Geri Dön

Böbreğin eozinofilik sitoplazmalı tümörlerinin ayırıcı tanısında immünohistokimyanın tanısal değeri

The value of differential diagnosis of renal tumors with eosinophilic cytoplasm

  1. Tez No: 266758
  2. Yazar: ŞİRİN KÜÇÜK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. NUSRET AKPOLAT
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Patoloji, Pathology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2010
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Fırat Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Patoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 120

Özet

Böbrek neoplazmalarının büyük bir kısmını epitelyal kökenli ve malign olanlar oluşturur. Malign böbrek tümörlerinin de %85-90'ınını böbrek hücreli karsinomlar (BHK) oluşturur. Onkositomlar ise primer böbrek tümörlerinin % 3,2 ile % 7'sini oluşturur. BHK'lar kötü prognoza sahiptir ve alt tipleri arasında da sağkalım açısından anlamlı farklılıklar bulunmaktadır. Özellikle granüler-eozinofilik sitoplazmalı böbrek tümörlerinin ayrımı önem arzetmektedir.Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalında 1988-2009 yılları arasında BHK ve onkositom tanısı alan 64 nefrektomi materyali çalışmaya alındı. Bu tümörlerden 23'ü klasik BHK, 15'i papiller BHK, 13'ü kromofob BHK ve 13'ü onkositom olgusuydu. Olgular histopatolojik tipleri, nükleer dereceleri, patolojik evreleri, yaş grupları ve cinsiyetlerine göre gruplandı. Bu tümörlere, immünohistokimyasal olarak CK7, CD117, EpCAM, Vimentin, BHKb ve GST-? uygulandı. Bu belirteçlerin, BHK alt tipleri ve onkositomlar arasındaki boyanma yaygınlıkları ve bu boyanma paternlerinin tanıya olan katkısı araştırıldı.İstastiksel olarak; BHKb, GST-?, EpCAM, CD117, CK7 ile tümör tipleri arasında anlamlı bir ilişki saptanırken (p0,05). Klasik BHK ile pT arasında anlamlı bir ilişki saptanırken (p

Özet (Çeviri)

A majority of renal neoplasms consists of those with epithelial origin and malignant neoplasms. Of the malignant renal tumours, % 85-90 are renal cell carcinomas (RCCs). On the other hand oncocytomas, form % 3.2-7 of primary renal tumours. RCCs have poor prognosis and there are significant differences between survival rates of their subtypes. In particular, differential diagnosis of renal tumours with granular-eosinophilic cytoplasm, is of critical importance.The study was conducted on 64 nephrectomy materials diagnosed as RCC and oncocytoma at the Pathology Department of Fırat University of Medicine, Department of Pathology School from 1988 to 2009. Of these tumours, 23 were classical RCC, 15 were papillary RCC, 13 were chromophobe RCC and 13 were oncocytoma. The cases were grouped according to histopathologic types, nuclear degrees, pathological stages, age groups and sexes. These tumours were immunohistochemically applied CK7, CD117, EpCAM, Vimentin, RCCm and GST-?. The staining prevalence of these markers among RCC subtypes and oncocytomas, and the diagnostic contribution of staining patterns were examined.A statistically significant relation was found between RCCm, GST-?, EpCAM, CD117, CK7 and tumour types (p0.05). A significant relation was established between RCC and pT (p

Benzer Tezler

  1. Böbreğin eozinofilik hücreli epitelyal tümörlerinin ayırıcı tanısında histokimya ve immünhistokimyanın yeri

    Başlık çevirisi yok

    ÖZGÜR METE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Patolojiİstanbul Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. IŞIN KILIÇASLAN

  2. Renal hücreli karsinomlarda claudın ekspresyonunun tanısal ve prognostik önemi

    Diagnostic and prognostic significance of claudin expression in renal cell carcinomas

    BERMAL BİÇEN HASBAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    PatolojiÇukurova Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ŞEYDA ERDOĞAN

  3. Böbreğin epitelyal tümörlerinde kök hücre belirleyicilerinin ekspresyonu

    Expression of stem cell markers in renal epithelial tumors

    ERTUĞRUL ÇELİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    PatolojiGATA

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYHAN ÖZCAN

  4. Sıçanlarda gentamisinle oluşturulan akut böbrek yetmezliğinde nitrendipin ve nikardipinin koruyucu etkisi

    Başlık çevirisi yok

    HALİL RAHMAN SİYAHHAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1990

    NefrolojiAnadolu Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

  5. Serum endocan seviyesi sık atak geçiren KOAH'lılarda sık atakgeçirmeyenlere göre yüksek midir?

    Is serum endocan level higher in COPD patients with frequent exacerbations compared to those without?

    MEHMET BEKİR AYDIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YELDA VAROL