ARZU ŞAHİN
- XIX. yüzyılın ilk yarısında Isparta (İdarî, demografik ve ekonomik yapı)
The Isparta city in the first half of the nineteent century (the administrative, demographic and economic structure)
EVREN GÖKÇE