Medenî Usul Hukukunda davanın açılmamış sayılması ve sonuçları
In Civil Procedure Law, the cases of the non- existence of litigations and results
- Tez No: 265652
- Danışmanlar: DOÇ. DR. SEMA TAŞPINAR AYVAZ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Hukuk, Law
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2010
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Özel Hukuk (Medeni Usul ve İcra İflas Hukuku) Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Özel Hukuk Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 235
Özet
Dava sayısının çeşitli ekonomik, sosyal ve teknolojik gelişmelere paralel olarak gün geçtikçe artması ve karmaşıklaşması, beraberinde mahkemelerin iş yükünün de artmasına yol açmış ve yargılama süresi giderek uzamaya başlamıştır. Kanun koyucu sürekli olarak kanunlarda değişiklik yapmak suretiyle yargılamanın hızlanmasını, usul ekonomisine uygun olarak yargılamanın yürütülmesinin gerçekleştirilmesini sağlamayı hedeflemiştir. Kanun koyucu yargılamanın mümkün olan en kısa sürede, en adil ve doğru bir biçimde sonuçlanabilmesi için davanın taraflarına da bir takım sorumluluklar yüklemeyi ihmal etmemiştir. İşte medenî yargılama hukuku çerçevesinde kanunun öngördüğü bir takım sorumlulukları yerine getirmeyen davacı davanın açılmamış sayılması sonucu ile karşılaşabilmektedir.Davanın açılmamış sayılmasını gerektiren nedenler HUMK'ta tek bir madde veya başlık halinde değil; dağınık halde düzenlenmiştir. HUMK'a göre davanın açılmamış sayılmasını gerektiren durumlar; usulüne uygun düzenlenmiş vekâletnamenin mahkemeye sunulmaması (HUMK m. 67), görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesine üzerine görevli veya yetkili mahkemeye başvurulmaması (HUMK m. 193), dava dilekçesinde kanunî eksiklik bulunması üzerine iptal edilen dava dilekçesinin yerine yeni bir dava dilekçesi verilmemesi (HUMK m. 193), derdestlik itirazı sonucunda ikinci davanın açılmamış sayılması (HUMK m. 194), işlemden kaldırılan dava dosyanın yenilenmemesi (HUMK m. 409), karşılık davanın açılmamış sayılması (HUMK m. 187/8), tahkim itirazı (HUMK m. 523) ve tahkim süresi geçtikten (HUMK m. 529) sonra karar verilmesi olarak sayılabilir.Davanın açılmamış sayılması kararının en önemli sonucu, davanın açılması ile maddî hukuk ve usul hukuku bakımından doğan sonuçları ortadan kaldırmasıdır. Davanın açılmamış sayılması kararı ile dava açılmadan önceki durumunu geri alır.Davanın açılmamış sayılması kararının hukukî niteliği tartışmalı olup, bu konuda kanunda da herhangi bir düzenleme yer almamaktadır. Davanın açılmamış sayılması kararının maddî hukuktaki iptal yaptırımı olduğu savunulmakta ise de davanın açılmamış sayılması kararını usule ilişkin nihaî bir karar olarak kabul etmek daha isabetlidir. Çünkü mahkeme bu karar ile davadan elini çekmekle birlikte talep sonucu hakkında bir karar vermemektedir. Davanın açılmamış sayılması kararlarının tümü usule ilişkin nihaî kararlardır.İşbu çalışmada, yukarıda belirtilen konular anlatılmaya çalışılmış; Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısına belli konularda değinilmiş, konunun daha iyi anlaşılabilmesi için yargı kararlarına da yer verilmiştir.
Özet (Çeviri)
The number of cases the various economic, social and technological developments in the growing and complex integration, along with the workload of the courts has led to an increase in the duration of the trial and began to grow steadily. Legislators to make changes to the law by constantly accelerate the proceedings, in accordance with procedures to the economy aims to ensure the realization of the proceedings to be conducted. Legislator of the proceedings as soon as possible, for the most just and right in a way that resulted in lawsuits by a team did not neglect to impose liability. Here are prescribed by law under civil law jurisdiction where the applicant does not fulfill the responsibilities of a number of cases compared with the results had not been able to count.If the case had not been counted in the civil procedure code is not organized under one heading. For example, according to the civil procudure code not given power of attorney to the court, decision of lack of jurisdiction or decision of rejection of venue after these decisions not to apply to the incumbent or authorized court are accepting filed case as non filed reasons.The cases of the non-existence of litigations are not only arranged by the code of civil procedure but also by the some special code. The cases are limited number. The legal nature of the case had not been considered a controversial decision. there are various opinions about it. Circumstances of the case in this study, which should be deemed not to have opened the importance of this issue has been examined and considered.While dealing with doctrinal issues, as well as opinions were benefiting from the high court decision.
Benzer Tezler
- Medeni Usul Hukukunda davanın açılmamış sayılması
The cases of the non-existence of litigations
HASAN DURSUN
- Anonim ortaklıklarda organ eksikliği davası (TTK m. 530)
Organ lack lawsuit in joint stock companies (TCC art. 530)
ALİ ALTAN MİRİ
- Medeni Usul Hukukunda bekletici sorun
Dilatory question in Civil Procedure Law
MURAT AHMET SİNAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2002
HukukAnkara ÜniversitesiÖzel Hukuk (Medeni Usul ve İcra İflas Hukuku) Ana Bilim Dalı
PROF.DR. EJDER YILMAZ
- Medeni usul hukukunda derdestlik
Lis pendens in civil procedural law
KEMAL OĞULCAN ÖZDEMİR
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
HukukAtılım ÜniversitesiÖzel Hukuk Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ CENGİZ KULAKSIZ