Uluslararası ilişkilerde devlet: Küreselleşme ve ikinci devlet tartışması
State in international relations: Globalization and second state debate
- Tez No: 261296
- Danışmanlar: PROF. DR. ŞABAN ÇALIŞ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2010
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Selçuk Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Bölümü
- Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 153
Özet
Bu tez çalışmasında Uluslararası İlişkiler disiplininin temel teorik yaklaşımlarının devlete dair görüşleri tartışılmış ve küreselleşme süreci ile birlikte başlayan devlet tartışmalarının bir sınıflandırması yapılmaya çalışılmıştır. Bu bakımdan Uluslararası İlişkiler çalışmalarında iki temel devlet tartışmasının olduğu kabul edilmekte ve bu tartışmalar birinci ve ikinci devlet tartışması şeklinde sınıflandırılmaktadır. Birinci tartışma devlet merkezci ve toplum merkezci yaklaşımlar arasında birim-yapı veya aktör tartışması çerçevesinde yoğunlaşmıştır. İkinci tartışma ise küreselleşme tartışmasını da bu kategoriye alırsak devletin otonomisi ve etkin (agential) gücü üzerinden yürütülen bir tartışmadır. Genel olarak bu tartışmada bir taraf devleti uluslararası/küresel toplumun veya yapının etkisi altında pasif ve edilgen bir aktör olarak görürken diğer taraf ise devletin bizzat bu küresel/uluslararası yapıyı veya toplumu şekillendirdiği/belirlediği noktasından hareket etmektedir. Bu bakımdan her iki tartışma da aslında bir kamplaşma ve kutuplaşmayı ifade etmektedir. Birinci tartışmanın artık ikinci tartışmanın gölgesinde kaldığını söylemek mümkündür.Hem küreselleşme tartışmasında hem de ikinci devlet tartışmasındaki bu kamplaşma ve kutuplaşmanın, başını Hobson'un çektiği İkinci Kuşak neo-Weberyan Tarihsel Sosyolojinin devlet teorisi olan, Yapılanmacılık ile üstesinden gelebiliriz. Yapılanmacı yaklaşım ya/ya da mantığını reddeden ve devleti küresel, bölgesel ve yerel olmak üzere üç düzlemde hareket eden otonomi sahibi ve her düzlem üzerinde etkin gücü olan ve yine bu düzlemlerden etkilenen hem uluslararası/küresel hem de yerel topluma içkin sosyal ve tarihsel bir aktör olarak görür. Kısaca Yapılanmacı anlayışa göre devlet, değişken yerel ve uluslararası etkin gücü olan belirleyici/oluşturucu bir devlettir. Yapılanmacılık bu bakımdan bahsedilen kutuplaşmayı aşmak için hiç kuşkusuz bir üçüncü yol önermektedir.
Özet (Çeviri)
This thesis analyzes the arguments of the main theoretical approaches on the state taken by scholars in the discipline of International Relations and classifies these debates on the state that have unfolded with globalization. In this respect, there are two state debates and these are, generally, classified as first- and second-state debates. The first state debate focuses on discussions of agency, structure or actors between state-centered and society-centered approaches. The second debate, if we include globalization debates in this category, is conducted through agential state power and autonomy of state. On the whole in this debate, one side regards states as passive victims/actors under international/global society or structures, while the other side argues that states determine and shape global/international society or structures. In this regard, both debates in fact refer to polarization and to forming cliques. It is possible to say that the first state debate is perpetually in the shadow of the second state debate.We can overcome this polarization and these cliques in which both the second state debate and globalization debates find themselves with Structurationism, which is the state theory of second wave neo-Weberian Historical Sociology under Hobson?s leadership. The Structurationist approach rejects the either / or logic; according to this approach, states act on three levels --global, regional, and local/national-- and states have an autonomy from these levels; states have agential power over these three levels and states are influenced by these levels; states are embedded as social and historical actors in the both international / global and local society. Briefly, according to the structurationist approach, the state is a `constitutive? state with varying domestic and international agential power. In this respect, Structurationism certainly suggests a third way to overcome the polarization mentioned above.
Benzer Tezler
- Küreselleşme ve Türkiye: Özal dönemi değişim paradigmaları
Globalization and Turkey: The pradigms of change in Özal term
BETÜL BÜLBÜL
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
Siyasal BilimlerHacettepe ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DERVİŞ KILINÇKAYA
- Çok uluslu şirketlerin uluslararası hukuk kişiliği
International legal personality of multinational corparations
DENİZ BARAN
- Contribution a la recherche d'un cadre juridique pour un droit international de laconcurrence plus efficace
Daha etkin bir uluslararası rekabet için hukuki çerçeve arayışı
ALİ CENK KESKİN
Doktora
Fransızca
2009
HukukGalatasaray ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
PROF. DR. JEAN MARC SOREL
PROF. DR. HALİL ERCÜMENT ERDEM
- Makedonya'yı tahayyül etmek: Makedonya sorunu'nun ulusal kimlik inşası üzerinden analizi
Imagining macedonia: analysis of Macedonian question in the context of national identity building
ABDULLAH MUHSİN YILDIZ
Doktora
Türkçe
2020
Siyasal BilimlerYalova ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KAYA BAYRAKTAR
- Reforming reactive states: A comparative political economy of Greek and Turkish Crises
Reaktif devletleri reforme etmek: Yunan ve Türk Krizlerinin karşılaştırmalı siyasi iktisadı
MUSTAFA KUTLAY
Doktora
İngilizce
2014
EkonomiKoç ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞAKİR ZİYA ÖNİŞ
DOÇ. DR. CANER BAKIR