Geri Dön

Construction and deconstruction of gender in David Ebershoff's The Danish Girl and Attila İlhan's Fena Halde Leman

David Ebershoff?un The Danish Girl ve Attila İlhan?ın Fena Halde Leman adlı romanlarında toplumsal cinsiyet yapılandırılması ve yapısökümü

  1. Tez No: 249432
  2. Yazar: KAMİLE GONCA GÖKER
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. NİLSEN GÖKÇEN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Amerikan Kültürü ve Edebiyatı, Karşılaştırmalı Edebiyat, American Culture and Literature, Comparative Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Cinsiyet, Toplumsal Cinsiyet, Cinsiyet Yapılandırılması ve Yapısökümü, David Ebershoff, The Danish Girl, Attila İlhan, Sex, Gender, Gender Construction and Deconstruction, David Ebershoff, The Danish Girl, Attila İlhan
  7. Yıl: 2009
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 115

Özet

Toplumların temel işleyişini oluşturan ve bireylerin kültür içinde varlığını oluşturan cinsiyet kavramı 1970'lerden günümüze sosyal bilimler başta olmak üzere disiplinler arası çalışmaların konusu olmuştur. Tarihsel, coğrafi, sosyal ve kültürel farklılıklara göre değişkenlik gösteren bu kavram, feminist eleştirmenler tarafından cinsiyet ve toplumsal cinsiyet olarak ayrılmıştır. Günümüzde egemen kültürün, yani ataerkinin ideolojik işleyişindeki temel araç olduğu iddia edilen toplumsal cinsiyet bireyleri heteroseksüel erkek ve kadın olarak sınıflandırmak için kullanılmaktadır. Güçlü, sert, otoriter ve heteroseksüel erkeği toplumsal cinsiyet yapılandırmasının en üstüne yerleştiren ataerki, kadınları ikincil konuma sokmakla beraber bu kategorilere uymayan bireyleri toplumun parçası dahi olmaktan men eder. Yarattığı kadınlık ve erkeklik yargı kalplarına uymayanları, yani gey, lezbiyen, biseksüel, trans eşcinselleri toplumun göz ardı edilmesi gereken anormal bireyleri olarak yaftalar ve azınlık konumuna sokar. Tarihten günümüze çeşitli kültürlerin cinsiyet yapılandırmalarına göre toplumda statü sahibi olan bu bireyler, günümüz egemen Batı kültüründe ayrımcılığa maruz kalmaktadırlar ve ?varlık?larını duyurmak için mücadele etmek zorunda kalmaktadırlar. Bu bağlamda cinsiyetin toplum tarafından, kültürün devamlılığını sürdürmesi için ihtiyaçlar ve ideoloji doğrultusunda yapılandırıldığı öne sürülmektedir.Toplumsal cinsiyetin yapılandırılması ve bu doğrultuda oluşturulan kalıp yargılarına uymayan bireylerin sosyolojik ve psikolojik açılımları David Ebershoff'un The Danish Girl (2000) ve Attila İlhan'ın Fena Halde Leman (2005) romanlarında örneklenmektedir. Tarihte ilk kadından erkeğe cinsiyet değiştirme operasyonu geçiren Einar Wegener'in gerçek hikâyesine dayanan David Ebershoff'un romanı 1930'lar Avrupası'nın toplumsal cinsiyet kavramına değinmesinin yanı sıra egemen kültürün trans birey üzerindeki baskısı ve bu baskının birey üzerindeki sonuçları açısından incelenmiştir. Türk edebiyatında tabuları yıkan roman olarak adlandırılan Attila İlhan'ın romanı ise heteroseksüelliği ve toplumun sadece iki karşıt cinsiyetten oluştuğu düşüncesini yıkan karakterleri açısından incelenmiştir. Bu çalışma tarihsel, sosyal incelemeler yaparak günümüz hegemonyasının toplumsal cinsiyeti ve sosyal varlık olarak bireylerin kimliklerini nasıl yapılandırdığını ve bunun gey, lezbiyen, biseksüel ve trans homoseksüeller tarafından yapısökümünü yukarıda bahsedilen eserler ışığında incelenmesini amaçlamıştır.

Özet (Çeviri)

Gender, which regulates the basic functioning of societies and individuals? existence in culture, has been a subject of interdisciplinary works and social sciences since the 1970s. Changing according to historical, geographical, social and cultural differences, this concept is divided as sex and gender by feminist critics. Asserted as the ideological tool of the dominant culture, that is patriarchy, gender is used to categorize the individuals as heterosexual men or women. While the dominant patriarchal culture locates strong, tough, authoritarian men at the top of the hierarchical order in society, it puts women in secondary positions as well as ostracizing the individuals who do not fit into categories of masculinity and femininity. Patriarchy labels gender non-conformists, who are gay, lesbian, bisexual and trans- people, as the abnormal members of society and puts them into minority status. Whereas these people have had non-discriminatory social statuses in various cultures existing from ancient times to present, they are subject to discrimination and they have to struggle to call for their ?existence.? In this context, it is asserted in this dissertation that gender is constructed depending on the dominant ideology and on its needs to maintain the social continuity.Construction of gender along with sociological and psychological situations of gender non-conformists are exemplified by David Ebershoff?s The Danish Girl (2000) and Attila İlhan?s Fena Halde Leman (2005). Based on the real life story of the first person to undergo sex reassigment surgery, David Ebershoff?s novel is examined focusing on the dominant culture?s suppression and its results on the trans persona as well as touching upon the 1930s Europe?s gender phenomenon. On the other hand, reviewed as a taboo breaking novel, Attila İlhan?s Fena Halde Leman is studied from the point of view of characters that destroy the binary oppositions of gender. Through making historical and social examinations, this study aims to reveal how gender and social identities are constructed and deconstructed by gay, lesbian, bisexual and trans people in the light of the two selected novels mentioned above.

Benzer Tezler

  1. Discourse and identity in Louis De Bernieres' Novel Birds Without Wings

    Louis De Bernieres'in Kanatsız Kuşlar romanında söylem ve kimlik

    EVLA YÜRÜKLER

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    İngiliz Dili ve EdebiyatıTekirdağ Namık Kemal Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TATIANA GOLBAN

  2. Herbert George Wells'in Körler Ülkesi ve Ursula K. Le Guin'in Karanlığın Sol Eli eserlerinde gerçeklik-algı ilişkisi ve gerçekliğin yeniden kurgulanabilmesi

    The Relationship Between Reality and Perception and The Construction of Reality in the Literary Works of The Country of the Blind by Herbert George Wells and The Left Hand of Darkness by Ursula K. Le Guin

    YAĞMUR KIZILAY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Batı Dilleri ve EdebiyatıAnkara Üniversitesi

    Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. UFUK EGE UYGUR

  3. Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna romanında romantik aşk anlayışı ve oyun yazımı için eleştirel olanaklar

    Understanding of romantic love in the novel The Fur Coated Madonna by Sabahattin Ali and critical possibilities for playwriting

    GÜNAY ERTEKİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Sahne ve Görüntü SanatlarıKadir Has Üniversitesi

    Film ve Drama Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÇETİN KEMAL SARIKARTAL

  4. La mujer en las novelas: Pepita Jiménez de Juan Valera y Memorias de un solterón de Emilia Pardo Bazán

    Juan Valera'nın Pepita Jiménez ve Emilia Pardo Bazán'ın Memorias de un solterón başlıklı romanlarında kadın

    SALİHA SENİZ COŞKUN ADIGÜZEL

    Yüksek Lisans

    İspanyolca

    İspanyolca

    2014

    Batı Dilleri ve Edebiyatıİstanbul Üniversitesi

    Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. LEMAN GÜRLEK

  5. Türkiye'de toplumsal cinsiyet bağlamında yerel kültürde kadın olmanın sanattaki ifadesi

    The expression of being a woman in art in local culture in the context of gender in Turkey

    ELMAS BAYRAKTAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Güzel SanatlarErciyes Üniversitesi

    Resim Ana Sanat Dalı

    PROF. NURDAN GÖKÇE