Geri Dön

Gastrointestinal yakınması olan hastalarda barsak protozoonlarının farklı yöntemler kullanılarak tanımlanması

Diagnosis of the gastrointestinal protozoons by different methods in patients with gastrointestinal complaints

  1. Tez No: 225681
  2. Yazar: TUĞBA KAYA
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SEMRA KUŞTİMUR
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Mikrobiyoloji, Microbiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2008
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 139

Özet

Ülkemizde gastrointestinal protozoon enfeksiyonu önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Özellikle çocuklarda büyüme ve gelişme geriliğine neden olması, erişkinlerde ise iş ve güç kaybına yol açması nedeniyle, bu enfeksiyonlara erken ve güvenilir olarak tanı konularak tedavi edilmesi önem taşımaktadır.Son yıllarda gastrointestinal protozoonların tanısında trikrom ve Kinyoun acid fast boyama, ELISA, direkt / indirekt floresan antikor ve PZR yöntemleri rutin laboratuvarlarda kullanılmaya başlanmış olup duyarlılıklarının ve özgüllüklerinin yüksek olduğu belirtilmiştir. Özellikle direkt bakıda morfolojik olarak ayrımı yapılamayan E.histolytica/ E.dispar' ın doğru olarak tanımlanması gereksiz tedavi ve tedavi gereksiz tedavi giderlerinin önlenmesi açısından önem taşımaktadır. Günümüzde birçok rutin laboratuvarda E.histolytica GIAP antijenine karşı üretilmiş monoklonal antikor testleri kullanılarak bu tanımlama yapılmaktadır. Geniş ölçekli epidemiyolojik çalışmalarda, semptomatik olduğu halde G.intestinalis'in saptanamadığı durumlarda ve özellikle tedavinin takibinde direkt bakının yanısıra ELISA yönteminin de kullanılması gerekmektedir.Ülkemizde ve dünyada intestinal protozoonlar arasında ilk sırada G.intestinalis'in yer aldığı görülmekle birlikte son yıllarda B.hominis'inde en sık saptanan protozoonlar arasında olduğu bildirilmektedir.Çalışmamızda gastrointestinal yakınması olan 208 hastanın direkt nativ-lugol incelme ile dışkı örnekleri incelendi. İncelenen dışkı örneklerinin %16,8'inde bağırsak protozoonu saptandı. Protozoonlar içerisinde en sık B.hominis (%11,06) tespit edildi. Erişkin ve çocuk hasta grupları arasında direkt bakıda protozoon görülmesi açısından istatistiksel olarak anlamlı fark belirlenmedi (p=0.133). Erkek çocuklarından oluşan grupta protozoon görülme sıklığı kızlardan daha fazla olarak tespit edildi (p=0.028). Klinik olarak amebiyaz şüpheli 57 hasta örneğinin direkt incelemelerinde altı adet E.histolytica/dispar kisti (% 10,5) görüldü. Bu hastalarda uygulanan E.histolytica-ELISA yönteminde pozitiflik saptanmadı. Giardia intestinalis-ELISA yönteminde ise tek örnekte (% 3,3) pozitiflik belirlendi. İncelenen 208 dışkı örneğinin 37 (% 17,8)' sinde direkt nativ-lugol inceleme ile 85 (% 40,8)' inde kültür yöntemi ile B.hominis tespit edildi. Blastocystis hominis saptanmasında kültür yönteminin direkt nativ-lugol incelemeye göre daha duyarlı olduğu istatistiksel olarak belirlendi (p< 0,001).Gastrointestinal protozoonların tanısında direkt bakı yetersiz kalmaktadır. Diğer tanı yöntemlerinin de beraberinde kullanılması, güvenilir sonuç verme açısından önem taşımaktadır.

Özet (Çeviri)

The gastrointestinal protozoon infection is an important public health problem in Turkey. Especially in children, it may cause growing distress and in adults, it cause difficulties in daily works. Thus early and safety diagnosis have an important role in treating of such infectionsRecently, many of the diagnostic methods like trichrom and Kinyoun Acid Fast Stain, ELISA, direct / indirect fluorescence antibodies and PCR techniques have been used in diagnosis gastrointestinal protozoon in rutin laboratories because of it high sensivity and specifity. Particularly, the correct diagnosis of E.histolytica / E.dispar protozoons are important in selecting the right medical treatment and in avoiding unnecessary treating costs. Nowadays, in many routine laboratories, diagnosing is done with monoclonal antibody test which was produce against GIAP antigen in the epidemiologic works, undiagnosed of G.intestinalis infections particularly in treatment of such infections, ELISA methods must be used with the mentioned methodsAmong the intestinal protozoons, G.intestinal has been seen the first cause but, nowadays B.hominis has been reported the most appeared one either in Turkey and worldIn this study, about 208 faeces speciments have been examined by direct morphological diagnosis methods. In %16,8 of these speciment, protozoon agents have been identified. Among protozoons B.hominis (%11,06) which was identified frequently. Among adult and children patients, direct morphological diagnosis with the direct diagnosis, no meaningful statistics differences was found ( p= 0,133). In the group of the male children the frequency of protozoon was found to be higher than female children (p=0,028). 6 cyst of E.histolytica / E.dispar (%10,5) were observed in the direct examinations of 57 patient speciments clinically suspected with amebiosis. No positive result was determined in those patients that applied E.histolytica ELISA method. No positive result was also determined in direct examination and E.histolytica ELISA method in the control group speciments. A positive result with one speciment (%3,3) was assessed in the method of G.intestinalis ELISA. B.hominis was determined as 37 (%17,8) with direct examination and 85 (%40,8) with culture method out of examined 208 faeces speciment. The culture method is more sensitive than direct nativ-lugol examination in terms of statistics in the investigation of B. homins (p

Benzer Tezler

  1. İrritabl barsak sendromu hastalarının psikiyatrik yönden değerlendirilmesi

    Psychiatric assessment of patients with irritable bowel sendrome

    İBRAHİM TAYMUR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    PsikiyatriKırıkkale Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. NURPER ERBERK ÖZEN

  2. Diyareli irritabl barsak sendromu olan hastalarda eşlik edebilen aleksitimin sorgulanması, aldığı tedaviler, başvurduğu poliklinikler, tedavi sonrası alınan yanıtlar ve sosyodemografik veriler açısından incelenmesi

    Investigation of accompanying alexithymia in patients with diarrheal irritable bowel syndrome, treatments, polyclinics, post-treatment responses and sociodemographic data

    AHMET KARA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Aile HekimliğiMuğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ BETÜL BATTALOĞLU İNANÇ

  3. Çocuk ve ergen yaş grubunda çölyak hastalığının erken tanısında insan doku transglutaminazına karşı antikor taraması

    Human tissue transglutaminase antibodies screening by immunochromatographic line immunoassay for the early diagnosis of celiac disease in chilhood and adolescence

    FULYA DEMİRÇEKEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. NURTEN GİRGİN

  4. Vedolizumab alan inflamatuvar bağırsak hastalarında spondiloartrit ile ilişkili klinik ve demografik özelliklerin değerlendirilmesi

    The effect of vedalizumab on the occurence and the clinical course of spondyloarthritis in patients with inflammatory bowel disease

    SINAKHANIM HUSEYN ZADA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    İç HastalıklarıDokuz Eylül Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İSMAİL SARI

  5. İştahsızlık yakınması olan çocuklarda gastrointestinal motilite bozukluğunun ve prokinetik tedaviye yanıtın araştırılması

    Gastrointestinal motility disorders and response to therapy with prokinetic agents in children with poor appetite

    ÖZLEM BEKEM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. BENAL BÜYÜKGEBİZ