Epilepsi hastalarında atopi sıklığı
Atopia incidance in epilepsy patients
- Tez No: 164806
- Danışmanlar: PROF.DR. ERAY DİRİK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: epilepsi, atopi, prick testi, immunglobulin E, eozinofili VI
- Yıl: 2005
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 63
Özet
ÖZET Amaç: Epilepsi, değişik etiyolojik nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan, tekrarlayıcı, sıklıkla spontan olarak izlenen nöbetler ile karekterize bir durumdur. Epilepsi patogenezinde bilinen inhibisyon ve disinhibisyon mekanizmalarına ek olarak, özellikle son zamanlarda yapılan çalışmalar, immun sistem ile epilepsi arasındaki ilişkiye dair değişik kanıtlar sunmuştur. Bizim çalışmamızın amacı, idiopatik epilepsi hastalarındaki atopi sıklığını belirlemek ve toplum verileri ile karşılaştırmaktır. Gereç ve yöntem: Çalışma grubu, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Nöroloji polikliniği tarafından izlenmekte olan primer idiopatik epilepsi tanısı almış, yaşları 3-19 yaş arasında değişen 15'i (%38.5) kız, 24'ü (%61.5) erkek toplam 39 olgudan oluşturuldu. Gruptaki hastaların 21 'i (%53.8) primer jeneralize epilepsi, 18'i (%46.2) ise parsiyel epilepsi olarak sınıflandırıldı. Bu 39 hastanın 21 'i ( %53.8) valproik asit(VPA), 18'i (%46.2) okskarbazepin(OXC) monoterapisini 6-192 aydan beri kullanmakta idi. Daha önce farklı bir antiepileptik ilaç(AEl) kullanmış olan, anormal nörolojik muayene bulgusu olan, beyin görüntüleme tetkiklerinde patoloji saptanmış olan, motor-mental retardasyonu, ilerleyici beyin hastalığı, birden fazla AEİ olan çocuklar çalışmaya alınmadı. Çalışmaya dahil edilen çocukların epilepsi tipi, epilepsi tanısıyla izlendiği süre, halen kullandığı AEİ, daha önce alerjik yakınmalarının varlığı, daha önce herhangi bir alerjik hastalık tanısı alıp almadığı, ailesinde alerjik hastalık saptanan bireyler, fizik muayene bulguları ile ilgili bilgiler kaydedildi. Fizik muayenesi normal saptanan olguların serum immunglobulin(lg) E düzeyi, periferik kanda total eozinofil sayısı ölçüldü ve epidermal prick testi uygulandı. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastalarımızın sonuçlan, tanıları ve kullandıkları ilaçlara göre gruplandırılarak karşılaştırıldı. Hastaların alerjik zemin sorgulaması, tanılarına göre gruplandırıldığında, parsiyel ve jeneralize epilepsi grupları arasında pozitif saptanan parametreler açısından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Hastaların, IgE ve total eozinofil düzeyleri, tanılarına göre kıyaslandığında, parsiyel ve jeneralize epilepsi grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı.Hastaların, prick testi sonuçlan, tanılarına göre kıyaslandığında, parsiyel ve jeneralize epilepsi grupları arasında pozitif değerlendirilen sonuçlar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı. Çalışmaya katılan hastalar kullandıkları AEİ'lara göre gruplandırıldığında OXCve VPA grupları arasında, kullanılan ilaca gelişen alerji,daha önceden gözlenen alerjik yakınmalar,daha önceden alınan alerjik hastalık tanısı, ailede olan alerjik birey pozitifliği, yaş.epilepsi izlem süresi, Ig E, total eozinofil düzeyleri ve prick testi pozitifliği açısından anlamlı bir fark saptanmadı. Epilepsi hastalarının prick testi sonuçları, toplum verileri ile karşılaştırıldığında, epilepsi grubunda saptanan pozitif sonuçlar anlamlı olarak yüksekti. Sonuç: Epileptogenez ile ilgili temel mekanizmaların çoğu anlaşılmış olmakla beraber, halen tetiği çeken sebebler ile ilgili net veriler elde edilememiştir. Çalışmamızda, epilepsi hastalarında saptanan yüksek orandaki prick testi pozitifliği, epilepsi oluşumunda atopik yatkınlığın rolü olabileceğini düşündürmektedir.
Özet (Çeviri)
SUMMARY Objective: Epilepsy is a common condition which is characterized with repeated spontaneously seizures based on various aetiological factors. In addition to the inhibition and disinhibition mechanims in the brain, studies indicating to a link between the immun system and epilepsy are rapidly replicating. Our goal in this study was to evaluate the frequency of atopia in idiopatic epileptic patients and compare them with normally distributed control subjects. Patients and methods: Our study group consisted of 39 subjects fifteen(38.5%) female and twentyfour(61.5%) male) which varied between the 3-1 9 years. They were followed up with the diagnosis of primary idiopatic epilepsy at the University of Dokuz Eylül Pediatric Neurology Department. In this group, the ratio for primary generelized and partially epilepsy was determined as 21 (%53.8) and 18 (%46.2) respectively.Twenty one of this patients (53.8%) received valpoic acid whereas only 18 patients(46.2%) received oxcarbazepine The duration for both monotherapies varied between 6-192 months. Patients with the history of different antiepileptic tretament regimens, abnormal neurological and neuroimaging findings, motor mental retardation and progressive brain disease were not included in the study group. All the patients who were included in the study group were recorded according to the type and duration of epilepsy, previous allergic complaints and the family history of allergy. After the routine physical examination was done by a physician very carefully, the plasma levels for IgE and total eosinophil content was measured and the epidermal pinprick test was applied. Results: According to the immunological parameters, plasma Ig E levels, eosinophil counts and pinprick test results there were determined no statistically significant difference between the partially and generalized epilepsy groups. Between the valproic acid and occarbazepine group we found also no significant difference according to a possible allergy to drug, previous allergic diagnosis, positive family history of allergy, age, duration of follow up as epilepsy, Ig E and eosinophil levels and positive pinprick test results. The positive prick test results in epileptic subjects were significantly higher in compared with control subjects. Conclusion: Despite much progress in epileptogenesis research there are only restricted data about the triggers of this unclarified pathomechanism. vnThe significant positive prick test results in our epileptic patients could indicate to the role of atopia as a possible predisposing factor into the development of epilepsy. Key-words: epilepsy.atopia.pricktestjmmunoglobulin.eosinophilia vm
Benzer Tezler
- Epilepsi hastalarında genel anestezi altında yapılan ağız ve diş tedavileri sonrası ağız ve diş sağlığına bağlı yaşam kalitesinin ölçülmesi
Measuring oral and dental HEALTH-related quality of life in epilepsy patients after oral and dental treatments under general anesthesia
DEMET ALPAR KÜTÜK
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2023
Diş HekimliğiÇukurova ÜniversitesiPedodonti Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUHARREM CEM DOĞAN
- Epilepsi hastalarında optik koherans tomografi sonuçlarının ve kognitif fonksiyonların değerlendirilmesi
Evaluation of optical coherance tomography results and cognitive functions in epilepsy patients
MERVE MELODİ ÇAKAR
- Epilepsi hastalarında psikosomatik tanı ve klinikle ilişkisi
Psychosomatic diagnosis and clinical relationship in epilepsy patients
AYŞE TERZİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HÜSEYİN GÜLEÇ
DR. YASEMİN ŞIPKA KURTULMUŞ
- Sıçanlarda epileptik nöbetlerin neden olduğu kognitif değişimlere melatoninin etkisi
Effect of melatonin on cognitive changes caused by epileptic seizures in rats
METEHAN AKÇA
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
FizyolojiKaradeniz Teknik ÜniversitesiFizyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET YILDIRIM
- Epilepsi hastalarında kardiyak otonomik disfonksiyona bağlı kalp hızı değişkenliğinin 24 saatlik ritm holter ile değerlendirilmesi
Evaluation of heart rate variability related to cardiovascular autonomic dysfunction in epilepsy patients with 24-hour ritm holter analysis
MEHMET ATİLLA ERKUZU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
NörolojiYüzüncü Yıl ÜniversitesiNöroloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TEMEL TOMBUL