Geri Dön

Avangard ve toplumdışı roman kadınları: Sevgi Soysal'ın Tante Rosa'sı ile Jean Rhys'in Günaydın Geceyarısı romanının karşılaştırmalı okuması

Avant-garde and marginilized novel women: Compartive reading of Tante Rosa by Sevgi Soysal and Good Morning Midnight by Jean Rhys

  1. Tez No: 289591
  2. Yazar: KARİN KARAKAŞLI
  3. Danışmanlar: PROF. DR. NEDRET KURAN BURÇOĞLU
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Karşılaştırmalı Edebiyat, Türk Dili ve Edebiyatı, İngiliz Dili ve Edebiyatı, Comparative Literature, Turkish Language and Literature, English Linguistics and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Avangard, toplumdışı, anti kahraman kadın, iktidar mekanizmaları, Faşizm, toplumsal cinsiyet rolleri, Sevgi Soysal, Jean Rhys, Avant-garde, marginilized, anti heroine, power mechanisms, Fascism, gender roles, Sevgi Soysal, Jean Rhys
  7. Yıl: 2010
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Yeditepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Karşılaştırmalı Edebiyat Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 132

Özet

İçerik ve biçimleriyle zamanlarının ilerisinde giden edebiyat yapıtları, hak ettikleri anlayışı çoğunlukla sonraki kuşak okurlar aracılığıyla yayımlanışlarından yıllar sonra bulur. Sevgi Soysal'ın Tante Rosa'sı ve Jean Rhys'in Günaydın Geceyarısı da bu öncü romanlardan ikisidir. Özellikle her iki romanın Avangard ve toplumdışı kadın kahramanları; Tante Rosa ve Sasha Jansen, bugün feminist ve postkolonyal okumalarla, atölye çalışmalarıyla ele alınmaktadır. Bu çalışmada da karşılaştırmalı edebiyatın olanaklarından yararlanarak her iki anti kadın kahramanı birarada düşünmenin kadın kimliğine sunduğu yeni olanaklar araştırılmaya çalışılmıştır. İktidar mekanizmaları, toplumun `başarı' kavramı, bireyi ve kadını özgür gelişimden alıkoyan toplumsal cinsiyet rolleri, bu kadınların deneyimleri üzerinden belirlenmiştir.Her iki romanda anlatım ve içerik açısından da Avangard noktalar araştırılmış, Sevgi Soysal ve Jean Rhys'in edebiyat dünyasındaki yerleri, dünya görüşleri, eserlerindeki otobiyografik yansımalar gösterilmiştir. Karşılaştırmalı okumalarla iki roman kadınının benzer ve farklı deneyim ve konumları saptanarak bu benzerlik ve farklılıklarının neyi temsil ettiği araştırılmıştır. Çalışma sonunda Tante Rosa ve Sasha Jansen'in toplum nezdinde görece başarısızlıklarının toplumsal mekanizmada yozlaşmış yerleri, ilişkilerdeki Faşizm eğilimini gösterdiği ve bu anlamda kadın için değişmesi gerekenlerin simgesi olduğu görülmüştür. Ayrıca yazarların yeni bir gerçeklik için yeni bir dil denedikleri ve bu dilin sadece edebiyat değil, hayat açısından da değişim öngördüğü belirlenmiştir.

Özet (Çeviri)

ABSTRACTLiterary works that are ahead of their time with respect to their content and form, usually find the necessary approval and understanding by readers of coming generations, decades after their publication. Sevgi Soysal?s Tante Rosa and Jean Rhys?s Good Morning, Midnight are two of these pioneering novels. Especially the two Avant-garde and extrasocial heoines of the novels; Tante Rosa and Sasha Jansen are nowadays being studied through feminist and postcolonial readings and special workshops. This thesis tries to take up the new opportunities provided to the woman identity by bringing these two heroines together through means of comparative literature. Power mechanisms, the concept of `success? as described by the society, gender roles preventing the development of the individual are all defined through the heroines? experiences.Avant-garde elements in both content and form have been determined while revealing the position of Sevgi Soysal and Jean Rhys? in the domain of literature, their world understanding and autobiographical reflections in their works. Through comparative readings similar and different experiences and positions of the heroines have been found out in order to see what they all represent. As a result, it has been observed that the relative failure of Tante Rosa and Sasha Jansen with respect to the society reveals in fact the corrupted areas within the social mechanism as well as Fascist tendencies in relations. Thus, the failure of the heroines turns to a symbol for all that has to change for women. Besides it has been found out that writers both try to come up with a new language in order to express a new reality and that this language foresees a change not only in literature but in life as well.

Benzer Tezler

  1. René Magritte üzerinden etkilenen gelişen sanat eğilimleri

    Başlık çevirisi yok

    GÜNSEL DEMİRCİ DİNLER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Güzel SanatlarYeditepe Üniversitesi

    Plastik Sanatlar Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HAKAN ÖZER

  2. Mimarlıkta seçkinlik sıradanlık ilişkisi ve temsil mekanizmaları

    The phenomena of distinguished and ordinary in architecture: An inquiry into the representation

    BURÇİN BAŞYAZICI

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BELKIS ULUOĞLU

  3. Black moon (Kara Ay) avangard filminin feminist kuram ve kadın hareketi bağlamında incelenmesi

    An analysis of avant-garde fi̇lm Black Moon in the context of feminist theory and women's movement

    İPEK GÜRKAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Sahne ve Görüntü Sanatlarıİstanbul Üniversitesi

    Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NİLÜFER TİMİSİ

  4. 1950' lerden günümüze sanatta Avangard olgusu

    Avant- garde phenomenon in art since 1950's up to date

    ÖZGÜR ÇİMEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Sanat TarihiYıldız Teknik Üniversitesi

    Sanat ve Tasarım Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. RIFAT ŞAHİNER

  5. Görsel hafıza ve kolaj

    Visual memory and collage

    KARDELEN SEMERCİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Güzel SanatlarHacettepe Üniversitesi

    Resim Ana Sanat Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ OZAN BİLGİNER