20.yy resminde figur soyutlamasi ve Burhan Uygur
Figure abstraction in 20th century art and Burhan Uygur
- Tez No: 219774
- Danışmanlar: DOÇ. MAHMUT BOZKURT
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sahne ve Görüntü Sanatları, Sanat Tarihi, Performing and Visual Arts, Art History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2006
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Resim Ana Sanat Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 73
Özet
20. yüzyıl sonlarına kadar resim sanatında karsılastıgımız insan figürünün varlıgı tanımlanabilir haldeyken, yenidünyayla beraber insanlar figürü artık yasadıgı ortamlardan çıkartıp ona diledigi formu ve rengi vererek yapılandırmıstır. 20. yüzyılda kaybolan, gerçeklik algısı degisen, inançları sarsılan insanların, yeniden bir yapılandırma gerçeklestirecekleri açıktır. Degerler yükseldikçe ve yasanılan bilinç düzeyindeki tüketim arttıkça, anlamını ögrendikçe kaybeden insanın artık varlık bulamadıgı, dagılmaya basladıgı, sistem - sınıf farklılıklarının dünyayı paylasmada kotalar koydugu düsünülecek olursa insanın yalnızlıgı karsısında uzayıp incelmesi, egilip bükülmesi, retken renge girmesi, parçalanıp tekrar toparlanması kaçınılmazdır. Bu kurulum, yeni bir gerçeklik, huzur arayısı, uyum, yeni bir dünya yaratmak için konumlanacaktır. 20. yüzyıl tüm sorunlarıyla, getirdigi güvensizlikle, sanatçıları soyutlamaya götürmüs, yeni bir dünya yaratma zorunlulugu dogurmustur.. Empresyonistlerle baslayan soyutlama serüveni soyut sanata kadar ulasır. Artık resim için yeni bir dünya yaratılmıstır. nsan-figür yeni kurulan evrende kendi mekânını ve algısını yaratmaktadır. Dogadan iyice uzaklasan insan, kaybettigi degerlerle beraber yavas yavas silinmeye baslarken, kazandıgı yeni bilinçle, anlam degisimiyle resimsel mekânda tekrar yeni bir boyut kazanır. Gözleri yeniden dikilmis çıplak modelleriyle modigliani eserlerinde insanlara durus'u isaret eder. Durum ve hal, modelin çıplaklıgı, figürün anlamını zorlar ve izleyicide çıplaklıgın ötesinde siirsel izler bırakır. Resimsel serüvenleri boyunca sanatçıların hemen hemen hepsinin konu edindikleri figür, kendi izlenimleri dogrultusunda yeniden adlandırılmıs, farklı sekillerde tanımlanmıstır. Algı ve dönem farklılıkları içinde figürün konumlanısı da zihinsel olarak yer degistirmistir. Dünyanın mekansal çizgisi artık sanatçının baktıgı, gördügü ufkun zihinsel çizgisidir. Ve figür orada yeniden yasamaya baslar.. Tıpkı Burhan Uygur'un siirsel çıglıklı mekanlarında yeniden yaratılan figürleri gibi. Uygur, figürleri kaybettikleri masallara sürükler, içlerini dıslarına giydirir ve yeniden yapılandırır?? masalın da yırtılıverdigi yer? dedigi gibi Karasu'nun iste karsımızda duruvermektedir figürler yeni anlamlarıyla..
Özet (Çeviri)
Until the end of twentieth century while human figure could be definable in the art of painting, painters threw out the figure from where it lives and gave it whatever form and color they like. It was clear that people, who lost their concept of reality and their beliefs, would change their way of understanding the world in the twentieth century. It was unavoidable that while new values and beliefs were constructed, new class struggles were emerged, in other words new phenomenas were aroused, people would find them in lost or existential depression. These factors caused new construction of human perception. This construction means a curiosity or a new search of reality, contemplation and an aim of recreation of the world. Like other members of society, artists were affected from these radical changes. These changes brought them into a new and creative mood in which they used a new abstraction of the world. The voyage of abstraction was started with impressionist and continued with fully abstract art. It means a new world for the art of painting. Humanfigure creates new understanding of space and time in this brand new universe. Human creature has lost its values and receded from nature in this new world. However, it has constructed a new dimension in panting with its new consciousness and new meanings. Modigliani signifies the stand to humans with naked models of which their eyes seamed again in his works. Nudity and standing of models forces the meaning of the figure and leaves a poetic impression, which is more than nudity on audiences. Position of figure has changed mentally with the differences of perception and period. The space-time dimension of the world is nothing but a new mental state that artist is in. Moreover, figure starts to live again in there like Burhan Uygur?s recreated figure in his poetic spaces. Uygur drags figure into tales that are lost and reconstructs them. Figures with their new meanings are standing in front of us ?where a tale is jagged? as Bilge Karasu stated.
Benzer Tezler
- Türkiye'de soyut sanatın gelişimi içerisinde Burhan Uygur'un yeri
The place of Burhan Uygur in the development of abstract art in Turkey
NİLÜFER TUBA YILMAZ
- 1950 sonrası Türk resim sanatında kavram ve biçim ilişkisi
The Relation between concept and shape in Turkish painting art post 1950's
DENİZ ÇOBANKENT
Yüksek Lisans
Türkçe
2000
Güzel SanatlarMarmara ÜniversitesiResim Ana Sanat Dalı
YRD. DOÇ. DR. KEMAL GÜRBÜZ
- Soyut ve soyutlamacı eğilimler kapsamında Türk resminde manzara
Landscape in Turkish art in the context of abstract and abstracting tendencies
ÇAĞDAŞ ÖZKAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2007
Güzel SanatlarDokuz Eylül ÜniversitesiResim Ana Sanat Dalı
YRD. DOÇ. DR. A. FEYZİ KORUR
- Türk resminde geometrik ve soyut değerlerin mimari ve kentsel imgelere uyarlanması
Adaptation of geometrical and abstract values into architectural and urban images in Turkish painting
BEYDA ÇETİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
Güzel SanatlarTrakya ÜniversitesiGüzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM DİNÇELİ
- 1970 sonrası resim sanatında insan figürü: Yeni yaklaşımlar ve uygulamalar
Human figure in painting art after 1970: New approaches and applications
MEHMET HAKAN KAMAŞIK
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Güzel SanatlarÇanakkale Onsekiz Mart ÜniversitesiGüzel Sanatlar Ana Bilim Dalı
PROF. CANAN ATALAY AKTUĞ