Geri Dön

Böbreğin eozinofilik hücreli epitelyal tümörlerinin ayırıcı tanısında histokimya ve immünhistokimyanın yeri

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 142282
  2. Yazar: ÖZGÜR METE
  3. Danışmanlar: PROF. DR. IŞIN KILIÇASLAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Patoloji, Pathology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2004
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Patoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 106

Özet

ÖZET Böbrek onkositomu, benign bir tümör olmasına rağmen, ışık mikroskopik incelemelerde nükleer pleomorfizm, nukleol belirginliği, fokal mikrovasküler invazyon ve makroskopik olarak fokal perirenal yumuşak doku invazyonu gibi genelde malign tümörlerde görülen özellikler gösterebilmektedir. Böbrek onkositomunun ayırıcı tanısına giren eozinofilik sitoplazmalı malign epitelyal böbrek tümörleri arasmda BHK'lann berrak hücreli, papiller ve kromofob tiplerinin eozinofilik varyantlan bulunur. Ayırıcı tamda esas zorluğu BHK'un kromofob tipinin eozinofilik varyantlan ile böbrek onkositomlan oluşturmaktadır. tnsidental olarak saptanan böbrek tümörlerinin sayısal artışına bağlı olarak, ayırımda sıkıntıların yaşandığı eozinofilik sitoplazmalı epitelyal böbrek tümörlerine ait biyopsi ve eksizyon materyelleri ile daha sık karşılaşılmaktadır. Bu verilerle 35 böbrek onkositomu, 27 eozinofili gösteren kromofob tip, 28 eozinofili gösteren berrak hücreli tip ve 22 eozinofili gösteren papiller tip BHK'undan oluşan toplam 112 vakalık çalışma grubumuzda; onkositomlar ile kromofob tipteki karsinomlar arasmda H&E ile boyalı kesitlerde mikroskopik değerlendirme ve dört tümör grubunda makroskopik özelliklerin değerlendirilmesinin ardından, tüm gruplarda anti-mitokondri, anti-caveolin, anti-CD63 ve anti-keratin 14 antikoru kullanılarak immünhistokimyasal çalışma ve Hale'in kolloidal demirinin Muller-Mowry modifikasyonu kullanılarak histokimyasal çalışma uygulandı. Böbrek onkositomlarmda göreceli olarak kadın cinsiyeti (19/35) üstünlüğü saptanması dışında diğer gruplarda görülen demografik özellikler önceki serilerle uyumlu nitelikteydi. Böbrek onkositomlarmda makroskopik nekroz izlenmedi. BHK'larda %30-63 oranında nekroz saptandı. Santral skarm % 17-21 oranında böbrek hücreli karsinomlarda da saptanmış olması bu değişikliğin onkositomlara özgü olmadığım gösterdi. Böbrek onkositomlarmda fokal kanama izlenmesine karşın BHK'larda daha sık oranlarda yaygm veya fokal nitelikli makroskopik kanama ve/veya nekroz varlığı görüldü. H&E ile boyalı kesitlerin incelenmesinde değişen oranlarda nükleer pleomorfizm, FNG 3 düzeyinde nukleol belirginliği, intranükleer inklüzyonlar, binükleasyon, multinükleasyon gibi kromofob tipteki tümörlerde izlenebilen atipik değişikliklerin böbrek onkositomlarmda da olabileceği ve literatürdeki serilerin bulgularına benzer nitelikte olduğu saptandı. Böbrek onkositomlarmda atipi alanlarında nukleus sınırlarının (33/35; %94) düzenli olduğu saptandı. Perinükleer halonun, ödemli ve hiyalinize stromanm, kalsifikasyonların, kanamanın böbrek onkositomlannda ve eozinofili gösteren kromofob BHK'larda olabileceği izlendi. Mikroskopik inceleme sırasında kromofob tipte BHK'larda görülen damar çatışırım böbrek 92onkositomlarında olmadığı ve böbrek oııkositomlannda sıkça (25/35; %71) görülen hapsolmuş sağlam tubuluslann da kromofob tipte BHK'larda görülmediği saptandı. Mitokondri antikoru ile onkositomlarda yüksek oranlarda boyanma yaygınlığı dışında belirgin sitoplazmik diffüz (32/35) boyanma görülmüştür. BHK'larm kromofob tiplerinde ise belirgin olarak sitoplazmik diffüz ve periferik boyanma izlendi. BHK'larm berrak hücreli tiplerinde ise belirgin olarak sitoplazmik dağınık (26/27) boyanma izlendi. BHK'larm papiller tiplerinde ise hem sitoplazmik diffüz (12/22), hem de sitoplazmik dağınık (10/22) boyanma saptandı. Caveolin-1 antikoru ile, mitokondri antikorunda saptanan boyanma özelliklerine çok benzer lokalizasyonlarda ve oranlarda boyanma izlendi. CD63 antikoru ile onkositomlarda sitoplazmanın apikal ucunda ve/veya sitoplazmamn bir polünde belirgin (33/35) boyanma izlendi. CD63 antikoru ile BHK'larm kromofob tiplerinde belirgin sitoplazmik diffüz boyanma (26/27) saptandı. BHK'larm berrak hücreli tiplerinde boyanma oranlan daha düşük (19/28) olup, ağırlıklı olarak sitoplazmik dağınık boyanma (15/19) görüldü. Papiller tipte BHK'larda apikal ve/veya bir pol boyanma (7/14) ve sitoplazmik dağınık boyanma (6/14) dikkati çekti. Keratin 14 ile az sayıda olguda (17/112) genelde düşük boyanma yaygınlığı, zayıf boyanmanın olması, kısa süre önce Langner ve ark.'mn çalışma bulguları ile beraber karşılaştırılınca keratin 14'ün eozinofilik sitoplazmalı epitelyal böbrek tümörlerinde kullanılmasının yarar sağlamadığı sonucuna varıldı. Hale'in kolloidal demiri ile BHK'larm papiller tiplerinde boyanma saptanmazken, az sayıda (6/28) berrak hücreli tipte sitoplazmik dağınık boyanma (5/6) görüldü. BHK'larda izlenen sitoplazmik diffüz boyanma olguların hepsinde izlenirken, böbrek onkositomlarında CD63 sonuçlarına benzer şekilde boyanma saptanan olgularda belirgin sitoplazmik apikal ve/veya bir pol boyanması (24/25) dikkati çekti. Mitokondri ve caveolin antikorları ile ağırlıklı olarak sitoplazmik diffüz boyanan böbrek onkositomlan; CD63 ve Hale'in kolloidal demiri ile de sitoplazmamn apikal ucunda ve/veya bir polünde izlenen boyanmaları ile malign tümörlerden anlamlı farklılık gösterdi. Böbreğin eozinofilik ve granüler sitoplazmalı epitelyal tümörlerinde esas tanısal zorlukların izlendiği böbrek onkositomunu BHK'larm kromofob tipinin eozinofilik varyantlarından ayırmada makroskopik nekroz, mikroskopik incelemede kromofob tipi damar çatısı ve hapsolmuş sağlam tubuluslann varlığının araştuılması, nükleer atipi alanlarında nukleus sınırlarının düzgün olup-olmamasma bakılması ve anti-mitokondri antikoru veya mitokondri antikoru gibi davranan anti-Caveolin 1 antikoru, anti-CD63 antikoru ve Hale'in 93kolloidal demir boyasının Muller-Mowry modifikasyonundan oluşan bir panelin yardımcı olacağı belirlendi. 94

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Böbreğin eozinofilik sitoplazmalı tümörlerinin ayırıcı tanısında immünohistokimyanın tanısal değeri

    The value of differential diagnosis of renal tumors with eosinophilic cytoplasm

    ŞİRİN KÜÇÜK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    PatolojiFırat Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NUSRET AKPOLAT

  2. Böbreğin epitelyal tümörlerinde kök hücre belirleyicilerinin ekspresyonu

    Expression of stem cell markers in renal epithelial tumors

    ERTUĞRUL ÇELİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    PatolojiGATA

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYHAN ÖZCAN

  3. Renal hücreli karsinomlarda claudın ekspresyonunun tanısal ve prognostik önemi

    Diagnostic and prognostic significance of claudin expression in renal cell carcinomas

    BERMAL BİÇEN HASBAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    PatolojiÇukurova Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ŞEYDA ERDOĞAN

  4. Sıçanlarda gentamisinle oluşturulan akut böbrek yetmezliğinde nitrendipin ve nikardipinin koruyucu etkisi

    Başlık çevirisi yok

    HALİL RAHMAN SİYAHHAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1990

    NefrolojiAnadolu Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

  5. Serum endocan seviyesi sık atak geçiren KOAH'lılarda sık atakgeçirmeyenlere göre yüksek midir?

    Is serum endocan level higher in COPD patients with frequent exacerbations compared to those without?

    MEHMET BEKİR AYDIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YELDA VAROL