Geri Dön

An Assessment on the current state of gender-related deprivation in Turkey

Türkiye'de toplumsala cinsiyete dayalı yoksunluk üzerine güncel bir değerlendirme

  1. Tez No: 144572
  2. Yazar: IŞIL ONAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AYKUT TOROS
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Ekonomi, Sosyoloji, Economics, Sociology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2002
  8. Dil: Fransızca
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Nüfus Etütleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Ekonomik ve Sosyal Demografi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 140

Özet

ÖZET Son yıllarda -özellikle de 1990' lar boyunca- yoksulluk konusu uluslararası gündemin önemli bir maddesini oluşturmuştur. Yoksulluk çerçevesinde gerçekleşen tartışmalar kavramın tanımının ve ilgili analizlerde kullanılan yöntemlerin geliştirilmesinde önemli katkılar sağlamıştır. Günümüzde yoksulluğun bireylerin asgari geçim standardını yakalamak için gerekli maddi kaynaklara sahip olmamalarıyla açıklanması mümkün görülmemekte, yoksulluğa ilişkin tüm yeni tanımlar yoksulluğun ve yoksunluğun çok boyutlu yapısına vurgu yapmaktadır. Bu durum yoksulluk çalışmalarının ekonomi disiplini dışında da irdelenmesini gerektirmiştir. Bu çerçevede çeşitli sosyo-ekonomik ve demografik göstergenin yoksulluk ve eşitsizlik çalışmalarında kullanımı son yıllarda yaygınlık kazanmıştır. Son yıllarda yoksulluk ve toplumsal cinsiyet arasındaki ilişkiyi irdeleyen çok sayıda çalışma yapılmıştır. Bu çalışmada temel bileşenler analizi kullanılarak Sen (1980) tarafından geliştirilen“Capabilities”yaklaşımının öngördüğü çok sayıda sosyo-ekonomik ve demografik göstergeyi içeren bir ölçek ile kadın ve erkeğin göreli refah durumlarını sunmak ve bu şekilde Türkiye'deki ilgili literatüre katkıda bulunmak amaçlanmıştır. Çok değişkenli analizin sonuçları Türkiye'de bir genel bir refah profili sunmanın yanısıra refah düzeyinin toplumsal cinsiyete ve yaşanılan bölgeye göre nasıl farklılaştığını ortaya koymaktadır. Analizin kapsadığı 14 bölgede de kadınların daha düşük bir yaşam standardı içinde bulunduğu görülmektedir. Cinsiyete bağlı farklılaşmanın düzeyi bölgeden bölgeye değişmekle birlikte, çalışmanın sonuçları bireyleri yoksulluğa iten süreçlerin cinsiyetçi bir yapısı olduğunu ortaya koymaktadır. Bunun yanısıra çalışma önceki çalışmaların bulgularıyla aynı doğrultuda Türkiye'deki keskin bölgesel farklılıklara dikkat çekmektedir. Çalışmada yoksunluk durumunu yaratan temel faktörler de incelenmiştir. Çalışma kapsamındaki göstergeler içerisinde eğitimle ilgili değişkenlerin bireylerin genel refah düzeyine en belirgin katkıyı yaptığı ortaya çıkmaktadır. Buna karşılık, işgücüne katılımın niteliklerine ilişkin değişkenlerin - ücretli istihdam ve sosyal güvenlik kapsamında istihdam- kadın ve erkeklerin yaşam kalitesi düzeyine analizde yer alan diğer değişkenlerden daha az katkıda bulunduğu görülmektedir. Çok değişkenli analizin sonuçları refah göstergesi olarak seçilen değişkenlerin seçiminin büyük titizlik içerisinde gerçekleştirilmesi gereğini bir kez daha hatırlatmaktadır. Gerek ampirik bulgular, gerekse süregelen teorik tartışmalar kadının işgücüne katılımı ve statüsü arasındaki ilişkinin daha ayrıntılı incelenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.“Capabilities”yaklaşımı yoksulluğu çok geniş bir çerçevede tanımlamakta ancak yaklaşımın analize uyarlanması yoksulluğun kantitatif olarak ifade edilemeyen çok önemli bazı boyutlarının analiz dışında kalmasına neden olmaktadır. Gerçekten de çalışmada siyasi ve toplumsal katılımın varlığı, şiddetten arınmış güvenli bir yaşam ortamına sahip olma durumu gibi değişkenlere yer verilememiştir. Yoksunluğun özellikle cinsiyete dayalı boyutlarını vurgulamayı amaçlayan bu çalışmada şiddete yönelik bir değişkenin içerilmemesi önemli bir eleştiri nedeni olabilir. Buna karşın çalışma mümkün olduğunca çok sayıda cinsiyete bağlı ayrımcılığa duyarlı değişkeni bir araya getirerek temel gereksinimler yaklaşımının bir adım ötesine gitmeyi başarmıştır.

Özet (Çeviri)

SUMMARY The last few decades -especially the 1990s- have witnessed intense debates around the issue of poverty. Meanwhile, the renewed interest on the issue have brought significant contributions to the methodologies and definitions associated with the concept. Today, it has largely been convinced that the state of deprivation poverty generates can not solely be explained through lack of material resources. Within this framework, poverty studies of the recent decades have moved beyond the domain of economics where socio-economic and demographic indicators have become core to the analysis of poverty, well-being and inequality. In recent years, a large pile of academic studies and work of aid agencies appeared under the title of gender and poverty. This thesis aims to contribute to the relatively weak literature in Turkey on gender and poverty through a multivariate analysis of relative well- being of men and women based on large set socio-economic and demographic indicators proposed by the capabilities perspective developed by Sen (1980). The multivariate analysis provided a profile of well-being displaying both the geographic dispersion of the issue and its distribution among genders. For all the 14 regions covered in the analyses, the figures obtained from the main components analysis application point to lower levels of well-being experienced by women. Along with the variations in the extent of gender-based disparity in each region, the findings from the multivariate analysis support the widely acknowledged view that the processes leading to well-being or deprivation has a strong gendered nature. Moreover, the findings of the study confirm the well-known statement that Turkey is a country with high levels of regional disparity. The analysis presented the primary determinants of the state of deprivation, ill-being and exclusion. The study put forth that education generates the greatest contribution to overall well-being. In other words, the findings of the analysis presented that the risk of falling into the state of deprivation is most densely correlated with having no access to education. The findings of the multivariate analysis draws attention to the fact that indicators accepted as proxies for well-being or deprivation should be chosen with great caution. Despite the efforts paid to select the economic participation indicators that are most sensitive to individual's well-being, the indicators-paid employment and employment under social security- turned out to generate the lowest contributions to men's and women's well-being than all the other indicators covered in the analysis. Along with the empirical results the study presents, the ongoing discussions over female employment calls for further analysis of the relation between women's status and economic participation. In spite of the fact that the capabilities framework defined poverty in the most extensive manner, the operationalisation of the approach results in exclusion of essential dimensions of deprivation which are difficult or impossible to quantify. Actually, the analysis fails to capture essential components of well-being such as being free from social or political exclusion or leading lives free from violence. In a study that aims to clarify the gendered aspects of deprivation like the current thesis, excluding the dimension of violence, for example, results in the ignorance of women's greater susceptibility to the problem. Nonetheless, the study attempts to cover the greatest possible range of well-being or deprivation indicators sensible to gender disparities. The indicators employed in the analysis managed to a large extent to move beyond the coverage of the basic needs.

Benzer Tezler

  1. İstanbul'da mikro hareketlilik: Paylaşımlı e-skuter kullanıcı özellikleri ve karşılaşılan zorluklar

    Micro mobility in Istanbul: Shared e-scooter user characteristics and challenges

    YİĞİT CAN YAVUZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Ulaşımİstanbul Teknik Üniversitesi

    İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HÜSEYİN ONUR TEZCAN

  2. Yorgunluğun modellenmesi ve sağlık sistemlerinde yorgunluk risk yönetim sisteminin kullanılması

    Modelling fatigue and use of fatigue risk management system in health care systems

    SEDA ÖZLÜ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Endüstri ve Endüstri Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ELMKHAN MAHMUDOV

  3. Okul yöneticilerinin ilköğretim okullarında alternatif ölçme ve değerlendirme yaklaşımlarına ilişkin görüşleri (Uşak ili örneği)

    School administrators' views on alternative assessment and evaluation approaches in primary schools (Uşak city sample)

    FATİH ALKAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Eğitim ve ÖğretimUşak Üniversitesi

    Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. M. AKİF HELVACI

  4. Sustainable park model: A qualitative approach in sustainability assessment of parks

    Sürdürülebilir park modeli: Parkların sürdürülebilirliklerinin değerlendirmesi için niteliksel bir yaklaşım

    MELODY SAFARKHANI

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    Peyzaj Mimarlığıİstanbul Teknik Üniversitesi

    Peyzaj Mimarlığı Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MUHAMMED ALİ ÖRNEK

  5. Yorgunluk risk yönetim sistemi kapsamında Türkiye'deki bir hava yolu şirketinde analitik ağ süreci ile risk değerlendirme yaklaşımı uygulaması

    A risk assessment approach application with analytic network process in a Turkish aviation company in the context of fatigue risk management system

    TUĞBA DEMİREL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Endüstri ve Endüstri Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YUSUF İLKER TOPCU