Geri Dön

Anakara tıp fakültesi hastaneleri polikliniklerine başvuran 50 yaş ve üstü bireylerde üriner inkontinans sıklığı ve etkileyen faktörler

The incidence and associated factors urinary incontinence in patients 50 or older ages admitted outpatient departments at medical faculty of Ankara

  1. Tez No: 175242
  2. Yazar: SADULLAH KOCAMAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. NURŞEN DÜZGÜN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Aile Hekimliği, Family Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Farkındalık, risk faktörleri, üriner inkontinans, yardım arama, yaşam kalitesi. 78, Awareness level, health-care seeking, quality of life, risk factors, urinary incontinence. 80
  7. Yıl: 2007
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 90

Özet

ÖZET Ankara Tıp Fakültesi Hastaneleri Polikliniklerine Başvuran 50 Yaş ve Üstü Bireylerde Üriner İnkontinans Sıklığı ve Etkileyen Faktörler Üİ doğrudan ölümcül bir hastalık olmamasına rağmen; fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan önemli sorunlar oluşturur. Görülme sıklığının yüksek oluşu, ekonomik boyutu ve yaşam kalitesini bozması nedeniyle önemli bir halk sağlığı problemidir. Kesitsel tipte olan bu çalışmanın amacı, Ankara Tıp Fakültesi Hastaneleri Poliklinikleri'ne herhangi bir nedenle başvuran 50 yaş ve üstü bireylerde, Üİ sıklığı ve etkileyen faktörlerin saptanması ile Üİ'ı olan bireylerin Üİ'a bakış açıları ve yaşam kalitelerinin etkilenme durumlarının araştırılmasıdır. Çalışmada Ankara Tıp Fakültesi hastaneleri polikliniklerine başvuran 50 yaş ve üstü toplam 507 kadın ve erkek hasta, Ocak-Haziran 2007 tarihleri arasında, bilgilendirilmiş gönüllü olur formu ve onam formunu doldurarak çalışmaya katılmayı kabul ettikten sonra, yüz yüze görüşme ile anket formları dolduruldu. Çalışmaya katılan toplam 507 hastanın 142'si erkek (%28), 365'i kadın (%72) olup, yaş ortalamaları erkeklerde 60.22±7.01 yıl, kadınlarda 59.03±7.13 yıl idi. Üİ görülme sıklığı tüm çalışma grubunda %54.8, olup kadınlarda %71.2, erkeklerde %12.7 olarak saptandı. Üİ tiplerine göre stres, sıkışma tipi, karışık ve diğer tip Üİ sırasıyla erkeklerde %22.7, %40.9, %27.3, %9.1 iken kadınlarda %29.7, %10.9, %58.2, %1.2 bulundu. Üİ'ın ciddiyet derecesine göre, %56.8 hafif şiddette Üİ, %54 az sıklıkta Üİ ve %62.6 hafif miktarda Üİ olduğu saptandı. Üİ bulunma süresi bir yıldan az %15.8, 1-5 yıl arası %23.5, 5-10 yıl arası %9.3 ve 10 yıldan uzun süredir mevcut olmasına rağmen hastaların sadece %31.4'ünün daha önce doktora başvurduğu ve tedavi sonrası %36.78'inde şikayetleri azalırken, %63.21'inin tedaviden fayda görmediği tespit edildi. Daha önce Üİ nedeniyle doktora gitmeme nedenleri için:“Muayene olmak için vakit bulamadım”(22),“tedavisinin olduğunu bilmiyordum”(15),“utandığımdan doktora bildirmedim”(27), diğer nedenler (“önemsemiyorum”,“rahatsız hissetmiyorum”vb) 126 ve“idrar kaçırmanın ileri yaşlarda görülen normal bir durum olduğunu düşünüyorum”(124) cevapları alındı. Üİ olan hastalarda,“Sizce idrar kaçırma durumunuzu başlatan, arttıran yada azaltan olay nedir ?”diye sorulduğunda; bilmiyorum (95), doğumdan sonra başladı (31), hastalıklarımla başladı (47) (diyabet, hipertansiyon, akciğer hastalığı vb.), ilaç kullanmakla başladı (15), ileri yaşlarda görülen doğal bir olaydır (61), diğer nedenlerle (44) (üşütmekle, üzüntüyle vb) cevapları alındı. Üİ'ı olan toplam 278 hastanın Üİ yaşam kalite skoru (YKS) sonuçlarına göre, toplam puanı 0 (idrar kaçırma ve psikolojik bozukluk yok), 1-28 (hafif), 29-56 (orta) ve 57-84 (ağır) olanlar sırasıyla 23 (%8.3), 195 (%70.1), 39 (%14) ve 21 (%7.6) bulundu. Guruplar arası "Backward Strepwise lojistik regresyon analizi sonucu epizyotomi, gaz-gayta kaçırma, üriner enfeksiyon, HRT kullanmama, ağrılı idar yapma ve HT olması, Üİ için risk faktörü olarak belirlendi. 77Sonuç olarak ; yüksek oranda görülmesi, uzun süreli şikayetlerin bulunması ve hastanın yaşam kalitesini bozmasına rağmen, hastaların yardım arayışı ve sağlık personelinin hastayı yönlendirme konularında yeterli olmadığı görülmektedir. Önemli bir halk sağlığı problemi olan ve uygun tedavi ile başarılı sonuçlar alınabilen Üİ için, özellikle birinci basamak sağlık hizmetlerinde bu konuya hak ettiği önemin verilmesi ve hastaların yaşam kalitelerinin arttırılması yönünde yardım arama oranlarını arttırıcı önlemlerin alınması (Üİ ile ilgili medya duyuruları, broşürler, özel eğitim programları vb) gerekmektedir.

Özet (Çeviri)

SUMMARY The Incidence and Associated Factors of Urinary Incontinence in Patients 50 or Older Ages Admitted Outpatient Departments at Medical Faculty of Ankara Alhough UI is not directly related to death, it causes major psychological, social and physical problems. It is also an important public health problem due to the higher incidence, its effects and economical perspective on quality of life. The aim of this cross-sectional study is to determine the incidence of UI and factors related to UI; also the point of view of UI patiens to UI and to investigate the degree of quality of life changes due to UI in£50 years old patients admitted to Medical Faculty of Ankara outpatient clinics with any reason. This study was conducted between January and June 2007 in the outpatient clinics of Medical Faculty of Ankara. Study population compromised of 507 patients at the age of 50 and over. Written informed consent was obtained from each participent. Except from informed consent, they also filled volunteer forms. Questionnaire was filled though face to face interviews with the study group. One hungred forty two males (28%) and 365 female patients voluntereed to participe in this study. The mean age of male patients was 60.22±7.01, and this was 59.03+7.13 in females. The incidence of UI was 54.8 % for the whole group. It was 71.2% for females and 12.7% for male patients. Categorization of UI and their gender distribution is given below respectively. Stres, urge, mixed and other type UI were 22.7%, 40. 9%, 27.3%, 9.1% in males; 29.7%, 10.9%, 58.2%, 1.2 % in females. Fifty six point eight percentage of the patients had mild UI, where as this was 54% for infrequent UI, 62.6% for low volume UI. Symptom duration was less than one year in 15.8% of patients. This was 23.5% for 1-5 years, and 9.3 % for 5-10 years. Thirty one point four percentage of patients had a previous admission of whom 36,78% recovered after this admission. From the whole study group 63,21% did not recover after that previous admission. Reasons for not admitting to a hospital for UI and number of patients were given below:“I could'nt have time for examination”(22),“I did not know that it can be treated”(15),“I was shy so I did not let my phsician to know”(27), other causes (“I do not mind it”,“I do not feel uncopmfortable”etc.) (126) and“ I consider incontinance as normal in older ages”(124). When asked“What is the initiative, exaggerating, calming cause of urinary incontinace of yours?”;“I do not know”(95),“began after birth”(31),“began with my other illnesses (DM, hypertension, pulmonary diseases etc) ”(47),“began with medications”(15),“It is a natural thing seen in older ages”(61), "other causes(getting cold, sorrow etc) (44) were the responses. 79Ul quality of life scores (UIQOL) of 278 patients were as fallows: 8.3% had 23 (no urinary incontinence or psychologic disorder), 195 (70.1%) (mild), 39 (14%) (moderate) and 21 (%7.6) (severe). The results of Backward Strepwise logistic regression analysis showed that episiotomy, fecal incontinence, urinary infection, not on HRT, dysuria and hypertension were risk factors for Ul. As a conclusion although Ul has a high prevalance and a long-standing condition that has a detrimental effect an quality of life, we find out that patients had little insight for seeking professional help. On the other side health care professionals did not give sufficient guidance on this subject. As an important public health problem which can be treated successfully with appropriate treatment, Ul must be considered throughly in primary health care, by taking into account its importance, and by taking preventive measures (such as notifications of media, brochures and special education programs etc) in order to raise the rates of patients assistance demands which may improve their health quality.

Benzer Tezler

  1. COVID-19 pandemisinin diğer hasta grupları üzerinde yarattığı etkinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the impact of the COVID-19 pandemic on other patient groups

    AHMET MERT CAVNAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FÜGEN YÖRÜK

  2. Subakut tiroiditte tedavi seçiminde ve nüksü belirlemede klinik ve laboratuvar faktörler

    Clinical and laboratory factors in treatment selection and recurrence determination in subacute thyroiditis

    ALİ AYTUĞ KUŞTAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZGÜR DEMİR

  3. Ankara' da üç çocuk hastanesinde polikliniklere başvuran hasta yakınlarının memnuniyet durumlarının değerlendirilmesi

    Evaluating satisfaction status of relatives of the patients who presented to the polyclinics of three children's hospitals in Ankara

    DİLEK ÖZTAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    Halk SağlığıGazi Üniversitesi

    PROF.DR. MEHMET ALİ BUMİN

  4. Emziren annelerde meme başı problemlerinin yaşanma sıklığı, oluşumunu etkileyen faktörler ve emzirme üzerine etkisi

    Frequency of breast head problems in breastfeeding mothers, factors affecting their occupation and its effect on breastfeeding

    HASİBE ECE GÜLER ÖZDEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Aile HekimliğiBaşkent Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALTUĞ KUT

  5. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanelerinde klinik tıp anabilim dallarında bulunan tıpta uzmanlık öğrencilerinin bölümlerinde en sık koydukları tanılar

    Ankara Üniversitesi Tip fakültesi hastanelerinde klinik tip anabilim dallarinda bulunan tipta uzmanlik öğrencilerinin bölümlerinde en sik koyduklari tanilar

    GÖZDE NUR DERYAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Aile HekimliğiAnkara Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET UNGAN