Geri Dön

Uterin serviks kanserli hastalarda pelvik lenf nodlarında hpv tayini ve metastaz ile ilişkisi

Detection of human papilloma virus in pelvic lymph nodes in uterine cervical cancer patients and relationship between metastasis

  1. Tez No: 267789
  2. Yazar: ABDULLAH SERDAR AÇIKGÖZ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MACİT ARVAS
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Onkoloji, Obstetrics and Gynecology, Oncology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2010
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Onkoloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 85

Özet

Amaç: Serviks kanseri onkogenezinde rol oynayan yüksek riskli HPV tiplerinin pelvik lenf nodlarındaki varlığı araştırılarak, HPV durumu ile kanser metastazları ve hastalık nüksleri arasındaki ilişki, metastaz saptanmayan lenf nodlarında HPV varlığının erken prognostik faktör olarak kullanılıp kullanılamayacağı, kanser metastazında HPV nin rolü ve tüm bu bulgularla HPV tipleri arasında farklılıkların olup olmadığı irdelenecektir.Gereç ve yöntem: Serviks kanserinde en önemli risk faktörü HPV (Human Papilloma Virus) enfeksiyonları, en önemli prognostik faktör ise lenf nodu metastazlarıdır. Lenf nodlarında HPV varlığı ile metastaz ilişkisinin aydınlatılması son derece önemlidir.Çalışmamızda 1990-2009 yılları arasında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Jinekolojik Onkoloji Bilimdalında ameliyat olmuş serviks kanserli 63 hasta retrospektif olarak taranarak HPV tiplerinin tayini yapıldı.Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 47.44 (25-71), ortalama takip süreleri 45.17 (2-122) ay, ortalama sağkalım süreleri 32.80 (10-73) ay, ortalama nüks süresi 24.3 (3-109) ay olarak saptanmıştır. Nüks izlenen hastaların oranı % 37.1 (n:23) olarak bulunmuştur. Çalışma grubumuzda HPV DNA saptama oranımız % 84.1 (n:53) dir. Bu olguların % 41.3'i (n:26) düşük riskli, % 42.9'u (n:27) yüksek riskli çıkmıştır.Mortalite izlenen hastalar için en önemli parametre primer tümörde yüksek riskli HPV nin varlığıdır (p:0.05). Yine yüksek riskli HPV varlığı nüks gerçekleşmesi için istatistiki olarak anlamlı bir etkendir (p:0.001)Lenf nodlarında HPV varlığının metastaz öngörüsünde erken marker olarak kullanılamayacağı, aynı şekilde nüks ve sağkalım üzerine de anlamlı bir etkisi olmadığı görülmüştür.Sonuç olarak primer tümörde yüksek riskli HPV varlığının mortalite ve hastalık nüksü üzerine belirgin etkisi saptanırken, lenf nodlarında yüksek riskli HPV varlığının erken metastatik yayılımın öngörüsü, hastalık nüksü ve sağkalım ile ilişkisi olmadığı görülmüştür.

Özet (Çeviri)

Aim: Assessing HPV?s role in cancer metastasis, probability to utilize HPV frequency in lymph nodes as an early prognostic marker, relationship between HPV status with cancer metastases and disease recurrences by investigating the existence of high risk HPV types participating in the oncogenesis of cervical cancer in pelvic lymph nodes and detecting whether HPV types differ from each otherMaterial and method: The most important risk factor in the development of cervical cancer is HPV (Human Papilloma Virus) infections and the most important prognostic factor in cancer patients is presence of lymph node metastasis. Illuminating the relationship between lymph node metastasis and HPV infection is crucial.For this purpose, 63 cervical cancer patients operated in Cerrahpasa School of Medicine Division of Gynecologic Oncology between 1990-2009 were assessed retrospectively and HPV types were detected.Results: Mean age of the patients in our study was 47.44(25?71), mean length of follow-up after primary surgery was 45.17(2-122) months and mean period of survival was calculated as 32.80(10-73) months. Recurrence rate was 37.1 % (n=23).Recurrences ocurred 24.3 months in average after the surgery (3-109 months). The cases were classified according to HPV DNA types detected in the lymph nodes as low-risk (41.3%)(n:26) and high risk (42.9%)(n:27).In patients where mortality could be evaluated, the most important parameter was the presence of high-risk HPV in primary tumor (p:0.05). High-risk HPV presence was also a statistically significant factor for recurrences (p:0.001).We concluded that there was not enough evidence to use the presence of HPV on lymph nodes as a prognostic marker for metastasis and there was not a significant effect on recurrence and survival rates.Eventually, we detected that there was a significant effect of high risk HPV presence in primary tumor on mortality and recurrence rates while high risk HPV presence in the lymph nodes was not beneficial for prediction of early metastatic spread, and had no significant relationship with disease recurrence and survival.

Benzer Tezler

  1. Uterin serviks kanserinde operasyon öncesi PET/ BT ve MRG görüntülemelerindeki lenf nodu pozitifliği ile operasyon sonrası patolojı sonuçlarında tespit edilen lenf nodu metastazının retrospektif olarak karşılaştırılması

    Retrospective comparison of lymp node position in pre-operational PET/CT and mri imaging and lymph node metastasis detected in post-operational pathology results in uterine cervical cancer

    ÜNZÜLE KORKMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Kadın Hastalıkları ve DoğumAkdeniz Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TAYUP ŞİMŞEK

  2. Abdominal ve vajinal cerrahi sonrası üriner disfonksiyonların değerlendirilmesi

    Evaluation of urinary dysfunction after abdominal and vaginal surgery

    SEYİT İBRAHİM SOYSÜREN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Kadın Hastalıkları ve DoğumTrakya Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. PETEK BALKANLI KAPLAN

  3. Serviks kanseri tanısıyla radikal histerektomi ve pelvik paraaortik lenf nodu diseksiyonu yapılan ve 2018 fıgo evre IIIC hastalık saptanan olgularda 'lenf nodu oranı'nın prognostik değeri

    The prognostic value of the lymph node ratio in the cases who were diagnosed with stage IIIC disease according to 2018 figo amongst those who had undergone radical hysterectomy and pelvic paraaortic lymph node dissection because of cervical cancer

    FEYZA BEYATLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET MUTLU MEYDANLI

  4. Geçirilmiş sezeryan sonrası uterin skar defekti (NİŞ) gelişiminde preoperatif anterior duvar myometrium kalınlığı ve uterus kapatma teknikleri arasındaki korelasyonun değerlendirilmesi

    Evaluation of correlation between preoperative anterior wall myometrium thickness and uterus closure techniques in the development of uterine scar (niche) defect postoperative c-section

    RAZİYE TORUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Kadın Hastalıkları ve Doğumİzmir Katip Çelebi Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEFA KELEKÇİ

  5. Postmenopozal kanamalı hastalarda transvajinal sonografide ölçülen endometrium kalınlığı ile histopatolojinin karşılaştırılması

    Comparison of eendometrial thickness measured with transvaginal sonography and histopathology results in postmenopausal bleeding ppatients

    TAYFUN VURAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bakanlığı

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OYA GÖKMEN