Medya tekelleri devlet ilişkileri
Relationship between media monopolies and state
- Tez No: 160060
- Danışmanlar: PROF.DR. ARSLAN SONAT
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Gazetecilik, Journalism
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2005
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Gazetecilik Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 107
Özet
ÖZET Bu çalışmanın konusu, toplumsal pratiklerde önemli bir yere oturan medya tekelleriyle devlet ilişkisini Türkiye özelinde incelemektir. Temel yaklaşımı ekonomi-politik yaklaşım olan araştırmada, tipik bir tekel örneği olan Doğan Grubu ele alınmakta grubun medya çıktılarına ve pazar paylarına bakılmaktadır. Doğan Medyanın Hürriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ertuğrul Özkök'ün belli makaleleri incelenmektedir. Medya, tekel, devlet kavramı kapitalizmin günümüze ilişkin politikalarının bir ifadesi olan neo-liberal politikalar bağlanımda ele alınmaktadır. Bir üretim tarzı olarak kapitalizm, birey ve teşebbüs kavramlarını ön plana çıkaran liberal bir sistemdir. Üretiminin karakteristiği nedeniyle geniş alanlara yayılma özelliği taşıyan bu sistemin temeli emek üzerinden sermaye üretimidir. Her şeyin meta olarak üretildiği bu sistemde üretim insan gereksinimleri yerine sermayeye artı-değer üretme temelinde yapılır. Bu nedenle kriz potansiyellidir. Kapitalizm bu nitelikleri nedeniyle kendini yeniden üretme gereği hisseder ve bir dizi yeni uygulamaya başvurur. Sistemin içinde bulunduğu durumdan çıkış için başvurduğu yeni uygulama, neo-liberal politikalardır. Sermaye egemenliği temelinde yürüyen neo-liberal politikalar için artık gelişen teknolojiyle birlikte stratejik önemi artan iletişim/medya sektörüdür. Tekel kavramının çok fazla öne çıktığı bu politikalara göre devlet olabildiğince küçülür ve rolü en aza indirgenir. Başlangıcından itibaren kitlelere devlet için“kollektif yararın temsilcisi ”tanımı dayatılmasına rağmen o tarihi boyunca egemen sınıftan yana tavır almıştır. Neo-liberal sistemde de sermayenin talepleri doğrultusunda hareket etmektedir. Sermayenin elinde bulunan medya tekellerinin devletle ilişkilerini bu temelde ele almak gerekir. Medyanın, son savaş pratiklerine baktığımızda temsilciliği ABD tarafından yürütülen bu politikaları da arkasına alarak, devletin/iktidarın meşrulaştırılmasının ve güçlendirilmesinin bir mekanizması olarak çalıştığına tanık oluruz. 104Küresel düzenin bir parçası olan ulusal platformlarda da ABD'nin yönlendirdiği medya pratiklerinin kopyalarına rastlarız. Bu konuda Türkiye'de, ticari bir getirişi olmadığı halde medya alanına yönelmesi, medyasının tirajları ve şirket yapısı bakımından ülkenin en güçlü tekeli olması ve iktidarla ilişkilerinde oldukça kendine güvenli davranması açısından Doğan Grubu örneği önemlidir. Doğan Medyanın belli medya çıktılarından olayları aktarma çizgisine bakarak grubun genelde dünya iktidarının sembolü ABD'nin yanında yer aldığım ve onu kendine rehber edindiğini söyleyebiliriz. Siyasal pratiklerde güçlü olan grubun üslubunu zaman zaman yumuşatarak zaman zaman muhalifmiş gibi davranarak ama gerektiğinde de hükmederek kitleler üzerinde bir iktidar kurduğunu, iktidar mekanizmasının bir parçası şeklinde çalışan propaganda makinası olarak sermayeden yana bir çizgide çalıştığım görürüz. 105
Özet (Çeviri)
ABSTRACT This study deals with the relation between state and media monopolies in the core of the social practices in Turkey. By adopting the approach of political economy Doğan Group has been taken as a typical monopoly and studied through its media output and market shares. Some articles belonging to Ertuğrul Özkök who is editorial chief of Hürriyet, a paper of the Group, have been examined. Media, monopoly, state concepts have been evaluated in the context of neo-liberalism, which is the current of capitalism. As a mode of production, capitalism, in which individual and enterprise are of great importance, is a liberal system. In the base of this system, which has the ability to spread out, is the production of capital produced by the hand of labour. The system considers everything as a commodity. Production of surplus value, not the necessities of human beings, is in the centre, therefore it often tends to get into crises. So it needs to renew itself and develops different practices. Its new line is neo-liberal policies to get rid of the troubles. In the current epoch media sector has had strategic importance for neo-liberalism following the footprints of capital dominance. According to neo-liberal policies, in which monopoly concept has an increasing importance, the state is made smaller and its role is lessened. Although the state has been presented to the mass of people as the representitive of common good for a long time it has acted in the favor of dominant class. It has still been moving in the direction of the demand of capital. We should evaluate the relation between media monopolies and the state on this ground. In the last wars, the practices of media, the background of which is the policies implemented by the USA, reveal that media has been legitimating and strengthening the power/the state. We come across the copies of media practices oriented by the USA in the national platform, which is a piece of global system. In this contex Doğan Group is 106an important model. Because it inclines towards media though the latter is not being a beneficial sector. It is the most powerful monopoly from the point of view of circulation and the structure of corporation. It is considerably self-confident in its relations the state. Depending on some media outputs of the Group we can say that it acts parallel to USA in general and sees it as a guide. We witness that the Group, which is powerful in the political practices, has worked in the capital line as apart of capital sometimes acting in a mild way against the masses and sometimes behaving harshly like a propaganda mechanism. 107
Benzer Tezler
- Neoliberal bireyciliğin öğrencilere yansıması
The reflections of neoliberal individualism towards students
HAKKI KAHVECİ
Doktora
Türkçe
2017
Eğitim ve ÖğretimAnkara ÜniversitesiEğitimin Kültürel Temelleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUSTAFA SEVER
- Sınıfsal ayrım ve kültürel eşitsizlikler: Üniversite öğrencilerinin müzikal beğenisi ve toplumsal temelleri üzerine sosyolojik bir araştırma
Class distinction and cultural inequalities: A study of musical taste of university students and its social foundations
SÜHEYB KURT
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
MüzikAydın Adnan Menderes ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZLEM BALKIZ
- İnönü Döneminde Atatürk imajı(1938-1950)
The Ataturk image in the Term of İnonu(1938-1950)
HİLAL İŞÇİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2011
Siyasal BilimlerMarmara ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. VAHDETTİN ENGİN
- Avrupa Birliği sürecinde farklı ideolojik kamplardaki gazete ve köşe yazarlarının yaklaşımları üzerine bir inceleme
A Survey on the approaches of newspapers and columnists belonging to different ideological camps in the process of Turkey's accession to European Union
İSMAİL BÖLÜKBAŞI
Yüksek Lisans
Türkçe
2002
GazetecilikAnkara ÜniversitesiGazetecilik Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. İRFAN ERDOĞAN