Hemodiyaliz ve böbrek nakli yapılan hastalarda doku doppler ekokardiyografi ve 24 saatlik ayaktan kan basıncı monitörizasyonu ölçümlerinin değerlendirilmesi
İnvestigated tissue doppler echocardiographic measurements and the results of 24 hours ambulatory blood pressure in haemodialysis and renal transplantation patients
- Tez No: 236496
- Danışmanlar: PROF. DR. KUDDUSİ CENGİZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Nefroloji, Nephrology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2009
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ondokuz Mayıs Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Nefroloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 65
Özet
Kardiyovasküler hastalık, böbrek yetmezlikli hastalarda ve böbrek nakli olanlarda en önemli mortalite ve morbidite nedenidir. Bu duruma yol açan faktörlerin belirlenip, aşikar bulgular gelişmeden kardiyak patolojilerin saptanması, zamanında alınacak önlemlerle hastaların yaşam kalitesinde ve süresinde uzamaya neden olacaktır. Bu amaçla hemodiyaliz (HD), böbrek nakli yapılan transplantasyon (Tx) ve rejeksiyon (Rx) hastalarında ekokardiyografi ve 24 saatlik kan basıncı monitorizasyonu (AKBM) ile yapılan ölçüm sonuçları karşılaştırıldıÇalışmaya; 23 hemodiyaliz, 28 transplantasyon, 32 rejeksiyon ve 30 kontrol olmak üzere toplam 113 hasta dahil edildi. Çalışmaya alınan hastaların kalp fonksiyonları, konvansiyonel ekokardiyografik ölçümler yanında doppler ve doku doppler yöntemiyle değerlendirildi. Dört grup arasında ejeksiyon fraksiyonu açısından anlamlı bir fark saptanmadı (p>0,05). HD grubunun %60' ında, Tx grubunun %48' inde, Rx hastasının %50' sinde ve kontrol grubunun %4' ünde LVH saptandı. Ortalama E' dalga hızına göre; HD grubunun %58' inde, Tx grubunun %50' sinde, Rx grubunun %52' sinde, kontrol grubundaki hastaların ise %4,3' ünde diyastolik disfonksiyon tespit edildi. Diyastolik disfonksiyon açısından HD, Tx ve Rx grupları arasında anlamlı fark saptanmadı (p>0,05). Üç grup (HD, Tx ,Rx) kontrol grubu ile karşılaştırıldığında diyastolik disfonksiyon açısından anlamlı fark mevcuttu (p0,05Çalışmaya alınan hastaların ambulatuar kan basıncı monitorizasyonu ölçümleri karşılaştırıldı. HD hastalarının %69,6' sı, Tx hastalarının %66' sı, Rx hastalarının %70,8' i, kontrol grubunun %13,3' ü non-dipper .paterne sahiptiler. Böbrek nakli yapılan hastalarda, gece kan basıncı yükünün, LVMI üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla dipper ve non-dipper olan böbrek nakil hastaları sol ventrikül kitle indeksi, yaş, cinsiyet, diyaliz süresi açısından karşılaştırıldı. LVMI açısından non-dipper grupta, dipper gruba göre anlamlı fark saptandı (p0,05Sistolik ve diyastolik disfonksiyon etyolojisinde rol oynayan hipertansiyon ve ateroskleroz hem kronik böbrek hastalarını hemde böbrek nakil hastalarını etkilemektedir. Kardiyovasküler risk profili olarak birbirlerine oldukça benzeyen hemodiyaliz ve böbrek nakli gruplarında ekokardiyografik ölçümleri ve ambulatuar kan basıncı monitorizasyonu sonuçlarını araştıran bu çalışma, HD ve böbrek nakli grubunun sistolik ve diyastolik disfonksiyon, kan basıncı ölçümleri ve kan basıncının gece-gündüz gösterdiği değişkenlikler açısından birbirlerine benzediğini ve normal sağlıklı erişkinlerden farklı olduklarını ortaya koymuştur.
Özet (Çeviri)
Cardiovascular disease (CVD) is the most important cause of the mortality and morbidity in the patients with kidney failure and in those who underwent kidney transplantation. The quality and span of life of the patients might be enhanced by finding out the causative factors, determining the cardiologic pathologies before the emergence of some apparent symptoms and taking the timely precautions. For this purpose, investigated echocardiographic measuremets and the results of ambulatory blood pressure (AKBM) in HD and renal transplantation (Tx) and rejection (Rx) patientsHD, Tx and rejection respectively 113 patients (23 HD, 28 transplantation, 32 rejection, 30 control group) were included in the study. Heart functions of the patients included in the study were assessed via tissue doppler echocardiography method as well as conventional measurements. No significant differrence was detected between 4 groups in terms of the ejection fraction (p>0,05). Left ventricular hypertrophy was detected 60% of the HD groups, 48% of the Tx groups, 50% of the Rx groups and 4% of the control group had. 62% of the HD groups, 50% of the Tx groups, 52% of the Rx groups and 4,3% of the control groups had diastolic disfunction of the average E? wave velocity. No significant difference was detected between HD, Tx and Rx groups in terms of diastolic disfunction (p>0,05). A significant difference was observed between the control group and HD, Tx, Rx group with respect to diastolic functions in this methods (p0,05All the patients underwent an ambulatory blood pressure monitoring for 24 hours. The measurements of ambulatory blood pressure monitoring of the patients included in the study were compared. 69,6 % of the HD patients, 66 % of Tx patients, 70,8 % of Rx patients and 13,3 % control group had non- dipper pattern. Except for the control group, no significante was detected in the other 3 groups in terms of the measurements the blood pressure. The Tx and Rx patients with dipper and non-dipper profile were compared in terms of LVMI (Left ventricular mass index), age, gender, duration of dialysis and the values of haemoglobin in order to detect the effect of the load of the blood pressure during the night on LVMI in Tx and Rx patients. No significant difference was detected with respect to age, gender, duration of dialysis and the values of haemoglobin (p>0,05). There was a significant difference in non-dipper group with respect to LMVI in comparison with dipper group (p
Benzer Tezler
- Kronik böbrek yetersizliği olan hastalarda farklı tedavi stratejilerinin sol ventrikül miyokart deformasyon parametreleri üzerine etkisi
The effect of different treatment strategies on left ventricular myocardial deformation parameters in patients with chronic renal failure
UFUK YILDIRIM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
KardiyolojiOndokuz Mayıs ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. OKAN GÜLEL
- Kronik böbrek hastalığı olan erkek hastalarda flow sitometri yöntemi ile pra pozitiflik yüzdesinin belirlenmesi
Determination of the percentage of pra positivity in male patients with chronic kidney disease by using flow cytometry technique
FATMA AVCI MERDİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
NefrolojiAkdeniz Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. HÜSEYİN KOÇAK
- Canlı vericili böbrek transplantasyonunda akut rejeksiyon gelişimi - Etki eden faktörler
Başlık çevirisi yok
MURAT KUYUMCU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1999
Nefrolojiİstanbul Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. REZZAN ATAMAN
- Böbrek nakli hastalarında üriner sistem enfeksiyonu gelişimini etkileyen risk faktörleri
Risk factors affecting the development of urinary tract infection in renal transplant patients
ELİF SEVİL ALAGÜNEY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
İç HastalıklarıSağlık Bakanlığıİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FATİH DEDE
- Canlıdan böbrek nakli yapılan hastalarda CXCl 11, CXCl 13, CCl2 ve CCL5 gen ekspresyonlarının allograft fonksiyonuyla olan ilişkisi
The relationship between CXCL11, CXCL13, CCl2 and CCl5 gen expressions and allograft function in patients underwent renal transplantation
SAMED VEREP