Gecekondu bölgelerinde kamusal alan ve kadın: Ankara-Türközü örneği
Public domain and woman in squatter housing regions: Sample of Ankara
- Tez No: 159741
- Danışmanlar: DOÇ.DR. EROL DEMİR
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sosyoloji, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2005
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sosyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 145
Özet
5. Özet Habermas kamusal alan kavramıyla, her şeyden önce, toplumsal yaşamımız içinde, kamuoyuna benzer bir şeyin oluşturulabildiği bir alam kastetmektedir. Bu alana tüm yurttaşların erişmesinin garanti altına alındığını, özel bireylerin kamusal bir gövde oluşturarak toplandıkları her konuşma durumunda, kamusal alanın bir parçası varlık kazanmış olduğunu belirtmektedir (Habermas, 2003: 95). Habermas kamusal alan kavramıyla kendi içinde bir anlamda kamuoyuna benzer bir alanın oluşabileceği, toplumsal yaşamın bir parçasını tanımlar. Medya, gazeteler, dergiler, radyo ve televizyon büyük bir kamusal alarmı iletişim ihtiyacım karşılayan önemli özel araçlardır. Kamusal alandan bahsedildiğinde, kamuoyunda tartışılan konunun bir şekilde devletle ilgili olduğu düşünülebilir. Habermas'a göre devlet, otoritesini siyasal kamu alanında icra etmekten sorumlu olsa da, bu alanın bir parçası değildir (Habermas, 2003: 95-96). Richard Sennett ise Kamusal İnsanın Çöküşü'nde modern çağlan kamusal yaşam ile özel yaşam arasındaki dengenin değişmesi bağlanımda ele alırken tarih ve kuram arasında kurduğu etkileşimden hareketle, 18. yüzyıl Avrupa' sının“Kamu”sözcüğü, aile ve yakın arkadaş kesimlerinden farklı, çok çeşitli insanları içine alan, tanıdıklardan ve yabancılardan oluşan bir alam kapsamaktadır. Sennett, 18. yüzyıla kadar pek kullanılmayan“kozmopolit”sözcüğünün, 18. yüzyılın bu iki şehrinde varolan toplumsal yaşamı anlamamızda bize kılavuzluk edecek önemli bir ipucu sunduğunu belirtmektedir (Sennett, 1996: 33). 19. yüzyılın sarsıntıları arasında kendilerini“huzurlu”ve“samimi”ortamlar arayışı içinde bulan insanlar, bir yandan 18. yüzyılın kafelerinden, parklarından ve tiyatrolarından 20. yüzyılın oturma odalarına doğru çekilirken, yabancılarla konuşma yadırganacak bir davranış halini alırken, yalnız kalma hakkı da herkesin ardına gizlenebileceği bir kalkan olmaktaydı. Başka bir deyişle,“kamusal davranış bir gözlem, pasif bir katılım, bir çeşit röntgencilik”halini alıyordu (Sennett, 1996: 45). Arendt'e göre kamu, içinde özel olarak bize ait olandan ayrı, hepimiz için ortak olan bir dünyayı ifade etmektedir. Söz konusu alan insan eseri bir dünyadır. 130Buraya gelmemizi sağlayan bu dünya birbirimizin üzerine yıkılmamızı önlemektedir. İhtiyaçlarla birliktelik söz konusudur. Kamusal alana "sadece birlikte yaşadıklarımızla değil, eskiden yaşamış ve bizden sonra gelecek olanlarla da ortak olarak sahibizdir (Arendt, 1994: 81-82). Kamusal alana ilişkin bu üç önemli yazarın düşüncelerinden yola çıkarak gecekondu bölgelerinde kamusal alana ilişkin değerlendirmeler yapılabilir. Üç yazar da kamusal alanın dönüşümünü anlatırken Sennett ve Arendt kamusal alanın çöktüğünü düşünmektedirler. Ancak kentlerde gecekondu mahallelerine baktığımızda aynı şeyin söz konusu olduğunu söylemek biraz güçtür. Nitekim gecekondu mahalleleri yerleşim olarak bile bize hala feodal düzeni çağrıştırır özellikler taşıdığı söylenebilir (Kıray, 1998: 18). Göç ettikten sonra öncelikli olarak kente tutunabilme çabalan geliştiren yeni kentlilerin -ki bu çabalar köyle bağları koparmama, hemşehrilik ve cemaat ilişkileri gibi durumlardır- ailesel yapılarında kimi değişiklikler olmuştur (Karpat, 2003; Işık ve Pınarcıoğlu, 2001; Kurtoğlu, 2004). Bu değişikliklere rağmen kamusal alanla etkileşimleri gecekondu mahallelerine özgü bir farklılık göstermektedir. Gecekondu mahallelerinde yaşayan kadınların kamusal alanla etkileşimleri erkeklere göre farklılık arz etmektedir. Kamusal alanda bulunuş şekillerinin kültürel yapılarına ilişkin fikirler verdiğini düşünecek olursak, gecekondu mahallelerinde yaşayan kadınların ikinci plana itildiklerini söyleyebiliriz (Bora, 1997; Alkan, 2000). Bu durumu yaratan etkenlerden biri hemşehrilik ilişkileri ve dedikodu mekanizmasıdır (Wedel, 2001: 108). Ankara Türközü Mahallesi'nde kadınların kamusal alanla etkileşimlerini bütüncül bir tablo biçiminde ortaya koymaya çalıştığımız bu çalışmada 15 kadınla standartlaştırılmış açık uçlu sorulardan oluşan görüşmeler yapılmıştır. Bu görüşmelerden elde edilen sonuç kadınların mahallelerinde sınırlı da olsa bulunan kamusal alanları çok fazla kullanmadıkları, kamusal alanlara çıkış sebeplerinin alış veriş gibi zaruri ihtiyaçlar olduğu görülmüştür. Bunlara rağmen evleri ve evlerinin balkon/bahçelerini çok fazla kullandıkları için kamusal hayatlarım bu alanlarda yarattıkları söylenebilir. Nitekim görüşme yapılan kadınlar ev kıyafetleriyle evlerinden çıkarken giydikleri kıyafetin aynı olduğunu söylemekle bu gözlemi 131destekler açıklamalarda bulunmuşlardır. Daha çok erkekler için yapılmış ve birer enformasyon merkezi olan kahvehanelerin ise kadınlar için bile dolaylı yoldan bilgi alışverişinde bulundukları mekanlar işlevi gördüğü söylenebilir. Ailede kahvehaneye giden erkeğin (eş, baba, kardeş vb) kendilerine anlattığı kadarıyla sınırlı da olsa kadınlar bu mekanlarda konuşulan kimi şeyleri bu kişilerden öğrenebilmektedirler. Bu durum kahvehane gibi kamusal mekanların ne kadar işlevsel olduğunu gösterir niteliktedir. Kadınların kamusal alanlardaki çizilmiş özgürlüklerini dedikodu mekanizmasının da etkilediği söylenebilir. Kadınların yaşadıkları bu sıkıntılara rağmen kentte kalış süreleriyle bağlantılı olarak apartmana taşınmak istememeleri, köyleriyle ilişkilerini koparmış olmaları, köylerine dönme isteMerinin körelmiş olması, dine bakışlarında değişiklik gibi veriler daha önce yapılmış gecekondu araştırmalarıyla paralellik göstermektedir. 132
Özet (Çeviri)
6. Abstract Habermas implies by the term“public domain”, an area where an attitude like a public opinion may be formed (Habermas, 2003). Sennett states that the publicity that has found its holistic expression in the European cities of 18 century had lost its emphasis by time and left its place to private life. Arendt claims in his essays about public domain that the joint or common world has come to an end. According to the author, the basis forming the reality in the common world is not the so called“common nature”that is alleged to be shared by everybody, but that each individual is concerned with the same objective in spite of the existing perspective diversification that stems from it (Arendt, 1994). By starting from the thoughts of three authors who are interested in public domain, evaluations may be done about the public domain in squatter housing regions. When we review the public domain in squatter house quarters, it is rather difficult to claim the same matter regarding the collapse of public domain as put forth by the above authors. Hence, the squatter housing zones has features that recall us the feudal order settlements (Kiray, 1998). The new kinship structures of the urban dwellers who have primarily developed efforts to survive or sustain in urban settlement. -Hence these efforts include attempts not to break ties with the rural origin, with citizenship and religious community ties- have undergone some changes (Karpat, 2003; Işık ve Pınarcıoğlu, 2003; Kurtoğlu, 2004). Despite these changes, their interaction regarding the public domain shows diversifications that are unique to the squatter house quarters. If we consider that their type of existence in public domain implies ideas about their cultural layout, we can conclude that women living in squatter house quarters are put to the second place when compared with men (Bora, 1997; Alkan, 2000). One of the factors that lead to this status is the citizenship relations and gossip mechanism (Karpat, 2003). 133Hence, same relationship is observed in our study. In spite of the constraints that women encounter, the findings confirming their reluctance to move into regular apartment flats, their unwillingness to return back to the village, their attitudes towards religion has changed, such trends seem parallel with the findings of the former studies made on squatter house dwellers. In this study, where we have attempted to observe the interaction of women with public domain in Ankara Türközü quarter, we have administered open-ended, standardized interviews to 15 women. It is observed by said interviews that women do not prefer to use the public domain that exist in their quarter though spatially restricted or limited, the reason of their appearance in the public domain emerge from somewhat obligatory causes such as shopping. Despite this, they have used the balconies and gardens of their houses very frequently, and it can be concluded that they have created their own public domains by this way. Hence, women's expression that the clothes that they wear same clothes inside and outside the house confirm similar trend. On the other hand, women, though limited, can find the opportunity to learn the content of the conversations that are carried out in public domain by the male member of the family (husband, father, brother etc) who visit and spend time in the cafes. 134
Benzer Tezler
- İstinye'de sosyal ve mekansal açıdan sınır incelemesi
A social and spatial survey of borders in Istinye
ÖZLEMNUR ATAOL
Yüksek Lisans
Türkçe
2013
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜLÇİN PULAT GÖKMEN
- Göçle oluşmuş yaşama bölgelerinde kentsel dönüşüm müdahaleleri ile değişen yaşam kalitesi algısı: İzmir Uzundere örneğinde bir inceleme
Changing Perception of quality of life with urban transformation interventions in living areas created by migration: A study in Izmir Uzundere example
YAĞMUR ECENAZ EKİCİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Şehircilik ve Bölge PlanlamaDokuz Eylül ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HAYAT ZENGİN ÇELİK
- Ankara gecekondu gençliğinin eğitimine ve kentleşmesine televizyon yayınlarının etkisi
Başlık çevirisi yok
A. ZAHİD AKMAN
- Kentsel dönüşüm alanlarında yaşayan farklı hak sahiplerinin uzlaşma eğilimleri: Gaziosmanpaşa/Sarıgöl Mahallesi örneği
Negotiation tendencies of inhabitants in urban regeneration areas: Gaziosmanpasa/Sarigol Province
KÜBRA ÖZCİVAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ŞEVKİYE ŞENCE TÜRK
- Metropoliten yönetimler ve çevre
Başlık çevirisi yok
SEVİM KİNİŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
1988
Çevre Mühendisliğiİstanbul ÜniversitesiKamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF.DR. NAZİF KUYUCUKLU