Geri Dön

Turkiye ekonomisinde 1990 sonrası uygulanan para politikaları ve Merkez Bankasının etkinligi

Monetary policies implemented after 1990 in turkey's economy and effectiveness of the Central Bank

  1. Tez No: 218097
  2. Yazar: HÜSEYİN TEZER
  3. Danışmanlar: PROF. DR. NAZIM ENGİN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Ekonomi, Economics
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2006
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Maltepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 125

Özet

Bu çalısmada 90'lı yıllardan günümüze kadar uygulanan para politikaları ve Merkez Bankasının bu dönem içerisinde yasanan krizlerdeki etkinliği arastırılmıstır. Ülkemizde son yıllarda uygulanan para politikalarında hızlı gelismeler yasanmıs ve Merkez Banksı da bu süreçte hızlı bir değisim içerisine girmistir. Bağımsızlığı yasal güvence altına alınmıs olan Merkez Bankalarının, enflasyonla mücadelede daha etkili olduğu düsünülmektedir. Bu nedenle 1990'lı yıllardan beri Merkez Bankalarının yasal bağımsızlıklarının enflasyonla mücadeledeki önemi artmıstır. Bununla birlikte Merkez Bankalarının güvenilirliğinin ve para politikasında etkinliğinin sağlanmasında, bağımsızlığının yanında seffaflığının da çok büyük önemi vardır. Çünkü modern ekonomilerde Merkez Bankaları, bağımsızlık ve seffaflık özelliğiyle para politikalarında daha etkin olduğu düsünülmekte olduğundan, Türkiye'de yasanan finansal krizlerde Merkez Bankasının sonuçlardaki etkinliği tartısma konusudur. Para politikası uygulamalarının odağında, uygulayıcı olarak Merkez Bankasının piyasaları yönlendirme islevi vardır. Temel olarak, gelismekte olan ülkelerdeki Merkez Bankaları, IMF gibi uluslar arası kredi kuruluslarının telkin ve yönlendirmeleri ile para programları hazırlamakta ve uygulamaktadırlar. Bu uygulamaların temel dayanağı para teorisi ve para politikasının teorik ve kavramsal yaklasımları ve de yasanan tecrübeler üzerine oturtulmaktadır. Para politikasının uygulayıcısı olarak Merkez Bankalarının, orta vadede tek bir nihai amacının olması gerektiği ve bunun da fiyat istikrarı olduğu konusunda fikir birliği bulunmaktadır.Para politikası stratejisi parasal büyüklükler, döviz kuru, faiz oranı gibi içerisinde parasal taban gibi, bankacılık sistemindeki mevduatları içeren bir büyüklük de (M1,M2 gibi) olabilir. Parasal büyüklükler finansal yeniliklerden etkilenirken döviz kuru finansal yeniliklerden doğrudan etkilenmemektedir. Bağımsız bir Merkez Bankasının, kısa vadeli faiz oranlarını, kur hedefine uygun seviyede tuttuğu sürece isi kolaydır. Ancak faizler, politik müdahaleye çok açıktır ve Merkez Bankası bu konuda etki altındaysa hedeflerden sapılabilmektedir. Merkez Bankasının, para politikası uygulamasında kullandığı araçlar, faiz ve likidite araçlarıdır. Merkez Bankası, kısa vadeli faiz oranlarını yönlendirebilmeli ve kendi aktiflerine uyguladığı faiz oranlarını bağımsız bir sekilde belirleyebilmelidir. 1990 yılından sonra Türkiye'de kapsamlı para programlarının hazırlanması ve uygulamaya konulması, para politikası uygulamalarının belirli kurallara bağlanması çabası içinde değerlendirebilirler. Bununla birlikte T.C Merkez Bankası 1990'lı yıllarda, gücü yettiği kadar ekonomideki sorunların düzeltilmesine katkıda bulunmak ve ekonomideki dengelerin daha da bozulmasını engellemek için çaba sarf etmek durumunda kalmıstır. Bu durum banka'ya birbiriyle çatısan iki strateji arasında seçim yapma zorunluluğu yaratmıstır. ?lki dıs ticaret açığının, dolayısıyla da cari açığın, büyük boyutlara ulasmasını önlemek, ikincisi ise, hükümetin, yüksek bütçe açığını, mümkün olduğunca düsük faizlerle ve sıkıntıya düsmeden finanse edilmesini sağlamaktadır. Her iki stratejinin arkasında faiz ve devalüasyon dengesi önemli rol oynamaktadır ve bu dengenin nerede kurulacağı konusunda stratejiler çatısmaktadır. TCBM'nın, para politikası uygulamalarında 1989 yılı önemli bir dönüm noktasıdır. TCMB, 1989 yılından önce, daha genis tanımlı parasal toplamları kullanarak, enflasyonla mücadele ederken, 1989 yılından itibaren kendi bilanço büyüklülüğünün kontrol altına alınması hedefine yönelmistir.Bu değisikliğin altındaki ana sebep, yıllardır süren yüksek enflasyonun ve son on yıldır mali sektörde yasanan değisim sürecinin, para çarpanlarında istikrarsızlık yaratması ve bunun Merkez Bankası'nın genis tanımlı para arzlarının denetiminde yarattığı zorluklardır. Emisyon hacmini etkileyen unsurlar içerisinde 1990 öncesinde ilk sırayı TCBM'nın kamu kesimine açtığı kredilerdeki artıslar alırken, 1990 ve 1996 yıllarında ilk sırayı döviz rezervindeki artıs almaktadır. Bunun anlamı, 1990'lı yılların basında Hazinenin, borçlanma stratejisinde kaynak bulma yönünden Merkez Bankası yerine, piyasalara yönelme seklinde bir değisikliğin olmasıdır. Bununla birlikte emisyonun genislemesini sınırlayan etkiler de ortaya çıkmıstır. Bunların basında TCMB'deki mevduat artısları gelmektedir.1997 yılında IMF ile orta vadeli stand-by arayısı ile ortaya çıkan ve günümüze kadar süren yeni süreç baslamıstır. 1998 yılında ?Yakın ?zleme Anlasması?nı takip edecek ve taahhütlerin karsılanmasıyla karara bağlanacak olan stand-by sürecinin baslatılmasına karar verilmis, ancak 1998 yaz aylarında erken seçimin gündeme gelmesi, sürecin seçim sonrasına bırakılmasına neden olmustur. TCMB, 1999 nisan ayında, Temmuz-Aralık aylarını kapsayan, daha önceki sürecin devamı olarak ?Yakın ?zleme Anlasması? uygulamasına karar verilmis ve 1999 Aralık ayında da 2000-2002 yıllarını kapsayan üç yıllık orta vadeli stand-by anlasması imzalanmıstır. Bu çerçevede, Ocak 2000'de sıkı para ve döviz kuru politikası ile bankacılık sektöründeki yapısal dönüsümleri de içeren ?Enflasyonu Düsürme Programı? baslatılmıstır. Bu program 2000 Kasım ve 2001 Subat aylarında baslayan krizler nedeniyle kesilmis ve ?Güçlü Ekonomiye Geçis programı? uygulamaya konulmus, bu da 2002 yılı basında revize edilerek üç yıllık( 2002-2004 ) yeni bir stand-by anlasması imzalanmıstır.2002 yılı ile devreye giren para politikası, gelecek dönem enflasyonunu odaklayan ?örtük enflasyon hedeflemesi? stratejisini uygulamayı amaçlamıstır. Para politikası kararlarında gelecek dönem enflasyonuna iliskin gelismeler belirleyici olmus, bunun yanı sıra enflasyon hedefi ile dönemsel para tabanı hedefleri konulmustur. Ayrıca dalgalı kur rejimi uygulaması altında asıl politika aracı olan kısa vadeli faiz oranları sadece fiyat istikrarı temel hedef alma doğrultusunda aktif olarak kullanılmıstır. 2003 yılında da Merkez Bankası dalgalı kur rejimi altında, bir yandan kısa vadeli faiz oranlarını enflasyonla mücadelede temel politika aracı olarak kullanmıs, diğer yandan IMF ile yürütülmekte olan program çerçevesinde parasal performans kriterleri ile gösterge niteliğindeki hedefleri gözetmistir. Bu çerçevede 2003 yılı için belirlenen tüm kriterlere ve hedeflere ulasılmıstır. 2004 yılında ise, ekonomik programa uyumlu bir maliye ve para politikası uygulaması, yapısal reformlarda süreklilik sağlanması durumunda, döviz kurlarında, enflasyon hedefini tehlikeye sokacak bir gelisme beklenmekle beraber, kamu mali disiplinin orta ve uzun dönemde, daha da sağlamlastıracak yapısal reformlar gerçeklesmedikçe, döviz kurlarındaki dalgalanmalar, bir risk unsuru olmaya devam etmistir. Örtük enflasyon hedeflemesi stratejisi altında, dalgalı kur rejimine 2004 yılında da devam edilmistir. Kurlar piyasa kosullarına göre olusmakla beraber Merkez Bankasının, 2004 yılında da, sınırlı kalmak kosuluyla, kurlarda asırı dalgalanma görüldüğünde alıs ya da satıs yönünde müdahalelere devam etmistir. 2005 Ocak ayından itibaren Para Politikası Kurulu,(PPK) enflasyondaki ve ekonomideki gelismeleri değerlendirmek üzere düzenli olarak her ayın 8'inde saat 15.00'de,ayın 8'inin tatil gününe denk gelmesi durumunda ise takip eden is gününde aynı saatte toplanmaktadır. Merkez Bankası'nın ekonominin genel görünümüne dair değerlendirmelerini içeren bir açıklama yapılmakta ve her ay yayımlanan ?Enflasyon ve Görünüm? baslıklı basın duyurusunun, bu açıklamanın içinde yer alması kararlastırılmıstır.Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, 2006 yılının basından itibaren açık enflasyon hedeflemesi sistemine geçtiğini ilan etmistir. 2006 yılında resmi olarak enflasyon hedeflemesine geçilmesiyle beraber faiz kararları, PPK'da oylanarak, toplantı özetinin yayımlanmasını kararlastırmıstır. Ayrıca üç ayda bir yayımlanan, bugünkü Para Politikası Raporu'nda enflasyon tahminleri niceliksel olarak açıklanacaktır. Böylece para politikası uygulamalarında büyük oranda seffaflık sağlanmıstır. Geçmiste Türkiye'de uygulanan para politikaları, Merkez Bankası açısından aktif değil pasif bir politika olmakla beraber, son yıllarda Merkez Bankasının daha aktif politikalar uygulamakta olduğu gözlenmektedir. Merkez Bankası, geçmiste her zaman ekonomide yaratılan olumsuzlukları gidererek sistemi çökmekten kurtarmak yönünde hareket eden bir konumda olmustur. En genis manasıyla para politikası, fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek amacıyla piyasadaki para miktarını denetlemeyi hedefleyen bir araç olarak görülürse de Türkiye'de, para politikası, bu tanıma uygun olarak kullanılamamıstır. Çünkü, içinde yasanan ekonomik ortam, hiçbir zaman Merkez Bankası'nın kendi bilançosuyla piyasadaki para miktarına yön vermesine yeterince izin vermemistir. Bu nedenden dolayı 90'lı yıllarda ve son finansal krizlerde Merkez Bankasını, para politikaları açısından kısmen etkisiz kaldığı söylenebilir.

Özet (Çeviri)

Monetary policies that have been implemented from nineties until today and effectiveness of the Central Bank on the crises during this period were examined in this work. Rapid developments relating to monetary policies that have been implemented in our country in recent years have been observed and Central Bank started to change rapidly in this process. It?s believed that Central Banks of which independence is guaranteed legally are more efficient in the fight against inflation. For this reason, the importance of Central Banks? legal independence has increased in terms of fight against inflation since nineties. Nonetheless, besides independence, transparency is also crucial when ensuring reliability of Central Banks and efficiency in monetary policies. Since it?s believed that Central Banks are more effective in monetary policies thanks to their independence and transparency in modern economies, effectiveness of Central Bank on the results during financial crisis in Turkey is controversial. Arranging comprehensive monetary programs in Turkey after 1990 and practicing them can be evaluated in the framework of the efforts aiming at applying rules for monetary policy implementations. Also in 1990s, Central Bank of Turkish Republic had to contribute for fixing the problems in the economy as much as it could and made an effort to avoid collapsing of the balances in the economy. Even with the widest meaning, monetary policy is considered as a tool aiming to control the quantity of money in the market to ensure price stability and maintain it, monetary policy was not used compatible with this definition in Turkey. Because, the economic environment have never allowed Central Bank to guide the quantity of money in the market with its own balance sheet. For that reason it is possible to say that Central Bank was relatively ineffective in the monetary policies in 90s and in the latest financial crises.

Benzer Tezler

  1. Merkez bankası politikalarının para piyasalarına etkisi

    Impact of central bank policy on money market

    IŞIL NEMUTLU ÇEKEMOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    Ekonomiİstanbul Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZAFER TUNCA

  2. Türkiye'de kriz dönemlerinde uygulanan maliye politikaları 1994, 2001 ve 2008 krizleri üzerine bir değerlendirme

    An evaluation on financial policies applied in crisis periods in Turkey and 1994, 2001 and 2008 crises

    TÜRKER ERKAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    EkonomiKırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. LÜTFÜ ÖZTÜRK

  3. 1980 öncesi ve sonrası Türkiye'de uygulanan istikrar tedbirlerinin makro ekonomik göstergeler üzerine etkisi

    The Influence of stability precautions wich is applied in Turkey before and after 1980 on the macro economic indicators

    AYŞE TUĞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    EkonomiAnadolu Üniversitesi

    İktisadi Gelişme Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SEVGİ GEREK

  4. Türkiye'de uygulanan teşvik politikaları ve Denizli örneği

    Incentives politicies applied in Turkey and a case study of Denizli

    İBRAHİM ORGAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    EkonomiPamukkale Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ İHSAN KARAALP