Foucault'da epistemolojik özne olarak 'İnsan'
'Man' as epistemological subject in Foucault
- Tez No: 173694
- Danışmanlar: PROF.DR. KURTULUŞ DİNÇER
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Felsefe, Philosophy
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2006
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 203
Özet
Yirminci yüzyılın en etkili ve ünlü filozoflarından biri de Michel Foucault'dur. Onun görüşlerini bu kadar etkili ve ünlü yapan şey ise,“öznenin ölümü”düşüncesi ile bağlantılı olan“insanın ölümü”hakkındaki rahatsız edici ama bir o kadar da yanlış anlaşılmış olan savıdır. Bu çalışmanın temel amacı, Foucault'nun bir bakıma ortadan kaldırmaya can artığı bu 'insan' in hakiki“kimliğini”ya da“neliğini”ortaya koymak ve vardığı sonuçlan tarihsel bir ardalanın ışığında değerlendirmektir. Bu çalışmanın birinci bölümünde, ilkin, fikirleri çağdaş felsefe üzerinde etkili olmuş olan, genel olarak“bilinç felsefesi”başlığı altında toplanan Descartes, Kant ve Hegel'in temel yapıtları bağlamında, biçimce farklılık göstermekle birlikte Descartesçı Cogito izleği temelinde geliştirilmiş olan belli bir bilgi öznesi anlayışı incelenmektedir, îkincileyin, yapısalcı ve yapısalcılık sonrası yaklaşımlar tarafından doğrudan ya da dolaylı olarak Cogito temelinde geliştirilen felsefelere yöneltilen eleştirilerde sıkça kullanılan Saussurecü dilbilim görüşünün temel kuramsal içermeleri bu görüşün kendisinin doğrudan ya da dolaylı olarak Cogito' dan türetilmiş felsefelerle, özellikle de Hegel'in felsefesiyle olan örtük bağlantısı ortaya konmaktadır. Çalışmanın ikinci bölümü ise, tartışılan“ölümü”Michel Foucault tarafından ilan edilen 'insan'ın“kimliğini açık kılmayı amaçlamaktadır. Bölüm boyunca, yirminci yüzyılda felsefe ve insan bilimlerinin karşı karşıya kaldığı ”bunalım“ ve bu bunalımla ilgisinde fenomenoloji, yorumbilgisi ve yapısalcılık arasında ortaya çıkan 'özne' ile ilgili tartışmalar ele alınmaktadır. Bu bağlamda Foucault'nun tartışmaya katkısı, kullandığı 'episteme' ve 'söylem' kavramları, kavramsal ve izleksel köklerine geri gidilerek, Foucault'nun bu kavramlara yüklediği anlamların ve sahip oldukları özgün anlamların benzerlikleri ve farklılıkları gösterilerek ortaya konmaktadır. Ardından, bu iki temel kavramı kullanış biçiminden hareketle, Foucault'nun felsefesinin genel bir resmi sunulmakta, Cogito'nun tarih içinde geliştirilen farklı biçimlerine, transzendental özne kavramına, Hegelci diyalektiğe, ilerleme düşüncesine ve ”tarihsel süreklilik" izleğine ilişkin eleştirileri incelenmektedir. Çalışmanın sonucu olarak, Foucault'nun 'insan' olarak adlandırdığı şeyin, temelde bir yabancılaşma biçimi olduğu ve Hegelci düşünceden kaçınmak için sarfettiği çabalara rağmen, kendi felsefesinin de temelde aynı diyalektik düşüncenin tuzağına düştüğü ortaya konmaktadır. Anahtar Sözcükler Özne, Episteme, Söylem, Aynı, Öteki, Süreksizlik, Cogito, Arkeoloji
Özet (Çeviri)
One of the most influential and well-known philosophers of twentieth century is Michel Foucault. What makes his thoughts so influential and well-known is his disturbing and oftenly misunderstood heraldry about the“death of man”which is also connected to the“death of subject”. The aim of this study is to reveal the true 'identity' of this 'Man' whom Foucault is so eager to wipe out and to evaluate his conclusions in the light of a historical background. In the first chapter of this study, firstly, we investigate a certain conception of“epistemological subject”throughout the main works of Descartes, Kant and Hegel, whose thoughts had been higly influential on contemporary philosophy and are often brought together under the general rubric of“philosophy of consciousness”by virtue of a certain conception and use of the concept 'subject' which although differs in form, originates mainly from the same well-known Cartesian theme of 'Cogito'. Secondly, we deal with the major theoretical implications of Saussurean linguistics, which are used frequently by the structuralist and the post-structuralist approaches against the philosophies deriving directly or indirectly from 'Cogito'. Then we show that what implicit relations Saussurean lingusitics has with those philosophies deriving directly or indirectly from Cogito; especially with the Hegelian version. The second chapther is devoted to an in-depth analysis to clarify the“identity”of 'Man' whose controverisal death is heralded by Michel Foucault. Throughout the chapter, centering our analysis on the historical context which gave rise to a well-known 'crisis' of philosophy and human sciences, we focus on the debate on 'subject' which took place mainly between Phenomenology, Hermeneutics and Structuralism. In this context, by tracing back Foucault's crucial concepts of 'episteme' and 'discourse' to their conceptual and thematic roots, we first reveal the meanings, functions, usages and differences of these concepts in relation to their original versions. Then we outline the whole conceptual framework of Foucault's philosophy based on these two key concepts; subsequently, we give an account of his criticisms about the different versions of Cogito, transcedental subject, and Hegelian dialectics, development and historical continuity. As a conclusion, we maintain that what Foucault refers to as 'Man' is mainly a form of alienation and despite his valuable efforts to move away from Hegelian way of philosophizing by heralding the“death of man”, his philosophy also suffers from the same main scheme of Hegelian dialectics. Key Words Subject, Episteme, Discourse, Same, Other, Discontinuity, Cogito, Archaeology
Benzer Tezler
- To the bodies themselves: E-Nabız at the intersection of bodies, politics and technologies
Bedenlerin kendisine dönüş: Beden, politika ve teknolojilerin kesişiminde E-Nabız
CANSU ÇOBANOĞLU
Yüksek Lisans
İngilizce
2022
Bilim ve Teknolojiİstanbul Teknik ÜniversitesiBilim, Teknoloji ve Toplum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EMİNE ASLI ÇALKIVİK
- Günümüz felsefesinde hakikat ve eylem olanakları
Truth and possibilities for the act in recent philosophy
EZGİ ECE ÇELİK
- Michel Foucault'da hakikati söylemek: Parrhesia kavramının eleştirisi
Telling the truth in Michel Foucault: Critique of the concept of parrhesia
KEMAL BOZKAYA
Doktora
Türkçe
2024
Felsefeİstanbul ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ATEŞ USLU
- Eskiçağda ve Foucault'da varoluş estetiği açısından kendilik pratikleri
Practices of the self in ancient ages and in Foucault in terms of existential aesthetics
GÜLŞAH KÖKSAL