Çocukluk çağı hemanjiomlarında plazma doku faktörü ve doku faktörü yolu inhibitörü düzeylerinin değerlendirilmesi
Evaluation of plasma tissue factor(TF) and tissue factor pathway inhibitor(TFPI) levels in childhood hemangiomas
- Tez No: 156479
- Danışmanlar: PROF.DR. GÜLERSU İRKEN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2004
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 51
Özet
7.ÖZET Amaç: Hemanjiomlar çocukluk çağının en sık rastlanan, endotel proliferasyonu gösteren beniyn tümörleridir. Hemanjiomlarla ilgili yapılan çok sayıdaki çalışmalara rağmen, hemanjiom patogenczi kesin olarak aydınlatılmamıştır. Hemanjiomlar büyüme fazında histopatolojik olarak fıbroz septalarla ayrılmış, proliferasyon gösteren endotel hücrelerinin oluşturduğu kitlelerden ve vasküler kanallardan meydana gelir. Kapillerlerin normal gelişiminin ve neoplastik dokuda yeni kapiller oluşumunun lokal anjiogenik faktörlerin kontrolü altında olduğunun gösterilmesi, hemanj i omların patogenezine yeni bir bakış açısı getirmiş ve bir anjiogenik hastalık olduğu öne sürülmüştür. Doku faktörünün (tissue factor-TF) endotel hücresi yüzeyinde ekspresyonu ve salınımı, koagülasyonun başlamasında ilk basamağı oluşturmaktadır. Metastaz ve yeni tümör oluşumunun kolaylaştırılmasında doku faktörü anahtar rolü üstlenmektedir. Yeni tümör oluşumunu arttırması, metastaz oluşumuna katkıda bulunması nedeniyle, TF'nin anjiogenezin başlamasında da önemli rolü olabileceği düşünülmüştür. Doku faktörü yolu inhibitörü (tissue factor pathway inhibitor- TFPI) normal koşullar altında endotel hücreleri tarafından sentezlenen, faktör Vlla/TF kompleksini ve faktör Xa basamağının inhibisyonuna yol açan vasküler antikoagülandır. Normal insan dokularında immünohistokimyasal analizlerde TFPI mikrovasküler alan ve megakaryositler de gösterilmiştir. Belirli uyaranlarla plazmaya salınır, plazmada lipoprotein lere bağlı ve serbest formlarda bulunmaktadır. Farklı hastalık gruplarında, bu hastalıkların klinik, bulgularının ortaya çıkışında veya hastalık seyrinin belirlenmesinde rol alabileceği düşünülmüştür. TFPI molekülünün C-terminal kısmı en aktif bölgesi olup, antiproliferatif etkileri olduğu gösterilmiştir. Bu bilgiler ışığında, çalışmamızda; proliferasyon ve regresyon evresindeki hemanjiomlu olgularda, endotel hücrelerinden salınan, anjiogenik belirleyici olduğu düşünülen TF ve antiproliferatif etkisi gösterilen TFPI düzeylerinin saptanması ve klinik bulgularla ilişkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Hastalar ve yöntem: Çalışmaya, hemanjiom dışında enfeksiyon ve kronik hastalığı bulunmayan, aynı yaş ve cinste 30 hemanjiomlu olgu ve 30 sağlıklı kontrol grubu alındı. Hemanjiomların yeri, sayısı, boyutu, evresi,tipi, büyüme zamanı, gelişen komplikasyonlar ve uygulanan tedaviler saptandı. 347.ÖZET Amaç: Hemanjiomlar çocukluk çağının en sık rastlanan, endotel proliferasyonu gösteren beniyn tümörleridir. Hemanjiomlarla ilgili yapılan çok sayıdaki çalışmalara rağmen, hemanjiom patogenczi kesin olarak aydınlatılmamıştır. Hemanjiomlar büyüme fazında histopatolojik olarak fıbroz septalarla ayrılmış, proliferasyon gösteren endotel hücrelerinin oluşturduğu kitlelerden ve vasküler kanallardan meydana gelir. Kapillerlerin normal gelişiminin ve neoplastik dokuda yeni kapiller oluşumunun lokal anjiogenik faktörlerin kontrolü altında olduğunun gösterilmesi, hemanj i omların patogenezine yeni bir bakış açısı getirmiş ve bir anjiogenik hastalık olduğu öne sürülmüştür. Doku faktörünün (tissue factor-TF) endotel hücresi yüzeyinde ekspresyonu ve salınımı, koagülasyonun başlamasında ilk basamağı oluşturmaktadır. Metastaz ve yeni tümör oluşumunun kolaylaştırılmasında doku faktörü anahtar rolü üstlenmektedir. Yeni tümör oluşumunu arttırması, metastaz oluşumuna katkıda bulunması nedeniyle, TF'nin anjiogenezin başlamasında da önemli rolü olabileceği düşünülmüştür. Doku faktörü yolu inhibitörü (tissue factor pathway inhibitor- TFPI) normal koşullar altında endotel hücreleri tarafından sentezlenen, faktör Vlla/TF kompleksini ve faktör Xa basamağının inhibisyonuna yol açan vasküler antikoagülandır. Normal insan dokularında immünohistokimyasal analizlerde TFPI mikrovasküler alan ve megakaryositler de gösterilmiştir. Belirli uyaranlarla plazmaya salınır, plazmada lipoprotein lere bağlı ve serbest formlarda bulunmaktadır. Farklı hastalık gruplarında, bu hastalıkların klinik, bulgularının ortaya çıkışında veya hastalık seyrinin belirlenmesinde rol alabileceği düşünülmüştür. TFPI molekülünün C-terminal kısmı en aktif bölgesi olup, antiproliferatif etkileri olduğu gösterilmiştir. Bu bilgiler ışığında, çalışmamızda; proliferasyon ve regresyon evresindeki hemanjiomlu olgularda, endotel hücrelerinden salınan, anjiogenik belirleyici olduğu düşünülen TF ve antiproliferatif etkisi gösterilen TFPI düzeylerinin saptanması ve klinik bulgularla ilişkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Hastalar ve yöntem: Çalışmaya, hemanjiom dışında enfeksiyon ve kronik hastalığı bulunmayan, aynı yaş ve cinste 30 hemanjiomlu olgu ve 30 sağlıklı kontrol grubu alındı. Hemanjiomların yeri, sayısı, boyutu, evresi,tipi, büyüme zamanı, gelişen komplikasyonlar ve uygulanan tedaviler saptandı. 34
Özet (Çeviri)
7. SUMMARY EVALUATION OF PLASMA TISSUE FACTOR (TF) AND TISSUE FACTOR PATHWAY INHIBITOR (TFPI) LEVELS IN CHILDHOOD HEMANGIOMAS Purpose: Hemangiomas are the most common benign tumors of children, characterized by endothelial proliferation. Although several studies related to hemangiomas exist,the pathogenesis remains unexplained. In the growth phase, hemangiomas histologically consist of masses of proliferating endothelial cells scperatcd by fibrous septac and vascular channels. Recent studies showing that normal capillary development and new capillary formation in the neoplastic tissue are under control of local angiogenic factors bring a new view on the pathogenesis of hemangiomas that they are suggested to be an angiogenic disease. Expression of tissue factor (TF) on the surface of endothelial cells and its secretion is the starting point of the coagulation pathway. TF plays a pivotal role in metastasis and facilitating new tumor formation. TF is suggested to be of importance in promoting angiogenesis due to its role in metastasis and tumorogenesis. Tissue factor pathway inhibitor (TFPI) is a vascular anticoagulant secreted by endothelial cells under normal circumstances and causes inhibition of factor VIIa/TF complex formation and factor Xa step. Immunohistochemical studies revealed that TFPI is expressed in the microvasculature and by the platelets in the normal human tissue. It is secreted to the plasma via certain inducers. There are two forms: one, bound to lipoproteins and the other, free form. TFPI may play a role in the development of clinical findings and determination of clinical course of various diseases. C-terminus of TFPI molecule, the most active region is suggested to have antiproliferative effect. In the light of current data, in the present study, we aimed to evaluate the levels of two proteins secreted by the endothelial cells; TF, an angiogenic marker and TFPI, an antiproliferative protein in the hemangiomas at the proliferative and regressive stage. Patients and method: The study included 30 cases having hemangiomas and 30 healthy control individuals who have similar age and sex distribution and who do not have any infectious or chronic disease. Localization, number, stage, type, duration of growth, complication and treatment modalities of the lessions were determined. 36Venous blood samples (2cc) from patients and control group were placed into tubes containing citrate as an anticoagulant and platelet poor plasma seperation was performed centrifugeting at 3000 rpm xlO minutes. Samples were read by BioRad Novapath microplate reader, Japan ELISA, using Imubind ® Tissue factor and Imubind ® Total TFPI ELISA kits and results were recorded. Results: Of 30 cases, 22 (73.3%) were female, 8 (26.7%) male, 25 (83.3%) term, 5 (16.7%) preterm, meanage was 18.5 ± 21.0 (range 2-84 months, median 10 months). Statistical analysis did not show any significance between protein levels and sex, age, type, stage, size, site, duration of growth, complication and family history (p>0.05). Patient group were divided into three groups according to age: 0-1 year (n=18), 1-3 years (n=6) and >3years (n=6). However, TF and TFPT levels did not show any significant difference between groups (p=0.82 and p=0.67, respectively). In addition, there was no significant difference between patients and the control group for TF and TFPI levels (p=0.22 and p=0. 15, respectively). TF and TFPI levels lesions with appeared to be in significant when proliferation and regression stages were compared to the control group (p>0.05). Conclusion: In our study, plasma TF and TFPI levels of the patient group did not show an increase compared to those in the control group. In the literature, TF and TFPI levels are increased due to secreted cytokins and systemic involvement in various disease such as metastasis and tumorogenesis of solid tumors, acute coronary syndromes, connective tissue disease and systemic inflamatory response syndromes. We conclude that plasma TF and TFPI levels may be found to increase in cases with disseminated hemangiomatosis due to multiple organ involvement. Thus, the explanation of no increase at plasma levels may be inclusion of patients with localized hemangiomas and effects of local angiogenic factors. Further studies investigating tissue levels of TF and TFPI localized hemangiomas may reveal different results. 37
Benzer Tezler
- Çocukluk çağı üriner sistem hastalıkları ve 5 yıllık olgularımızın dökümü
Başlık çevirisi yok
HALE EREL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1986
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık BakanlığıÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Çocukluk çağı akut lösemilerinde serum 5-nukleotidaz düzeyi
Başlık çevirisi yok
TÜRKAN MÜNGEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1986
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıOndokuz Mayıs ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Çocukluk çağı nefropatilerinin çocuk kliniğinde yeri ve önemi (Son beş yıllık olgularımızın dökümü)
Başlık çevirisi yok
MAHMUT E. HAMİT
- Çocukluk çağı non-hodgkin lenfoma olgularında çoğul ilaç direnci (multidrug resistance: MDR) ve klinik önemi
Başlık çevirisi yok
ERTUĞRUL ERYILMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1999
Onkolojiİstanbul ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEMA ANAK
- Çocukluk çağı akut lenfoblastik lösemilerinde TEL-AML1 (Translocation Ets Leukemia-Acute Myeloid Leukemia 1) füzyon geni tespiti ve prognostik önemi
The Detection of TEL-AML1 fusion gene and it is prognostic significance in childhood acute lymphoblastic leukemia
SEMA SIRMA