Geri Dön

Yirminci yüzyıl sonu Amerikan romanında apokalips kavramı, çöküşün estetiği ve korkunun kimliği

The concept of apocalypse, aesthetics of decadence and identity of fear in the late twentieth century American fiction

  1. Tez No: 262129
  2. Yazar: MELİS MÜLAZIMOĞLU ERKAL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ATİLLA SİLKÜ
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Amerikan Kültürü ve Edebiyatı, Batı Dilleri ve Edebiyatı, American Culture and Literature, Western Linguistics and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2010
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ege Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 161

Özet

Tezin amacı çağdaş Amerikan edebiyatında apokalips kavramının yeni yorumlarının incelenmesidir. Yahudi-Hıristiyan geleneğindeki anlamının dünyanın sonuna ilişkin gizli tutulan gerçeklerin açığı çıkmasıyla meydana gelecek yıkım ya da kıyamet olan apokalips kavramı, Püriten mirasıyla beslenip, yüzyıllar boyu Amerikan toplumunun iç ve dış politikasında izlediği yöne şekil vermiştir. Yirminci yüzyıl sonu, özellikle 1980 sonrası Amerikan toplumunda apokalips kavramının yukarıda bahsedilen dinsel söylemi devam ettirdiği görülse de, apokalips fikri çeşitlenerek, toplumun değişik katmanlarında meydana gelen değişikliğe verilen tepkinin adı olmuştur. 1980 sonrası muhafazakâr Amerikan toplumunun bastırmak istediği, ötekileştirdiği, ortaya çıkışını bir tehdit olarak yorumladığı, kısacası apokaliptik olarak nitelediği tüm belirtiler apokalipsin yeni açılımlarını oluşturmuştur. Bu anlamda, yirminci yüzyıl sonu Amerikan toplumunda apokaliptik olarak algılanabilecek birinci durum, doğanın saldırganlığıdır. Çevrebilimsel kuramın vurguladığı iklim değişikliği, küresel ısınma, nükleer patlamalar, ozon deliğinin büyümesi, hava/su kirliliği gibi pek çok belirti insan kontrolünden çıkan teknolojinin bir etkisi olarak algılanmaktansa, doğanın değişerek yeryüzünü tehdit etmesi şeklinde yorumlanmıştır. Bu düşüncenin sebebi, muhafazakâr Amerikan hükümetinin kendini teknolojik gelişmeler ve sömürgeci ideolojisiyle tanımlaması sonucu doğa yıkımını meşrulaştırması ve dahası yaratılan tüketim kültürünün çevre tahribatını doğal karşılamasıdır. 1980 sonrası Amerikan toplumunda apokaliptik olarak yorumlanan ikinci bir durum, kimlik sorunsalına ilişkindir. Toplumsal cinsiyet rollerinin belirlediği her türlü kadın-erkek temsilinin karşısında duran kimlik yapısı, Amerikan toplumunun erkek-egemen, heteroseksüel yapısını zedelediği için apokaliptik olarak yorumlanmaktadır. Bu durumda, post-feminist ve eşcinsel/queer kuramın desteklediği yeni kadın kimliği, lezbiyenlik ve adı AİDS'le birlikte anılan eşcinselliğin 1980 sonrası Amerikan toplumunda yaygınlaşması apokaliptik bir durum olarak algılanmaktadır. Çağdaş zamanda Amerika'nın tehlikeli olarak gördüğü son durum, toplumsal çöküşe ilişkindir. Çekirdek aile yapının bozulması, uyuşturucu ve alkol kullanımı, şiddet ve cinayetin artması iktidarın yapısını zedelediği için apokaliptik olarak algılanmış ve bu belirtilerin su yüzüne çıkması toplumsal bastırma mekanizmalarıyla engellenmiştir. Postmodern kuram çerçevesinde Amerikan toplumunun çağdaş zamana ilişkin bastırılan korkuları ve bunların bastırılma biçimi üzerinde durulmuştur. Apokalips kavramının çağdaş zamanda dönüşmüş olduğu yeni anlamların (post)apokaliptik yazın genelinde örneklendiği bu çalışmada, apokalipsin toplumsal korkuları hem bastırıp, statükoya hizmet ettiği hem de bu korkuları açığa çıkararak statükoyu zedeleyen bir yapı olduğu sonucuna varılmıştır.

Özet (Çeviri)

This work concentrates on the contemporary meanings of apocalypse in the American literature of the post 1980s. Within its Judeo-Christian heritage, apocalypse means the ultimate destruction due to unveiling of secrecy related to the end of the world. Moreover, as the vitality of the idea of apocalypse has been underlined in Puritan legacy through out centuries, apocalypse has become an essentiality in reshaping America?s micro and macro politics and ideology for so long. In the aftermath of the 80s, the idea of apocalypse, beside its eschatological explanation, has been varied. For the WASP American culture, the representation of racial/sexual/cultural disgust towards the other and the repressed has been named as apocalyptic in the last quarter of the twentieth century. Within the politics of a conservative State highlighted by Reagan and Bush administrations, apocalypse has been a synonym firstly for the fear of a violent nature that needs to be taken under control. As underlined within ecocritic remarks, American government has commodified and silenced nature and justified the use of technology in the name of colonialism and capitalism. For that reason, nature is believed to be a dangerous trap restricting manifest destiny. Other than the possibility of nature which can strike back, issues related to the alternative forms of identity has been considered as apocalyptic. Underlined within post-feminism and queer theory, alternative representations of gender such as new woman identity, lesbianism and homosexuality are taken to be apocalyptic for putting patriarchal, heterosexual constructions of American society into danger. Hence, these so-called alternatives form a new meaning for the contemporary use of apocalypse. Lastly, symptoms such as the decay of the nuclear family, widespread use of alcohol and drugs and the rise of violence and terror in the American society are considered to be apocalyptic for giving rise to social decay. As emphasized by postmodernism, the occurrence of these apocalyptic symptoms are said to be repressed by the ideological state apparatuses of the American government. As a result of these classifications, this work aims at illustrating new forms of apocalypse in the American fiction of the post 1980s. Through the analysis of eleven (post) apocalyptic novels, the idea of fear, the identity of fear and the ways to put up with this fear related to the end of the world will be reflected in contemporary American society.

Benzer Tezler

  1. Female travelers as displaced women in Henry James' fiction

    Henry James'in kurmaca metinlerinde yersiz yurtsuzlaşan kadın gezginler

    GÖKŞEN SEVDEĞER ELİBOL

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    Amerikan Kültürü ve Edebiyatıİstanbul Üniversitesi

    Karşılaştırmalı Edebiyat Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. FERAH İNCESU

  2. Spaces of healthcare and hospitals in the Late Ottoman Empire and Early Turkish Republic

    Geç Osmanlı İmparatorluğu ve Erken Türkiye Cumhuriyeti dönemlerinde sağlık mekânları ve hastaneler

    UĞURGÜL TUNÇ

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Deontoloji ve Tıp TarihiKoç Üniversitesi

    Arkeoloji ve Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. LUCİENNE THYS-ŞENOCAK

  3. Family conflicts in the plays of Eugene O'Neill, Sam Shepard and Harold Pinter

    Eugene O'Neill, Sam Shepard ve Harold Pinter'ın oyunlarındaki aile içi çatışmalar

    AYŞE GÜLSÜM KARAALİOĞLU

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    İngiliz Dili ve Edebiyatıİstanbul Aydın Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FERMA LEKESİZALIN

  4. The end on stage in selected postmodern plays

    Seçilmiş postmodern oyunlarda sahnedeki son

    NOORAN ABDULKAREEM FATTAH ALSALIHI

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    İngiliz Dili ve EdebiyatıKarabük Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ABDUL SERDAR ÖZTÜRK

  5. Yüzyıl kavşağında iki yazarda kadının özgürlük arayışı:Kate Chopin ve Halide Edib Adıvar

    Female quest in two fin de siecle novelists:Kate Chopin and Hali̇de Edi̇b Adivar

    LALE BARÇIN AKA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Karşılaştırmalı EdebiyatEge Üniversitesi

    Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. NİLSEN GÖKÇEN