Geri Dön

Endotelin reseptör antagonistinin (bosentan) deneysel nefrotik sendrom modelinde apopitozis üzerine etkisi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 165475
  2. Yazar: MİTHAT BÜYÜKÇELİK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ALİ ANARAT
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nefroloji, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Nephrology, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2005
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Çukurova Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 95

Özet

ÖZET Bu deneysel çalışmada çift etkili endotelin reseptör antagonisti olan bosentanın, adriamisinle oluşturulan deneysel nefrotik sendrom modelinde proteinüri ve renal apopitozis üzerine etkilerini araştırdık. Çalışma kontrol, tedavi almayan, erken tedavi ve geç tedavi diye isimlendirilen ve her biri 15 sıçandan oluşan dört grupta gerçekleştirildi. Tedavi almayan grup sadece adriamisin alırken, erken tedavi grubu başlangıçtan, geç tedavi grubu ise adriamisinin verilmesini takip eden 15. günden itibaren bosentan ile tedavi edildi. Tedaviye deney sonuna kadar 4 hafta süre ile devam edildi. Tedavi almayan grubun serum total proteini median 4.7 gr/dl (3.8-5.8 gr/dl), serum albümini median 1.9 gr/dl (1.2-3.4 gr/dl), idrar proteini median 2500 mg/dl (87- 5170 mg/dl) ve idrar protein/kreatinin oranı median 41 mg/mg (1.3-130.0 mg/mg) iken, kontrol grubunun serum total proteini median 6.2 gr/dl (5.2-6.7gr/dl), serum albümini median 3.5 gr/dl (3.0-4.2 gr/dl), idrar proteini median 80 mg/dl (23-193 mg/dl) ve idrar protein/kreatinin oranı median 1.1 mg/mg (0.7-2.2 mg/mg) bulundu. Tedavi almayan grubun yukarıdaki tüm parametreleri, kontrol grubundakilerden istatistiksel olarak anlamlı farklı bulundu (p0.05). Erken tedavi grubunun serum total proteini median 6.0 gr/dl (3.5-6.7 gr/dl) ve serum albümini median 3.3 gr/dl (1.1 - 4.0 gr/dl) olacak şekilde tedavi almayan gruptan daha yüksek, idrar proteini median 136 mg/dl (17-5580 mg/dl) ve idrar protein/kreatinin oranı median 1.0 mg/mg (0.4-170.1 mg/mg) olacak şekilde tedavi almayan gruptan daha düşük bulundu. Ancak aralarında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamadı (p>0,05). Erken tedavi grubunun apopitotik hücre sayısı median 235 hücre (100-394 hücre) olacak şekilde tedavi almayan gruptan daha düşük olmasına karşın anlamlı bir fark bulunamadı (p>0,05). Geç tedavi grubunun serum total proteini median 5.1 gr/dl (4.0-7.2 gr/dl) ve serum albümini median 1.9 gr/dl (1.1-4.1 gr/dl) olacak şekilde tedai almayan gruptan daha yüksek, idrar proteini median 790 mg/dl (27-520) ve idrar protein/kreatinin oram DCmedian 32 mg/mg (1.3-130 mg/mg) olacak şekilde tedavi almayan gruptan daha düşük bulundu. Ancak her dört değer açısından da geç tedavi ve tedavi almayan grup arasında anlamlı fark bulunamadı (p>0,05). Apopitotik hücre sayısı geç tedavi grubunda median 331 hücre (1 13-897 hücre) olacak şekilde tedavi almayan grup ile benzerdi (p>0,05). Tedavi grupları kendi aralarında karşılaştırıldığında erken tedavi grubunun serum total proteini (median 6.0 gr/dl) ve serum albümini (median 3.3 gr/dl) geç tedavi grubunun serum total protein (median 5.1 gr/dl) ve serum albümin değerinden (median 1.9 gr/dl) daha yüksek bulunmasına karşın istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu (p>0.05). Benzer şekilde erken tedavi grubunun idrar protein değeri (median 136 mg/dl) ve idrar protein/kreatinin oranı (median 1.0 mg/mg), geç tedavi grubunun idrar protein değeri (median 790 mg/dl) ve idrar protein/kreatinin oranından (median 32 mg/mg) daha düşük bulunmasına rağmen aralarında anlamlı fark yoktu (p>0.05). Apopitotik hücre sayılan karşılaştırıldığında ise erken tedavi grubundaki apopitotik hücre sayısı (median 235 hücre) geç tedavi grubundan (median 331 hücre) daha düşük bulundu. Ancak aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu (p>0.05). Karaciğer enzimlerindeki değişiklikler açısından tedavi almayan grup ile tedavi grupları karşılaştırıldığında erken tedavi grubunun SGOT ve SGPT değerleri (median 100 ve 29 U/L), geç tedavi grubunun SGOT ve SGPT değerleri (median 88 ve 27 U/L) ile tedavi almayan grubun SGOT ve SGPT değerleri (median 92 ve 28) benzer bulundu (p>0.05). Bu çalışmanın sonunda adriamisinin diğer çalışmalarda olduğu gibi sıçanlarda nefrotik sendroma neden olduğu, ancak beklenenden farklı olarak apopitozisi artırmadığı, endotelin reseptör antagonistlerinin proteinüri üzerinde sınırlı sayılabilecek bir düzelmeye neden olduğu, buna karşın apopitozis sürecini etkilemediği ve karaciğer fonksiyonları açısından güvenli olduğu ortaya çıktı. Bosentanın proteinüriyi azaltıcı ajan olarak faydalı olabileceği, ancak temel tedavi seçeneği olarak tercih edilebilecek bir ilaç olamayacağı kanaatine varıldı. Anahtar Sözcükler; apopitozis, bosentan, endotelin reseptör antagonistleri, nefrotik sendrom X

Özet (Çeviri)

ÖZET Bu deneysel çalışmada çift etkili endotelin reseptör antagonisti olan bosentanın, adriamisinle oluşturulan deneysel nefrotik sendrom modelinde proteinüri ve renal apopitozis üzerine etkilerini araştırdık. Çalışma kontrol, tedavi almayan, erken tedavi ve geç tedavi diye isimlendirilen ve her biri 15 sıçandan oluşan dört grupta gerçekleştirildi. Tedavi almayan grup sadece adriamisin alırken, erken tedavi grubu başlangıçtan, geç tedavi grubu ise adriamisinin verilmesini takip eden 15. günden itibaren bosentan ile tedavi edildi. Tedaviye deney sonuna kadar 4 hafta süre ile devam edildi. Tedavi almayan grubun serum total proteini median 4.7 gr/dl (3.8-5.8 gr/dl), serum albümini median 1.9 gr/dl (1.2-3.4 gr/dl), idrar proteini median 2500 mg/dl (87- 5170 mg/dl) ve idrar protein/kreatinin oranı median 41 mg/mg (1.3-130.0 mg/mg) iken, kontrol grubunun serum total proteini median 6.2 gr/dl (5.2-6.7gr/dl), serum albümini median 3.5 gr/dl (3.0-4.2 gr/dl), idrar proteini median 80 mg/dl (23-193 mg/dl) ve idrar protein/kreatinin oranı median 1.1 mg/mg (0.7-2.2 mg/mg) bulundu. Tedavi almayan grubun yukarıdaki tüm parametreleri, kontrol grubundakilerden istatistiksel olarak anlamlı farklı bulundu (p0.05). Erken tedavi grubunun serum total proteini median 6.0 gr/dl (3.5-6.7 gr/dl) ve serum albümini median 3.3 gr/dl (1.1 - 4.0 gr/dl) olacak şekilde tedavi almayan gruptan daha yüksek, idrar proteini median 136 mg/dl (17-5580 mg/dl) ve idrar protein/kreatinin oranı median 1.0 mg/mg (0.4-170.1 mg/mg) olacak şekilde tedavi almayan gruptan daha düşük bulundu. Ancak aralarında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamadı (p>0,05). Erken tedavi grubunun apopitotik hücre sayısı median 235 hücre (100-394 hücre) olacak şekilde tedavi almayan gruptan daha düşük olmasına karşın anlamlı bir fark bulunamadı (p>0,05). Geç tedavi grubunun serum total proteini median 5.1 gr/dl (4.0-7.2 gr/dl) ve serum albümini median 1.9 gr/dl (1.1-4.1 gr/dl) olacak şekilde tedai almayan gruptan daha yüksek, idrar proteini median 790 mg/dl (27-520) ve idrar protein/kreatinin oram DCmedian 32 mg/mg (1.3-130 mg/mg) olacak şekilde tedavi almayan gruptan daha düşük bulundu. Ancak her dört değer açısından da geç tedavi ve tedavi almayan grup arasında anlamlı fark bulunamadı (p>0,05). Apopitotik hücre sayısı geç tedavi grubunda median 331 hücre (1 13-897 hücre) olacak şekilde tedavi almayan grup ile benzerdi (p>0,05). Tedavi grupları kendi aralarında karşılaştırıldığında erken tedavi grubunun serum total proteini (median 6.0 gr/dl) ve serum albümini (median 3.3 gr/dl) geç tedavi grubunun serum total protein (median 5.1 gr/dl) ve serum albümin değerinden (median 1.9 gr/dl) daha yüksek bulunmasına karşın istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu (p>0.05). Benzer şekilde erken tedavi grubunun idrar protein değeri (median 136 mg/dl) ve idrar protein/kreatinin oranı (median 1.0 mg/mg), geç tedavi grubunun idrar protein değeri (median 790 mg/dl) ve idrar protein/kreatinin oranından (median 32 mg/mg) daha düşük bulunmasına rağmen aralarında anlamlı fark yoktu (p>0.05). Apopitotik hücre sayılan karşılaştırıldığında ise erken tedavi grubundaki apopitotik hücre sayısı (median 235 hücre) geç tedavi grubundan (median 331 hücre) daha düşük bulundu. Ancak aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu (p>0.05). Karaciğer enzimlerindeki değişiklikler açısından tedavi almayan grup ile tedavi grupları karşılaştırıldığında erken tedavi grubunun SGOT ve SGPT değerleri (median 100 ve 29 U/L), geç tedavi grubunun SGOT ve SGPT değerleri (median 88 ve 27 U/L) ile tedavi almayan grubun SGOT ve SGPT değerleri (median 92 ve 28) benzer bulundu (p>0.05). Bu çalışmanın sonunda adriamisinin diğer çalışmalarda olduğu gibi sıçanlarda nefrotik sendroma neden olduğu, ancak beklenenden farklı olarak apopitozisi artırmadığı, endotelin reseptör antagonistlerinin proteinüri üzerinde sınırlı sayılabilecek bir düzelmeye neden olduğu, buna karşın apopitozis sürecini etkilemediği ve karaciğer fonksiyonları açısından güvenli olduğu ortaya çıktı. Bosentanın proteinüriyi azaltıcı ajan olarak faydalı olabileceği, ancak temel tedavi seçeneği olarak tercih edilebilecek bir ilaç olamayacağı kanaatine varıldı. Anahtar Sözcükler; apopitozis, bosentan, endotelin reseptör antagonistleri, nefrotik sendrom X

Benzer Tezler

  1. Fare gözünde deneysel olarak endotoksinle oluşturulan üveit modelinde endotelin peptidlerin rolü

    The role of endothelin peptides in endotoxine induced experimetal uveitis model in mice eye

    HASAN ALİ TUFAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Göz HastalıklarıGazi Üniversitesi

    Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MERAL OR

  2. Deneysel serebral iskemi-reperfüzyon oluşturulmuş ratlarda bosentan kullanımının koruyucu etkilerinin incelenmesi

    Protectıve effect of bosentan ınduced by cerebral ıschemıa and reperfusıon ınjury ın rats

    ESER ATAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    NörolojiFırat Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. M. SAİD BERİLGEN

  3. Akut ve kronik stresin barsak hemodinamiğine etkisi: Endotelin reseptör blokerlerinin rolü

    Başlık çevirisi yok

    SALAH GANDUR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    FizyolojiMarmara Üniversitesi

    Fizyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. HIZIR KURTEL

  4. İnsan göbek kordonu endotel hücre kültüründe anjiyotensin-II AT1 reseptör antagonistlerinin anjiyotensin-II'ye bağlı apoptoza etkisi

    Effects of losartan and superoxide dismutase on ANG II induced apoptosis in human umblical vein endothelial cells

    VEDAT ÇİMEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Fizyolojiİstanbul Üniversitesi

    Fizyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. ZEYNEP SOLAKOĞLU

  5. Esansiyel hipertansiyonda; trombosit agregasyonu, endotel fonksiyonu ve lipid profili üzerine ACE inhibitörü ve imidazolin reseptör antagonistinin etkileri

    The Effect of ACE inhibitor and imidazolin reseptor antagonist on platelet aggregation, endothelial function and lipid parameters in the essential hypertension

    ŞAHİN ÇEÇEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    HematolojiTrakya Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SANİYE ŞEN