Modern ve modern sonrası tiyatroda karakterin evrimi
The evolution of character in modern and postmodern theatre
- Tez No: 293251
- Danışmanlar: PROF. DR. MURAT TUNCAY
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Sahne ve Görüntü Sanatları, Performing and Visual Arts
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2010
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Güzel Sanatlar Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sahne Sanatları Ana Sanat Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 242
Özet
Bütün bir insanlık düzeninin simgesi olarak karakter geçmişten günümüze kadar geçen süreçte pek çok evrim yaşamıştır. Karakterin dramatik yapı içindeki işlevini ve dramatik yapının diğer araçları ile olan ilişkisini belirleyen, her dönemde değişen benliğe ilişkin algıdır. Aristoteles'ten Shakespeare'e, Strindberg'e Samuel Beckett'e ve Heiner Müller'e doğru yapılan tarihsel bir sıralamada, karakterin olaylardan zihinsel durumlara doğru evrildiği sonucu ortaya çıkmaktadır.Tragedyada iyiden kötüye doğru giden bir kurgu içinde yazgısı ile yönlendirilen oyun kişileri sadece aksiyona hizmet ederken, Hegel'in teorileri ile değerlendirildiğinde dramatik yapının merkezi haline gelir. Bu aynı zamanda oyun kişilerinin sosyolojik konumlarının da değiştiğinin göstergesi olur. Öznelciliğin ağırlık kazandığı on dokuzuncu yüzyılda sahnede soylu kişiler yerine sıradan insanlar vardır. Gerçekçi yazarların bireysel dünya görüşlerini yansıtan oyun kişileri, toplumsal çevrenin ve bu çevredeki nedensel ilişkilerin çözümlenmesine de olanak sağlar. Gerçekçiler, oyun kişilerini, iç dünyaları ile birlikte davranışlarını koşullandıran toplumsal yapı içinde tarihselliği vurgulayarak gösterirler. Klasik kuralları ve dram anlayışının kökünden sarsan Epik tiyatro ise her biri kendi içinde tamamlanmış episodlar halinde olayları tarihsel gelişim içinde verirken karakterin üstünlüğüne son verip, düşüncenin egemenliğinde diğer tüm etmenleri de kullanarak toplumsal ilişkiler içinde bireyi göstermektedir.Karakter, Absürd tiyatroyla başlayan süreçte bilincinden kurtulmak amacıyla kendine yönelmiştir. Bu durumda zihinsel durumları göstermekten öteye gidemez. Bu dönüşüm karakterin metin derinliğindeki gücünü kaybetmesine neden olur. Bundan sonra yazılan oyunlarda karakter, zihnin dışındaki fiziksel alandan ve genellikle bütün bir insanlık düzeninin simgesi olmaktan uzaklaşmıştır. Artık zihnin içindeki psişik ve tinsel dünyayla ilgilidir.
Özet (Çeviri)
The character, as the symbol of whole order of humanity, has experienced lots of evolution. What determines the function of character in dramatic structure and its relationship with the other tools of dramatic structure is the perception regarding the conceit changing in very era. In the historical classification carried out from Aristotle to Shakespeare and from Strindberg to Samuel Becket and to Heiner Müller, it follows that the character has evolved from the events to the mental conditions.The highborns who are led with their destiny within a fiction flowing from good to bad in tragedy become the center of dramatic structure in the period of Hegel. In place of the highborns, there are ordinary people at the stage in the 19th century, when subjectivism gained importance. The dramatis personas reflecting the World views of the realist authors make it possible for societal environment and the causal relationships to be analyzed. The realists demonstrate their dramatis personas by emphasizing historicity within the societal structure which conditions their attitudes together with their inner worlds. Epic theatre, which shakes the conventional rules and the understanding of drama from their souls, on the other hand, ends the supremacy of the character and demonstrates the individual within the societal relationships by employing the all of the other factors in the hegemony of thought when presenting the events in the form of episodes, each of which is completed in itself, in their historical developments.The character turns to itself in order to get rid of its conscious in the process that starts with theatre of the absurd. In this case, it does not advance but shows the mental situations. This transformation causes the character to lose its power in the profoundity of text. The character, in the plays composed hereafter, drifts apart from the physical area outside of mind and generally from being the symbol of the whole order of humanity. It is now related to the psychic and spiritual world in the mind.
Benzer Tezler
- A new historicist account of Medieval / feudal relations in English drama during the Renaissance
Rönesans Dönemi İngiliz tiyatrosunda Ortaçağ / feodal ilişkilerin yeni tarihselci yöntemle araştırılması
EVRİM DOĞAN
Doktora
İngilizce
2005
İngiliz Dili ve EdebiyatıAnkara Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYŞEGÜL YÜKSEL
- The trauma of existence and the search for meaning in the theatre of the absurd through a deconstructive reading
Absürt tiyatroda varoluş travması ve anlam arayışının yapısökümcü incelemesi
GÖKÇE DEMİRDAĞ
Yüksek Lisans
İngilizce
2021
İngiliz Dili ve EdebiyatıEge Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖNDER ÇETİN
- Tanzimat'tan 2000'li yıllara Türkiye'de grafik tasarımda kadın imgesi
The image of woman in graphic design in Turkey from Tanzimat to the 2000s
EKREM ÇETİN BİGAT
Sanatta Yeterlik
Türkçe
2023
Güzel SanatlarMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiGrafik Tasarımı Ana Sanat Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ CANAN SUNER
- A study of fragmentation in Samuel Beckett's characters in his one- act plays
Samuel Beckett?in tek perdelik oyunlarındaki karakterlerin parçalanması
ÖZGE ŞENGÖZ
Yüksek Lisans
İngilizce
2007
İngiliz Dili ve EdebiyatıHacettepe Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. AYTÜL ÖZÜM
- John osborne'un başlıca eserlerine sosyal ve siyasal bakış
Social and political dimensions of john osborne's epoch-making works
FULYA KİNCAL
Yüksek Lisans
Türkçe
2007
İngiliz Dili ve EdebiyatıAtatürk Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İBRAHİM YEREBAKAN