Koroner anjiyografisinde kalp kası bandı tanısı almış bireylerde bandın yerleşim yeri ve uzunluğunun değerlendirilmesi ve Manisa'da kalp kası bandı prevalansının saptanması
The incidence of myocardial bridge in Manisa with coronary angiography and the assessment of the location and lenght of the tunneled segment in patients with myocardial bridges
- Tez No: 282544
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ALİ RIZA BİLGE, YRD. DOÇ. DR. İ. OZAN ÜTÜK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2011
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Celal Bayar Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 88
Özet
Epikardiyal koroner arterlerin intarmyokardiyal segmentlerinin kas fibrilleri tarfından sarılması myokardiyal bridge olarak adlandırılmaktadır. Küçük ve büyük örneklemelerden oluşan birçok otopsi ve anjiografik seride özellikle otopsilerde(15% to 85%) anjiyografiye göre (0,51% and 2,5%)yüksek olmak üzere farklı prevelanslar bildirilmiştir. Bu çalışmanın amacı Manisa'da yapılmış 7058 koroner anjiografide yerel myokardiyal bridge prevelansını ortaya çıkarmaktır.Metod: Selektif koroner anjiografi yapılan geniş bir örneklemde, myokardiyal bridge'li olguları saptamak ve myokardiyal bridge'in anjiografik prevelansını ortaya çıkarmak adına retrospektif bir çalışma planladık. Çalışmamızda aynı zamanda myokardiyal bridge ciddiyeti ile koroner arter hastalığı risk faktörleri arasındaki korelasyonu da inceledik.Sonuç: 7058 serilik selekjtif koroner anjiogarfide toplam 347 adet myokardiyal bridge'li olgu saptandı. Total prevelans % 3,3 olarak saptandı. Bununla birlikte myokardiyal bridge'li olguların %98'inde bridge yerleşimi beklenildiği üzere sol ön inen koroner (LAD) arterde saptandı. Sol ön inen arterde D1-D2 arası ve D2 distali arsındaki dağılım birbirine aykın olarak saptandı. (%39,2 ve %55,3). Araştırmamızda yer alan hastaların MB darlık şiddeti ortalaması %62,7 ve darlık uzunluğunun ortalaması 27,7 mm olarak saptandı. Hastaları LAD'deki sistolik kompresyon yüzdesine göre Grup A (< %50 sistolik kompresyon) ve Grup B(? %50 sistolik kompresyon) iki alt gruba ayırıp bu iki alt grubun koroner arter hastalığı risk faktörleri ile ilişkisini inceledik. Hastalar koorner arter hastalığı olan ve olmayan şeklinde iki alt gruba daha ayrılarak, Grup 1 (< %50 sistolik kompresyon), Grup 2 (?50% sistolik kompresyon) bu hastalarda miyokardiyal bridge ciddiyeti ile koroner arter hastalığı risk faktörleri arasındaki korelasyonu inceledik. Sirkümfleks ve sağ koroner arterdeki prevalans ile tüm koroner arterlerdeki dağılım da çalışıldı.Sonuç olarak: Manisa'da selektif koroner anjiografi uygulanan, geniş hasta populasyonunda myokardiyal bridge'in anjiografik prevelansı beklenen literatür değerlerine yakın olarak saptandı. Alt gruplar arasında koroner hastalığı risk fktörleri açısından anlamlı bir farklılık saptanmamıştır.
Özet (Çeviri)
Myocardial bridging (MB) is a congenital anomaly where a segment of a major epicardial coronary artery is running intramurally through the myocardium. A large discrepancy exists between pathological series, in which the incidence has varied from 15% to 85% and angiographic series, in which it is reported as being between 0,51% and 2,5% The aim of the study was to investigate the angiographic prevalence of myocardial bridging in 7058 patients from Manisa region.Methods: We performed a retrospective analysis of 7058 patients undergoing coronary angiography to evaluate the angiographic prevalence of myocardial bridging in a large sample size.The correlation between the severity of the bridging and risk factors for coronary artery disease was also evaluated.Results: Among 7058 patients we found 347 cases of myocardial bridging in a retrospective manner. The total prevalence of MB was 3,3% in our series. Although, 96% of patients with myocardial bridging had the tunnelled segment in the left anterior descending coronary artery (LAD) as expected, the rate of occurrence of the bridges on the D1-D2 segments and on the distal part of the D2 segment were nearly (39,2% and 55,3%, respectively). In our study, the mean degree of systolic compression given as a percentage was % 62,7 and mean length of the tunnelled segment was 27,7 mm.We subclassified the patients in two groups, Group A (
Benzer Tezler
- Interlekuan-6 geni polimorfizminin koroner arter hastalığı ve yaygınlığı ile ilişkisinin değerlendirilmesi
The relationship between interleukin-6 gene polymorphism, coronary artery disease and its severity
ÖZNUR ÖZDEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
KardiyolojiAtatürk ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF.DR. ŞULE KARAKELLEOĞLU
- Koroner anjiyografide anlamlı darlık saptanmayan diyabetik hastalarda mikrovasküler fonksiyonun ve sol ventrikül fonksiyonlarının değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
MEHMET KOCAAĞA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
Kardiyolojiİstanbul ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BERRİN UMMAN
- Acil serviste ST segment elevasyonsuz miyokard infarktüslü hastalarda D-dimer düzeylerinin tanısal değeri
Diagnostic value of A-dimer in patient with ST segment elevation myocardial infarction in emergency service
MEHMET ALİ KARACA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
İlk ve Acil YardımHacettepe ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
PROF.DR. GİRAY KABAKÇI
- Anjioplasti ve stent uygulanan koroner kalp hastalarında chlamydia pneumoniae antikorları ve restenoz arasındaki ilişki
Başlık çevirisi yok
HÜSEYİN OFLAZ