Geri Dön

Preeklampsi etyopatogenezinde trombofili belirteçlerinin rolü

The role of thrombophilia markers in preeclampsia

  1. Tez No: 194608
  2. Yazar: GÖKHAN AÇMAZ
  3. Danışmanlar: PROF.DR. MEHMET TAYYAR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Gebelik, preeklampsi, trombofili.VI, Pregnancy, preeclampsia, thrombophiliaVIII
  7. Yıl: 2007
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Erciyes Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 81

Özet

ÖZETAmaç: Preeklampside trombofili belirteçlerinin rolünün belirlenmesi.Materyal Metod: Çalışmamızda; Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi KadınHastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı'na müracaat eden çalışma gurubunda 63 gebe,kontrol gurubunda 53 gebe çalışmayı tamamlayabilmiş, çalışmanın genetik sonuçlarıkontrol grubunda 45 hastada, çalışma grubunda 53 hastada elde edilebilmiştir. Heriki gruptan protein C (prt C) , protein S (prt S), aktive protein C direnci (APCR),antitrombin III (AT III), fibrinojen ve D-Dimer hematolojik belirteçler olarak,antikardiolipin antikor (AKA), antifosfolipid antikor (AFA) ve lupus antikoagülan(LA) immünolojik belirteçler olarak, Faktör V Leiden (FVL), protrombin ve metilentetra hidrofolat redüktaz (MTHFR) gen mutasyonları genetik belirteçler olarakçalışıldı. Gruplar; gebelik haftalarına göre ayrılarak, prematürite açısından 26-33.gestasyonel haftalar (birinci grup) ve 34-40. gestasyonel haftalar (ikinci grup) olmaküzere çalışma ve kontrol gruplarından ikişer grup oluşturuldu. Birinci grupta yer alanpreeklamptik ve sağlıklı gebeler kendi aralarında, ikinci grupta yer alan gebelerkendi aralarında değerlendirildi. Daha sonra gruplar haftalarına bakılmaksızınkarşılaştırılmıştır.Bulgular: Prt C, prt S ve APCR ortalama değeri birinci ve ikinci grupta yapılananalizlerde ve tüm preeklamptik ve sağlıklı gebelerin karşılaştırıldığı analizlerdeistatistiksel olarak farksız bulunmuştur. Fibrinojen değeri birinci grupta yapılananalizlerde ve tüm sağlıklı ve preeklamptik gebelerin karşılaştırıldığı analizlerdeistatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuş olup, ikinci grupta yapılan analizlerde iseistatistiksel fark bulunamamıştır. AT III ve D-Dimer ortalama değeri birinci ve ikinciVgrupta yapılan analizlerde ve tüm preeklamptik ve sağlıklı gebelerin karşılaştırıldığıanalizlerde istatistiksel olarak farklı bulunmuştur.Çalışmamızda birinci, ikinci gruplar ve tüm gebelerin hafta farkı gözetmeksizinkarşılaştırıldığı analizlerde preeklamptik ve sağlıklı gebeler arasında iki kat farkbulunmasına rağmen istatistiksel olarak fark belirlenememiştir. Çalışmamızda tümgenetik parametreler için yapılan analizlerde mutasyon sıklığı preeklamptik gruptaartmış bulunmuş ancak tüm analizlerde istatistiksel olarak farklılık bulunamamıştır.Sonuçlar: Bizim çalışmamız pek çok açıdan literatür ile uyumludur. Fibrinojen,AT III ve D-Dimer preeklampsi etiyopatogenezinde rol oynuyor olabilir ve buparametrelerin sağlıklı gebelere göre, preeklamptik gebelerde belirgin biçimdedeğişime uğradığı kanısındayız.

Özet (Çeviri)

SUMMARYAim: Our aim was clarify the role of thrombophilia in preeclamptic patients.Material and Methods: 63 preeclamptic and 53 uncomplicated healty pregnantswere eligible to complete the study but genetic studies were achieved in 53preeclamptic and 45 healty pregnants. Prt C, Prt S, APCR, AT III, fibrinogene andD-Dimer were measured as hematologic markers, AKA, AFA and LA wereinvestigated as immunologic markers, FVL, prothrombin ve MTHFR gene mutationswere investigated as genetic parameters. Patients were divided into two groupsaccording to their gestational age on the basis of prematurity. Control group dividedinto two groups; the first group was constituted by pregnants who were at 26-33th(first group) weeks of gestation with uncomplicated healthy pregnancies and thesecond group was constituted by pregnants who were at 34-40th (second group)weeks of gestation with uncomplicated healthy pregnancies. First preeclamptic groupwas constituted by pregnants who were at the 26-33th weeks of gestation whosepregnancy was complicated with preeclampsia or eclampsia and second preeclampticgroup had similar clinic features likewise first preeclamptic group and whosepregnancy were at the 34th-40th weeks of gestation. Previously healthy andpreeclamptic pregnants were matched in first group then this were done for secondgroup and the last statistical analysis were done for preeclamptic and healtypregnants collectively.Results: There was no statistical significance among groups for the average valueof prt C, prt S and APCR. There was statistical significance between preeclampticand healty pregnants for fibrinogen in first group and collective examination. Butthere was no statistical significance between preeclamptic and healty pregnants forfibrinogen in second group. There was statistical significance between preeclampticVIIand healty pregnants for AT III and D-Dimer values in first, second and collectiveexamination.Altough immunologic markers were two times higher in preeclamptic group,there was was no statistical significance among groups for the immunologic markersof study in first, second and collective examination. There was was no statisticalsignificance among groups for FVL, prothrombin and MTHFR mutation in first,second and collective examination.Conclusion: Our study is compatible with literature knowledge. These resultsshowed us, fibrinogene, AT III and D-Dimer might play a role in etiopathogenesis ofpreeclampsia and markedly changing levels of these parameters in preeclampticpregnants were detected.

Benzer Tezler

  1. Preeklampsi etyopatogenezinde antikoagulan sistemin rolü

    Anticogulan system and preeclampsia etiopathogenesis

    ŞÜKRAN GÜÇER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    Kadın Hastalıkları ve DoğumErciyes Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET TAYYAR

  2. Preeklampsi etyopatogenezinde doğal antikoagülan sistem ve aktive protein c rezistansının rolü

    The role of activated protein c resistance and natural anticoagulant system in the etyopathogenesis of preeclampsia.

    CENGİZ DEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    HematolojiYüzüncü Yıl Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İMDAT DİLEK

    PROF. DR. ORHAN AYYILDIZ

    PROF. DR. İSMET AYDOĞDU

  3. Preeklampsi etyopatogenezinde maternal plazma nitrik oksit ve malondialdehid düzeyleri ile plasental apoptozis

    Maternal plasma nitric oxide and malondialdehyde levels and placental apoptosis in the etiopathogenesis of preeclampsia

    AHMET ACER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Kadın Hastalıkları ve DoğumErciyes Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA BAŞBUĞ

  4. Preeklampsi etyopatogenezinde doğal antikoagulanlar ve plasental apoptozis

    Natural antikoagulants and placental apoptosis in etiopathogenesis of preeclampsia

    ZEHRA DEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Kadın Hastalıkları ve DoğumErciyes Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET TAYYAR

  5. Preeklampsilerde oksidan-antioksidan sistemlerin ve plasental patolojinin incelenmesi

    Başlık çevirisi yok

    ESRA BULGAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    Kadın Hastalıkları ve DoğumFırat Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MEHMET ŞİMŞEK