Geri Dön

Türkiye'de kırsal nüfusun sosyo-ekonomik önemi

The socio-economic importance of rural population in Turkey

  1. Tez No: 261866
  2. Yazar: MEHMET HÜSEYİN NAİL ANLAR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. E. ARZU İMREN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Ekonomi, Economics
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2008
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İktisat Bölümü
  12. Bilim Dalı: İktisat Ana Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 221

Özet

İktisat tarihimizde özellikle AB'ye katılım müzakerelerinin başlangıcı olan 3 Ekim 2005'e kadar geçen süreçte çok fazla gündem de yer almamakla birlikte, katılım müzakerelerinin başlamasından itibaren önem kazanan ve AB otoritelerinin de belirttiği gibi ülkemizin ?tam üye? olmasının önündeki en büyük zorluklardan biri sahip olduğu kırsal nüfus hacmidir. Ülkemizin iktisadi yapısı gereği kırsal nüfusumuzu, tarımsal istihdamımızdan ayrı düşünmek mümkün değildir. Örneğin AB ülkesi olan İtalya'nın veya dünyanın en gelişmiş ülkelerinden Japonya'nın kırsal nüfus hacmi ülkemize yakın olmakla birlikte bu ülkelerde kırsal nüfus tarımsal istihdamın büyük ölçüde etkisinde değildir. Bir kıyaslama yapmak gerekirse, AB Tarımsal işgücü yaklaşık 4 milyonu yeni katılan ülkelerde olmak üzere toplam 18 milyon dolaylarındadır ve bu da aktif işgücünün sadece %5'ini oluşturmaktadır. Ayrıca AB'de tarım, ülkemizdeki gibi sınırlı boyutta da gerçekleşmemektedir. Nitekim AB'de tarımsal işgücü, sayıca ve oransal olarak az olmasının yanı sıra gıda, hayvansal ve bitkisel lif üretiminden kırsal alan yönetimine, doğal koruma ve turizme kadar özellik arz eden çok boyutlu tarımsal faaliyetleri de yerine getirmektedirler. Bu nedenden dolayı da kıyaslama yaptığımız AB'de ve hemen bütün gelişmiş ülkelerde tarımsal işgücü oldukça niteliklidir. Ülkemizde ise durum iyimser bir görüntü vermekten uzaktır. Çalışan nüfusun yaklaşık %40,36'sı, toplam nüfusun ise yaklaşık %36,71'i kırsal yaşamdadır. Ülkemizde bu gün çoğunluğu az nitelikli yaklaşık 6 milyon tarım işçisi vardır. Bunun 4 milyonu ücretsiz aile işçisidir. 2,5 milyonu kadındır. Genelde hemen bütün sektörlerde kadın işgücü istihdam oranımız çok düşük olmasına karşın, kırsal alanda kadın işgücünün %82' si tarımda yeterince uygun olamayan şartlarda çalışmaktadır. Konuyu pekiştirmek için yine AB ile bir kıyaslama yaptığımızda; Türkiye'nin AB'ye hemen katılımı, bu günkü durumda 6 milyon tarım işçisinin daha AB'ye katılımı demektir. Bu da yaklaşık olarak Avrupa Birliğine katılan yeni üye ülkelerin toplam Tarımsal İşgücünün iki katına yakın bir tarımsal işgücünün katılımı, akabinde de serbest dolaşım hakkı tanındığı takdirde de çoğu atıl olan bu işgücünün ve etkisi altındaki kırsal nüfusun Avrupa Birliği ülkelerine büyük bir göç dalgası halinde yayılması demektir. Bu konu Avrupa Birliğinin duyduğu en büyük kaygılardan biri olduğundan, serbest dolaşım hakkı müzakerelerde muallâk bırakılmaktadır.Sonuç olarak AB ile kıyaslama yapmak suretiyle çarpıcılığı ortaya konmaya çalışılan bu sorunu tanımlamayı amaçlayan bu çalışmada öncelikle, konunun iktisadi yönden ve kısmen de iktisadi sınırlar dâhilinde sosyolojik açıdan irdelenmesine çalışılacaktır. Kırsal nüfusun büyük ölçüde yaşam kaynağını oluşturan tarımın ülkemizdeki durumu gelişmiş ülkelerle kıyaslanarak değerlendirilecek, sonuç olarak da bu konuda ortaya konan görüşler ve çalışmalardan da esinlenilerek bazı öneriler ortaya konmaya çalışılacaktır.

Özet (Çeviri)

Despite its seldom mentioning in Turkish economic history - and especially in the agenda until October 3rd 2005, which is the commence date of negotiations to join the European Union ? the rural population volume is one of he greatest obstacles standing between Turkey and it full membership in to the European Union, as mentioned by the EU authorities and has gained an increasing importance since the negotiations started. The economic structure of our country makes it impossible to separate the population from the agricultural employment. Despite having similar rural population volumes to that of Turkey, populations of Italy and Japan are not impacted by agricultural employment. A comparison would suggest that total agricultural workforce in the EU is about 18 million, including the 4 million in recent members. This figure constitutes only 5% of the total workforce. Besides, the agriculture in the EU is limited to certain activities as in Turkey in the sense that it is not only low but also but also active in a broad spectrum of activities such as fiber production, tourism and environmental protection. These examples suggest that the agricultural workforce in almost all developed EU countries is highly skilled. The situation in our country, on the other hand, is far from portraying an optimistic picture. 40,36% of the total labor workforce and 36,71% of the total population are rural. Turkey has 6 million agricultural workers, most of whom is low in skill. About 4 million of this figure is unpaid family members and 2,5 million is female. Although female employment share is low in almost all sectors of Turkish economy, 82% of the female rural workforce is employed under circumstances that are not suitable for agriculture. To further strengthen this point, Turkey?s full membership to EU today would mean addition of 6 million new agricultural employees. This figure is approximately twice as much as the sum of the same workforce of recent members. This could, in turn, mean a huge migration wave to the European Countries by this population for they are mostly unemployed since they would be granted the right of free travel within the EU. Since this possibility is the one that is the most feared by the EU, free travel rights is left off the table during negotiations.In summary, this study attempts to clarify this problem, whose seriousness was portrayed via comparison with the EU. We will try to analyze the topic primarily in the economic and partially in, though still in economical boundaries, sociological dimensions. We will try to assess the Turkish agricultural industry, which constitutes the primary means to make a living for the rural population, using comparisons with the developed countries and suggest recommendations based on other studies conducted in the same field.

Benzer Tezler

  1. Türkiye'de kırsal nüfusun kalkındırılmasında kırsal sanayinin yeri ve işlevi (Huğlu örneği)

    The Place and function rural industry in the development of rural population in Turkey (R.I.Huğlu)

    GÜRKAN EREL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    ZiraatAnkara Üniversitesi

    Tarım Ekonomisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NURETTİN YILDIRAK

  2. Tarım ve hayvancılık amaçlı tesislerin yerlerinin idari kriterlere bağlı olarak belirlenmesi

    Determination of agricultural and stockbreeding institutions' lands according to official criterias

    KEREM SEMİZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Jeodezi ve Fotogrametriİstanbul Teknik Üniversitesi

    Geomatik Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. AHMET ÖZGÜR DOĞRU

  3. İzmir ili örneğinde kentsel gelişmenin tarımsal alan kullanımına etkileri üzerinde araştırmalar

    Başlık çevirisi yok

    GÜLBİN HİÇYILMAZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1988

    Peyzaj MimarlığıEge Üniversitesi

    Peyzaj Mimarlığı Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ÜMİT ERDEM

  4. Kırsal alan planlaması: Gemiciler köyü

    Rural planning: Gemiciler village

    BİNNUR BUŞRA ÇAKIROĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Peyzaj MimarlığıKastamonu Üniversitesi

    Peyzaj Mimarlığı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEVGİ ÖZTÜRK

  5. Türkiye'de tarımın vergilendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    NURULLAH ALTUN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1991

    Ekonomiİstanbul Üniversitesi

    PROF.DR. ARİF NEMLİ