Geri Dön

Kısa süre yatan acil psikiyatrik hastaların sosyodemografik özellikler, tanı ve tedavi açısından incelenmesi

A study of short-term hospitalized emergency psychiatric patients with respect socio-demographic features, diagnosis and treatment

  1. Tez No: 271771
  2. Yazar: ÖZGÜR ÇAĞLA CENKER
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. SOLMAZ TÜRKCAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2010
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: İstanbul Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Has. Eğt. ve Arş. Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Psikiyatri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 116

Özet

Amaç: Psikiyatri hastanelerinde yatış sürelerine ilişkin çalışmalar yıllardır ilgi odağı olmuştur. Bu çalışmanın amacı, acil serviste hasta değerlendirmenin önemini, kısa süreli yatışların nedenlerini ve ilişkili olduğu parametreleri incelemektir.Yöntem: Çalışmaya, hastanemizde 01.07.2009?01.01.2010 tarihleri arasında yapılmış ve en fazla 7 gün süren 644 yatış dâhil edilmiştir. Bu süre içinde birden çok yatışı olanların ilk yatışları değerlendirmeye alınmıştır. Adli birime yatan hastalar değerlendirme dışı bırakılmıştır. Çalışma, 02.01.2010?20.07.2010 tarihleri arasında aynı hastaların tekrarlayan yatışlarının taranmaları ile tamamlanmıştır. Toplam değerlendirilen hasta sayısı bu durumda 521 olarak belirlenmiştir. Bu çalışma, geriye dönük dosya taraması şeklinde olup, tarafımızca oluşturulmuş sosyodemografik form kullanılmıştır. Bu formda, hastaya ait sosyodemografik bilgiler, hastaneye yatış ve hastalığa ait veriler değerlendirilmiştir.Bulgular: Kısa süreli yatışı yapılan hastalar sıklıkla, 21?45 yaşları arasında (%73,9), kadın (%59,5), ilkokul mezunu (%49,5) ve evlidir (%50,5). Yatış endikasyonuna göre suisid riski (%54,1) ve yatış tanıları içinde depresyon (% 41,8) ile yatış en sık görülen yatış nedenleri olarak belirlenmiştir. Hastaların %11,5'inin çıkışta tanılarının ertelendiği belirlenmiştir. Yatış öncesi ilaç almayanların oranı %56,4 iken çıkışta bu oran %27,6'a düşmüştür. Hastaneden en sık kefaletname ile ve yakınları eşliğinde çıkış yapılmıştır (%55,5). Hastaların %10,6'sının daha sonra yeniden hastaneye yatırıldıkları belirlenmiştir.Sonuç: Hastanemizde acil psikiyatrik hastaların değerlendirilmesinde, depresif semptomlarla başvuran hastaları `depresyon' öntanısıyla ve `suisid riski' nedeniyle yatırma eğilimi olduğu belirlenmiştir. Hekimlerin, ülkemizde programlı bir ayaktan takip sistemi olmaması sebebiyle suisid riski olan hastalara karşı defansif davranabilecekleri ve mevcut riski değerlendirmek için hastanın yatırılarak takibini yeğledikleri düşünülebilir. Hastaların çoğunun yatıştan kısa süre sonra yakınları tarafından kefaletname formu doldurularak hastaneden çıkartıldıkları saptanmıştır. Kısa süreli yatışı yapılan olgularda ?kriz? kavramı vurgulanarak, bu hastalar ile kısa süreli görüşmelerin yapılabileceği merkezlerin oluşturulması tartışılmıştır.

Özet (Çeviri)

Objective: Duration of hospitalization in psychiatric hospitals has been discussed for many years. The aim of the study is to account for the causes, related parameters and effectiveness of short term hospitalization. The study questions the importance of effective patient evaluation under emergency conditions and the relationship between length of hospital stay and hospital admission decision.Methods: Six hundred fourty four hospital admissions lasting maximum 7 days between the dates 01.07.2009 and 01.01.2010 were included to the study. Patients admitted to forensic psychiatry services were excluded from the evaluation. Our study was then completed by investigating whether same patients were re-hospitalizated between the dates 02.01.2010 and 20.07.2010. The total number of patients evaluated was 521. The study employed retrospective file scan to collect relevant data. For this purpose, a socio-demographic data form was developed.Results: Patients with short term hospital admission were mostly between ages of 21 and 45 (73,9%), female (59,5%), primary school graduate (49,5%) and married (50,5%). The most common indication of admission for hospitalization was the risk of suicide (54,1%) and the most common diagnosis was depression (41,8%). 11,5% of patients? diagnosis were postponed at the time of discharge from hospital. The rate of non-medicated patients was 56,4% before hospital admission; however, the rate decreased to 27,6% at the time of discharge from hospital. The most common way of discharge from hospital was signing the form of discharge against medical advice (55,5%).Conclusion: In the evaluation of emergency psychiatric patients in our hospital, patients with depressive symptoms were hospitalized with pre-diagnosis of depression and risk of suicide. Due to absence of a programmed outpatient system in our country, it is possible that psychiatrists prefer defensive practice for patients with sucide risk and they allow for hospitalization to evaluate this risk. The study found out that some patients were discharged from hospital by their relatives shortly after their admissions by signing up a form of discharge against medical advice. The concept of crisis is emphasized for short-term inpatients and crises centers to intervene in those cases are considered as significant.

Benzer Tezler

  1. Transüretral rezeksiyon cerrahisi geçiren yaşlı hastalarda uygulanmış olan spinal anestezi ve genel anestezinin postoperatif deliryum ve erken kognitif fonksiyonlar üzerine etkisi

    The effect of spinal anesthesia and general anesthesia on postoperative delirium and early cognitive functions in elderly patients undergoing transurethral resection surgery

    HAZAL İÇEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Anestezi ve ReanimasyonTrakya Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ELİF ÇOPUROĞLU

  2. Acil servise 2020 ve 2021 yıllarında başvurmuş ve COVİD 19 tanısı ile servise ve yoğun bakım ünitesine yatmış hastaların ilk 24 saat içindeki laktat klirensi ile mortalite ve hastanede yatış süresi arasındaki ilişkisi

    The relationship between lactate clearance and mortality in the first 24 hours of patients who applied to the emergency department in 2020 and 2021, and installed in the service and intensive care unit with the diagnosis of COVID 19

    MERVE DEMİRCİ ÖZTEKİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Acil TıpSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MAHMUT TAŞ

  3. Hemodiyalize ihtiyacı olan akut böbrek yetmezlikli hastalarda böbreğin sağkalımına etkili faktörler

    Factors affecting renal survival in patients with acute renal failure requesting hemodialysis

    AYSUN YAKUT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    İç HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. REFİK DEMİRTUNÇ

  4. Yoğun bakım ünitesinde takip edilen COVİD 19 hastalarında inflamatuar yanıt ve yoğun bakım süreçlerinin yaşa göre karşılaştırılması

    Comparison of inflammatory response and disease process by age in COVID 19 patients followed in the intensive care unit

    EMRE GÜRAĞAÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMİNE AKSOY

    UZMAN BARIŞ YILMAZ

  5. Çocuk acil polikliniğine önceki yıl wheezing ile başvuran okul öncesi çocuklarda prognoz

    Prognosis in preschool children presenting to the pediatric emergency department with wheezing in the previous year

    MUHAMMET ALİ ÇETİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıÇukurova Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. DERYA UFUK ALTINTAŞ