Geri Dön

Orientalismus und Fin de Siecle. Eine kulturwissenschaftliche analyse des romans 'Der Zauberberg' von Thomas Mann

Oryantalizm ve Fin de Siecle. Thomas Mann'ın 'Büyülü Dağ' isimli romanının kültürbilimsel analizi

  1. Tez No: 146489
  2. Yazar: SANİYE UYSAL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. KASIM EĞİT
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Alman Dili ve Edebiyatı, German Linguistics and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2004
  8. Dil: Almanca
  9. Üniversite: Ege Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Alman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 120

Özet

Thomas Mann' ın“Büyülü Dağ”adlı romanı bu çalışmada iki ayrı açıdan incelenmiştir:“Oryantalizm”ve“Fin de siecle”. Fin de siecle çağına özgü bu romanda üç karakter ön plana çıkmaktadır: Batı'nın hastalığını simgeleyen roman kahramanı Hans Castorp, Aydınlanma Felsefesini temsil eden Lodovico Settembrini ve Doğu'nun eşsiz çekiciliğini sanatoryuma getiren Clawdia Chauchat. Çalışmanın giriş bölümünde Fin de siecle edebiyatı hakkında bilgi verilmiş ve“Büyülü Dağ”in hangi nedenlerden dolayı Fin de siecle edebiyatına ait olduğu açıklanmıştır. Ayrıca Oryantalizm' in ne anlama geldiği açıklanmış ve Fin de siecle ile Oryantalizm arasında nasıl bir bağlantı olduğu belirtilmiştir. Birinci bölümde Settembrini karakteri üzerinden Oryantalizmin asıl kaynağı incelenmiştir. Böylece Oryantalizm' in Aydınlanma Felsefesinin bir uzantısından başka bir şey olmadığı ortaya çıkmıştır. Bunun yanısıra“Büyülü Dağ”ın. metafiziki coğrafyası ele alınmıştır ve“Büyülü Dağ”ın“Doğu”ile eş anlama geldiği tespit edilmiştir. İkinci bölümde Doğu ile Batı arasında yıllardır süre gelen çatışmanın özellikle Fin de siecle çağında kadın ile erkek arasındaki çatışmaya dönüştüğü tespit edilmiştir. Cinsiyet rolleri ve özellikle ölümcül kadın olarak adlandırılan“femme fatale”ı canlandıran Chauchat üzerinde yoğunlaşılmıştır. Üçüncü bölümde Batı Kültürünün zorbalığından kurtularak doğa ile eş anlama gelen Doğunun çekiciliğinden etkilenen Hans Castorp“Aydınlanmanın Diyalektiği”bağlamında ele alınmıştır. Sonuç olarak Aydınlanma Felsefesinin iki farklı olgu ortaya koyduğunu görüyoruz: Fin de siecle, Batının“sorunlu bir evladı”olarak Aydınlanmaya karşı çıkmaktadır; Oryantalizm ise ona hizmet etmektedir. Ancak Batının reddettiği değerler tamamen yok olmamıştır, onlar Doğunun değerleri haline gelmiştir. Fin de siecle edebiyatının kahramanları, Batının tanımadığı değerleri yaşamakla Batıya karşı koyarlarken Batının oluşturduğu Doğu tablosundan da yararlanıyorlar. Bu açıdan incelendiğinde, Fin de siecle çağı da Oryantalizm de“Aydınlanmanın Diyalektiği”için çarpıcı birer örnek sergilemektedir.

Özet (Çeviri)

“The Magic Mountain”of Thomas Mann is analysed from two different perspectives:“Orientalism”and“Fin de siecle”. In this typical Fin de siecle novel, three characters step forth: Hans Castorp who symbolizes the illness of the West, Lodovico Settembrini who represents the Enlightenement and Clawdia Chauchat who brings the fascinating East to the sanatorium. In the introduction part, information about the Fin de siecle literature is given, in addition the reason why“The Magic Mountain”belongs to the Fin de siecle literature is explained. Besides the meaning of“Orientalism”and its relation to the Fin de siecle is shortly demonstrated. In the first chapter of this study the source of Orientalism is focused on by means of Settembrini. We've seen that Orientalism goes hand in hand with Enlightenment. Besides the metaphysical geography of“The Magic Mountain”is invesitgated:“The Magic Mountain”is synonymous with the“East”. In part two it is implied that the continual conflict between West and East changes into the conflict between the sexes in the Fin de siecle. In this context gender roles and especially the femme fatale Clawdia Chauchat are examined. In the third chapter Hans Castorp is analysed from the perspective of“The Dialectics of Enlightenement”since he gets as a Decadent out of the full rigour of the West and gets in the attraction of the East. In the conclusion it's found out that it was the Enlightenement which produced the Orientalism as well as the Fin de siecle. As a“problem child”of the West, the Fin de siecle stands against Enlightenement while Orienatlism serves for it. Though the qualities ignored by the West haven't been destroyed completely, they've become the characteristics of the East. While the heroes of the Fin de siecle literature protest the West by prefering the East way of life, they also make use of an East repertoire made by the West! From this perspective not only the Fin de siecle but also the Orientalism illustrate a decisive example for the“Dialectics of Enlightenement”.

Benzer Tezler

  1. Deutsch-Türkische beziehungen im kontext des Orientalismus und der imagologie: Der Erste Weltkrieg und die Türkische Kultur aus der perspektive von General Kreß von Kressenstein.

    Oryantalizm ve imge bilim bağlamında Türk-Alman ilişkileri: General Kreß Von Kressenstein'ın gözüyle I. Dünya Savaşı ve Türk kültürü

    ANIL ACAR

    Yüksek Lisans

    Almanca

    Almanca

    2025

    Alman Dili ve EdebiyatıHacettepe Üniversitesi

    Alman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUTLU ER

  2. Julius Reiner'in 'Muhammed und der İslam' eserinin siyer açısından değerlendirilmesi

    Evaluation of Julius Reiner's 'Muhammed und der Islam' in terms of prophet's life

    FAHRETTİN HALİLOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    TarihHitit Üniversitesi

    İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET AZİMLİ

  3. Spuren des kolonialismus und das Türkenbild in den romanen Effi Briest und Irrungen, Wirrungen von Theodor Fontane

    Theodor Fontane'nin Effi Briest ve Irrungen, Wirrungen romanlarında kolonyalizm izleri ve Türk imgesi

    GAMZE SÖYLER

    Yüksek Lisans

    Almanca

    Almanca

    2023

    Alman Dili ve EdebiyatıEge Üniversitesi

    Alman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SANİYE UYSAL ÜNALAN

  4. Interkulturelle aspekte in der Deutschen gegenwartsliteratur am beispiel der Orient-und Türkenbilder in den romanen 'Sieger Nach Punkten' von Thorsten Becker, 'Selim oder die Gabe der Rede' von Sten Nadolny und 'Das Verschwinden des Schattens in der Sonne' von Barbara Frischmuth

    Thorsten Becker'in 'Sayıyla Galip', Sten Nadolny'nin 'Selim ya da Konuşma Yeteneği' ve Barbara Frischmuth'un 'Gölgenin Güneşte Kayboluşu' romanlarındaki Doğu ve Türk imgeleri örneğinde çağdaş Alman edebiyatında kültürlerarası öğeler

    AYLİN NADİNE KUL

    Doktora

    Almanca

    Almanca

    2020

    Alman Dili ve EdebiyatıHacettepe Üniversitesi

    Alman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ONUR BİLGE KULA

  5. Batı kaynaklarında Zazalar ve Zazaca

    Zazas and Zazaish in the western sources

    YILMAZ KANAT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    DilbilimBingöl Üniversitesi

    Zaza Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ YUSUF AYDOĞDU