Türk medyasının misyonerlik algısı
Turkish press' perception of missionary activities
- Tez No: 210376
- Danışmanlar: Y.DOÇ.DR. AHMET FARUK KILIÇ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Din, Sosyoloji, Religion, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Misyoner, Misyonerlik, Medya, İnternet, Missionary, Media, Internet, Propagate, Religion
- Yıl: 2007
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sakarya Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Din Sosyolojisi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 208
Özet
İnsanlıkla beraber var olan tüm dinlerde, o dinin inanç ve öğretisini diğer insanlara ileterek onların da kurtuluşa ulaşmasını sağlama gayreti, yapılması gereken bir görev olarak telakki edilmiştir. Bu çerçevede, Hıristiyanlık mensupları da ?misyon? ve ?misyonerlik? terimleri altında sahip oldukları inancın mesajlarını diğer insanlara sunmaya çalıştıklarını ileri sürmektedirler. Misyonerler tarafından masumane bir inanç tebliği olarak tanımlanan misyonerlik faaliyetlerinin Türk toplumu tarafından algılanma şekli, bu tezin konusunu oluşturmuştur. Kuruluşlarından itibaren gerek Katolik, gerekse Protestan Hıristiyanlıkta misyonerlik teşkilatları hiç bir dönemde sadece dini amaçlı müesseseler olmamıştır. Misyonerlik faaliyetlerinin doğrudan veya dolaylı tesirleri her zaman dinin kapsama alanının dışına tasmış; siyasi, coğrafi, sosyal ekonomik, kültürel bakımlardan geldikleri ülkelerin lehine, gittikleri ülkelerin ise aleyhine sonuçlar doğurmuştur. Yaşadığımız coğrafyada misyonerlik faaliyetlerinin oluşup, gelişmesi 19 yüzyıla özgü bir olaydır. Görünürdeki amacı dinsel, esas amacı ise ekonomik, siyasal, kültürel vb. özellikler ortaya koyan misyonerlik faaliyetleri; matbaa, okul, hastane gibi modern kurumların çerçevesinde yürütülüyordu. Osmanlı topraklarında açılmış olan, çoğu Amerikan kaynaklı yabancı okullar misyonerlerin vitriniydi. Okulların çoğunun Anadolu'nun daha az bilinen kesimlerinde kurulmasının amacı, dış dünyadan uzak, ulaşılacak kitleye yakın olmasını sağlamaktı. Bu okulların çoğu XX. Yüzyıl başlarında kepenk kapattılar. Kapanmaların ardında azınlıkların isyan ve ayaklanmalarıyla bu okullar arasındaki ilişkilerin ortaya çıkması yatmaktadır. 1928 yılında Bursa Amerikan Kız Koleji'nde üç kız öğrencinin din değiştirdiğinin duyulması üzerine Atatürk bizzat olaya el koymuş ve okulu kapattırmıştır. Bu olaydan sonra misyoner örgütlerin faaliyetleri Türk kamuoyunun gündeminden hiç düşmemiştir. Ancak Türk Medyası'nın büyük çoğunluğu misyoner örgütlerin faaliyetlerini özellikle 1980 sonrasında görmezlikten gelmeye başlamıştır. Özellikle Milli/Ulusal duyarlıklı medyanın ısrarlı bir şekilde Türk kamuoyunun gündeminde tuttuğu konu, 2001'de Türk Medyası'nın ortak bir gündemi haline geldi. Ancak konu hakkındaki bilgi eksikliği tartışma programlarına, konuyla ilgili gazete haberlerine ve köşe yazılarına yansıdı. Medyadaki tartışmaların olumlu bir sonucu olarak TBMM'nde misyoner örgütlerin faaliyetleriyle ilgili olarak çeşitli soru önergeleri verildi. Ancak söz konusu soru önergelerine verilen cevaplar, resmi kurumların da bu konuda vizyon ve bilgi açısından zayıf olduklarını kanıtlamaktan başka bir işe yaramadı. Misyonerlik faaliyetlerinin doğurduğu zararlarla mücadelede etkili olamamanın altında, devlet kurumlarında ve toplumda halen mevcut bulunan algı kargaşasının yattığını söylemek mümkündür.
Özet (Çeviri)
All faiths on the earth require their believers to deliver their messages to the other people on the earth to save them. The believers of the religions consider this as a mission. Christians consider their missionary activities as they are trying to deliver the message of Christianity to others. This thesis abstracts Muslim Turkish people?s perception of Christian Missionary activities in Turkey. Since the beginning of the Church organizations, Missionary Organizations in Catholic Churches or Protestant Churches have never been only religious organizations. The direct or side effects of missionary activities always went far behind the religious boundaries. These activities produced political, social, geographic, economic, and cultural consequences to the countries that have been targeted by the missionary organizations. While Missionary Countries benefit from these consequences, the targeted countries faced disadvantages of these activities. Missionary activities started and developed on these lands (Ottoman territory) in 19th century. When you look at these activities they seem religious missionary activities from outside, but these activities actually focused on economic, political, cultural areas in Middle East, especially Turkey. Missionary activities have been carried out in the public and community organizations such as hospitals, schools, or the press. The American schools established in the Ottoman Empire have been a representative for Missioners for years. Most of the schools have been established in the far Anatolia because they wanted to be away from outside of the world, on the other hand be close to the people that they would like to reach out. Most of these schools were shut down at the beginning of 20th Century. The minority insurgencies and the relationships between these schools and minorities in Turkey is the main cause of the termination of these schools. Ataturk gave a close attention to the Bursa American College for Girls and shut it down after three students converted in 1928. After this incident, the activities of Missionary Organizations were always an important topic to Turkish public. However, most of the Turkish press ignores the Missionary activities after 1980s. This subject became a common agenda to Turkish press after 2001 while it has been always an agenda to nationalist press of Turkey. The news and the articles in the papers have proved that there is a serious knowledge absence in this topic. As a result of the discussions on the media, TBMM (The parliament) submitted censure resolutions against missionary organizations. The answers to the censure resolutions proved that the government organizations have no knowledge or completely false knowledge about the missionary activities and/or organizations. The inefficient resistance against the damage of the missionary activities resulted by the lack of knowledge and wrong perception of missionary activities and missionaries. In this study; we tried to analyze missionaries and missionary activities in Turkey and try to reduce the lack of knowledge in this area.
Benzer Tezler
- Türk medyasının mülkiyet yapısındaki değişimler: 2002-2014 yılları arasında Star Medya Grubu örneği
Changes at ownership form of Turkish media: Star Media case between 2002-2014
TİMUR OSMAN GEZER
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
Gazetecilikİstanbul ÜniversitesiGazetecilik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MURAT ÖZGEN
- Türk medyasının Türkiye- Avrupa Birliği ilişkilerine yaklaşımının okurların tutum ve kanaatleri üzerindeki etkileri
The impacts of the Turkish media's approach towards Turkey-European Union relations on the readers' attitudes and opinions
HAKAN SAĞLAM
- Europeanization of Turkish media: How are the European Union related developments covered in Turkish newspapers?
Türk medyasının Avrupalılaşması: Avrupa Birliği ile ilgili gelişmeler Türkiye'deki gazetelerde nasıl ele alınıyor?
ÖZGE BİRİŞİK
Yüksek Lisans
İngilizce
2010
Uluslararası İlişkilerKoç ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BAHAR RUMELİLİ
PROF. DR. FUAT KEYMAN
YRD. DOÇ. DR. ESRA ARSAN
- Meanings beyond words: How Turkish media reflect the Greek media/ a study of news reports
Kelimelerin ötesindeki anlamlar: Türk medyasının Yunan medyasını yansıtışı/haberler üzerine bir çalışma
BURCU SUNAR
Yüksek Lisans
İngilizce
2007
Uluslararası İlişkilerİstanbul Bilgi ÜniversitesiDOÇ.DR. AYHAN KAYA
DOÇ.DR. UMUT ÖZKIRIMLI
- 1980 sonrası Türk medyasının sermaye yapısı
The capital structure of Turkish media after 1980
DİNÇER BİLGENER
Yüksek Lisans
Türkçe
2011
Gazetecilikİstanbul ÜniversitesiGazetecilik Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. GÜVEN N. BÜYÜKBAYKAL