Geri Dön

Nizam-i Gencevi Heft Peyker Mesnevisi ve Türkçe çevirisi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 20905
  2. Yazar: MESUT YILDIZ
  3. Danışmanlar: PROF.DR. MÜRSEL ÖZTÜRK
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Dilbilim, Doğu Dilleri ve Edebiyatı, Linguistics, Eastern Linguistics and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1992
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 351

Özet

349 ÖZET Heft Peyker ya da Behram-nâme, Nizamî'nin şiirlerinin dördüncüsüdür ve H. 593 / M. 1197'de yazılmıştır. Bu şiir, Merâgâ" Emîri Alâeddin Körparslan'a İthaf edilmiştir. 5000'den fazla beyitten oluşmuştur. Şiir, aşağıdaki ölçüde yazılmıştır : _V /V_V_ /__ Fâ i lâ tûn mafâ i lûn fâ lûn Bu eser, Sasani krallarından biri olan Behram-ı Gur'un rivayet türünden tarihî dramına değinmektedir. Avcılıktaki hüneri ve şövalyece hareketleri ile bu kralın anlatıldığı bölümlerin çoğu.tarihî bir temele sahiptir.Romanın konusu yedi portre üzerine konulmuştur. Konudaki yeri portre, birgün Hovermak Sarayının gizli bir odasında Behram tarafından ortaya çıkarılmıştır. Portrelerde muhteşem güzellikte ki yedi prenses tasvir edilmiştir. Bunlar sırasıyla Hindistan Racası, Çin Hakanı, Harzem Şahı, Slav Kralı, İran Şahı, Bizans İmparatoru ve Batı Kralı'nın kızlarıdır. Behram, bu portrelere âşık olur. Babası Yezdigird'in ölümüyle boşalan tahta varis olan Behram hemen tahta geçer. Prenseslerin babalarından evlenmek için kızlarını ister ve onları elde eder.Dünya oturmaya elverişli yedi ülkeye bölünmüştür ve prenseslerin herbiri bu ülkelerde oturmaktadırlar. Prensesler sembolik olarak renklendirilmiş müstakil bir saraya yerleştirilmişlerdir. Behrâm bunları yedi gün boyunca sırasıyla ziyaret eder. Cumartesi günü Siyah Saray'da oturan Hindistan Prensesi ile başlayan ziyaret, Yedinci ülke prensesinin oturduğu Beyaz Sarayı ziyaretle Cuma günü sona erer. Yedi prensesin herbiri, Behrârn'ı hikâyelerle sırasıyla misafir ederler. Behrâm,vaktini eğlence İle geçirirken ülkesine saldırılar başlamıştır.Bu durum da sözkonusu saldırılara karşı mücadele eder. Ayrıca ülkesinin refahı ve huzurunu sağlamak için uğraşır. Behram, avcılıktaki hüneri ve şövalyece hareketleri ile ünlüydü ve bu av merakı, ölünceye kadar devam etti. Onun av sırasında bir mağarada öldüğü söylenir.

Özet (Çeviri)

350 SUMMARY The Haft Paykar or Bahnîm-riama is the fourth of Nidhaml's poems and writ ten in H. 593 /A.D. 1197. This poems is dedicated to Emir of Meraga, Alaeddin Kör- parslan and comprises rather more than 5000 verses, it is written in the following metre ; _V__/V_V_ /__ Fâ i lâ tun ma fâ i lûn fâ lûn This work deals with the legendary history of one of Sasanian Kings, namely Bahrain Gür. Many of the episodes related of this monarch, so famous for this knightly deeds and his skill in the chase, have a historical basis.Topic of the ro mance is esteblished on the seven portraits. The Seven Portraits in guestion, disco vered by Bahrain one day in a secret chamber in his castle of Khawarnaq, repre sented seven princesses of incomparable beauty, these being respectively the daughters of the Raja of India, the Khaqan of China, the Shah of Khwarazm, the King of the Slavs, the Shah of Persia, the Emperor of Byzantium and the King of the West. Bahrain falls in love with these portraits. He succeeded almost immediately af terwards to the throne vacated by the death of his father Yazdigird. Bahrain de mands and obtains these seven princesses in marriage from their respective fat hers. Each one, representing one of the Seven Climes into which the habitable world is divided, is lodged in a separate place symbolically coloured. Bahrain visits each of them on seven successive days, beginning on Saturday with the Black Palace assigned to the Princess of India and ending on Friday with the White Palace in which the princess of the Seventh Clime is housed. Each of the seven princesses entertains him in turn with stories. The attacks began to his country while Bahrain was spending his time with en joyment. In this case he had a fight against these one. In addition he strove to secure comfort, quite of his country. Bahrain was famous for his knightly deeds and his skill in the chase and this possion for hunting is continued until his death. He is said to have died in the cave while hunting.

Benzer Tezler

  1. Abdî'nin Heft Peyker mesnevîsi (inceleme-metin-dizin)

    The Haft Paykar by Abdì (textual analysis-transcription text-index)

    HANZADE GÜZELOVA

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Türk Dili ve EdebiyatıHacettepe Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. F. TULGA OCAK

  2. Aşkî ve Heft Peyker Mesnevisi (İnceleme-metin-özel adlar dizini)

    Aşkî and his Heft Peyker Mesnevi (Analysis-text- index of proper names)

    ASLI AYTAÇ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Türk Dili ve EdebiyatıHacettepe Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATMA SABİHA KUTLAR OĞUZ

  3. Nizamî'nin Heft Peyker'inde hayal ve imge

    Imagination and image in Nizamî's Heft- Peyker

    FEYZA NUR KILIÇARSLAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Türk Dili ve EdebiyatıSüleyman Demirel Üniversitesi

    İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MURAT SARICIK

  4. Hamse-i Nizamî nüshalarındaki Leyla ile Mecnun'un okul sahnelerinin analizleri

    Analysis of the school scenes of layla and majnun in Khamsa of Nizami copies

    AHMET TAYLAN URAN

    Sanatta Yeterlik

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Güzel SanatlarMarmara Üniversitesi

    Geleneksel Türk Sanatları Ana Sanat Dalı

    DOÇ. ŞEHNAZ BİÇER

  5. Türk ve İslam Eserleri Müzesi'ndeki 1991 numaralı Nizâmî Hamsesi'nin minyatürleri

    The miniatures of the Khamsa of Nizami numbered 1991 in the Museum of Turkish and Islamic Art

    BERNA VAHAPOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    El Sanatlarıİstanbul Üniversitesi

    Türkiyat Araştırmaları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. KADRİYE FİGEN VARDAR