Özelleştirme ve sosyal destek programları
Privatization and social support programs
- Tez No: 141449
- Danışmanlar: DOÇ. DR. RECEP VARÇIN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri, Labour Economics and Industrial Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2004
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 115
Özet
ÖZET Türkiye ekonomisindeki yapısal dönüşüm 1980 yılında bir istikrar tedbirleri paketinin uygulanması ile başlamıştır. Bu tedbirler paketi özel sektör öncülüğünde dışa açık, rekabetçi bir ekonomi esasına dayanan bir programı amaçlamış ve ekonomiden tamamen çekilen daha küçük bir devlet öngörmüştür. Bu hedefler doğrultusunda program uygulama süreci boyunca Dünya Bankası'nın yapısal uyum kredileri ile desteklenmiştir. Yukarıda belirtilen anlayışla, Türkiye'de kalkınma politikasının temeli olan KİT'ler ekonomide yük oldukları, maliyetleri arttırdıkları, verimliliği düşürdükleri gibi gerekçelerle 1980'lerde özelleştirilmeye başlanmıştır. Bu sebeplerin yanı sıra, özelleştirme yanlıları özelleştirme sonrasında KİT'lerin faaliyetlerinden kaynaklanan tüm problemlerin özelleştirme sonrasında sona ereceğini ve özelleştirmenin ekonomik, siyasal ve toplumsal birçok pozitif etkileri olacağını iddia etmişlerdir. Özelleştirme yanlıları, bu pozitif ekonomik gelişmeye ek olarak aynı zamanda bu programın, istihdam yapısmı da olumlu etkileyeceğini ileri sürmektedirler. Oysa sektörel ve bölgesel bazdaki istihdam içinde çok büyük payı olan KİT'lerin özelleştirilmesi“işsizlik”gibi ciddi bir sorunu da beraberinde getirmiştir. Bu nedenle özelleştirme programlarından sonra ortaya çıkabilecek işsizlik problemlerini önlemek için Dünya Bankası destekli aktif ve pasif işgücü politikaları uygulanmaktadır. 99Özelleştirme yanlılarının iddialarının aksine işsizlik ortadan kalkmadığı gibi özelleştirme sonrasında ciddi bir sorun olarak kalmıştır. Böylece, özelleştirmenin sosyal ve ekonomik etkilerini azaltmak için“sosyal destek programlan”nm uygulanmasına ihtiyaç duyulmuştur. Sonuç olarak, bu programlar özelleştirmenin çalışanlar ve toplum üzerinde etkilerini azaltmakta yetersiz kalmıştır, fakat bu programların uygulanmasına ihtiyaç duyulması açıkça göstermektedir ki, özelleştirme yanlılarının iddialarının aksine özelleştirmenin çalışanlar ve toplum üzerinde olumlu etkileri yoktur. Özelleştirme tek alternatif değildir, fakat bir tercihtir. KİT'lerde uygulanacak verimlilik ve etkinlik esasına dayanan ekonomi ve istihdama yönelik yeniden yapılandırma programları ile ekonomik, siyasi ve toplumsal ilerlemeler sağlanabilir ve bu ilerlemeler toplumsal refahın artmasına yardımcı olabilir. 100
Özet (Çeviri)
SUMMARY Structural transformation in the Turkish economy has started with the implementation of a stability measures package in 1980. This package has aimed at a program based on free market and a competitive economy with the leadership of the private sector, and has foreseen a smaller state which would withdraw from economy completely. In line with these goals, the program has been supported with the“structural harmonization credits”of the World Bank during the implementation process. In parallel with the above-mentioned understanding, Public Economic Enterprises (PEEs) which are the base of the development policy of Turkey, have been started to be privatized in 1980s on grounds that they are burden for the economy by increasing the costs and decreasing the productivity. Besides these reasons, pro-privatization (some who are in favor of privatization) has also asserted that, after the privatization, all the problems stemmed from the activities of PEEs would come to an end and privatization would create many economic, political, and social positive effects. Pro-privatization also claimed that in addition to these positive economic effects, this program would also positively affect the employment structure. However, the privatization of PEEs which have a very big share in the sectoral and regional employment caused a serious problem like“unemployment”. Because of this reason, in order to hamper the unemployment problems that may rise after the privatization programs, active and passive labor programs are being implemented with the support of the World Bank. 101Contrary to the assertions of the pro-privatization unemployment did not end, and even it remained as a serious problem after the privatization. Thus,“social support programs”were needed to be implemented in order cope with the negative social and economic aspects of privatization. As a result, these programs have fallen short in decreasing the effects of privatization on employees and society, but feeling the need for implementing these programs explicitly demonstrates that on contrary to the claims of the pro- privatization, privatization has not got positive effects on employees and society. Privatization is not the only alternative, but is a choice. With the implementation of restructuring programs in the PEEs based on economy and employment, and economy programs based on productivity and efficiency, positive economic, political and social improvements can be ensured that may help increasing social prosperity. 102
Benzer Tezler
- Türkiye ekonomisinde kamu iktisadi teşebbüslerinin önemi ve kamu iktisadi teşebbüslerinin özelleştirilmesi
Başlık çevirisi yok
DENİZ ÖZUSLU
- Privatization of the water utilites: The Case in the UK and severage administration (İSKİ)
Başlık çevirisi yok
HAKAN MAT
- Özal Döneminde sosyal politika (1983-1989)
Scial policies in Özal Period (1983-1989)
HÜSEYİN SAMİ UYAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2008
Sosyal HizmetlerKocaeli Üniversitesiİktisat Bölümü
YRD. DOÇ. DR. ABDÜLKADİR ŞENKAL
