Geri Dön

Antalya traverten platosunun jeolojik, hidrolojik hidrojeolojik ve hidrokimyasal özelliklerinin incelenmesi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 23177
  2. Yazar: ALİ SERDAR ÖZÜŞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AZİZ ERTUNÇ, PROF. DR. SERVET YAMAN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Jeoloji Mühendisliği, Geological Engineering
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1992
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Çukurova Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Jeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 199

Özet

- 168 - ÖZET Antalya traverten platosu ve Kırkgöz kaynaklarım içerisine alan ve Akdeniz tipi karstlaşmanın gözlendiği araştırma sahası yaklaşık 1180 km2 lik bir alam kapsamaktadır. Bu alanın 630 km2 'lik kısmım ova karakterinde olan traverten platosu teşkil etmektedir. Literatürde Antalya travertenleri olarak isimlendirilen bu litostratigrafik birim üst plato (Döşemaltı ovası) ve alt plato (Varsak veya Düden ovası) olmak üzere iki basamağa ayrılmıştır. Jeofizik etüdlerle belirlenen ve deniz seviyesi altında devam eden üçüncü bir plato bugünkü sahil çizgisinin 2,5 - 3 km. güneyine kadar devam etmekte ve yaklaşık 150 m. 'lik bir düşümle sona ermektedir. İnceleme alanında stratigrafik olarak otokton Mesozoyik Kireçtaşları, allokton Çataltepe ve Alakırçay - Ispartaçay birimleri, otokton Paleosen killi kireçtaşı, Miyosen kiltaşı, kumtaşı, marn, Pliyosen konglomera, Pliyo - Kuvaterner traverten ve Kuvaterner yaşlı karasal oluşumlar bulunmaktadır. Miyosen sonuna kadar Alpin orojenezi etkisinde kalarak tektonizmaya uğrayan bölge, travertenlerin oluşumundan itibaren küçük çaplı epirojenik hareketler dışında büyük çaplı yapısal değişime uğramamıştır. Hava fotoğrafları üzerinde travertenlerde gözlenen çizgisel yapılar drenaj ağlarındaki aşınma izleri ile birlikte küçük çaplı kırık sistemleri, basamaklı yapılar ise sondaj verileri doğrultusunda eski platform yüzeyler olarak değerlendirilmiştir. Mesozoyik kireçtaşlarından çıkan Kırkgöz kaynakları bölgenin en önemli su noktaları olup yaklaşık 300 m. kotundan ve 1 km. *lik bir hat boyunca çıkmaktadırlar. 15,62 m3/sn gibi yüksek akıma (debi) sahip olan bu kaynak suları Ca(HC03)~2“ca zengin olup traverten platosunun oluşumunda ve mevcut traverten kaynaklarının besleniminde önemli rol oynamaktadır.- 169- Traverten platosu kaynaklan İse Duraliler, Arapsuyu 1 - 2, İngilizgölü, Mağara, Düdenbaşı, Kemerağzı ve kıyı kaynaklan olmak üzere yaklaşık O - 40 m. kotlarından çıkmaktadırlar. İnceleme alanında tipik Akdeniz iklimi hüküm sürmekte olup Antalya meteoroloji istasyonuna göre Antalya'da 943,3 mm, Döşemaltı 'nda 946,7 mm, drenaj ve beslenim alanı üzerinde yer alan Bozova 'da 377,5 mm, Korkuteli 'nde 324,7 mm ”İlk yağış ölçülmüştür. Kaynakların hidrolojik, hidrojeolojik ve hidrokimyasal özelliklerinin analizi sonucunda Kırkgöz kaynaklarının yerel yağışlardan fazla etkilenmeyen büyük bir yeraltısuyu rezervuarına sahip gelişmiş bir karst akiferinden boşalan yükselen tip bir kaynağı temsil ettiği görüşü tanımlanmıştır. Beslenme alanı üzerine düşen yağışların kaynak boşalımının üzerindeki etkisi 4.2. bölümünde de değinildiği üzere yaklaşık 2 - 3 ay gecikme ile gerçekleşmektedir. Ayrıca Kırkgöz kaynakları için Mesozoyik Kireçtaşlannın permeabite, porozite ve geometrisinin fonksiyonu olan azalma katsayısı fa) değeri ortalama son 6 yıl için 5,41 x 10“3 / gün, traverten kaynaklarından Duraliler için ise 4,13 x 10~3 / gün olarak bulunmuştur. Değerlerin 10”3 seviyesinde olması kaynakların dengeli akımlara sahip, sürekli beslenimi ve depolaması olan sistemlerle ilişkili olduğunu göstermektedir. 20 - 48 Lugeon değerleri arasında yüksek geçirimliliğe sahip travertenlerde esas geçirimliliği %10,4 oranında büyük boşlukların sağladığı belirtilmiştir. Bununla birlikte üst traverten platosu akifer özelliğinde olmayıp alt platoya su ileten ve beslenmesinde önemli rol oynayan bir özelliğe sahiptir. Alt traverten platosu ise serbest akifer özelliğinde olup yaygın bir yeraltısuyu mevcuttur.170- Mesozoyik Kireçtaşlannda açılan SK-1 ve SK-2 gözlem kuyularında, kurak dönemlerde Kovanlık - Ilıca YAS işletme sahasında yapılan pompajın etkisiyle statik su seviyesi kaynak eşe! inin altına inmektedir. Dolayısıyla hidrolik eğim bu mevsimlerde eşelden gözlem kuyularına doğru değişmektedir. Ayrıca Kırkgöz kaynak akımındaki 1 m-3 / sn' lik azalma SK-1 kuyusunda 0,060 m, SK-2 kuyusunda ise 0,038 m'lik bir düşüme karşılık gelmektedir. Kimyasal ve fiziksel analiz sonuçlarında Kırkgöz ve traverten kaynak - sondaj kuyu sularının CaCO3 açısından zengin sert, Hurma kaynak sularının ise tatlı sular olduğu, elektriksel iletkenliğinin (EC) yüksek, pH değerlerinin 6-7 arasında asit genelde nötr sular, katyonlardan Ca+ ve Mg+4\ anyonlardan HC0~3 ve SO4-2 değerlerinin diğerlerine göre daha yüksek olduğu saptanmıştır. Özellikle sülfat iyonları kaynağının Isparta civarında yüzeylenen Neojen volkanizması ürünü kayaçlardan kaynaklandığı belirtilmiştir. Bakteriolojik açıdan tüm kaynak ve sondaj kuyu sularında zaman içerisinde O - 240 kol (form değerleri arasında fekal içerikli kirlenme görülmüştür. Antalya yerleşim merkezinin kanalizasyonunun olmadığı ve atık suların sızdırma kuyuları aracılığı ile direkt travertenlere verildiği dikkate alındığında suların her dönemde kirlenmemesi veya düşük değerlerde olması doğal filtrasyon, bakteri kapanlanması ve bakteri seyrelmesi gibi olaylara bağlanabileceği belirtilmiştir.

Özet (Çeviri)

- 171 SUMMARY The investigation area covers an area of approximately 1 180 km2 including Antalya travertine plateau and Kırkgöz springs. The Mediterranean type karst formation is observed in the area. 630 km2 of the whole area is characterized by travertine plateau. In the literature, this lithostratigraphic unit is called as Antalya travertines which is subdivided into two members as lower plateau (Varsak / Düden plateaus) and upper plateau (Döşemealtı). The third plateau which was determined by geophysical methods, continues under the sea level and extends to the 2,5 - 3 km south of the recent sea level and downfalls from 150 m. high. In the study area, the rock units are composed of autocthonous Mesozoic limestones, allochthonous Çataltepe and Alakircay - ispartacay units, Palaeocene clayey limestone, Miocene clay, sand and marlstone, Pliocene conglomerates, Plio - Quaternary travertines and Quaternary continental deposits. The area was affected by the Alpine orogeny until the and of Miocene. Following formation of the travertines, the area has stayed still except a few small - scale orogenic events. The lineaments observed on travertines in aerial photographs and erosional surfaces are interpreted as joint systems. However, the step - like structures are thought to be platform surfaces on the basis of borehole data. The Kırkgöz springs rising out from Mesozoic limestones form the most important water reservoirs. They line in an area of 1 km. and coming out at 300 m. topographic level. It has a discharge of 15,62 nv* / sec and includes Ca (HCC^-. This spring plays an important role in formation of travertine plateau and existence of other travertine springs.172- Duraliler, Arapsuyu 1 - 2, İngiliz Gölü, Mağara, Düdenbaşı, Kemerağzı and coastal springs which comprise the source for the travertine plateau normally arise from 0-40 meters elevations. The typical Mediterranean climate is prevailing in the study area. According to the Antalya meteorology station, the amount of normal rainfall is 943,3 mm. in Antalya, 946,7 mm. in Döşemealtı, 377,5 mm. in Bozova and 324,7 mm. in Korkuteli. The later two localities lie within the drainage and maintaince area in the present study. The hydrological, hydrogeological and hydrochemical analyses of the Kırkgöz springs reveal that they represent a rising spring discharging from a karstic aquifer with a very large underground reservoir which is not significantly affected by the local rainfalls as it is discussed in chapter 4.2. The effects of local rainfalls on the springs lying within the nourishing area are observable only a few 2-3 months later. The calculated average decreasing coefficent value (ct) in the last six years for the Kırkgöz springs which is the function of the permeability, porosity and geometry of the Mesozoic limestones is 5,41 x 10“-5 / day and for the Duraliler spring which is one of the sources of travertines, 4,13 x 10”3 / day. The presence of these values around 10“^ suggest that these springs are related to the systems having a well - balanced flow, continuous feeding and storage. It is pointed out that the &10,4 of the permeability in the travertines having high permeability with 20 - 48 lugeon values, is due to large cavities. However, the upper travertine plateau is not an aquifer. But the upper plateau transmits water into the lower plateau and has a very important role on its feeding. On the other hand, lower travertine plateau- İ ?3 is a unconfirmed aquifer with widespread underground water. Pumping during the dry hot. seasons from the SK - 1 and SK - 2 obversation boreholes which are situated in the Mesozotc limestone around the Kovanlık - Ilıca YAS area, has been caused to the static water level decline under the water table or spring water point. Hence, during these seasons the hyraulic dipping is being changed from the spring water through to observation boreholes. And also, 1 m^ / sec lowering in the Kırtgöz spring flow produces a decline about 0,060 m. in the SK - 1 observation borehole and 0,038 m, in the SK - 2 observation borehole. Chemical and physical analysis of the Kirkgbz and travertine spring - well waters reveal that they are hard waters in respect to their CaC03 content and have high electrical conductivity (EC). They are acidic, in general neutral waters according to their Ph values ranging between 6 - 7, and have higher Ca+4, Mg++ and HCO3”SO^-2 values than the other principal chemical components. It is thought that the sulphade ions are originated from the Neogene volcanic rocks cropping out In the İsparta region. Felcal content contamination is detected between the 0 - 240 coliforrn values with regards to the bacterial contamination. When it is considered the discharge water channeling of Antalya city water has not been provided and discharge waters have directly been transported to the traverten by the leakage wells, it is affirmed that the low pollution values of water or not polluting In each season depends upon the natural filtration, trapping of the bacterias and bacteria diminuation.

Benzer Tezler

  1. Kırkgöz kaynakları ve Antalya traverten platosunun hidrojeolojik etüdü

    Başlık çevirisi yok

    CAN DENİZMAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1989

    Jeoloji MühendisliğiHacettepe Üniversitesi

    PROF. DR. GÜLTEKİN GÜNAY

  2. Antalya travertenlerindeki karst yeraltısuyu sisteminin jeofizik teknikler ile belirlenmesi

    Determination of the karst groundwater system in Antalya travertines by geophysical techniques

    EFDAL BARLAS

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Jeoloji MühendisliğiHacettepe Üniversitesi

    Jeoloji (Hidrejeoloji) Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜLTEKİN GÜNAY

  3. Lara (Antalya) bölgesindeki travertenlerin jeolojik ve jeoteknik özellikleri

    Geological and geotechnical properties of travertine located in Lara region (Antalya)

    ŞABAN YAVUZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1992

    Jeoloji MühendisliğiAnkara Üniversitesi

    Jeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. RECEP KILIÇ

  4. Antalya Traverten platosu toprak zonunun hidrojeokimyasal özelliklerinin incelenmesi

    Investigation of hydrogeochemical characteristics in the soil zone of the Antalya travetine plateau

    AYLİN BAŞAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Jeoloji MühendisliğiHacettepe Üniversitesi

    Jeoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET EKMEKÇİ